FAİK HOCA
FAİK HOCA
Rahmetli Faik hocayı on yaşımdayken tanıdım. Hacımemişağa camisinin imamıydı. Annem bana sekiz yaşındayken namaz kılınmasını öğretmişti. Okula giderken on dört tane dua ezberletmişti. Bazı günler annem kadın mevlitlerine beni de yanına alır “bal tefsirini” okuturdu.
“Bal tevsiri, “Hz. Ali Kerremellahü Vecheh bir gün gazadan evine geldiğinde, Hz. Ebubekir Sıddık (r.a.), Hz Ömer (r.a), Hz Osman (r.a) gelip Hz. Ali’ye "gazan mübarek olsun" demişler. Hz. Fatimetü’z-Zehra (r.a) onlara ikramen, kalaylı bir tas içinde bal getirmiş, balın üzerinde ince bir kıl görmüşler... Bunun üzerine Hz. Ebubekir (r.a) "dördümüz de birer açıklama yapalım" buyurmuş.
Dört halifemizin yorumundan sonra Hakta aladan bir nida gelir. Ya Muhamed her kim bal tevsirini okursa, yada okutursa, yazıp Ümmetine hediyye ederse izzet ve celalim için, ben o kimseye 224 bin peygamber sevabı veririm. Bir insan, kendisine adet edinse, bu tevsiri okursa ve okutmaya devam ederse, hiç bir zaman sıkıntı çekmez. Ölürken hüsnü aleme hasip olur, Ahirete iman ile gider ve gelecek kaza ve musibetlerden kendisini Cenabı Hak Teala muhafaza eder”.
Bu bal tefsirini annem her mevlitte bana okutur, dinleyenler de ne güzel sesin var senin böyle,çok güzel okuyorsun diye methiyeler yağdırırlardı.Bu güzel sözler de benim çocukluk ruhumu okşardı.On yaşımda beş vakit namazımı son yıllara kadar hiç bırakmadım.Rahmetli Faik hoca, cenazelerden sonra evlerde yapılan hayır ve dualarda benim de mevlit okumamı dinleyince sesimi çok beğenip bana “Ömer arada “Hacımemişağa”camiine de gel seninle biraz mahric ve kıraat derslerine çalışalım dedi.”
Dünyalar benim olmuştu faik hoca bilaa bedel Alaçatı’da çok gençleri camide yetiştirmiş kişiydi. Bende Faik hocamdan birkaç sene Kuran okuma dersi aldım. Kimler yoktu ki ders alanlar arasında, Hamdi serin, Necat Kırçakçı, Zeki Pırnarcı, Erol Ceylan, Mehmet Ali Şahin, İsimleri bu sayfamıza sığmayacak kadar çok genç yetiştirmişti.
Rahmetli Faik hoca devletten hiç maaş almamış, devletin kadrolu imamı değildi. Gönüllü imamdı. Geçimini hep kendi imkânlarıyla sağlamıştır.
Onu evinize mevlit okumaya davet ettiğiniz zaman o akşam yatsı namazında kaç tane öğrencisi varsa, öğrencilerini de yanına alır kuran veya mevlit okuturdu. Okumak bittikten sonra mevlit sahibi Faik hocaya para ikramı yaparsa ertesi gün kaç para verildiyse, yanındaki okuyan öğrencilerle bölüşürdü.
Kimsenin hakkını yemezdi. Sabah namazlarından sonra pehlivanın kahvesine gider orada gün aydınlanıncaya kadar cemaat’ten de katılanlarla sohbetler ederdik. Genel de dini sohbetler arada güncel konular ve kurtuluş savaşından sonra mübadele günlerini anlatırdı. Mustafa Kemal Atatürk’ü ve İsmet paşadan söz açılınca Atatürk’ü anlatırken gözlerinden yaşlar gelirdi. Her seferinde çay paralarını bizlere ödetmez “siz misafirsiniz burası benim mahallem siz burada çay parası ödeyemezsiniz derdi”. Tam ülkesini seven bir din adamıydı. Nurlar içinde uyusun.
Bu gün imamlara size maaş vermiyoruz dense yine imamlık görevlerini yaparlar mıydı? Gerçek din adamlarını tenzih ederek, camilerimizde Allah için evet oyu verin diyen imamlarımız var ülkemizde. Son on beş yıl öncesinde camilerimizde siyaset var/mıydı?
Faik hocam da ömrü boyunca devletten beş kuruş para almadan elli yıldan fazla Alaçatı’da Haçımemişağa camisinde imamlık görevi yaptı.Tam bir Atatürk imamıydı.Ruhu şad olsun.
Kalın sağlıcakla……
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.