- 603 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
NİLGÜN - 11 -
Bebek yedi aylık olduğunda o da artık çalışmak için iş bakıyor, yalnız bebek ile nasıl bu işi yürütecek onu nasıl bir yere bakıcıya verecekti.
Yine tekstil işine başladı Nilgün. O gün bir arkadaşının tavsiyesi ile İtalyan bir bakıcıya bıraktı.
O gün Nilgün için çok zor bir gündü. Bebeği ilk defa bir yabancıya bırakmış ve çok tedirgin çalışıyordu...
Nihayet akşam olunca bebeği eşi almaya gittiğinde Nilgün de diş doktorunda randevusu olduğu için oraya gitmiş bebeği ve eşini orada bekliyordu.
Bebek geldi evet gelmişti ama çok kötü bir halde buldu çocuğu. Çocuk ağlamaktan yüzü gözü şişlikler içindeydi. Tüm giysisi ıslaklıklar içindeydi. Nilgün ağlamaya başladı : ’’Ne olmuştu bu çocuğa bu nasıl bakmak ve bütün gün ağlamıştı çocuk ve bakılmamıştı ’’
Kontrol bitince çıktılar doktordan. Nilgün yol boyunca ağladı. Sonra yol üzerindeki bir arkadaşına uğrayıp bebek için yeni bir bakıcı sordu onlara. Arkadaşı hala ağlayan Nilgün’ü teselli edip ona : ’’ Bak bizim burada bir bakıcı var ve hem de yabancımız değil, ona soralım ’’ dedi. Nilgün kabul etmiş ve hemen de bu bayana gidip konuştular. Tabi Nilgün bu defa tüm şartlarını isteklerini bakıcıya sayıp o da kabul edince ertesi gün gelmek için anlaşıp ayrıldılar.
Artık Nilgün içi rahat işe gidiyor dönüşte bebeğini en güzel şekilde bakılmış ve mutlu buluyordu.
Bu böylece altı yedi ay devam etti. Nilgün tüm yorgunluğuna rağmen mutlu işe gidip geliyordu.
Ama Nilgün yine birilerinin kurduğu planlardan habersiz... Bebeği Türkiye’ye göndermeye karar vermişler ve bunu Nilgün’e anlatıldığında o asla kabul etmemişti. ’’Gerekirse işe gitmem ama çocuğuda bırakmam ’ diyordu.
Onu dinleyen kimdi.
Bir gün bebeği Berlin’den gelen Nilgün’ün kardeşi ile Türkiye’ye yolladılar. Bu yollamak değildi ... bebeğin kaçırılışı idi...
Nasıl mı ?
Bir hafta sonu Nilgün’e gelen kardeşi ve eşi küçük bebekleri o akşam Nilgün’lerde kalıp ertesi gün Türkiye’ye gideceklerdi. O akşam Nilgün’e sorduklarında o kabul etmedi...’’ Asla ’’ diyordu.
’’ Hayır bunu benden asla istemeyin’’ dediğinde tamam dediler. Nilgün o gece bebeği ile odasına çekilip huzurla uyudu. Nereden bilecekti her kes onu en can alacak yerinden vuracaktı.
Ertesi sabah Nilgün ve bebeği uyurken bebeğin tüm eşyalarını arabaya yerleştirilmiş kahvaltıdan sonra da evin bahçesine inip Nilgün onlarla vedalaşıp bir de Türkiye’ye hediyeler yolluyordu.
Bebek Nilgün’ün kucağında onlarla vedalaşırken yengesi : ’’ Bebeği alabilirmiyim bakalım benim bebekle anlaşacak mı ’’ diye bebeği arabaya yatırdı. Nilgün nereden bilecekti arabaya bıraktıktan sonra alel acele vedalaşıp arabaya geçtiler. Nilgün arabanın kapısına uzanıp bebeği almayı düşünürken araba hızla dönüp yola koyuldu.
Nilgün bir şaka sanıp araba bir tur atıp ona bebeği verecekler sanırken oysa araba hızla yola koyulmuştu.
Nilgün koşmaya başladı arabanın arkasından koşuyor ve sesleniyor bağırıyordu :
’’Geri dönün ne olur geri gelin.’’ Ama onu dinleyen kimdi ?
Böylece bebeği alıp gittiler... Nilgün çekilmez bu gurbet acılarını bebeği ile unutmaya çalışıyordu. Onu bile çok görmüşlerdi Nilgün’e ...
Artık Nilgün yaşayan bir ölü gibiydi. Konuşmuyor ,yemiyor, içmiyor ,bebeğinin eşyalarına sarılıp öyle ağlıyor, öyle uyuyordu.
Böyle acılarla geçemezdi günler,aylar. Nilgün yine kendi acılarına kendisi bir teselli bularak yaşamaya çalıştı...
’’Ayakta kalmalıyım dayanmalıyım, bir gün onlara kavuşmak için. Türkiye’ye ulaşmak için dayanmalıyım’’ diyordu.
Her şeye rağmen tüm gücü ile çalışıp günlerini işi ile evi arasında koşturup böylece acılarını içine gömüp unutmaya çalışıyordu. Ama onun unutmayacağı tek şey vatanı ve çocukları idi.
Devam edecek.
Aygün Deniz 21.04.2021
YORUMLAR
Vallahi okudum okumasına da anladım mı anlamadım mı bilemedim. 1rincisi kim neden Anneyi, bebeğinden ayırıyor sebep ne. Nilgün'ün kardeşi ve yengesi hangi sıfatla bebeği kaçırır. Hani Nilgün' yalnız yaşıyan biri olsa anlarımda Bebeğin babası nerde bostan korkuluğu mu nasıl müsaade eder. Sonra çocuğun yani bebeğin yurt dışından çıkışı nasıl oluyor evraklar yokken. Birde işin enteresan yanı zaten bu akrabalar bir gece önce aynı evde kaldılar oturdular yediler içtiler o arada Nilgün'ün bebeğiyle diğer çocuk bir arada duruyor mu durmuyor mu bakmadılarda tam yola çıkacaklar gün Nilgün'ün bebeğini arabaya aldılar bozuk niyet gayet bariz belli. Burda maalesef Nilgün zayıf kalmış Annelikte, Malüm aile içinde bile ne Anne ne Baba izin vermeden biri diğerinden habersiz çıkaramaz. Birde hani baba tarafı yani Kayınvalde tarafı çocuğu Anneden ayırmaya kalksa bir nedeni var veya yok neysede burda amaç ne Nilgün çalışsın para kazansın diyemi çocuk ayak bağı olmasın diyemi. Birde sanki bu Nilgün gerçekte Nilgün değilde başka birinin gerçek yaşamından mı bu hikaye. Sonrasında Nilgün niye pes ediyor yemiyor, içmiyor, konuşmuyor izin alıp gidemiyor mu çocuğunun peşinden, neyse bekleyip görelim bakalım hikayenin devamında neler okuyacağız.
hülya hicran tarafından 22.4.2021 14:48:42 zamanında düzenlenmiştir.