- 292 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
“KADINLARI OKUTUNUZ” (HACI BETAŞ-İ VELİ)
“KADINLARI OKUTUNUZ” (HACI BETAŞ-İ VELİ)
Reyhan K-Luttman
10 Eylül 2017 · 6 dakikalık okuma ·
YAZIMA HACI BEKTAŞ-İ VELİ’NİN SÖZÜYLE BAŞLIYORUM.
“Kadınları okutunuz” ne kadar dogru bir söz ve ileriyi gören bir öneri. Geleceğin anneleri okumalıdır. Şimdi yazacaklarımdan dolayı okuyamayan kadınlar bana kızacaklar ya da iç geçirip ahh keşke okuyabilseydik diyecekler!.. Bir grup kibirlilerde “hadi be oradan okumadım ama dağ gibi şu meslekten bu meslekten zengin bir koca buldum” diyecekler. Evet sosyal sorunlara bakıldığı zaman bir genç kız okutulmadıysa hemen eş dost zengin aklı başında bir meslek sahibi ayarlayıp kızları bir şekilde baş göz ederler tabiri caizse yani evlendirirler. Bu kültür, değildir "cehalettir". Bizim kültürümüz değildir. Türk kültürün de "Oba’nın" en büyük en bilge kişisine sorulmadan bu aile zengin, şu meslekten, bu meslekten diye karar verilmez evlenecek olan kişinin karakteri söz konusu olurdu. Bu ailenin, şu ailenin karakteri bize uyar mı? diye sorulurdu.. Tarihimiz bunu yazıyor. Hatta evlenecek kişilerin 7 göbek dedeleri ve nineleri araştırlırmış.
21.Yüzyılda evet kadınlar okutulmalı ve kendi meslekleriyle kendi kimlikleri ve kişilikleriyle kendilerini temsil etme yetenekleri geliştirilmeli ve kendi ayakları üzerinde durunca kendileri hazır olunca evlenebilirler. Evlilik kendi seçenekleri olmalı. Kadınlar erkeklere köle ve cariye olarak yaratılmamıştır. Kadınların çok önemli görevleri varken onları toplum içinde pasif duruma getiren aşağılık duygusuyla hiç bir emir gelmemiştir. Dinlerle de ilgisi yoktur.
Neden bunu yazma ihtiyacı duydum?
13-14 yaşında bir kız çocuğu evlenmek için biyolojik,fizyolijik ve psikolojik bakımdan evlilik için anatomik olarak da gelişimini tamamlamamıştır. Yani bu cocuklar okul yaşındandır. Evlilik yaşında değildirler.
Bu nedenle Cumhuriyet dönemi başlamasıyla medeni kanunlarımız bu konuyu yeni düzenlemelerle “Resmi Evliklik Yaşını” yasal olarak 18 diye ilan etmiştir.
Neden 18 de karar kılmıştır?.. Bir insan doğduktan sonra gelişme dönemi vardir. İnsan yavrusunun doğal gelişme süreci,en uzun olan canlılardandır. 18 yaş önemlidir. Biyoljik, Fizyolojik, Psikolojik ve Anatomik gelişiminin tamamlanma yaşıdır 18. Bir çocuğun okulunu en az bir liseyi bitirme yaşıdır. Lise bitirmek ülkemizde mecbur edilmesi çok önemli bir reformdur. Böylece (Kadınların ve Erkeklerin) insanların taban ve temel eğitimleri eşitlenmiş olacaktır. Burada Milli Eğitim Bakanlığı
okulların Lise’ye kadar herkes için mecburi olması ile ilgili reformlar ve hazırlıklara başlamalıdır. Geç bile kalınmıştır. Bırakınız gençler önce kendilerini tanısınlar!...
21ci YüzYıl da.
Toplumun kız çocukları sınırlı eğitim alıyor. Bazı nedenlerden okuma hevesi kırılıyor engelleniyor. Evlensin başımızdan gitsin diye bu nasıl bir kafa yapısıdır?.. Erken evlenmek isteyenlerde kendileri çevresinde gördüğünü uyguluyor ve erken evlenmeyi seçiyorlar. Sonra da etrafında okuyan bir bayan gördüğü zaman kıskançlıklarla havalara giriyorlar. Sosyal derinliklere inilirde, derinlemesine inceleme ve araştırma yapılırsa kız çocukların yaşadıkları çevre çok büyük yaptırım gücüyle söz hakkı olmadan baskıyla yada para için çocukların gelecekleri evlilikteymiş gibi çocuklara evlenme baskısı yapılıyor.
