- 559 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BEYİNİN BİZE YAPTIKLARI
Kafatasımızın içinde beyin diye bir yapı vardır.Bu yapının işlevini, oluş amacını ve görevini tam anlamıyla kimse bilmez.Yıllar yılı üzerine yüz binlerce makale, binlerce eser yazılsada kimse bu yapı hakkında fazla bir bilgiye sahip değildir.Çünkü bu lanet olası yapı her zaman bizi şaşırtır ve hayatımız boyunca şaşırtmaya devam eder.Olmadık yerde olmadık sözler söyletir, olmadık yerde olmadık triplere sokar, olmadık yerde olmadık hareketler yaptırır.Bazen kendi yaptıklarımıza kendimiz bile inanamayız.
Eskiden beri bu yapının çok grift bir yapı olduğu söylenirdi.Sadece beynin % 10 kısmının kullanıldığı zannedilirdi.Son gelişmelerde beynin hepsinin kullanıldığı ve sanıldığının aksine çok aptal bir yapı olduğu ortaya çıktı.
"Beyin sadece sahip olduğu bedeni korumakla yükümlüdür.O’nu korumak için her türlü sahtekârlığı yapmaya hazırdır." (Barış Muslu)
Durum böyle olunca beynin merkezine "ben" ve ondan sonra" biz" zamiri yerleşir.İşte kavgalar bu noktadan sonra başlar.Her beyin kendini ve kendi çıkarlarını düşünmekle mükellef olduğu için karşı tarafı kâaleye almaz.
Her insan kendini Dünya’nın en dürüst, en namuslu, en şerefli insanı olarak kabul eder.Onun için dünya’da kötü insan bulamasınız.İnsan önce kendini düşünür sonra da kendi gibi olanlarla beraber olur.Gruplar, aşiretler, camaatler ve ideolojiler meydana gelir.Bunlar Dünyayı kendilerinin kurtacaklarına inanırlar.Kendileri çok iyi, kendilerinden olmayanlar çok kötüdür.Kendilerini kandırdıklarının farkında bile değillerdir.
İşte bu yüzden aynı beyine sahip olduğumuz için gücü kim ele geçirirse geçirsin aynı pisliğin içine düşer.Doğal olarak birbirlerinden hiç bir farkları yoktur.Lanet olası insanın doğal yapısı budur.Hiç kimse "Benim şu kadar ahbabım var" "Benim bu kadar sevenim var" diye kendini kandırmasın.Değirmenciyle dostluğunuz değirmene su taşıdığınız sürece devam edecektir.
Bu yapının diğer özelliğide şudur.İçine ne koyarsanız size onu ikram eder.Ne bir eksik ne bir fazla.İnanılmaz bir tüccardır.Kulağın ve gözün sinyallerini çok iyi değerlendirir.Dillerin ahlak, namus, haysiyet söylemlerine itibar etmeyin.Beyinler genellikle bu sahtekârlığı sahip oldukları bedeni yüceltmek için yapar.Siz yine ziyafetlere giderken Nasrettin Hoca gibi güzel kürkünüzü giymeyi ve bilge konuşmayı ihmal etmeyin.Emin olun faydasını göreceksiniz.
"Beyin dediğin bir buçuk kiloluk bir yağ ve su karışımı. Ciddiye alma. Yüzün gülünce beyin hemen ona kanıyor, işler yolunda zannediyor. Saf saf basıyor serotonini. Ota böceğe gül! Hiçbir işe yaramasa, en azından mahallede, vay işi gücü yolunda galiba derler, havan olur."( Gülse Birsel)
Düşünsenize; Gülse bile işin hava atma boyutuna takılmış, gerisini siz hesaplayın.Gelecekten fazla beklentiye kapılmayın.Teknik ne kadar gelişirse gelişsin, refah ne kadar artarsa artsın kafamızda bu sahtekârı taşıdığımız sürece çatıya yuva yapan bir serçe kadar huzurlu bir günümüz olmayacak.
Bahçeler lale
Arzular şelale olsun
YORUMLAR
beyin...
eyvahlar olsun ki...
hayatımın ilk yarısında beynime yüklediğim ne ise alt bellekten fışkıran yan etkileri.
ilginç, değil mi?
üstelik kendimi hiç de akıllı bir insan olarak kabul etmemişken yüksek lisanda tabi olduğum üstelik uykulu bir vaziyette çözdüğüm IQ testi tesadüfen öğrendim sonucunu.
ne olduğunu söylersem sakın kibirli addetmeyin ama geç de olsa üstün zekalı olduğumu belgeleyen bir sunumdu.
beynim ne derse itaat ettiğim son zamanlarda ise sürekli beynime format ve mesaj atıyorum ve beynime verdiğim emirlerle bayağı yol aldım daha çok emir de var yerine getirmem gereken.
yazınız gülümsetti ve kendimle olan mücadelemde isabetli bir yazı olmuş
tebrik ediyorum
selam ve saygılarımla