- 417 Okunma
- 3 Yorum
- 2 Beğeni
YAĞMURLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM-6
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
YAĞMURLA GELEN ÖLÜM
BÖLÜM-6
SEDEF BAŞ KOMİSER
( Namıdiğer PİSLİK)
Asayişten içeri konuşup gülüşerek giren Sedef’le Hansa’yı gören arkadaşlarının gözleri fal taşı gibi açıldı. Daha dün Hansa, Sedef’e yiyecek gibi bakıyordu. Ne oldu da hangi ara kanka oldular. Büşra Amir bile onları öyle görünce, bir an şaşaladı. Henüz Asayişin kapısı kapanmamıştı ki Kirli içeri girdi ve yanlarına giderek,
‘’ Arkadaşlar dağılmadan önce beni dinlerseniz çok mutlu olurum. Büşra Amirim bir dakika sizde gelir misiniz?’’
Büşra da yanlarına geldikten sonra, bütün hepsi Kirlinin ağzından çıkacak kelimeleri merakla beklemeye başladı.
‘’ Bu sabah size hayatımın bilmediğiniz bir bölümünden bahsedeceğim.’’
Burada konuşmasını keserek Sedef’in yanına giderek, kolunu omuzuna attı.
‘’ Sedef, benim meslektaşım, uzun zaman kendisiyle İzmir’de beraber çalıştık ama daha önemlisi, Sedef benim manevi kızımdır.’’
Sedef, Kirlinin konuşmasını kesip kendi anlatmaya başladı. ‘’ Bundan yıllar önce, ben henüz sekiz, dokuz yaşlarında annemi ve babamı trafik kazasında kaybettim. Yanına sığınabileceğim hiç bir akrabam yoktu. İnsanlara güvenmediğim için, herkesten kaçtım. Polislerden bile. Kirli ile soğuk bir kış günü bir çöp konteynırının yanı başında karşılaştım. Aslında karşılaştım da diyemem. Açlıktan kimseyi görecek halim yoktu ve çöplerin içinden ekmek parçaları arıyordum. Beni seyrediyormuş? Adımı sordu, benimle gelir misin dedi. Hiç korkmadan uzattığı eli tuttum. Çorbacıya gittik, karnımı doyurdu. Ondan sonra beni bir eve götürüp, annesi Halide teyzeye teslim etti. Teyzem beni yıkadı temiz elbiseler giydirdi. Halide teyzenin, Kirlinin annesi olduğunu çok sonra öğrendim. Daha sonra beni evlatlık olarak nüfusuna geçirdi. Babam beni okuttu, bende polis olmak isteyince Polis okuluna gönderdi.’’ Lafını burada kesen Sedef Baş komiser, Kirlinin yanına giderek sarıldı ve
‘’ Sağ ol baba sen olmasaydın bende olmazdım. Seni ve Hansa annemi çok seviyorum.’’
Hansa’da onların yanına giderek sarıldı.
‘’ Bende ikinizi çok seviyorum kızım.’’
Büşra Amir,
‘’ Sen nasıl bir adamsın Kirli, bizden bile sakladın bunu yıllardır. Altın gibi kalbin var.’’
Kirli Büşra Amire hitaben,
‘’ Sedef, bir şeyi söylemeyi unuttu. Onu da ben tamamlayayım. Sedef’in iş arkadaşları arasında lakabı, Pisliktir. Ben Kirliyim, Sedef Pislik.’’ Büşra Amir,
‘’ Eda, odamdan şu pisliğin hazırlamış olduğu raporu getir. Üzerinde biraz çalışalım.’’
Büşra Amirin, son konuşmasını duyan herkes gülüşmeye başladı. Eda’nın getirdiği rapor üzerinde herkes fikrini söyledikten sonra, Kirli,
‘’ Tamam hanımlar beyler bu günkü oyunumuz sona erdi. Şimdi herkes işinin başına dönsün.’’
Büşra Amir, odasına dönmek için Sedef’in yanından ayrılırken, Sedef’in seslenmesi ile durmak zorunda kaldı.
‘’ Ne var Sedef?’’
‘’ Amirim, sizden son bir şey daha isteyeceğim. Yapacağımız bu operasyonu ben yönetmek istiyorum.’’
‘’ Yapılan bir operasyon varda benim haberim mi yok?’’
‘’ Amirim özür dileyerek söylüyorum farkında değilsiniz ama büyük bir operasyonun tam ortasındayız. Ambarın girişinde cesedi bulunan kız. Bir evde bulunan üç erkek cesedi ve küçük çocuk. Öldürülerek yol kenarına atılan pisliği de saymıyorum. Bunların hepsi birbirine bağlı ve ben iki gün sonra, içinden çıkıp çıkamayacağım belli olmayan bir işe girişiyorum. Arkadaşlarımın yardımına ihtiyacım var.’’
