- 773 Okunma
- 3 Yorum
- 2 Beğeni
RAMAZAN GÜNLÜĞÜ
21Aralık, 21 Haziran, ekinoks bunlar biliniyordur. Ama başka bir şey daha vardır. Ramazan hangi mevsime gelirse gelsin, gündüzler uzun geceler kısadır. Beyaz ipliğin siyah iplikten ayırt edilmesiyle başlar saatlerin ağır işlemesi. Bu işleyiş Güneşin batışı, günün geceye el vermesi, iftar vaktinin gelmesine kadar sürer.
Bazı yerlerde top atışıyla bildirilir iftar vaktinin geldiği. Bunun olmadığı yerlerde, balkonlara çıkılıp minare ışıklarının yanması, akşam ezanının okunması beklenir. Hocalar on iki ayın en çabuk akşam ezanını okurlar bu ayda. Küçük yerlerde, köylerde bir zeytini şerefede yiyip, çekirdeğini aşağı attıktan sonra başlar hocalar ezana.
O uzun günde aç, susuz kalmışsındır. Ama miden boş olsa da ruhun doludur. Oturulur sofraya yemek için. Bismillah denilir. Sol eller alına götürülüp bir iki yudum suyla bozulur oruçlar. Daha sonra varsa bir hurma, ya da bir tek zeytin atılır ağıza. Fakir, zengin her sofrada çorba bulunur. Fakirsen eğer çorbadan sonra belki de zeytin, peynir ekmekle doyuracaksındır karnını. Zenginsen pastırma dâhil en az dört çeşit iftariyelik vardır sofranda. Daha sonra ki yemeklerin çeşidi altıdan aşağı değildir. Sonra çeşit çeşit tatlılardadır sıra.
Zengin de olsan, fakir de olsan bir insan ancak doyana kadar yer. Ama gözleri niye doymaz ki bazı insanların?
-Allah ne verdiyse-İftar yapılmış, üzerlerinize bir ağırlık çökmüştür. Televizyonda haberler izlenirken gözler kapanır, başlar düşer. Dizilerden, tartışma programlarından vaz geçilir. Daha sahura kalkılacaktır. Uykuya yatmalıdır. Sahur uykunun en tatlı zamanıdır. 3-5 nöbeti gibidir. 3’e kadar 5’te kalkacağın için rahat uyuyamazsın. 5’ten sonra zaten sabah olmuş, kalkma zamanı gelmiştir. Bu çalışanlar için böyledir. Saatler gece hızlı çalışmış sabah erken olmuştur. Eğer emekli ya da yaşlı isen genelde sahura kadar oturulup televizyon izlenir. Ertesi günde öğleye kadar uyulur.
Kalkınca alışkanlıkla mutfağa gidilir. Ne çay, ne kahvaltılık, boştur masanın üstü. Akşama daha çok vardır. Saatler yavaş işleme zamanındadırlar yine. Akıllara uzun zamandır ertelenen tamirat işleri gelir. Ustalığınız tutmuş, çabuk bitmiştir tamirat işleri de. Bir kitap çekilir kitaplıktan okunur. Ama okunanlar anlaşılmaz. Akıllar akşam yenilecek yemeklerdedir. “En iyisi yine uyumak” denilip, yatılır yine. Rüyalar görülür yemekler, tatlılar, şırıl şırıl akan sular üstüne. Kalkıldığında iftara az kalmıştır. Vakit geçirmek için mutfağa, hanıma yardıma gidilir. Ama işitilen azarla ayrılırsınız mutfaktan.
Bazı yerlerde top atışıyla bildirilir iftar vaktinin geldiği. Bunun olmadığı yerlerde, balkonlara çıkılıp minare ışıklarının yanması, akşam ezanının okunması beklenir. Hocalar on iki ayın en çabuk akşam ezanını okuduğunda bir gün daha oruç tutulmuş, borç ödenmiştir.
Bu döngü otuz gün sürer. Bayram gelir, seyran olur.
Komşulara, tanıdıklara, akrabalara bayram ziyaretine gidilir. Onlar, belki çocuklar da size gelir.
İŞTE BU OLMAZ…
DÖRT YANIMIZ CORANA
SELAM SÖYLEYİN SORANA
HAYIRLI RAMAZANLAR…
YORUMLAR
Sonu; korona ile bağlanmışsa da, sanki Bedri Komutan sol elini yanağına dayamış da kalemiyle oynarken bizleri tek tek göz önüne getirip ruh halimizi yazı vermiş. Ne güzel...
İnanır mısınız, Ramazan günlerinde duyduğum hazzı yılın başka hiçbir ayında göremiyorum. Kendiliğinden geliverir yüreğimizin bir köşeciğine oturur, uysalca... Bir çeşit sakinlik çöküyor, öyle munis bir insana çeviriyor beni. Hanım söyler;
"Keşke yıl boyu senin hep oruçlu olsaydın."
"Niye, hanım?" diye sormadan edemem.
"Ramazan boyunca huysuzluğun yok oluyor, ben de rahat ediyorum. Ne pişirsem itirazın olmuyor."
Haklı be abi... Öyle oluyor işte.
Harika bir yazı okudum.
Saygılarımla Efendim.
Bedri Tokul
Sizin yorumlarınıza hayranım.
Yazılarınız gibi öyle içten, öyle samimi ki.
Keşke herkes böyle olabilse.
Selam ve Saygıyla...
Ramazandaki ruh halimizi çok iyi anlatmışsın abi. Sonunu da CORONAYLA iyi bağlamışsın valla. Corona gitmediği müddetçe bayramlarımızı hep telefonla kutlayacağız herhalde. Bu bayramda seni ziyaret edecek, elini öpecek bayram harçlığıyla birlikte çikolota, şeker dolduracaktım torbaya ama kısmet değilmiş. İnşallah bidahaki bayrama olur.
Yine güzel bir yazıyla kalemin yağ gibi akmış abicim.
Nice Ramazanlar ve bayramlar dileklerimle, selamlarımı yolluyom, sağlıcakla kal.
Bedri Tokul
Paketini biraz evvel kargoya verdim.
İçinde benim yüreğim de var.
Çikolata kutusunun altına da para koydum.
Güle güle harca...
Öperim gözlerinden
Bedri Tokul
Ama ben olması gerekeni değil, olanı yazmaya çalıştım.
Saygılarımla...