- 440 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DEFTERİNİ DÜRERİM
"Ah bi emekli olsam," özlemini kim içinden geçirmemiştir ki. Yıllarca ezilmişliğin tadını şöyle ya da böyle çıkaracaktır aklı sıra. Deniz kenarında tatil yapacaktır, memleketinde görmediği yerleri görecektir, parası biraz fazlaysa başka ülkeleri gezecektir... Bu istekler, uzayıp gider. Ama gel gör ki o gün gelip çattığında hiç hesapta olmayan engeller bir bir önüne dikilir. Kızı, oğlu evlenecektir, 4. çocuğunun Üniversite masrafları, "emekliliğimde kafamı sokacak bir damım olsun," diye emekli olmasına az kala borca girdiği evin taksitleri dağ gibi. Hepsi de emekli maaşını beklemekte...Falan filan işte. Aklınıza ne gelirse. Birileri her ne kadar emeklinin çalışması yasak dese de diyalektiğe ters düşen saçmalama olduğu için bu sözler sadece lafta kalıyor.
Hayat devam ediyorsa öyle pembe hayallerle de yürümüyor. Ne yazık ki paranın sözünün geçmediği hiç bir alan yok.
Benim emeklim imzayı atıp emekli olduktan sonra evdeki dağ gibi sorunlar karşısına dikilince başlıyor boynu bükük halde iş aramaya.
Çalışırken yaptığı işe göre arayışlarını sürdürüyor. Aşcıysa aşcılık, polis ise sitelerde güvenlik. Ziraat Mühendisi ise ilaç bayiliği v.b. işler.
Ben de emekli olunca ne yapayım, diye düşünürken dedemin manifaturacılığından esinlenerek pazarlarda pırtıcılığa kolları sıvadım. Eşimle birlikte bir emeklilik kadar daha(18 yıl) ekmek kavgasına devam ettik. Bu süre içinde her türlü zorluklara karşı kimseye boyun eğmeyerek direnmeye çalıştık.
Pazarın birinde sitenin güvenlikçisiyle o da emekli olduğu(polis) için gelmişten geçmişten, adi suçluları nasıl yakaladığından, v.b., den sohbet ediyoruz.
Tam o esnada iki köpeğin hırlamaları ve de bir bayanın sert tonajlı sesiyle irkildik:
"Güvenlikçi, boşa çene çalma. Bak, sokak köpeği neredeyse benim kanişimi boğacaktı. Görevine dikkat et, yoksa defterini dürerim."
Emekli güvenlikçi arkadaş, amirlerini görmüş memur gibi hemen yönetilen göreve koştu. Sokak köpeğini oradan kovaladı.
Kanişini gezdiren hanımefendi, yanımızdan uzaklaşınca güvenlikçiyle göz göze geldik. Hiç konuşmadık ama birbirimizle empati yapmış, ekmek parası için işitilen azarı ne yazık ki içimize gömmüştük.
GÜNCEMDEN.- 2015