8 MART
Bu gün 8 Mart; bir iki kelam da bizden ; Kadınları, kadına dair etkinlikleri, eleştiri, tepki ve önerileri belli zaman dilimlerine hapsetmek; kadın emeğini, bedenini, kimliğini sağ-sol terminoloji üzerinden ayrıştırmak, kadının yararına değildir. İster yunan mitolojisinde Eva ister islami metodoloji ile Havva annemiz baz alınsın, erkek egemen gücün kadına açacağı alan hakim ve kontrol edilebilir olandır. Dünyanın neresinde hangi ad altında ve hangi iddia ile yaşatılırsa yaşatılsın devlet aygıtı erildir ve eşitlikçi olamaz. Bu konuda büyük görev kanımca bizlere, sivil toplum örgütleri vs düşüyor. Dünyanın en büyük ezilen ordusunun dirileceği, birleşeceği gün olacaktır, ancak umarım çok geç olmaz.
Yerden kadın cesedi fışkırdıkça, anaların oğluşlarını kutsayışı sürdükçe ve 8 Mart birlik değil rekabet üzerinden yine kadınlar tarafından kategorize edildikçe, zor zaman da yaşamak bu derim. Kız çocuklarını diri diri kuma gömmekten kurtaran Efendimiz, ’’Kadınlara peygamberlik vazifesi verilse idi Aişe, olurdu.’’ diyeli kaç asır geçti ya da kadın dediğiniz daha önce kız çocukları değiller miydi ?
Gerici dediğiniz, burun kıvırdığınız öğreti kadına peygamberlik yolunu dahi açmış iken, bizim pek özgürlükçü ve de laik düzenimiz bu konuda hangi noktada ?
8 Mart’ta zulme, eşitsizliğe, savaşlara, her türlü sömürüye ortak bir dil ve yüksek bir seda eşliğinde, hep bir ağızdan, doğduğumuza gök, doğurduğumuza yer olmaya, mazluma aş,zulme baş tutmaya, dün olduğu gibi bu günde dünya ya insanlık katmaya, Ana olarak, Baba olarak, Gardaş olarak, Eş olarak ve kısaca insan olarak Yemin edip seslenmeye varmıyız...???
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.