- 429 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SERMAYESİZ KAZANÇ!
SERMÂYESİZ KAZANÇ!
Olur mu böyle bir şey? .. demeyiniz. Elbette olur ve öyle çok ki. Saymakla bitmez!
Rabbimizin bizlere öyle çok lütuf ve ikramları var ki, her birini karşılıksız bahşetmiş. Bizlere, “sadece tercih yapınız ve birazcık gayret ediniz,” buyuruyor. Hayatımızın vazgeçilmez ihtiyacı olan hava bedâva. Doğduğumuzda en çok ihtiyacımız olan şefkat ve merhamet bedâva. Güneşin ısısı, ışığı ve göremediğimiz birçok faydaları bedâva. Rüzgâr ve yağmur bedâva. Bunları saymaya niyetimiz yok, hatırlatmak için bir kaçını zikrettim.
Bu gün özellikle üzerinde duracağım öyle bir kazanç var ki, onsuz huzûr olmuyor, onsuz mutluluk olmuyor, onsuz diyalog ve kaynaşma olmuyor. Üstelik de tamamen ücretsiz ve sermâyesiz. Aramaya da gerek yok. Sadece tercih edeceğiz, o hemen yüzümüze yansıyacak. İşte o sermâyesiz kazanç “bir tatlı tebessüm’dür.” Az sonra bu nimetin faydalarını görünce, niçin çok az kullandığımıza hayret edeceğiz!
Tebessümün zıddı, somurtmaktır. Önce, tıbbî açıdan ikisi arasındaki farka bir bakalım. Uzman Doktorların ifadelerine göre, somurtmak için yüzümüzde 36 tane ana kas devreye sokuluyor. Tebessüm için ise sadece 12 kas! Tebessüm, üçte bir daha kolay. Somurtmak ise üç kat daha zor olduğu halde, çoğunlukla kendimizi buna zorluyoruz.
Şu bir gerçektir ki; insanların hareketleri, söylemlerinden daha yüksek sesle konuşur. Bir samimî tebessüm âdetâ; “sizi takdir ediyorum, seviyorum, beğeniyorum, sizi görünce mutlu oluyorum” sözcükleri ile yüklüdür.
Kim bu samimî sözcükleri duyduktan ya da içtenlikle bir tebessümü gördükten sonra, sevinmez, mutlu olmaz, ya da o muhatabını sevmez ki!
Tebessümün faydalarını ve kazançlarını özetleyelim:
• Samîmi bir tebessüm, muhatapların hafızalarında bir ön güven sağlar.
• Tebessüm, kederlilere sevinç, ümitsizlere ümit, hastalara şifa olur.
• Tebessüm, yorgunlukları, hüzünleri, korkuları, kırgınlıkları hattâ dargınlıkları bile azaltır.
• Tebessüm, herkes için bir ihtiyaçtır. Her iki taraf da faydalanır.
• Hiç bir kimse, tebessümün getireceği faydaları reddedecek kadar zengin değildir.
• Hiç bir kimse, tebessüm ettiği için fakir düşmez.
• Hiç bir tebessüm, muhatabını minnet altına sokmaz.
• Tebessümü, hiç bir kimse satın alamaz, dilenemez, gasp edemez, çalamaz.
• Tebessüm, ancak gönül rızâsı ile verilir. İçten gelmeyen bir tebessümün, kimseye faydası olmaz.
• Gülümsemenin, hiçbir kimseye masrafı da yoktur.
• Çok basit bir gayret, niyet ve sermaye ile elde edilen kazançları bu kadarla sınırlı değildir.
En önemlisi de en çok muhtaç olduğumuz ibâdet yönüdür ki: “Tebessüm, sadakadır.” Çevremize mutluluk saçarken bunun bir Hadîs-i Şerif olduğunu düşünürsek daha çok sevap kazanıyoruz. Ayrıca, “az sadaka çok belayı önler.” (Bak: Tirmizî, birr. 36. Râmûz’ül Ehadis: Hadis no, 71)
Madem böyle, bize gülümsemeyen birine bile, bizler tebessümü esirgememeliyiz. Bir de, tebessüme en çok muhtaç olanların “gülümseyemeyenler” olduğunu bilmeliyiz. Öyle samimi tebessüm etmeliyiz, öyle bir ibâdet duygusuyla gülümsemeliyiz ki; sıktığımız ele Rûhumuzdan da sevgi aksın..
Tebessüm ederken sadece, “En dehşetli bir gün olan kıyamet ve âhirette şefâatine muhtâç olduğumuz, yaratılmışların en seçkini efendimiz Hz. Muhammed Aleyhisselâm’ın emri ve tavsiyesidir” diye düşünmeliyiz. Bu düşünce bizlere her şeyden ziyâde sevap kazandıracak, bizi motive edecektir. Her ne kadar sermayesiz kazanç dediysek, yine az da olsa "İNSANLIK" diyebileceğimiz bir sermaye gerekli kuşkusuz!
Mütebessim çehrelere selam olsun. Vesselâm..
Murat Kahraman
21.03.2021/İstanbul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.