RenkBelası Siyaset İnanç ve Düşünce
Sağlık Bakanlığının yayınladığı Covid risk haritasını gördünüz mü, Güney Doğu Anadolu bölgesinde Adıyaman’ın kırmızı, Ege Bölgesinde Uşak’ın mavi renkle gösterildiği harita..Umarım resim çıkmıştır yazının üstünde.
Ne düşündünüz? Ben mi ?
Seçim sonuçlarını ve inanç değişimini gördüm aslında bu harita üzerinde .. Hangi renkle hangi partiyi hangi siyasi düşünceyi eşleştirirsiniz size kalmış.
Diğer tarafta inançları gördüm, İslamın bir islam olmadığını artık yeni nesiller fark etti, o renklerle Sünniliği, Aleviliği, Deizim ve Agnostinizm ile birlikte Gök Tengriciliği eşleştirdim.
Kimi bir tarih yandı içimde cız etti, kimi saf sade milletimizin uğradığı değişim. Aslında yanan benim düşüncelerimdi.
En zeki espiriyi ise Hdp yaptı, “Adıyaman’ı kaybettik ama Uşak’ı kazandık “ diye… Verilen tepkilerin şiddetine ve terbiyesizliğini görünce dedim ki; eyvah eyvah herkesin ıq’su serildi yeni kuşakların önüne. Sonra gençler geliyor, Uşak Karadeniz’de değil miydi diye??
Devlet aklı denilen akıl 25, 50, 100 yıl sonrasını düşünerek hareket eder diye geçirirken içimden Yeniçağ gazetesinden A.Yağmur Tunalı’nın yazısını okudum, darbe geleneğinin nedeni niçini hiç araştırılmadı demiş ülkemizde doktora, profesörlük tezi olarak özetle. Bizim Y kuşakları ekseri 28 Şubatı ve 15 Temmuzu bilir. Öncesi bulanıktır, ne kadar yazılırsa kıyıda köşede o kadar biliriz 60 ve 70 leri hatta 82 darbesini bile.
Ben haddimce AÖF Kamu Yönetimi ve Sosyoloji okudum, unuttum aslında, üstadlar öyle demez miydi şiir için, 20-30-50 kaliteli şairin şiirlerini oku ve unut diye.. Aynen öyle.
Devlet çökmüş diyorum içimden. İslam çökmüş, Sünnilik ve Alevilik düşüşte. Ülkücüler ile koministler son resmi geçit törenini yapıyor ülkemizde, sosyalizm daha çok hissediliyor.
Ülkemizde 28 şubatta, lise 3 veya 4 teydim, sevdiğim matematik öğretmenim ise; türbanlıydı, bir ara derse başı açık gelmişti, ihtimal ben 15-17 yaşlarında idim öğretmenim de sen de 30- ben diyeyim 35 yaşında ancak varmıştır. Gözlerinden iki damla yaş düşmüştü; yapacak bir şey yok çocuklar dersimize devam edelim demişti. Sonra bir ara peruk taktı bir süre sonra da tayini mi çıktı, mesleğini mi bıraktı bilmiyorum. 28 Şubatta ne oldu tam olarak bilemem ki önceki darbe dönemlerinde ne yaşandı neler oldu nasıl bilebilelim, düşünebilelim..
Lakin 15 temmuz sonrası çıkarılan Khk darbesini bilirim, dolu dolu yaşadım, yaşatıldım, hala da yaşatılıyorum, daha önce belirttim ya, ağır cezadan beraat çıktı, güldüm valla, sonra istinaftan 2 yıl 1 ay ceza çıktı yine güldüm, imdi yargıtayda galiba dosya.. Yine gülüyorum.. Ne yapayım komedi gibi ülke hukuk tam bir fıttırma meselesi:)) La Havle Çav Bella Bir Kara Veba....:)
28 şubatın kat be katı yaşatılıyor sanırım KHK’larla..
Gençliğimde Milli Görüşün çok değil ihtimal 2003 veya 2004 olmalı veya 2002 bazı konferanslarına katılmıştım. Çanakkale ile ilgiliydi hatırlayabildiğim kadarıyla
Lise de ülkü ocakları programlarına… Mustafa Yıdızdoğanlı konserlere falan…
Sonra şimdi fetö denilen cemaatin epey sohbetine gittim, sonra bıraktım, gazetesine abone oldum bıraktım hatır gönül yeniden üye oldum falan fişman…
Sonra da zaten bilirsiniz, deizm ve agnostizle ilgili, Kuranın ve islamın kökeni ile ilgili epey canınızı sıktım galiba bu sitede de… Şimdi deist veya agnostiğim aslında önemli değil ne olduğum belirtiğiniz gibi… Epey Müslüman var ya çevremizde..
