- 510 Okunma
- 3 Yorum
- 2 Beğeni
Andımız Üzerine...
Andımız…
Sözlerime nasıl başlayacağımı bilemiyorum…İçimde bir kırgınlık ve kızgınlık var…Çocukluğuma dönmeliyim biliyorum….Ve çocukluğuma dönüyorum ben de…
Köy çocuğuyum… İlkokul 3. Sınıfa kadar köyde okudum… Siyah önlükler giydim… Köyün en yoksul hallerini yaşadım… Aydınlanmayı gaz lambaları ile yapardık… Acın gücün yaşıyorduk yani… Ama saygılıydık… Örnek gösterilecek bir yaşamımız vardı… Kimseyle kırgın ve küskün değildik… Yarım ekmeğimizi paylaşırdık… Acılarımızda sevinçlerimizde birdik…
Boyum çok kısaydı… Çalışkandım… Tüm törenlerde bana şiir okuma görevi verilirdi… Nasıl okurdum şiirleri bir bilseniz… İçimdeki duygu selini anlatamam… O küçük ben, adata büyür büyür bir dev olurdum…Ah çocukluğum…
Hele bir de andımızı okumak vardı… Sabahları sıraya geçerdik… Her gün bir arkadaşımız andımızı okuturdu… Sıra bana gelmişti… Bir duygu yumağına bürünmüştüm… Nasıl bir duygu bu anlatamam… Üzerinde yıllar geçmesine rağmen aynı heyecanı şimdi de duyuyorum… İlkokul sıralarında hep hatırladığım ve unutamadığım tek gerçeklik buydu… Türküm, doğruyum, çalışkanım derken yer gök inliyordu adeta… Ayaklarım yerden kesiliyordu, uçacak gibi oluyordum… Bundandı r biz büyüklerimizi hep saydık, küçüklerimizi hep sevdik, koruduk kolladık… Ve hep ileriye baktık…
İçimizde bir ataya sahip olmanın mutluluğunu yaşadık… Yokluklar ülkesinde yedi düvele başkaldırmış bir lidere sevgi ve saygıyı bu sıralarda öğrendik… Varlık sebebi ve var olma umutlarımız hep canlı olurdu… Bir çocuğu hayata bağlayan içindeki umutlarıdır, vatan millet sevgisidir… Bayrak sevgisi o yaşlarda alınıyor… O andımız duygusunda saklı her şey…
Şimdi düşünüyorum da bu andımızın neresi bölücü, neresi ayrıştırıcı şaşırıyorum… İçimi tuhaf bir hüzün kaplıyor… Öfke doluyorum… İnsanı hayata, geleceğe bağlayan bir marş bu… Yaşamı sevdiren, yaşama sımsıkı bağlanmamızı sağlayan bir marş … Belki de Atatürk sevgisini içimize kazıyan, Milet ve bayrak sevgisini ilmem ilmek işleyen bir marş bu…
Bu marşın neresinde bölücülük var… Neresinde araştırmacılık var anlamıyorum… Bırakın çocukluğumuzun içindeki bu milli duyguları öldürmeyin… Onları kör ve sağır yetiştirmeyin…
Ne mutlu türküm diyene…Ne mutlu insanım diyebilene…Saygı ve sevgimle…
YORUMLAR
Bir insanın kendisi değişir, adı değişir, huyu değişir ama doğduğu yer, annesi gibi değişemez unsurlar vardır. Andımız da, vatan millet sevgisi de, özellikle Atatürk sevgisi asla değişemez, değiştirilemez.
Şu gün bile 3 -5 yaşlarında üzerinde Atatürk resimli tişört, bayrakla çoşkulanan minik devleri gördükçe buna inancım katlanarak artıyor. Sanıyorum ki birilerini de çok daha fazla korkutuyor bu durum. Ve ondandır telaşları eminim.
Tebrik ve teşekkür ederim.
Saygılarımla...
Tertemiz çocukluk duygularınızı dile getirmişsiniz muhterem; her sözüne katılıyorum. Bugün ben de Andımız başlıklı bir yazı yazıp Edebiyat Defteri'ne eklemiştim. Bu sebeple yazınız dikkatimi çekti ve okudum.