- 435 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANLAMAMAK
Yazan: M. Sabri HABERVEREN
Devlet Bahçeli “İktidardaki AKP’nin oy kaybına uğramamasını, üstelik oyunu artırmasını anlamadığını ve iktidar partisinin kamuoyunda itibar kaybettiği son aylar içinde; Meclis iradesine yönelik dışarıdan yapılan dayatma ve zorlamaların toplumda kabul görmediğini ve iktidar partisine hak etmediği bir desteği sağladığı anlaşılmaktadır.” Demiş.
Şimdi AKP’nin toplumdan bu kadar oyu nasıl aldığına bir bakalım:
Türkiye’de yaklaşık 85–86 bin cami var. Bu camilerin % 90’ı özel kişiler, dernekler tarafından yapılmış camilerdir. Bu derneklerin yönetim kurullarında bulunan kişilerin tamamına yakın bir bölümü, tarikat gurupları içerisinde yer almaktadır. Bu guruplar Cami yapılması dışında, çevrelerinde bir gurup oluşturarak, siyasi amaçlarını gerçekleştirmek üzere çalışmalarını sürdürmektedir. Maddi yönden kendi kendilerini finanse edebilecek kabiliyet ve kıvraklığa sahip bulunmaktadırlar.
Cami yaptırma derneği olarak faaliyete geçen bu guruplar önce; camiye değil de kendi derneklerine gelir sağlamak amacı ile önce cami inşaatının altına iş yerleri olarak kiraya verecekleri bölümler, kendilerinin yazıhane, yâda başka bir deyişle ofis olarak kullanacakları bölümler ve yatakhaneler yaptırıyorlar. Daha sonraları bu yatakhaneler yurt olarak kullanılmaya devam edilmektedir. Tabi bu yurtlarda kalan gençlerin beyinleri yıkanarak belli bir siyasi fikrin savunucusu haline getirilmektedir. Arsa dâhil olmak üzere bu kişilerin ceplerinden tek kuruş çıkmamaktadır. Bütün inşaat giderleri halktan toplanmaktadır. Bir bölüm inşaatı tamamlanınca o bölüm mescit olarak kullanılmaktadır. Buraya namaz kılmak için gelen kişiler üzerinde siyasi çalışmalar yapılmaya başlanmaktadır. Kısaca mescit halindeyken başlayarak cami haline gelene kadar ve daha sonrasında camiye gelen cemaate çengel atılmakta, siyasi yönden işlenmeye başlanmaktadır. Cami tamamlanıncaya kadar her Cuma namazı sonrası cemaatten para toplanmakta, inşaat devam ettirilmekte, aynı zamanda çevreden ayni yardımlar da toplanarak inşaat bitirilmeye çalışılmaktadır.
,Türkiye’nin her ilinde, ilçesinde, beldesinde ve köyünde yukarıda anlattığım çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar sonucunda belli bir siyasi görüşün yılmaz savunucuları, kayıtsız şartsız itaat eden ve sorgulamayan bir nesil yetiştirilmektedir. Cami derneklerinin, şimdiye kadar inşaatı bitmiş, bütün ihtiyaçları tamamlanmış olsa dahi herhangi bir camiyi Diyanet işleri başkanlığına devrettiği görülmediği gibi, şimdiye kadar, herhangi bir cami yaptırma derneğinin feshi de söz konusu olmamıştır. Bu camilerin yanına Kuran kurslarını, tahsil çağındaki talebelere yardım derneklerini, yüksek tahsil talebe yurtlarını, dershaneleri ve özel okulları eklerseniz, eğitim bölümü üzerinde her şey tamamlanmış olmaz. Bu kurumların tamamının AKP yanlı cemaatlere bağlı olduğunu söylemeye gerek yok.
