- 373 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Evrim 7
İki boyutlu yüzeye bağlı alan, üç boyutlu hacmin germesiyle yırtılıp bölünüyordu. Bu bölünmeyle yüzeydeki bölüntüler arası bir durumla girmiştir. Bu girişme, az çok iç ve dış etkiye maruz kalan bir bölüntüler arası bir çeşitlilikti (mutasyondu).
Bir sosyal süreci ritüelime etmek ya da sembolize etmek veya ayinleştirme işi o süreci ibadeti kılar. Sosyal ritüeller anlaşılmaz olana bir anlaşılma bir anlatma olan bağlamdır.
Ritüeller neye bağlamdır? Bir olgu ve olayın öncesini sonrasına; geçmişini şimdiye dönüşen anlama ve anlatımlara belirsiz olan olgu ve olayları anlama, anlatıma ve eyleme bağlamdı.
İki farklı süreç ve oluşum birbirine doğru; geri olanın ileri olana doğru değişmesini konu etme işi bağlam ilişkisidir. Bir bağlamın sosyal özneler tarafından mantık, edilmesidir. Kolektif senkron yapmasının sosyal anlam karşılığı ritüeldi.
Ritüeller tamamen öznel çıkarımdı. Bu çıkarım sosyo kolektif bağlanım yapmaya atıf olan bir çıkarımdı.
Kuantum süreçler ve atom boyutlu moleküler süreçler; anlık bir geçiş zamanın, üssel dallanma çatallanma alnı içindeydiler. Üssel durumlar dallanma çatallanmaya yol açıyordu. Dallanma, çatallanma içinde en az direnci olan yol, sürece eğim ve akış (bağlam) ile olunan yoldu.
Sosyo toplumlar da nesnel bağlamlı bir konuyu, ya geçmişten günümüze "ritüelime bir bağlamla" anlama yaparlar. Ya da bilim sel bağlamla bir anlam yaparlar. Türümüz iki tutumdan biriyle, geçmişi şimdiye ve geçmişi geleceğe bağlam yaparlar.
Ritüelime bir bağlam içindeki kişi elmayı insanın ağız tadına göre bir amaçla anlayıp dünyayı yorumlar. Rüzgârı aşılayıcı amaçla meyvenin oluşumu üzerinde meyvenin bizim için oluşuna bağlamdılar! Ben içince bir anlayış içinde depremi de yapılan yanlışların karşılığı bir cezalandırma ritüelle anlam ve söyleme dönüşürler!
Kişiler bozuk bir ritüelime anlayıştan doğan öfkeyle; bir deprem şiddeti ölçüsü olan 7,4’ ü 7,4 size yetmedi mi? diyen dışlayıcı pankart ve dövizlerle "fikri ifade içinde" olup; sosyo topluma uyarı vermeye çalışırlar!
Oysa içinde cezalanacak kimse olmadığı halde, Ay’da da depremler olmakta. İçinde aşılanacak bitki ve meyve türü olmadığı halde Mars’ta, İo ’da da rüzgârlar olup, rüzgârın sesini dinleyebilmekteyiz. Kim için olduğunu bilmediğimiz Mars yüzeyinde esen rüzgârın kaldırdığı toz hortumlarını görmekteyiz!
Eş deyişle bağlamlar filim karesini izler gibi dondurup mana edeceğimiz anlık kuantum süreçlerdi. Yine makro düzenli belirsizle nicel ve niteliktiler. Nasıl ve nicedirler. Kuantum dünya determine değilken, makro dünya determineydi.
Kuantum dünya belirsizle olan dalgalar olasılığıydı. Belirsiz durumla olanlar belirli bağlam üstekisine gözlemci etkisiyle çöktürülürler. Nesneler dünyası molekülerdir. Belli koşullar altında bir düğüm; bir kavşak noktasıyla, nesnel olgular ve olaylar kendi anlık geçiş süreçlerini oluşurlar.
İşte nesnelerin anlık geçiş süreci olan dalga salınımlı enstantanelerine, sosyo özneler tarafından anlam yüklenir. Değişme dönüşme noktalarına yapılan anlam yüklemeli modülasyonlar, o dönüşmeyi o anlamla ritüelime eder. Ritüel edilen anlamlar insan duygularıyla büyütülürler.
Evrendeki moleküler olgu ve olaylar belli bir fizikle; iç düzenli oluşumlardır. Bunların belli koşullar altında belli tekrarları vardır. İnsan tarafından anlaşılamayan olgu ve olaylar ritüelce yaklaşımla anlaşılır ediliyordu.
Yani kendi nesnel geçiş evresinin tekrarlarını kişilerin söylem ilişkileriyle büyüten öznel anlayışlı salınmalar, bu öznel anlamaları, o olgu ve olaya ritüel yaparlar. İbadet yaparlar.
Bir totem alanı, ittifakı alan ilişiklerine dönüştüren ritüeller; eskiden eskiye sosyal alan içinde bulunan güvenli bölge denen tapınaklarda, ittifaklarla birlikte ibadet kültürüne dönüşürler.
Bu türden geçiş dönemi olgu ve olaylarıyla anlam eşleştirmeleri olan birçok ritüeller vardır. Ritüel eşleştirmesi hem geçiş dönemi belirsizlerine karşı yapılır. Hem de geçiş dönemi olgu ve olaylarına yapılan anlam eşleştirmeleriyle yapılır.
Örneğin; totemi mana anlayışı, ittifakı mana anlayışına dönüşmüştü. Bu ittifakı dönüşmeyi yapan gücün, üretim gücünde geldiğini göremeyen sosyal mantıklı anlayışlar; bu dönüşmenin tarafları olan her bir grubu "birbirinizle tanışasınız diye, birbirinizle yarışasınız diye ayrı ayrı milletler halinde yaratıldığını" söyleyen ritüel hikâyelerine dönüşecekti!
Milyonlarca yıl ne birbiriyle tanışmış ne birbiriyle yarışmış olan gruplar şimdiki ritüel içinde birbiriyle tanışacak olanlar, birbiriyle yarışacak olanlardı (!) "İttifak kardeşliğiyle" birbirine tanışma ve yarışmanın bağlamı ediliyorlardı!
Kardeşlik totemi mana ritüeli içinde grup içindeki kişilere dokunma ve temas emenin vizesiydi. Sizinle kardeş olmayan grup dışındaki başka totem kişilere de dokunmamanın temas etmemenin tabu ritüeliyleydi.
İşte "ittifak kardeşliği" ittifakı başlatabilmek için dış gruba dokunmaya ve temas etmeye izin veren bir geçiş ritüeliydi. "Totem kardeşliği" yerine şimdi "ittifak kardeşliği" ritüeli vardı.
"Totem kardeşliği" şimdi totem kardeşler arasında "cinsel dokunma yasağına" dönüşmüştü. Neden? İttifak zorunluydu. Keyfi değildi. İttifak kurabilmek için başka totem soy kişilerle bir grubun diğer grupla cinsel temas yapabilmesi için bu ritüel getirilmişti. "İttifak kardeşliği" totemi yapıdan ittifakı yapı içine geçişe vesile olan bir ritüelidir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.