- 450 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Doğ/ur/mak İnancı
Aşksız bir gecenin bitiminde doğdu edilgen ruh ve üç dilek diledi tanrıdan; masum olmayı,aşık ve bezirgânbaşı olmayı diledi tüm günâhkârlığıyla.Arsızlığının ardına saklanıp dua etti .Yıllanmış şarap kıvamında uzayıp giden dallarına tutunmaya çalıştı aşkın . Yalnız çınarın gölgesindeki gönül sandığındaydı aşk. Sandığı değildi elbet,çok daha fazlasıydı.
Yıllanmış bir yudum şarabın sarhoşluğunda dönmesi başının başka bir şey olsa gerek’ diye düşündü, ya da sırtını ulu bir çınarın gövdesine dayayıp yılların eskitemediği gölgelerin gölgesinde ruhunun bedeninden çıkıp uzaktan beden denilen kan et ve kemik yığınına bakması daha başka bir şey olmalıydı. Sarhoştu belki de aşka varışın son sedayı zaman yakalamıştı onu tam da yüreğinden.
Ramaktı aşka.
Azdı, azalmıştı, doğuracak, çoğalacaktı yaşamadığı yılların anı hazineleriyle, oradan aşırıverdiği zümrüdü ankanın tüyleri gibi dökülüveren kızıl yapraklarla gizlediği tanrısal kadın göğüslerini saklayacaktı mor dalgaların sığlığına. Bir bebek düşecekti rahmine adı aşk olan ve ruhunun esirgenmişliğiyle beslediği ve besleyeceği adı aşk olan adamlar düşecekti usuna.Hiç vazgeçmeyecekti aşık olmaktan...
Ve şiir dedi tek bir ses, solo.
Aşka ramak kalmışsın
Almışsın heyeti umumiyenin olurunu.
Ve ne kadar düşmanın varsa fazlası dostun...
Hey
Sana sesleniyorum....
Koparıp attın kendini
yırtıp attın müsvettelerini imzasi aşka düşen aşksı düşlerini.
Temize çekme sakın
En babasından et küfürleri
Ruhu bebek, ruhu ermiş ve erecekler bekliyor seni kıyıda
Yine küfret ve dağılsın sahte büyü
O kalabalıkta
Beyazda
Yüzün ak
Ruhun daha da ak
Ölüm değilsin artık,
Bırakma kendini dalgalara
sor git bulutlardan ve defet arsız dalgaları toprağından
Her ak beyaz değil ve her kara siyah
Unutturma usuna
Durma!
Doludizgin...
At doru
Duru bir aşkın kenarında çoğalt kendini.
Doğur ...
Ölmeyeceksin korkma
Çoğalacaksın
Duru bir ırmak gibi.
Çakıltaşlarına üflediğin uğurun gibi aşk
Ve doludizgin giden atların gözlerinden dökülen sevda yaşlarında saklanacak gözlerin, yılkı atalarının yelelerinde temize çekeceksin kendini, aşkı ve bitimsiz özlemi...
Uzun saçlı adamların çekingen , aşksıl ve yüreğini dağlayan sessiz suskunluklarından doğan bir es/in sesli rüzgârla alacaksın nefesini
Doğacaksın.
Daha diribir kuş göğsündeki inci tanesidir yalnızlığın
Ezber etme gurbeti
Aşk bu; kapıyı çalan
Vazgeçme
Onun gözlerindedir lâv
Ve hilal, beyaz gecede.
Ruhuna dokunan son ayışığı sonatında teslim ol ve tavaf et aşkı aşkta
Belki de o son kıvranışta.
Unut günahlarını.
Bil
Tanrı çoktan unuttu.
Sev
Sevilesisin
Çocukların yüzündeki tatlı bir gülümsemesin
Doğur kendini...
5 Temmuz 2010/sinop
YORUMLAR
Değerli kaleminiz sayfanızda yine güzel bir esere imza atmış akıcı ve duygusal çeşitli anlam ve yoruma açık eserinizi beğeniyle okudum sayfanızdan yürek sesiniz okuyucuların yüreğine güzel mesajlar vermesi dileğiyle yüreğinize emeğinize sağlık sayfanızda nice güzel eserlere imza atmanız temennisiyle kalemin daim ilhamın bol olsun selam ve sevgilerle kalın sağlıcakla