Peki, bir seçim durumunda bu kurumların, derneklerin, yurtların Kuran kurslarının eğitilmişleri sizce kime oy verir? 90.000 din adamı, 86.000 cami, cami sayısı kadar Yaz Kuran kursu, her yaz Kuran Kursunda ortalama 150 öğrenci, Yani sadece yaz Kuran Kurslarına giden öğrencilerin sayısı 1.300.000, Birde bu kursların kaçak yapılanları var. Diyanet işleri başkanlığı ve Müftülüklerin emirleri hilafına 5. sınıfta küçük çocukların da Kuran kurslarına gönderildiğini söylemek mümkün. Resmi olarak belli olan normal Kuran Kursu sayısı 3852... Yaz Kuran Kursları ile normal Kuran kursları birbirine karıştırılmamalıdır. Bunun dışında bu amaçlara hizmet eden köylere kadar açılmış, sayısı belirsiz öğrenci yurtları, dershaneler ve özel okulları da unutmayalım. Buralarda sözde eğitim alanlar sizce diğer partilere oy verir mi? Peki böyle bir teşkilata sahip olan parti kaybeder mi?
MHP olarak bu şekillerde çalışan bir alt yapınız var mı?
Böyle bir şey yapmak istemiyor olabilirsiniz. O zaman:
1-Türkiye çapında kaç tane cami yaptırma derneği olduğunu kontrol etmek, cami yapım işlerini bitirdikleri zaman derneklerin feshini koşul olarak koymak, yapılan caminin Diyanet İşleri Başkanlığına devrini istemek, vakıf oluşturma ve Camilerdeki para toplama işlerini, belirli şartlara ve kontrole bağlamak gerekir.
2-Köylerde bile açılmış bulunan öğrenci yurtlarının, yüksek tahsil öğrenci yurtları dahil olmak üzere, açılmasının ve işletme işlerinin cemaatlerin elinden alınması gerekir. Daha önceleri bu cemaatler ilköğrenim çağındaki çocukları dahi, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden toplanarak, bu yatılı yurtlarda eğitiliyordu. Ancak bir iki taciz vakasından sonra hükümetler ilköğrenim çağındaki çocukların kendi kendilerini koruyamamasını göz önüne alarak, ilköğrenim çağındaki çocukların bu yurtlara alınmasını engelledi. Ama esas olan, çocukların beyinlerinin yıkanması meselesini, gözden kaçırdı.
3-Yaz Kuran Kursları okulların tatil olduğu dönemlerde açıldığından okullarda okul müdür ve müdür yardımcılarının kontrolü altında açılmalı ve ehliyetsiz, öğretme vasfına haiz olmayan, cahil kişilere öğrenciler ve çocuklar teslim edilmemelidir. Mevcut durumda; yaz Kuran kursları, camilerde İmamlar, Müezzinler ve İmam Hatip mezunu kızlı, erkekli çeşitli vasıfsız kişiler tarafından verilmekte ve bu çalışmalarının karşılığında ders ücreti ödenmektedir. Eğitmek farklı bir iştir. Kuran Kursu eğitici ve öğreticilerine belirli kriterler getirilmelidir. Diyanet İşleri başkanlığının vermiş olduğu programa uygun çalışmalar yapılmalıdır.
4-Yüksek öğrenime bile hitap etse Dershaneler ve özel okulların, müfettişler tarafından her yıl denetiminin yapılması sağlanmalıdır.
Kanaltürk televizyonunda, Merdan Yanardağ’ın sunduğu ’’Yolsuzluk ve Yoksulluk’’ adlı programa katılan Nurettin VEREN, ’’Cumhuriyet savcılarının anlatacaklarımı ihbar kabul etmesini istiyorum. Bu davanın tanığı da sanığı da olmaya hazırım’’ dedi. Fethullah Gülen ’in 25 yıl boyunca başyaverliği ve kuryeliğini yaptığını belirten Nurettin Veren, “Fethullah’çı örgütlenmenin 7.5 milyar dolarlık ekonomik güce ulaştığını, Türkiye’de dershaneye giden 4 çocuktan üçünün tarikatın eline düştüğüne dikkat çekti. Veren, ailelere, ’’Çocuklarınızı terörden kurtarmak isterken Fethullah örgütüne teslim ediyorsunuz. Uyanın, gerçeği görün’’ diye uyarıda bulundu. Ama şimdiye kadar bu uyarı dikkate alınmamıştır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.