- 369 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
PUTLARI KIRIYORUZ 2 Tanzimat Edebiyatının Büyük İhaneti
PUTLARI KIRIYORUZ 2 Tanzimat Edebiyatının Büyük İhaneti
PUTLARI KIRIYORUZ
2
Tanzimat Edebiyatının Büyük İhaneti
Bizi bizden koparan, milli varlığımızı yok eden bu büyük ihanet kolay kolay hazmedilebilecek bir şey değildi. Bütün milli benliğimizi tar-u mar etti bu hareket.
Batının doğuyu ilk huruç hareketi idi bu. Haçlı savaşlarının kültür ve medeniyet kulvarında bize karşı başlattığı ilk büyük harekat. Bu büyük harekat planlanmış bir harekattı ve maksadına adım adım yaklaşıyordu. Oryantalizmin ilk büyük planı gerçekleşiyordu. İslam medeniyetinin bu son büyük evresinin temeline dinamit yerleştirilmişti.
Bu büyük harekatın dış dinamiği yanında iç dinamiği de vardı. Yıkılışı adım adım hazırlanan bu büyük medeniyetin edebiyat ve irfan aleminde de büyük yıkımlar başlamıştı.
Necip Fazıl’ın İdeolocya örgüsünde anlattığı gibi ilk büyük deprem yükselme devrinin en şaşaalı günlerinde meydana gelmişti. İlk büyük yıkım Kanuni’yle başlamıştı. Adı üstünde Kanuni: Yasa yapıcı olan bu büyük padişahın yönetim sisteminde yaptığı değişikliklerle olmuştu.
Önce Şeyhülislam’ın atamasıyla ilgili yaptığı değişiklikler, sonra yeniçerilik sisteminin bozulması, giderek ilmiye sınıfının bozuluşu, medreselerin ilim, irfan yuvası olmaktan çıkması aydınlarımızı da doğu İslam irfanından koparmış, onları yeni arayışlara itmiştir.
Bu arayışlar gide gide medeniyet Kâbe’sinin yönünü değiştirmeye kadar varmıştır. Bu arayışlar önce kendi dünyasından endişe etmeye yol açmış, sonra giderek inanç dünyasından kuşku duymaya kadar varmıştır.
Bütün bu kuşkular, inanç sarsılmaları kopmalara yol açmış, büyük bir medeniyetin banileri batının kuyruğuna eklenmiştir. Efendilikten uşaklığa, medeniyet kuruculuğundan köleliğe dönüş böyle başlamıştır.
Bu ihaneti ilk gongu Tanzimat’la çalınmıştır. Bu gongu büyük yıkım harekatları takip etmiştir. Siyasette olduğu kadar düşünce ve edebiyat alanında da yıkımlar devam etmiş. Önce meşrutiyet sonra cumhuriyetle bu yıkım noktalanmıştır.
Edebiyatta ise Tanzimat’la başlayan yıkım Servet-i Funun’la devam etmiş, milli edebiyatla eksik bir öze dönüş yaşanmışsa da başarılamamıştır. Ardından oluşan yenilik hareketleri aslında orijinal bir yenileşme yerine, batıda devrini tamamlamış edebi akımların tam anlaşılmadan kötü kopyaları olmuştur.
Fecr-i Ati’de budur 1.Yeni de. 2.Yeni de budur, Toplumcu Sanat’ta. Hepsi batının kuyruk sokumunda şarkı söylemekten ibarettir ve millilikle bir alakası yoktur.
Bu edebiyat bize yabancıdır, köksüzdür. Bizden uzaktır. Batının kötü bir kopyasıdır. Bizi batıya karşı aşağılık kompleksine mahkum etmektedir. Bu aşağılık kompleksi milletimizin bekasını tehdit etmektedir. Bu gün milli değerlerine yabancı bu edebiyat halktan kopuktur. Halkı tanımamakta onu aşağılamaktadır. Bu yüzden halktan ilgi görmemektedir. Bu yüzden onu anlamamakta, onu anlatmamaktadır.
Orhan Veli de budur, Oktay Rıfat’ta,. İlhan Berk te budur Turgut Uyar da. Dahası Edip Cansever taban tabana zıt bir edebiyat yapar bu milletle. Onu tanımaz. Can Yücel’ de yabancıdır bu millete Nazım Hikmet te. Ahmet Haşim de yabancıdır bu millete Tevfik Fikret te. Hepsi puttur bunların. Bunların hepsi milletle onun değerleri ve irfanı arasında demirden bir perdedir.
O yüzden millet bunları tanımamaktadır. O yüzden millet bunları hiç mi hiç kaale almamıştır. Çünkü bunlar milletin inancından kopuk, hatta ona karşıdırlar. Bu yüzde n millet onları duymazdan gelmiştir. Yok saymıştır onları. Onlar yüzünden edebiyattan soğumuştur bu millet. Bu yüzden uzaklaşmıştır edebiyattan.
Oysa bu millet edebiyattan anlamıyor değildir. Bu millet Yunus’u bilir, Fuzuli’yi Baki’yi tanır. Mehmet Akif’i bağrına basmıştır. Necip Fazıl’ı kucaklamıştır. Sezai Karakoç’u anlamamıştır ama onun kendisinden olduğunu sezmiştir. Hacı Bayram’ı Veli’yi sevdiği gibi, benimsediği gibi sevmiş ve benimsemiştir. Putların devri bitmiştir. Putların akıbeti gelmiştir.
Ahmet Kemal
________________________________________
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.