- 662 Okunma
- 5 Yorum
- 5 Beğeni
İNSAN SEVDİĞİNİ KUSURLARIYLA SEVER
Dilara, merdivenleri ağlaya ağlaya inerken elleriyle de dudaklarını kapatıyordu sanki kelimelerin dökülmesini engellemek ister gibi.
Biliyordu dilin kemiği yoktu, her yöne dönerdi ya istemediği şeyleri söyler se çok korkuyordu, gözleri adeta bir volkanı andırıyordu. Biraz koştu içinden bir şeyleri atmak ister gibiydi, sonra nefes alamadığını fark etti oracıkta bulunan bir banka oturdu saçları rüzgardan dağılmıştı.
(Söylemeliyim dedi bir anda, artık gizleyemem) kalktı oturduğu banktan önce saçlarını bağladı, sonra yüzünü rüzgara döndü rüzgâr adeta okşuyordu gamzelerini, yüzünde kararlı bir ifade ile kendisini Batuhan’ın evinin kapısında buldu.
Batuhan okulun en yakışıklı erkeğiydi, bütün kızlar onunla sevgili olmak için yarışıyorlardı her şeyin farkındaydı ama gönülde ferman dinlemiyordu, sonra (yapamayacağım) deyip sessizce oradan uzaklaştı. Dilara’nın İklim diye bir kız arkadaşı vardı. İklim, despot, biraz da uçuk bir kızdı, çok da uyanıktı ondan akıl almalıydı. Biraz konuştular İklim (böyle olmaz Dilara bir şekilde ona söylemelisin sevdiğini) dediğinde Dilara domates gibi kızarıyordu evet söylemeliydi ama nasıl?
İklim baktı Dilara kıvranıyor dedi –Buldum sen şimdi al kitaplarını eline, git okulun kapısına Batuhan’ı görünce düşür elinden ve eğil almak için o da eğilecektir tam o anda kafasına kafanı hafifçe çarp) Dilara bunları dinlerken kalbi kıpır kıpır ediyordu, çok heyecanlanmıştı. O gece hiç uyumadı, erkenden okula gitti bulduğu bütün kitapları kucağına doldurdu, o kadar ağırdı ki zorlukla taşıyordu ama hiç farkında bile değildi taşıdığı ağırlığın. Nihayet okul kapısında Batuhan görünüyordu, hemen iklimin dediklerini yapmaya başladı.
Batuhan’ın tam karşısına geçince attı elindeki tüm kitapları kitaplar Batuhan’ın ayak parmağını öyle acıtmıştı ki nasıl bir çığlık attı. Olanlar hiç de iklimin planladığı gibi olmamıştı. Dilara adeta rezil olmuştu Batuhan bir bağırdı -Kızım dikkat etsene kör müsün dedi. Zavallı Dilara bırak aşkını itiraf etmeyi Batuhan’ın gözünde balon gibi sönmüştü. Batuhan’ı hastaneye götürdüler, Dilara hastaneye ziyarete gittiğinde tek bir yapay gül almıştı, bilmiyordu ki bir erkeğe ne alınır daha önce hiçbir erkeğe hediye almamıştı. Odanın kapısına yaklaştı kapının önünde Batuhan’ın kız arkadaşı Gamze durmaktaydı kızgın bir tavırla –Neden geldin şimdi de bacağını mı kıracaksın dedi.(Batuhan seni görmek istemiyor defol git) diye bağırdı ama Dilara kararlıydı en azından hediyesini verecekti, odaya girdi ve elindeki yapay gülü Batuhan’a verdi. Batuhan kızı kovmaktan beter etti -Çirkin ucube bir de utanmadan hastaneye geliyorsun, hiç mi yüzün yok kızım sen hiç aynaya baktın mı, insan bu yüzle gezmeye utanır dedi.