‘’ Topla arkadaşlarını bu konuşmanın devamını onların önünde yapalım.’’
Asayişte bulunan herkes bir araya geldikten sonra, Büşra Amir,
‘’ Arkadaşlar, hafta başı itibari ile yeni bir operasyona başlıyoruz. Bu operasyonun başında Sedef Baş komiser olacak. Anlatacaklarını dikkatle dinleyin. Ve vereceği görevi canla başla yerine getirin.’’
Asayişte bulunanlar Büşra Amirden böyle bir çıkış beklemedikleri için, şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. İşin daha da tuhafı dün Asayişe gelen bir Baş komiser yapılacak operasyonu yönetecekti.
Sedef arkadaşlarına baktıktan sonra konuşmaya başladı.
‘’ Arkadaşlar bu operasyon sadece benim değil, hepimizin. Ben operasyonun tamamen dışında kalacağım. Heval Baş komiserim, hangarda cesedi bulunan kızla siz ilgileneceksiniz. Detayları ben size vereceğim. Eda ve Serra, küçük çocukla siz ilgileneceksiniz. Son bir hafta içinde kaybolan veya kaçırılan çocuk vakalarını araştırın. Çakmağın üzerindeki parmak izinden yola çıkın. Mutlaka bir şeyler bulacaksınız. Vedat Komiser, hangarı siz araştıracaksınız. Sakın işini küçümseme bu işte en çok sen zorlanacaksın. Tabiri caizse hangarı konuşturacaksın. O hangarda gözle görünmeyen o kadar çok kanıt var ki. Aynınur’la çalışacaksın. Hansa Baş komiserim siz Heval Baş komiserle çalışacaksınız. Hayal Komiser, Cansın Komiserle Tecavüzcünün peşine sen takılacaksın. Kirli, Ruşen ve Bahadır Baş komiser ise yedek kuvvet olarak hazırda bekleyecek.
Operasyon başarı ile sonlandığında ki umarım öyle olur, beni de tutuklayacaksınız. Heval Baş komiserim onların yanında sakın bana ayrıcalık tanımayın. Onlar aralarına karışan iyi insanları asla af etmezler. Bu da benim sonum olur. Şimdiden helalleşelim, bu kapıdan çıktığım andan itibaren hiç birinizi tanımıyorum.’’
Heval,
‘’ Demek bu kadar ciddi, hiç üzülme arkadaşım buraya sağ salim döneceksin.’’
‘’ Heval Baş komiserim, şimdi seninle konuşalım. Her şey sana bağlı. Öncelikle bu kızın kimliğini bul. Ailesine ulaş ve arkadaşlarını araştır. Şimdilik benim anlatacaklarım bu kadar.’’
Hansa’ya bakan Heval, Hansa’nın gözlerinden dökülen gözyaşlarını görünce dondu kaldı.
‘’ Merak etme Hansa, kızın sağ salim olarak buraya dönecek. Bu sana arkadaş sözü. Burada Kirliyi gören oldu mu?’’ Hansa,
‘’Galiba biraz önce buradaydı ama şimdi ben de göremiyorum,’’ diye söylendi.
Sedef’le beraber Asayişten çıkan Kirli,
‘’ Kendine çok dikkat et kızım, hiç kimseye sırtını dönme. Zekeriya ne kadar güvenilir adam bilmiyorum. En ufak bir sıkıntında beni ara. Şimdi yolun açık olsun.’’
‘’ Merak etme baba, ben ne yaptığımı biliyorum. Bir kulağın bende olsun. Söylemeyi unuttum Eda ile konuş çocuğun ailesini bulmaya çalışsınlar. Kayıp veya kaçırılan çocuk ilanlarını gözden geçirin. Veda zamanı geldi
YORUMLAR
Cumhuriyet'in ilk yılarından itibaren yerli yazarlarımız köy romanlarına ağırlık verdiler, hepsi de güzel romanlardı. "Endişe Çağı" olarak nitelendirdiğim toplumsal hareketler, dalgalı ekonomik şartlar, sahte aşklar baş gösterince bu kez psikoloji ( ruhsal ) romanlar okumaya başladık, onlar da çok güzel öykülerdir...
İkibinli yıllardan itibaren başını Ahmet Ümit'in çektiği polisiye romanlar okuduk, edebi ve bir o kadar heyecanlı...
İlerde okuyacağımız güzel bir polisiye romanla karşı karşıyayız şimdi. Kadın ağırlıklı polisiye bir roman olacak sanırım.
Harika bir anlatım, tebrik ederim.
Saygılarımla Efendim.
tugrulahmetpekel
tugrulahmetpekel
Ülkemizde polisiye roman türü çok az, kaçırılmayacak bir eser okuyacağımızı düşünüyorum, tebrik ederim kaleminize sağlık.