- 342 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DİBİNİ SIYIR
içimi dökmenin en iyi yolunun bu olduğunu sanıyordum,yazarak kendimi iyi hissettiğimi,her şeyi unutabileceğimi düşünmüştüm.Çok büyük bir yanılgının içerisindeyim.Yazmak beni iyi hissettirmiyormuş aksine her şeyi anımsama ve özümseme kabiliyetimi açığa çıkarıyor.hayatımda olan biten tüm detayları gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçiştiri veriyor oluşu beni ben olmaktan alıkoyuyor.Kişiliğimi değiştiriyor ve nefretimin gerçek yüzüyle tanışmamı sağlıyor.Buradaki ben çok başka bir ben.2. bir ben. kendi iç savaşımla düşman olduğum bir ben.tüm gerçeklikleri şeffaflığıyla yazmak isteyen bir benin dışında aslında buraya gerçikliği ört pas etmek isteyen aynanın ardında kalan bir beden olarak gelen ben.Ya aslında aynanın ardında kalan gerçek bense,ya aslında diğer ben kurmaca bir gerçeklikse.Hiç düşündümmü.Gerçekte kimim,aslında ben gerçekmiyim diye. ya ben ben değilsem,ya yaptıklarımın hiçbirini ben yapmadıysam bu ben değilsem...Sanırım bir şeylerin dibindeyim ve olduğum yeri sıyırıyorum ya da kafayı..Kafayı sıyırmayı olduğum yeri sıyırmaya tercih ettiğim kesin ki Olduğum yeri sıyırırsam olduğum yer olabildiğim yer olmaktan çıkmaz mı.Elbette öyleydi.Siktiğimin yeri benim kafamın içindekilerden daha önemliydi.O yüzden kafayı sıyıralım boşverin olduğum yeri.
Madem kafayı sıyırmayı seçtik,o halde buyrun bakalım.
sıyrılan kafanın dibi çok karmaşık ve karanlıksa ki bence kesinlikle öyle çünkü bu benim sikik kafam,sizin değil. en ucra köşelerde kalan en aptal hissleri kaşıklamaya başlamak ile ilk adımı atmış bulunuyor olabilirim şuan.Tabi bu kaşıkladığımız hisleri mideye sindermeye hiç gerek yok.Vücuttan atmak istiyoruz öyle değil mi? Atma kısmını da size bırakıyorum; ister nefret ettiğiniz birinin yüzüne kusun isterse hayatınızı mahveden birinin ağzına sıçın.Şahsen ben sıçarım.Her neyse Yeter ki sizin dışınızda kalsın.Bazıları var biliyorum içine kusup içine sıçıyorlar.Hislerini kontrol etmeyi veya yenilemeyi beceremeyip,onların altında ezilip kalıyorlar.sus pus olup sinelerine çekiyorlar her haltı.Eğer onlardan biriysen siktir git burdan hemde hemen şimdi.Kafasının dibini sıyırmayı bilmeyen biri nasıl sıfırdan başlayabilirki.Sıyıracaksın,tertemiz hemde.Gerekirse yalayıp yut arkadaş.Ama ne yap ne et o kafanın dibini sıyır lan.Kırıntılar kalmamalı,bu yüzden sıyırırken kullandığınız kaşık çok önemli.
Dur ya!ne kaşığı.kepçe olsun.Kepçe iyidir.
Daha hızlı sıyırmak için ideal bence.Tanrım,çay kaşığı ile sıyırsam olmuyor diyenleri duyuyorum.Olmuyor Olmaz da.Yetmez o canım benim.Ne o öyle gıdım gıdım.Kafaya reset atıyoruz burda ciddiye alın biraz.İLK kaşık kalbimizi kıran tüm şerefsizler için.Ha sahi kepçe demiştik dimi.Unutmuşum çok pardon.Kepçeni derhal al ve ağzına götür. kalp kırıklıklarını nefretinin zirvesiyle beraber çiğnemeden yut.Eğer çiğnersen hala ona ait kırıntılar taşırsın demektir.O yüzden canın yana yana da olsa yut.Şimdi,ki bu benim en sevdiğim kısım git ve sana bunları yaşatan şerefsizin ağzınamı sıçıyorsun,yüzünemi kusuyorsun ne yapıyorsan yap.umuyorum ki kalp kırıklıklarını sıyırmış bulunuyoruz.Kafalarımızın dibi çok parlak arkadaşlar,tüm kepçeleme olayı bitince,kafamızda tertemiz bir alan kalacak.Tabi itin biri gelip tekrar ve tekrar kez sizi alt üst edip gidene,size yeni bir kepçe hediye edene kadar.
O kepçeyi elbette alın,bu kez kafanızı sıyırmada kullanmak yerine veren kişide uygulamak için.Bence çokta güzel kullanılır,monte edilir veya neyse işte anladınız siz.Kepçeyi alın ve karşınızdaki ite gerektiği gibi iade edin.
Haydiiii.
KİMSE sizi kepçeleyemez.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.