Dilara duyduğu sözler karşısında adeta yıkılıyordu ağlaya ağlaya hastaneden çıktı eve gitti, evde odasındaki boy aynasına siyah bir örtü örtmüştü onu kaldırdı ve baktı, yıllar olmuştu aynaya bakmayalı annesini kaybettiği gün asmıştı o siyah örtüyü içinden geçirdi (artık kaldırma vakti) ve kendisine uzun uzun baktı evet Batuhan haklıydı çok çirkindi, aynaya vura vura ağlarken elinden sızan kanlar umurunda bile değildi tam o sırada kapının zil sesiyle sıçradı, gelen İklimdi elini kesik görünce çok kızdı Dilara’ya ve –Yıkılmak yok görecek herkes sendeki güzelliği dedi. Hemen bir makas aldı Dilara’nın yapış yapış saçlarını kesti sonra uzun çoraplarını ve aldı eline makyaj malzemelerini darbe üzerine darbeler vuruyordu Dilara’nın yüzüne (evet bitti dediğinde aynaya bakmayacaksın) diyordu. Dilara heyecanla bekliyordu sonra dolaptan kıyafet seçti Dilara’nın düzgün kıyafeti yoktu eteğinin altını kesti olmamıştı hemen alt komşuya indiler onun kızı ölmüştü ama kadın kıyafetlerini saklıyordu, Dilara’nın üzgün olduğunu duyunca 3 çift kıyafet verdi Dilara onları da giydi ama bir eksik vardı ayakkabılar İklim -Ayakkabıları unuttuk dedi ve Dilara yatağın altına eğilip annesinin ona bıraktığı kutuyu açtı sarı apartman topuk simli bir ayakkabı vardı ve içinde bir not –Bir gün kendini bulmak istediğinde giy kızım, bu ayakkabılar bana şans getirdi babanla tanıştım sana da şans getirsin yazıyordu.
Bir an duygulandı ve ayakkabıları giydi İklim çantasından çıkarttığı özel gün parfümünü de sıktı -Tamam dedi hazırsın. Aynaya doğru çekti elinden Dilara adeta bir prenses kadar güzel olmuştu, o kadar güzel diki kendisi bile kendisine âşık olabilirdi birden özgüveni tavan yaptı döndü İklime sarıldı –Dilara kimmiş görsün herkes dedi.
Okula gitti daha okulun kapısından girerken Dilara’yı gören erkeklerden biri ağaca diğeri ise kuyuya düşüyordu. Ama Dilara’nın umurunda bile değildi, hedefi belliydi Batuhan’dı saçlarını savurup yürümeye devam etti podyumda yürüyen bir manken gibi.
Batuhan Dilara’yı görünce gamzeyi yanından bir anda itti -Çekil dedi sen çok oturdun gel Dilara. Dilara kendinden emin gitti ve onu seven Cenk’in yanına oturdu. Cenk o kadar mutlu olmuştu ki öğlen yemek saatinde Batuhan gitti Dilara’nın yanına –Affet beni dedi benimle çıkar mısın?
Dilara şaşkındı Cenk ise üzgün, Cenk biliyordu Dilara’nın Batuhan’ı sevdiğini ama Dilara Batuhan’a bir tokat atıp Cenk’in elini tuttu ve beraber eve kadar yürüdüler.
Bazen elde etmek istediklerimiz bizim için hayırlı olan değildir, en hayırlısı bizi biz olduğumuz için sevendir değişince değil. Sizi her koşulda seven değer insanları sevin, unutmayın insan sevdiğini değiştirmez kusurlarıyla sever.
YORUMLAR
İnsan sevdiğini kusurlarıyla sever:
Hayır, geminin çarklarının dönmesi için bir taraf bir tarafın kalıba girdiğinde kusursuzluk orada başlar/mı?
Renkler aynı sohbet aynı zevkler aynı donup kristalleşmek mi lazım…
Oysa denizin karı, boranı, yağmuru, bulutu, güneşi var ve kendisine harmanlanan duygularıyla barışık…
İnsanın içi engin olmalı onu kanatlandıran duyguları ve o duyguların ellerini tutan ses olmalı…
KeLeBeK EtKiSii
her şeye rağmen ayaktayız
Yoldaşım aslında senin bilmiyorum fark ettin mi? çok güzel dizi filmi senaryosu yazabilecek düzeyde hayal dünyan var
İyi bir yönetmenle konuyu görüş derim
bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum sizce
tebrikler
güzel yazıyorsun
vesselam
KeLeBeK EtKiSii
dermişim şimdi ah kıymetimi bilen yok
şaka tabi dostlarım var çok sevdiğim iyi ki varlar