- 628 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
Sedirli Ev - 2
Bilinen gıcırtıyla açıldı bahçe kapısı.
Bilinen ve beklenen ayak sesi,
bildiği ve özlediği taş döşeli yoldan ilerledi,
sedirli bahçeli evin, mutfak kapısına.
"Bir kızıl goncaya benzer dudağın" diyordu Muazzez Ersoy, radyoda
ve ona eşlik ediyordu hüzünlü bir ses mutfakta.
Bahçeye kokusu yayılıyordu,
güveçte kısık ateşte pişen fasulyenin.
Kokular karışıyordu mutfakta birbirine.
Fasulyenin kokusuna,
pencereden arsızca başını uzatan hanımelinin,
fırındaki tarçınlı kurabiyenin,
ve illa da özlemin kokusu karışıyordu, buram buram.
Sesler yayılıyordu mutfak penceresinden,
sesler karışıyordu sedirli evde,
sesler buluşuyordu havuzun fıskiyesinde.
Bekleyenin kalp atışları mutfakta,
güvecin tısıltısı ocakta,
tekirin hırıltısı sedirde,
beklenenin ayak sesleri taş yolda.
Ortalık toz duman…
Ortalık ses duman…
Sedirli bahçeli evde bu akşam,
sedirli bahçeli, havuzlu evde bu akşam,
sedirli bahçeli havuzlu ve tekir kedili evde bu akşam,
kokular karıştı mutfakta,
kokular birbiriyle tanıştı masada,
kokular birbirine karıştı odada.
Pencereden savrulan bembeyaz tüller,
dışarıdan içeriye hanımeli kokusu taşıdı,
içeriden bahçeye yılların arzusunu savurdu.
Sedirli bahçeli evde bu akşam.