Bugün 17 Nisan.

Tam 43 yıl önce bugün Türkiye büyük bir katliama sahne oldu.

Malatya Belediye Başkanı Hamit FENDOĞLU, gelini Hanife ve torunları Mehmet Kürşad ile Selim Bozkurt evlerine gönderilen bombalı paketin infilakı neticesinde feci şekilde can verdiler. Haksızlık karşısında dağ gibi durduğu için ona halk HAMİDO lakabını vermişti.

Hamido Malatya’yı çok seviyordu. Tek amacı doğduğu bu coğrafyaya hizmet etmek, geliştirmekti. Bunun yolunun siyasetten geçtiğini elbette biliyordu.

1950’de Hamido, Demokrat Parti ile siyasete ilk adımını attı. Ancak o zamanlar bunun bir bedeli vardı. Gösterilere katıldığı ve Demokrat Parti’yi desteklediği için hakkında davalar açıldı. Mahkeme salonunda savcının karşısında Menderes ve Celal Bayar’ı savunduğu için madde değişikliği yapılarak idamla yargılandı Hamido.

1960 darbesini yaşadı. Menderes ile Yassıada’da yargılandı. 3 yıl 6 ay ceza aldı. Cezasını Kayseri ve Adana Cezaevi’nde tamamladı.

1965’e gelindiğinde Hamido artık meclisteydi. Adalet Partisi saflarında Malatya Milletvekili seçilmişti. Bu görevini 1969 yılına kadar sürdürdü. Hamido, mecliste de kişiliğinden ödün vermemişti. Haksızlığa gelemiyordu. Mecliste yaşanan kavgalarda hep ön saflardaydı. Gazeteler onu; “Hadise makinesi, sert bakışlı, pehlivan yapılı” olarak tanımlıyorlardı. Bu hırçınlığı neticesinde Hamido Adalet Partisi’nden ihraç edildi.

Ama o siyasetten de, mücadelesinden de vazgeçmedi. 1970 yılında Ferruh BOZBEYLİ’nin kurduğu Demokrat Parti’ye katıldı. 1973 genel seçimlerinde bu partiden milletvekili adayı da oldu ancak seçilemedi.

15 Şubat 1975’te Malatya’da yaşanan olaylarda Hamido’da vardı. Tutuklandı ve Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne çıkarıldı. Sivas’ın Gürün ilçesinde cezasını tamamladıktan sonra yeniden siyasete döndü.

1977 yerel seçimlerine gelindiğinde Hamido Malatya Belediye Başkanlığı’na aday olmaya karar verdi. Malatya’da cumhuriyet kurulduğundan beri CHP dışında hiçbir parti belediye başkanlığı seçimini kazanamamıştı.

Ancak Hamido aşığı oldu Malatya’ya ve hemşehrilerine güveniyordu. Bunun için önce Süleyman DEMİREL ile görüşerek AP’den istifasını arz etti. Sonra Necmettin ERBAKAN ve Alparslan TÜRKEŞ ile bir dizi görüşme yaptı.

Ancak neticesinde bağımsız aday oldu. 11 Aralık 1977 tarihinde yapılan seçimi açık ara farkla kazanan Hamido, böylece Malatya sevgisinin karşılıksız olmadığını görmüş oldu. Seçimlerden sonra yeniden AP bünyesine katıldıysa da 4 ay sonra yeniden ayrıldı.

Tarih 17 Nisan 1978’i gösteriyordu. Ankara ziyaretinden yeni dönmüştü Hamido. Yardımcısı kargoda iki hafta beklemiş paketleri teslim etti ona. Hamido, paketin üzerinde “Kasım ÖNAL” adını görünce gülümsedi. Çünkü; Kasım ÖNAL Yassıada’dan kader ortağı, koğuş arkadaşıydı. Gülümseyerek ayrıldı belediyeden ve evinin yolunu tuttu.

Onu kapıda gelini Hanife ve torunları Mehmet Kürşad ile Selim Bozkurt karşıladı. Hamido, sedire oturarak torunlarını iki yanına aldı. Ve hediye paketini açmaya koyuldu. Paketin içinde güzel bir kutu ve bir anahtar vardı.

Hamido’nun anahtarı deliğe sokup çevirmesiyle korkunç bir patlama yaşandı. Sonrası kızılca kıyamet. Halkın sevgilisi Hamido, gelini Hanife ve torunları Mehmet Kürşad ile Selim Bozkurt feci şekilde can verdi.

18 Nisan Salı sabahı Malatya’da çok büyük olaylar yaşandı. Şehre komşu il, ilçe ve köylerden akın eden insanları durdurmak, sakinleştirmek mümkün olmadı. Olaylar öylesine çığırından çıktı ki; Malatya Havaalanı trafiğe kapatıldı.

O nedenle Celal Bayar, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş Esenboğa Havaalanı’nda bekledikleri halde cenaze törenine katılamadılar.

Hamit FENDOĞLU, gelini ve torunları Bulgurlu Köyü’nde toprağa verildi.

Tam 43 yıl geçti üzerinden ama bu korkunç katliamın failleri asla bulunamadı. Ancak vatan, millet aşığı Hamido’nun hangi mahfillerin hedefi olduğu elbette sır değildi.

Şehadetlerinin seneyi devriyesinde rahmet, minnet ve dualarla yad ediyorum. Aziz ruhları şad olsun.