- 492 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Yuva Ve Mahrem
Daha o zamanlar çocuğum; sekiz on yaşlarındayım. Öğrenmenin başlarındayım. Cahilim vede köy çocuğuyum. Şehir çocuğunun şehir oyuncakları olur onlarla oynar. Ben oyuncağımı kendim yapardım. Odundan da teker yapardım; arabama monte ederdim. Yokuşa çıkar içine biner aşağıya doğru salar düdüdüdüttt diye arabamı sürerdim.
Daha o yaşlarda neyin ne olduğunu bilmiyordum. Cahillik buya düşe kalka ağlaya sızlaya büyüyordum.
Yine o yaşlardaydım; eşşek arısı diye tabir ettiğimiz arılar büyük bir taşın içine yuva yapmış. Çocuk ne yaptığını bilir mi? Bilmez. Bende elime çıraları alıp kibriti de alıp arı yuvasının oraya gittim. Kibriti çakıp çıraları tutuşturdum. Yanan çıraları arıların yuvasına götürüp soktum. Yanımda da birisi vardı ama kim hatırlamıyorum. Yanımdaki kişi arkamda ben önde koşarak kaçıyorum. Arının birisi sırtımdan geldi ısırdı. Arkamdakini ısırmadı geldi beni ısırdı. Çünkü arının yuvasına çırayı ben soktum; arının da gözleri var demekki görmüş.
Allah’ın yarattığı canlılar da aynı insan gibi. Bakmayın dili olmadıklarına. Kediler de hayatıma gireli iç dünyalarını duygularını tanıma fırsatım oldu. Onları tanıdıkça içerim parçalandı. Hayvanlara karşı hassas bir kalbim var.
Hayvanların yuvasını bozmayın. Çocuklarınızı öğretin canlı yuvasını hayvan yuvasını bozmasın.
Birde mahrem olayı var. Eğri veya doğru ne biliyorsanız bilin, başkasının mahremine dil uzatmayın, ahlaklı ve şerefli olun; ahlaklı ve şereflileri tenzih ederim.
Yakuphan Kılınç
YORUMLAR
Aynur hanım öncelikle sayfama hoş geldiniz. Ne yalan söyleyeyim sizi sayfamda görünce şaşırdım "hayırdır inşallah" diyerek açıp baktım yoruma. Neyse ki yazıma olumlu yapıcı bir yorum yapmışsınız.
Dikkat ettiyseniz paragraf paragraf yazdım. Yani o son paragrafın diğer paragraflarla alakası yok. Benim yazı yazma tarzım da böyle. Ne demiş atalarımız "her yiğidin bir yoğurtyeyişi vardır; kimisi tepesine diker, kimisi yakasına döker". Benimkisi o mesele. Bizimkisi o mesele.
Samimi yorum için teşekkür ederim Aynur hanım. İyi akşamlar dilerim. Saygılarımla
Aynur Engindeniz
Ayrıca ben vaktim oldukça tüm yazıları okumaya çalışırım.
Nice yazılara inşallah.
yakuphan kılınç
Aynur Engindeniz
yakuphan kılınç
Aynur Engindeniz
Neyse, tekrar tebrik ediyorum. Hoşça kalın.
yakuphan kılınç
Emin olun, köy çocukları şehir çocuklarından çok daha şanslı ve mutludur. Çünkü köy çocuğu "doymak" nedir bilir. Bildiği için mutludur. Dört duvar arasında kablolara bağlı yaşayan çocuk, genç, yaşlı ne kadar insan varsa mutsuz. Çünkü doyumsuzlar.
Hah, onlar bir kere kağıt parçasına azıcık tuz döküp bostana koşmanın, domatesi, salatalığı dalından ve oracıkta yemenin tadını bilmiyorlar. Çok da olmuş çikolataları vs. O odundan tekerlek yaptığınız arabanızın ederi, şehirlilerin milyarlık oyuncaklarında yok. Bin kere doğsam, bininde de köylü olarak doğardım.
Yalnız, çocukluktan, cahillikten, arı kovanından, edebe, mahremiyete vs. nasıl geçtiniz pek anlayamadım ama neyse.
Saygılarımla.
Aynur Engindeniz tarafından 3.4.2021 01:24:36 zamanında düzenlenmiştir.