- 355 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
mutsuz son ve mazi
Çocuk düşlerim vardı eskiden. Rüzgarla bir olup savrulurdu saçlarım maziye.
Bisiklet sevinçlerim olurdu yeşillerin içinde gezinen.
O çok sevdiğim şehirde kalan mutluluklarım vardı, jelibon tadında.
Annemin gözlerinin içi gülerdi. Babamın bıyıkları dünyanın yükünü yüklenirdi.
Ardımda yıkılmayan dağlarım vardı.
Küçük küçük dertlerimi anlattığım bulutlarım vardı.
Gökyüzüne daldığımda şarkılar söylediğim yıldızlarım vardı, geceme sırdaş.
iki şehir arası heyecanlarım vardı, sabahın ilk ışıklarında kokusunu soluduğum.
Kömür karası hüzünlerim vardı, tren yollarında. Sığınaklarım vardı yağmurlar yağdığında.
Korkularım vardı şimşekler ve yıldırımlarla gelen ananemin dualarıyla dinen fırtınalarım vardı.
Ağaçlarım vardı gökdelen misali ayağımı yerden kesen.
Arkadaş kedilerim vardı aynı duvara aynı zamanda gelen.
Nohut kokulu kışlarım vardı. Üzüm kokulu yazlarım. Deniz kokulu salıncaklarım vardı.
Dinmeyen umutlarım vardı, pamuklara sarılı.
Bitmeyecekmiş gibi gelen günlerim, açılmamış hediye paketi gibi olan yarınlardan beklentilerim vardı.
Hayata dair heveslerim meraklarım vardı çocukken.
...
Şimdi ise; Sonuna geldiğim bir kitabın muhtemel bitişini okumamak için başa dönüp tekrar takrar okuyorum maziyi.
Karşılaşmaktan korktuğum o tek beyaz tel için tekrar tekrar boyuyorum saçlarımı.
Kırılmaktan korktuğum için uzaklaştırıyorum çoğu yakınlarımı.
Sevmekten korktuğum için ısıtıp ısıtıp kalbime koyuyorum kinimi.
İçimin yanması bundan belki.. Ama kimselere bırakmaksızın kendim çekiyorum kendi ipimi.
Yoluma gül dökse de umutlar, yönümü çeviriyorum aldırmaksızın dikenleri.
Koşa koşa geldiğim bugünlerden, sürüye sürüye devam ediyorum yarınlara.
Biliyorum mutsuz bitiyor her sevdanın sonu. Benim hayatım bir tek çocukluğumdu.
...
YORUMLAR
Sırrakalem
Teşekkürler...