- 612 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sınır
Sınır
Sınır; çizgi, uç, son.
Bazen "Kırmızı çizgi", olarak ifade edilir!
Bahsedeceğim sınır, bildik sınır çizgilerini ifade etmiyor! Doğal sonuca dair oluşan sınırdan bahsedeceğim. Suyun kaynama sıcaklık sınırını, "NŞA" ( Normal şartlar altında) 100 santigrat olarak biliriz! Basınç artınca bu artar, azalınca da eksilir!
Sınırın, izafi olduğunu söyleyebilirim! Basınca göreceli artan- eksilen bir kaynama sınırı var! Diğer sınırlar da sonuca göreceli olacaktır!
Düşünce sınırı, öğretiye göreceli olacaktır! Nelerin, ne kadar veya nereye kadar düşünülebileceği, öğretiyle sınırlanmış olabilir! Bu sınırı aşmak isteyen için öğretiyi çiğneme korkusu vardır! Öğretiye uymayan farklı bir sonuca ulaşmak, sıkıntılı olabilir! Bu "Dünya’nın yuvarlak olduğu" fikrini ilk dillendiren bilim insanı için ölümcül sonuç doğurmuş! Benzer şekilde, güncel konularda da sınırı aşamamak ya da aşmayı akla getirmemek var! Öğretiyle kendiliğinden oluşan bir sınırı aşma korkusu! Veya sınırı aşmamanın, dayanılmaz hafifliği! Sınırı aşmanın getireceği muhtemel sıkıntılardan, sıyrılma çabası!
Sınırı aşmamanın getirisi, mevcut halin korunması olarak görülebilir! Sınırı aşmanın bedeli de riskli olabilir! Klasik söylemdir; riske katlanmayan, müteşebbis olamaz! Mevcut durumu muhafaza etmek, sınırı aşmamakla olur zannı hakim olabilir! Risk alan ise durumunu muhafazayı risk ederek, fazlasına ulaşabilir!
Durumu muhafaza etmek yeterli midir?
Yeterli olmadığı, mevcut görünen halden anlaşılıyor! Teknolojinin hızı, durumun çok ötesinde! Mevcut durumun yetişemediği o kadar çok şey var ki; sadece maddi hacimde değil, sosyal alanda da durum, yeterli olmuyor! Her konuda yenilik kaçınılmaz! Yenilikler, durumu muhafaza etmek gayretinde olan ve sınırı aşmadan rahat kalabileceğini zannedenleri, zorluyor! Durumu muhafaza edip sınırı aşmayı istemeyenler, diğerlerinin de sınırı aşmadan durumu muhafaza etmesini, gayri ihtiyari isterler! Bu istek, dilek ve temenniden öteye geçemez! Kabul edenleri de aynı hizada tutarak onların da diğer sınırı aşanlardan geride kalmasına neden olabilir! Oysa evrende aslen sınır yok! Yani maddi veya manevi tüm sınırlar, izafi- görecelidir! Evrende sınırlar, aşmak içindir, uymak için değil. Uzay yolculuğu, bir sınır aşımıdır! Dünyayı çevreleyen atmosferin aşılması hedeflenir!
Son tahlilde; evrende aslen sınır yoktur! Maddi veya manevi tüm sınırlar, aşılmak içindir. Göreceli sınırlara uyup, mevcut halden huzur bulmak mümkün değil. Evrende hareket var! Durağan değil! Entropi var, düzenden düzensizliğe bir akış var. Bu akışa "Zaman" da denilebilir! İşte bu nedenlerle mevcut durum, muhafaza edilemiyor! Sınıra uygun durmak mümkün değil! Hareket olmasaydı belki ama hareket var! Yani akış, yani zaman, yani entropi yani eskime! Ya da durağan ölüm"! Her şey için düzenden, düzensizliğe akış var! Her şey akarken insanın maddi manevi duraklamayı arzu etmesi, akışı durdurmuyor! Ama çok ağır bedel ödetiyor! Maddi olarak, rakiplerden geri düşmenin ağır bedeli var! Manevi olarak da yani düşünce alanında da sonucu erteleme zannı var! Ertelenen, aslında ötelenmiş olabilir! Yani ertelendi ve gitti!
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.