- 927 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
"BİZ TÜRKÜZ DOĞRUYUZ VE ÇALIŞKANIZ"
Andımız 8 Ekim 2013 yılında kaldırıldı.
O zaman neden tepki gösterilmedi...
Çünkü kimse tehlikenin farkına bile varmadı.
Bazı öğretmenler insiyatif kullanıp sınıflarında okuttular.
Yani andımız ortada kaldı 8 yıldır.
Sanırım yargıtay bir kulp takıp bir türlü kesin karar veremedi...
Yılmadılar danıştaya götürdüler.
Ne kadar bekledi bilemiyoruz "sevgili andımızın.".
8 yıl sonra karar verebildi danıştay
Hani denmişti ya "size daha sürprizlerim var" diye...
Biri buymus ..
Tanrı ülkemizi başka sürprizlerden korusun...
Andımız Türkiye Cumhuriyetine karşı gösterilen ciddi bir kırılma noktasıdır.
Kürtlerin partisi hdp’nin verdiği önerge nedeniyle kaldırılması ya da kaldırtılması işin en acı yönü..
Her ülkenin bir andı var
Hiç bir ülke azınlıklar istedi diye andını kaldırmaz.
Bunun dünyada başka bir örneği yok..
İstedikleri kadar kaldırsınlar..
Bizler evlerimizde okula gitmeden önce "andımızı" ailece okur yollarız çocuklarımızı...
Çünkü "BİZ TÜRKÜZ DOĞRUYUZ VE ÇALIŞKANIZ"
Ve çook sabırlıyız çook...
Gülce Şeren/16 Mart 2021
YORUMLAR
Gülce Şeren
Gülce Şeren
İlköğretim okullarında okuyan Kürt öğrenciler sabahları okutulan "Andımız" adlı metni okumak istemiyor.
Öğrenciler bunun nedenini de, andın kendilerini ifade etmemesi olarak açıklıyor.
Kürt öğrenciler andımızı okumak istemiyor
İlköğretim okullarında okuyan Kürt öğrenciler sabahları okutulan "Andımız" adlı metni okumak istemiyor. Öğrenciler bunun nedenini de, andın kendilerini ifade etmemesi olarak açıklıyor.
Her sabah ilköğretim okullarında öğrencilere okutulan “Ant”, Türk Tarih Tezi’nin savunucularından ve milliyetçi görüşleri ile bilinen Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip tarafından 23 Nisan 1933’te yazıldı. 29 Ağustos 1972 tarih ve 14291 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ilkokullar yönetmeliğinin 78. maddesi ile de “Öğrenci Andı”na “Türküm, doğruyum, çalışkanım; yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun…” şeklindeki bölüm eklendi. Eski ittihatçılardan biri olan Galip, aynı zamanda 1925’te idam edilen dönemin Kürt isyancılarından Şeyh Sait’in idam kararını veren İstiklal Mahkemesinin hukukçu olmayan üyesi olarak da biliniyor. ‘Irkçı ve şovenist’ olarak adlandırılan “Öğrenci Andı”na ilişkin tartışmalar ve sorgulamalar son dönemlerde yeniden başladı. Bu sorgulamalardan biri olan BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kızının “Andımızın” okutulmasından muaf tutulması için Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yaptığı başvurunun ardından yapılan tartışmalarda her kesim kendi cephesinden değerlendirmelerde bulundu.
Diyarbakır’da 3. sınıfta okuyan bir öğrenci, ant okunurken kendini kötü hissettiğini, çoğu zaman tekrar etmek yerine susmayı tercih ettiğini belirtti. 5. sınıfta okuyan bir öğrenci ise, andı okumak istemediğini söyledi. Öğrenciler okumak istememe gerekçeleri de aynı kendilerini ifade etmediği yönünde görüş belirttiler. KURDİ-DER Öğretmenlerinden Sultan Yaray ise, Selahattin Demirtaş’ın başlattığı bu kampanyayı sonuna kadar haklı bulduğunu ve desteklediğini belirtti. (DiyarbakırDİHA)
rubo
Düşüncelerinin biri hariç hepsine katılıyorum. Eline sağlık.
Şöyle ki, bir siyasi partiyi sevmeyebilirsin. Saygı duymalısın derdim fakat resmi olarak da kanıtlanmış bir şekilde terörizm ile bağlantısı olduğu için saygı duymak "bence" zorunda değilsin. Fakat bu demek değildir ki, kitlesine 2. sınıf insan muamelesi göstermelisin. Kürtse Kürt, Türkse Türk, Lazsa Laz. Farkeder mi? Biz andımızda, Atatürkün açtığı yolda ilerleyeceğiz diye yemin etmedik mi? Ettik. Neydi o yol? İlim yolu, Atatürk milliyetçiliği...
Zaten paşamın da dediği gibi, "Ne mutlu Türküm diyene.". E o halde nedir bu kendince "kürtlerin partisi" söylemlerin ile aşağılama çabası?
Lütfen! Bırak bu ırkçılığı.
Gülce Şeren
Hakaret etmedim güncel bir konuyu işledim
Atom93
Yüce Türk milletinin sinir uçlarıyla öyle oynuyorlar ki, bunu da o sinir uçlarını güya din ile uyuşturarak yapıyorlar.
İnanç diyerek arkalarına aldıkları, kendilerini kullanan gizli servislerin desteğiyle ne oldum delililiğine kapılanlar, öyle azgınlık içindeler ki kullandıkları biçim, orijinal olmaktan uzak ve ilgisiz olduğundan etkisi kısa sürecektir. Bunun farkında bile değiller.
Mustafa Öztürk'ün katli vaciptir diyerek bu ülkeyi terk etmeye zorlayanlar ikinci Kubilay olayı gerçekleştirmek isteyen zihniyettir. İşte andımızı kaldırmaya yeltenen zihniyet bu zihniyettir.
İnanç ve Türklüğe darbe vuracaklarına inanan bu çürük, kokuşmuş, ezik ve zavallı güruh yanıldıklarını bir kez daha Türk'ün gücünü görerek anlayacaktır. Türk bedel ödemekten gayri değildir...öder ama ödetirde.
Yemin olsun başbuğ Atatürk'ün elini bırakırsak, namus bize ar olsun, nefes almak bize haram olsun.
VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!...