9
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1391
Okunma
Zaman geçmiş.
Yıllar yılları, mevsimler mevsimleri izleyip yitmiş.
Yaşadığım coğrafyada binalar çoğalıp insanlar azalmış, tanıdık bildiğim.
Evlenenler, doğanlar, küçücükken büyüyenler.
Peki tüm bu değişim ne zaman oldu?
Ben de değişiyor muyum?
Bir kayıkta, kenarda kalmış bir konuk muyum?
Sanırım bundan daha da az bir şeyim.
Zaman kayıtsız geçmiş.
Farkında değilim ama tüm bu değişimlerin, anlamı gitmem mi?
Belki de.
Rabbime itimat ediyorum.
Yitirdiğimiz saflık, cennet beklesin, inşallah.
Zaman her şeyi bırakıp gitmiş.
Kendi yolunda, kendine has edayla gitmiş.
Bıraktıkları; derin, ağlamaklı izlerle dolu.
Cabası karşı konulmaz çağrısı gidenlerin.
Zaman kenara çekip, ayıklayıp gitti, bizi.
Şimdi neye atılmaya yeltensem, geç kalmışlık.
Zaman susmamı istiyor, anlıyorum.
Dövünmek, çırpınmak nafile bu gün.
Zaman kalıcı izler bıraktı, içinde seni gitmiş.
Yıldızlı gökyüzü, ne denli tanıdık.
Paylaşım için can atmıyorum.
Vefaya çentik attım usulca.
İkincil anlamları bıraktı zaman ve çıktı.
Dünya değişti.
Yer değişti.
Kalmalar değişti.
Gitmeler değişti.
Ben kalmaya ayrıldım.
Ben kuş diline ayrıldım.
Ben aşka ayrıldım.
Biteviye…
10.0
100% (4)
5.0
100% (2)