- 320 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Labirent
Ne tuhaf seninle ben hem apayrı dünyalar yaşarken, hemde tek yumurta ikizi gibiyiz.
Belki bazen aynı dili konuşup, bazende anşaşamamamız bu yüzden.
Her şeyi başından düşündüm bugün, en başından. Ve bir şey farkettim. Hep seni suçladığım şeyi ben yapmışım ilk günden. Oyunu ben başlamışım kartları kapalı oynarken ve ilk açığı ben vermişim saklandığıma adım gibi eminken. Adımı bile bilmeden suçlamıştım seni. Sataşmıştım sana hem başka bir adla yazıp hem cevap vermediğine yakınan yine ben. Onca yıl sonramı aklın başına geldi diyeceksin ama haklısın öyle. Sonra bana benim oyunumla karşılık vermen ve bir türlü denk gelememe döngüsü, söylesene tüm bunlar neden olmuş olabilir ki?
Sanki bizi bir şey ille de, hem birbirimize bağlayıp, hemde önümüze milyonlarca engel koyuyordu. Çoğu zaman biziz sanıyordum o engeli. Kıramadığımız gururumuz, güvensizliğimiz ve önümüzde uzunca çözemediğimiz bilmecemiz.
Sonra baştan doğru ilerliyorum bu geçmiş yolcuğumuza, ardımda izler bırakıp yürüdüğüm bir şiir yoluydu bu ve sen bu izleri takip ettin. Bıraktığım mesajları görüp, sende anlayacağım mesajlar verdin. Çok tuhaf değil mi? Birbirimizi hiç kaybetmediğimiz bir labirentte aynı zamanda birbirimize hiç ulaşmadık. Aslında ulaşmayı hedeflemedikte. Zaman zaman hoşumuza giden bir oyun, kimi zamanda boğucu bir hal aldı. Belki de oyunu kuran biz değildik. İşte bu labirent bize birbirimizi tanımayı öğretti. Bir düşmanı aynı zaman da bir dostu. Hem düşman hem dost olmakta çok garip bir duygu. Neyse ki ne silah çekecek cesaretimiz vardı, ne de sarılıp öpüşecek. Bizden aslında her şey olurken hiç bir şey olmazdı.
Şimdi dahada ilerledikçe sana karşı yaptığım haksızlıkları biliyorum ama senin bana yaptıklarını da hazmedemiyorum.
Oyun bittiği zaman kim kazanır, kim kaybeder bilemem. Ama şunun için asla hakkımı yedirmem hastalandığında yanındaydım ya da yaklaştığını hissettiğimde bende burdayım dedim. Çok sayılıda olsa yaptığım ve her defasında pişman olduğum en aptalca hamlelerdi. Bir daha asla yapmayacağıma seni temin ederim. Ama senden hep haberim olacağınıda inkar edemem. Sanki bana zimmetli bir ruh gibisin. Bırakırsam vijdan azabı olursun, bırakmazsam hayatımın sonunu getirirsin. Belki bir gün bir yerde karşı karşıya gelirsek konuşabilirsek ki sanmıyorum hem isyanım, hem birikmiş şükrüm olacaksın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.