- 1321 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KALBİMİN SAKLI BAHÇESİ
![KALBİMİN SAKLI BAHÇESİ](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/resimli_yazi/buyuk/203373.jpg)
KALBİMİN SAKLI BAHÇESİ
Titreyen “lâl sessizliği” içinden, kalbimin saklı bahçesi, aşkın büyülü gücünü taşımış; nefrete giden yolları kesmiş, şifalı kelimelerin “gerçek dilini” konuşmuş, bir sevgilinin teninde aşkı ilmek ilmek hissederek, sevişmelerin bir kasırga misali dokunuşlarla, dilin, tenin egemenliğini hissetmiş, sabahın ayazında, bir dilim ekmeğin tadını bilmiş, hayatı konuşmuş, huzuru içmeyi bilmişti!
Bir sevgilin olsun, gülümseyen bakışlarıyla; havaya aşkı serpen, gecene ışık olan, her anında seni düşünen ve asla “terk etmeyen” bir canın olsun.
Çaresizliği kutsanmış hayatların sevgi demli topraklarında; özlü hikayelerle, aşkı bir serüven misali dizelere aktarmış, bir kadının gizemli ensesindeki “saçlarından” öpmüş, hayatın katilsiz yaşamına dalıp, zamanı derleyip toplamış, yerle, gök arasındaki duygularla mekik dokurcasına hayat zamanla yarışırken, çaresizliğin içinde gülümsemeyi denemekle “büyük kayıplar” vermişti!
Ah!..
Büyük ahlar içime bir volkan gibi sıkışmışken, çakıl taşları kadardı dünümüzün değerleri!.. Anladım ki, içimize biriktirdiğimiz
en büyük esinti, “bir evlâdın sıcacık gülüşündeymiş” meğer, bildim, öğrendim!
Beden ateşlenir, ruh sızlar durur, doğru konuşunca dokunan, sevenin sol yanı aşkla yoğrulan zamandı bizi “içimize” gömen şey. Çok ahlar çekmeden, neden diye sormadan, çok kayıplar vermeden, hatalara düşmeden öylece duruver “şu şiddet kokan” ömrün kapısında!..
Keskin kılıçtan alevli, okkalı bir tokattan daha ağır, hayatı seven bir yüreğe sahip olmaktan “uzaktı” acılı zaman!.. Ayakların yere basamadığı zeminlerde, kırmızı toprak eşilmişken, altın sarısı düşleri yok olmuşken bile, umutları hiç tükenmemişti şairin!
Bana durmadan kızan yedi cihanın kör düğümlerinde sıkışan sen, gözyaşlarımın arasında “tonlarca acının içinden” geçtim!.. Öylesine güzel ki koşar adımlarla sana gelmek, perdenin arkasında “gizlenmiş tüm ağır sözcükleri” silerek; mutluluğun formülünü bulup, tarihin değdiği şairin aşkı olup, gizli gizli yanıp tutuşmak, yanık türküler dinlenmek, içimi yakan küslüklerin içinde kül olup “yanmak” istiyorum.
Şimdi!..
Bir şaire hayatın “kaç mevsimi” vardır diye sorarsanız, eminim ki, gecem, gündüzüm, her anım, “şiirin mevsimi kokar” der! Hüznün olmadığı gecelerde şiirleşip, mutluluğun gizemli kapısından geçip, kalbimin saklı bahçesinde ışıldayan güneşine sığınıp sana doğru yol almak ve “senin cennetinde” yaşamak istiyorum, ey yâr.
Mehmet Öksüz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.