- 681 Okunma
- 5 Yorum
- 6 Beğeni
BEN SENİN ADINI MAVİ KOYDUM
Yavaş yavaş kaldırıyorum gecenin perdesini. İçimde kanayan, ağlayan, bağıran çocuğa inat dolu boncuğu gibi dökülüyor acının gözyaşları. Yerde bir mum yandıkça umutlarım kararıyor. Hani ışık saçardı her mum etrafına benim ışığımı da kim çaldı?
Gölgesiz ayaklar geziyor yüreğimden, dilimde yarım yamalak bir kelime aşk.
Satır aralarında kanlı vedalar hangi acının diyeti bu ödediklerim?
Şimdi pusulası şaşmış dilimle aşkı tarife çalışıyorum, insan hiç yemediği yemeğin tarifini verebilir mi? Sanmıyorum.
Ne zaman kapıdan bir araba geçse ya da cama bir yağmur değse irkiliyorum biliyorum bir gece kapımı çalacaksın yüreğimin Sultan Süleyman’ı adam, bekliyorum seni ay henüz ovalarken gözlerini usulca gireceksin yüreğime ama ben o zamana kadar yine uyutacağım göz bebeklerimi.
Sokağın kaldırım taşlarına gelin ettiğim göz yaşlarım çaresiz.
Dilim bir ayrılığın ayazında, küf kokusu geceye düşüyor, koca şehir yasta, kollarım iki yanından kesilip düşüyor yere. Dizlerim fersiz, adressiz bir mektup gibiyim.
Oysa adresim sendin, aşk adına çaldığım kapı gittiğim yol ve tanıdığım tek adam...
Dilimin koyaklarında kaydırak oynardı sana sakladığım her kelimem ve umutlarıma salıncak kurardı minik ellerim. Sen her zamanki gibi beyaz saf ve temiz ben ise alabildiğinde mavi.
Senden sonra tuvalimden renkler kayboldu, mavilerim grileşti, dilimde kelimeler dondu, kayalara vuran dalgalar misali yüreğimin kıyılarına vuruyor hasretin, başım dumanlı histerik aşkın ihtiras saatlerindeyim.
Şehvet göz bebeklerimi parçalıyor, dilimde yarım yamalak bir şarkı (Unutmabeni unutama beni çünkü ben her gece o saatlerde seni yaşar ve seni düşünürüm saat tam on iki de) sahi aşkın saati mi var, varda ben mi bilmiyorum?
Prangalı kalbim nefes aldığı her an yakamozları yaşıyor, umutlarım alabora oluyor ve ben Per perişan aşkın dallarına tutunacaktım ama o da yok.
Aynalardan suretini silmiş yıllar suya da düşmez oldu aksın.
Of benim yamalı sevdam, sensizlik nasıl tarif edilir ki?
Üç kere sussam,
Üç kere yutkunsam,
Üç kere adını ansam,
Geçer mi acım, mavi gözlerin gelip yüreğime iğnelenir mi yeniden?
Yeniden ben ben olur muyum?
Mavi yüzlü çocuklar koşturur mu yüreğimin çocuk bahçesinde,
Ve sen bana gelir misin henüz mevsim baharken?
Boş ver sen düşen yaprakları yüreğime geldiğin her an bahardır bana.
Yeter ki mavi mavi gel
Ben senin adını mavi koydum...
YORUMLAR
Muhterem yazar
çok güzel yazıyorsunuz.