Oysa çocukların geleceği okullardadır. OKULDA!..
Bu şekilde baskılı evliklikler ne derece doğru olabilir!?..Elbette doğru değildir. Bu bilimsel ve yasal tartışma konusudur. Çünkü bu tarzda evlenenlerin çevresinde eziklik hissine kapılarak bütün okuyanları kıskanarak hayatlarını yaşamaları ve onları karalama politikasi uyguluyarak bu şekilde diğer gençlere bilerek dedikodularıyla ve kıskançlıklarıyla çok zarar verdikleri gözlemlenmiş tecrube edilmiş ve görülmüştür. Bu demek oluyor ki!.. Kız çocukları da erkek çocuklarla eşit şartlarda evlenmeden önce okutulmalı ve çocukluklarını yaşamalıdırlar. Okumak her kız çocuğunun zorla elde etmeye çalışarak kazanması gereken bir hak değildir. Okumak onların en doğal yasal haklarıdır. Evlendirerek kız çocukluklarınızı ya da kardeşlerinizi başınızdan atar gibi davranarak çözüm üretiyor olduğunuzu düşünmek ne büyük bir yanılgı ve büyük bir hatadır ve çok büyük bir "CEHALET". Aileler hala 21.ci yüz yılda evliliklerde baskı yapabiliyorlar. Evlilik için hazır olmayan çocuğunuzu zorla evlendirmek cinayettir.
Evlilik:
Türk Medeni Kanunu (TMK) evlilik birliğini, zaman içinde değişebilirliğini göz önüne alarak tam anlamıyla tanımlamamıştır. Bununla birlikte, medeni hukukçuların genel varsayımı, evliliğin “bir kadınla bir erkeğin arasında hukukun düzenlediği ve kabul ettiği bir yaşama birliği” olduğudur.
Erkek veya kadın 17 yaşını doldurmadıkça evlenemez. (Yani 18 inden gün almadan evlendirilemez kendisi istemedikce de zorla ve zorbaca bu olamaz) Diğer hukuki işlemler için asgari yaş sınırı 18’dir. Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple 16 yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak buldukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir. Hâkim kararını verirken, kişilerin evlilik için gerekli ruhsal ve bedensel olgunluğa sahip olup olmadıklarına dikkat eder. (Medeni Kanun madde 124).
Medeni haklar, bir ülkede herkesin cinsiyet ve uyrukluk ayrımı yapılmadan sahip olduğu haklardır. Nişanlanmak evlenmek, mal sahibi olmak gibi haklar medeni haklardandır. Medeni hukuk, kişilerin medeni haklarıyla, aile, miras, eşya ve borç ilişkilerini düzenleyen hukuk dalıdır.
Hem günü yakalamak hem de kadına karşı ayrımcılık içeren maddeleri ayıklamak amacıyla 1926’da kabul edilen ve 2001 yılının sonuna kadar geçerli olan Türk Medeni Kanunu (TMK), son 50 yıldır süren çabalar sonucunda değişti. Kadın hareketinin yoğun çalışmaları, kadınları çok ilgilendiren “Aile Hukuku” bölümünde ciddi değişiklikler yapılmasında etkili oldu. Eski kanunda kadının aile içindeki hak ve görevlerini kocasına göre tanımlayan ve kadını aile içinde yasal olarak kocaya tabi konumda tutan bir anlayış vardı. Aileye ve kadının ailedeki rolüne yeni bir yaklaşım getiren yeni Medeni Kanun, aileyi kadın ile erkek arasında eşitlik temeline dayalı bir ortaklık olarak tanımlar. Yasanın diline de yansıyan bu anlayış sayesinde “karı” ve “koca” kavramları yerini “eşler” kavramına bırakmıştır. Ayrıca, yasanın dili de önemli ölçüde sadeleştirilerek herkesin anlayabileceği hale getirilmiştir. RKL
Dipnot: Türk Medeni Kanunu (TMK), 1926 kanunda yapılan değişikliklerden alıntı.
NOT:
Eşitlik konusunu çarpıtmaya çalışanlar şunu kafalarına çok iyi yerleştirsinler. Eşitlik derken “erkek “ ve “kadının” fiziksel bedenlerinin Eşitliğinden bahsedenler var hala kafaları almayanlar ve konuyu çarpıtmak isteyenler. Artık anlayınız!.. Konu sen ben değildir. HAKLAR yani insan haklarıdır!..👩🎓👨🎓 VE Bütün çocukların HAKLARIDIR!..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.