Yine düşünüyorum da sanki benim geçirdiğim evreler, dönemler veya yaşanmışlık Y kuşağının muhafazakar milliyetçi kesimini temsil eder mi? Ülkemizde benim gibi düşünce ve inanç değişikliğine uğrayan dinsizliğe veya sosyalizme doğru bir kayma var mı? Üstadım diyor ki; son 10 yılda duyduğum kadar ateizm ve deizim kelimesini veya söylentisini hiç duymadım.. Ne oluyor ülkemizde, Y Kuşaklarında meydana gelen değişim neden ki?
İnsan kişisel olarak düşer kalkar veya kalkmak istemez, yatar oturur önemli değil de, bir millet nezdinde, bir devlet nezdinde düştüğü yerden kalkmak deyimini nasıl açıklarsınız? Bahsettiğim gazete yazısında yine özetle her darbe sonrası Bir Cumhuriyet vurgusu yapıldığından bahsediliyor. Oysa baktığımızda Cumhuriyeti temsil ettiği düşünülen parti CHP kendi içinde demokratik değil CHP-SHP en sonunda MEMLEKET Hareketi , Dini siyasetten bahseden İslami siyasetçiler kendi içinde REFAH-SAADET-AKP , GELECEK, DEVA; milliyetçiler MHP-İYİ Parti.. Kürt Partisi olarak da HDP-HÜDA Par gibi…
KHK’lar devletin namusudur, şerefidir, temizledi temizledi, temizlemedi, 10-20-30 yıl sonra farklı bir darbe yapılacaktır. Sistemin oturmamasından mı, ülkenin çok fazla siyasi ve dini ve etnik olarak bölünmesinden mi kaynaklı bilmiyorum ama yeni çağda devlet ve ülke olarak ayakta kalabilir miyiz artık emin değilim…. Bu umutsuzluk nedendir bizlerde Y’lerde. Veya sadece bende mi bu?
Abd geldi Dedeağac’a helikopter indirdi, Yunanistanla adalar konusunda yeni üsler ve güvenlik anlaşmaları yapıyorlar. Benim görüntü hafızamda da yine 39 yaşımdayım, Kuveyt savaşı, işgali, 40 yıllık bir terör haberleri, şehit haberleri, Irak ve Suriye meseleri, Rusyanın Sıcak denizlere bu yüzyılda artık indiği, yıllardır iki devlet tek millet sözleriyle Türkiye Azerbaycan kardeşliği ki son Dağlık Karabağ çatışmasından sonra iki milletin tek devlet olamamasının bir acısı içimde de vb vb vb …Yine yıllardır Avrupa Birliği haberleri, Kopenang Kriterleri, İnsan Hakları Mahkemesi haberleri vb vb vb..
Bugün haberlerde Fransız Cumhurbaşkanının yolsuzluktan 3 yıl ceza aldığı yazıyordu haberlerde, ki zaten Alman Hakimlerinin Adaleti konusunda yazılan bir çok yazı da okumuşsunuzdur Berlinde Hakimler vardır gibisinden… Fransa ve Almanya zaten birliğin iki temel taşı, bölgelerindeki bazı kömür ocaklarının işletilme veya demir madenleri konusundaki sözleşmelerden doğan ve genişleyen bir Avrupa Birliği …
Apartmanlara sıkışmış bir dünya yine, kırdan kente göçün yönetilemeyen, tedavi edilemeyen bir sosyal siyasi hastalık gibi bir halde şehirleşmeler de hem ülkemizde hem dünyada..
Kısa yazamıyorum da, sormak istiyorum, derdiniz ne?
Gelimli gidimli ölümlü dünyada derdiniz ne ki, bu kadar bölünmüşlük, her devirde bir başka zulüm, başka acı. Kin, nefret, küfür, vahşilik, bilgisizlikten kaynaklı yalan, dolan, öfke…
Yazıma son verirken analizimi paylaşayım kısaca; renklerlerle eşleştireyim öngörümü, hem gelecek seçim sonuçları hem de inançsal dini olarak… Neyse paylaşmayayım, öyle demiyorlar mu siyasette 24 saat bile çok uzun diye…
Lakin dini ve inançsal olarak paylaşayım şehirlerle alakalı düşünmeyin, nüfus olarak düşünün, sayı olarak düşünün; Sarı renk İslam, diğer renkler de diğerleri.
Birbirinize emanet güzel ülkem.
Saygılarımla efenim..
Bu arada Balık burçlarının Doğum günleri kutlu olsun, benimki de;)