- 585 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
KADIN
KADIN
Ben çocukken hayat her çocuk gibi hayata farklı bakıyordum. Büyüdükçe etrafınız değiştikçe otomatik olarak siz de değişiyorsunuz. Mesela ben geçen seneki hayata bakışımı
daha farklı buluyorum. Benim çocukluğumda öğle ablalar vardı ki liseye giderlerdi ama şimdiki elliliklere denk, ağır oturaklı. İlkokulu İstanbul’da okudum annemle yaz tatillerinde
annemle Mersin’e giderdik. Şehir cayır cayır yandığı için herkes gibi biz de yaylaya giderdik. Ben orada çok eğlenirdim. Eşeğe biner ağaca çıkar çocuklarla oynardım. Adının Semra olduğunu bildiğim
çocuğa insanlar neden Fatma diye çağıyorlar diye sorduğumda babaannemin adı demişti. Fatma ile çok iyi anlaşıyordum bu böyle devam etti. Ben İstanbul’dan mezun oldum çünkü orda oturuyorduk. Semra oraya yakın bir merkezdeki okuldan mezun oldu.
Ona takdirname vermişler. Doğrusu okuldan özlemle bahsetti. Ona okula nerede gideceğini sorunca bana yakın ilçede ortaokul ve lise olmadığını. Olsa da ailesinin göndermeyeceğini söyledi.
Daha sonraki yıllarda Mersin’e gitmedik. Üniversiteye başladığım yıl beni yalnız otobüsle teyzeme gönderdiler. Teyzemin çocukları benden iki yaş küçüklerdi aynı zamanda oyun arkadaşlarımdı.
Büyüdüğümüz için daha farklı oyunlar oynuyorduk. İsim şehir, scrubble, kutu oyunları gibi... Bir ara Fatma’yı sordum. Bana o evlendi dediler. Benim oyun arkadaşım Fatma’yı
evlendirmişler. Kulağıma hiç hoş gelmedi. Almanya’da çalışan Türk işçilerden birisiyle evlendirdiler. Alamancının işi ve parası yeterince iyiymiş. Sadece yaşı Fatma’dan biraz büyükmüş.
Kocası Almanya’ya gidince kocasının ailesi onu tarlada çalışıyorlarmış. Onu görmeyi çok istediğim için tarlaya gitmeye karar verdim. Gittim onu gördüm. Çalışma ortamının ağır süresinin uzun güneş altında sağlıksız ortamda çalışmaktan yanmış
lekelenmiş, çatlanmış cildiyle kaz ayakları çıkmış yıpranmış mutsuz olduğu aşikar olan bakışlarından gözümü alamadım. Göz göze geldik. Bir an sustuk sonra sarılıp ağlamaya başladık.
Ben üniversite sınavında Erzurum tıp kazandığımı ama ailemin göndermediğini söylemedim. Bana çok mutsuz olduğunu söyledi. Kocasının ailesinin çocuk isteğini ama kendisinin sorumlu hissetmediğini söyledi. Aynı yerde doğmuş olmamıza rağmen uygu olmayan ortamda
çalışmanın ve mutsuz olmanın izlerini görüyordum. Burada bir noktada köy kadını ile şehirli kadının farkını ortaya koyuyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.