- 503 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR BULUTUM DEDİ ADAM...
Yazmak kadar okumak, anlamak kadar anlatabilmek önemliydi bu dümdüz anlamsız boşlukta. Başladığı gibi kalmalıydı herşey, temiz taze ve külelenmemiş olmalıydı diye düşündü adam..Film yine bildik senaryolarda oynanmamalıydı..Zengin kız fakir oğlan jeneriği değildi sonuçta.
Taraf olmak, taraftar olup alkış tutmakla ilerlenemeyeceğini yürümeyeceğini biliyordu yandaş olunmaz, yaren olunmazdı... Kural basit uygulandığında başarı kaçınılmazdı. Yine bir sonbahar günü dört mevsim bir anda yaşanılmıs, tabular yıkılmış , korkularla yüzleşilmişti..
Düşünen adam kadının takındığı tavır, duygusal karmaşalara rağmen bozmadığı duruşunu gerçekten takdir etmişti.. her pazartesi sokağının başından geçtiği geldi aklına.. Son geçişinde istemsizce mırıldandı ;
Gidiyorum semtinden, karanlıkta belli olmayan gölgemi de alarak uzak zamanlara, demli bir cay koy bardağın en ince bellisine ve o bardağa adımı ver, güneşin batışına doğru yudumla usulca. Bende bir menekşeye su vereceğim tıpkı senelerdir soldurmadan büyüttüğün mor menekşe gibi..
Bir yerden sonra iyiliği bırakıyorsun bulut oluşum aklıma geliyor ve aile gerçeğine , ait olduğun yerde bırakıyorum dedi adam . Anlaşılmak istiyor insan, soruları cevapsız kalmasın istiyor, pes etmek istemiyor emekler verilmiş bu yolda pes etmek yakışmazdı belki . verilen onca çabadan sonra öyle bir dönüm noktasına geliyorsun ki ya o sonunu bilmediğin, seni pişman edecek karanlık yola sapacaksın ya da kestirme yoldan döneceksin. ben o yoldan karanlığa yürüdüm dedi adam.. Kendime geri döndüm. Mecburi istikamet yine ben...
Kimi misafir sevmiyormuş, kiminin zili bozuk, kiminin yatağı tek kişilik, kiminin bütün odaları dolu. ne bileyim işte sanada değil aslında bu sözlerim, iç döküntüsü say gitsin dedi adam. kalan günlerimi de yaşadım say ...
Haydi sağlıcakla diyerek son elde salladı 03.03 notu düşülerek..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.