- 1050 Okunma
- 6 Yorum
- 11 Beğeni
Selim
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bugün gökyüzüne üç kez baktım. Aslı gözetilirse birinden emin değilim çünkü o sıra Selim’le selamlaştığım ana denk geldiğini sanıyorum. Diğer ikisini anımsamamın nedeni her zaman olduğu gibi uğursuz şekilli bulutları oncasının arasından seçmemdir. Selim’le selamlaşmayla kalsaydı diyeceğim karşılaşmam sonrası peki iyi hissettiğimi söyleyemeceğim. Nasılsın faslından sonra eşi alışveriş yaparken bir iki saat orada burada oyalanacağını söyleyince eşlik etmeye mecbur hissettim. Hoş, benim de yapacak bir işim yoktu. Sokağın başında, küçük bir çayevinde oturduk. İyi arkadaştı Selim. Yatılı okul günlerimizi, geçen zamana boylu boyunca uzanan bir dervişin sabrıyla, işlediği kaneviçe örtüsünü serdiği masada sallanarak oturan ninenim okula giderken ettiği dualarını ekleyip yürüme engeli bir duvarın narin sesinde yumuşatıyordum.
Selim, o gün bana öyle bir şey söyledi ki kendime biraz olsun gelebilmem için üç gece boyunca gördüğüm kabuslar sonrası yarı ölü biri gibi günlerimi geçirmem gerekti. Konuşmamızın oradan buradan, okul günlerinden, hayat telaşından devinen akışı bir anda ağzından çıkan bir sözle değişimin emrivakili düdüğünü çaldı ve ben o trene binip gittim. Selim, ikinci sigarasını yaktı, elleri bardağı bir çocuğun ellerine benzer çekingen biçimde tuttu. Çayından bir yudum daha aldı;
“Biliyor musun insanın hatırladığı ilk anı, yaşamla ilgili fikrini belirliyormuş,” deyiverdi.
O an aklıma bir şey gelmedi. konu değişti, ekonomik gelişmeler, malum tasarının meclisten geçme konusu karıştı. Bir iki saat geçti geçmedi, vedalaştım Selim’le. Sonra, sonrası için kişisel çile dersem belki yokluğa varlık yediren bir kuşun guguklu saatinde yol alırdım.
Büyük bir yatak, duvarlar, tavan tahtadan, yer gök tahta sanki, nasıl bir evmiş bu, kızılı kahvesi gözüme kıymık gibi kaçan? Sonra bir döşek salonun orta yerine konulur mu? Pencereler bizim evin pencereleri gibi değil. Üstten alta doğru çekiliyor, tuhaf. Döşek, evet döşekte bir adam yatıyor, bembeyaz teni, ona mı çekmişim acaba? Sonra döndürüyorlar gövdesini de ne büyük adammış. Sırtı farklıymış ama, pembe renkli kabarcıklar, hastalanmış demek ki. Bu adam benim dedem, doğru ya. Acaba sevmiş midir beni? Yattığı yerden bile olsa gülümsemiş midir bana? Onu hatırlasam. Yok, yok babama ilişiyor gözüm. Sahi köy yerinde kravat takılır mı? Neden eğilip suyla oynuyor? Abdest dedikleri bu demek, ceketi de var, ceketi de ağlıyor mu? Babalar ağlar mı? Babacığım, ağlama ne olur ağlama. Gidemedim de yanına çok mu küçüğüm mesafemiz kaç çocuk ayağı? Gözün kendisi olmuşum sanki hareket edemedim. Ondan demek çok yalnız kaldım, dedem yalnız kaldı, babam yalnız, koca ev yalnız, yıllar sonra gördüm fırtınada çökmüş çatısını. Sonra bu yalnızlık geçmedi gitti. Sordum soruşturdum meğer iki yaşındaymışım dedem öldüğünde. Biri bana ölüme yakın duruyorsun demişti. İlk anımdandır diyecektim. Fazla kalmadı.
YORUMLAR
Çok anı var.. çok yaşadım.. galiba bi bu kadar daha yaşarım ve tüm o anılar iç içe geçer..sonra bi'gün bi'bakarım, aklımda sadece hatırlamak istediğim şeyler kalmış. Öylece bir an, ilk ve son an olabilir.. hem neden olmasındır.
O anda kimi hatırlamak isterim, hmm..insan çocuklarını yanında istiyor. Onlara dair ilk anılar belki..çocukların son anıları hep zorlayıcı oluyor, o açıdan ilk anlara müracaat etmek daha mantıklı:)) ve f.'i hatırlamak isterim sanki. O bana akıl verdiği, övdüğü, sevdiği herhangi bir ân'a gitmek isterim. Bir müziği dinlediğimiz, bir şiiri okuduğumuz, bir ağaç hakkında konuşamadığımız, bir rüyada buluştuğumuz 30 yıl önceki bir hastane odasına..ve tüm bunlardan haberi bile olmadan galiba beni anlayan tek insan olarak f.'nin tüm bu anlarını hatırladığım tüm bu anları, herkese ve her şeye haksızlık ederek sanki ilk bir ân'mış gibi yaşamak isterim..
İnsan, ilk neyi ve kimi hatırlar.. insan, yanında çabasızca insan olduğu şeyi ve kimseyi hatırlar galiba..
Böyle bir şeyler hatırladım.. iyi oldu :)
Öpücük.
Parlain m
İlk anı konusu mühim değil aslında. Pek çoğunu tatsız sayalım. İnsan olmaklıkla ilgili bir durum var. İnsan kalmakla ilgili her şey. Bu nedir diyeceğiz belki şimdi? Sevmeyle başlayıp öyle de bitiyor. Hüzün, acı veya umutsuzluk bir tekne gibi taşıyor bizi doğum ve ölüm eşitliğine.
Hastane odasında sevgi dolu iki insana bakıyorum şimdi.😘
Biliyor musun insanın hatırladığı ilk anı, yaşamla ilgili fikrini belirliyormuş,” deyiverdi.
Kilit bir cümleydi , yani tespit.
Düşündüm sahiden, ilk an'ım ?
.............;
..........
:))
evet hatırladım, kök hücre gibi .
Güzel bir yazıydı, başarısını kutluyorum sevgimle.
Parlain m
Teşekkür ederim. Sevgilerimle efendim.
Yazınız, beni çocukluğuma götürdü. Bu, kaleminizin başarısından başkaca değildir.
Tebrik ederim, geceye düşeni.
Saygı ve selamlar.
Enûma Eliš tarafından 21.3.2021 15:05:39 zamanında düzenlenmiştir.
Parlain m
Kaleminiz ne kadar güçlü; özellikle düzyazıda çok iyisiniz gerçekten; tebrik ediyorum.
Parlain m
Beğenmenize sevindim. Sözleriniz iyi geldi, çoğunluk yazdıklarımla ilgili şüpheye düşüyorum.
Teşekkür ederim. Sevgi ve saygımla.
Özlem Tarhan
Sevgilerimle...
Parlain m
İyi geceler dilerim. Sevgiler.