Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
Emre Güztoklusu
Emre Güztoklusu

Buğulu Cama Sığan Dünya (Kısa Hikâye)

Yorum

Buğulu Cama Sığan Dünya (Kısa Hikâye)

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

408

Okunma

Buğulu Cama Sığan Dünya (Kısa Hikâye)

Şehir adeta beyaza bürünmüştü. Lapa lapa kar yağıyordu. Tek derdimiz bir an önce kendimizi mahalleye atmaktı. Dolmuşta iki kişilik yer kalmıştı. Bindik. Yarım saatlik bir yol vardı. Camlar buğulanmıştı. Normalde yanımda hep günlüğümü getirirdim fakat sabah evden alelacele çıkınca ajandamı unutmuştum. Bugün minibüsün camlarını günlük niyetine kullanırdım. Duygularını taşa kazıyan atalarımız gibi… Eski harflerle yazmaya başladım. Beni benden alan şehla gözleri, ay ışığına benzeyen suretiyle soruyordu:
-Ne yazıyorsun?
-Şiir…
Mütebessim cemaliyle bana gülüyordu. Haklıydı da… Aklı havada bir âşık ve amatör bir şair olarak elimden gelen buydu… Bir elini elimin üstüne koydu diğer eliyle çizmeye başladı. Bir gül resmi… Onun ressamlığı benim yazarlığımda iyiydi. Altına eski harflerle bir beyit yazdı:
-Kaçsam bırakıp senden uzak yollara gitsem /Kalbim yanıyor ismini her kimden işitsem
-Senin şiirin mi? Diye soruduğumda alaycı bakışlarıyla tebessüm ediyordu:
-Bir de edebiyatçı olacaksın. Osmanlı’nın kadın şairlerinden… Mehveş Hanımın… Hatta Safranbolu’da konağı var. Hiç gitmedin mi?
-Bir gün birlikte gideriz. Bana rehberlik yaparsın.
En sonunda dolmuş şoförü kulakları matkap misali delen sesiyle inecekleri uyardı. Yolculuk bitmişti. Onunla yarım saate ve buğulu bir cama koca bir dünyayı sığdırmıştık. İndiğimizde de kar yağışı bütün şiddetiyle devam ediyordu. Ay ışığı bütün haşmetiyle geceyi aydınlatıyordu. Bir anda elimde bir boşluk hissettim. O yoktu…
-Aybükeeeee
Rüyadan uyanmıştım. Penceremi açık unutmuştum. Camı kapattığımda saniyesinde buğulanmıştı. Buğulanan cama önce tıpkı Aybüke gibi önce gül resmi çizmiştim. Sonra da beyiti yazdım. Beyitin son mısrasında dediği gibi:
Kalbim yanıyor ismini her kimden işitsem…
Ne zaman aya baksam kalbim yanıyordu. Hem de cayır cayır…
Ciltler dolusu deftere sığdıramadığım imkansız aşkımı bir buğulu cama sığdırmıştım.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Buğulu cama sığan dünya (kısa hikâye) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Buğulu cama sığan dünya (kısa hikâye) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Buğulu Cama Sığan Dünya (Kısa Hikâye) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Battal BAŞARAN
Battal BAŞARAN, @battal-basaran
21.4.2021 10:15:30
10 puan verdi
okundu...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL