- 324 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
İnsan Nasıl ortaya Çıktı? 1
İnsan olarak maymundan gelmiyorduk. Orangutan, şempanze, goril, Lemur, babun ya da gibon da değildik. Aslında maymun değildik. Zaten bu türler de maymun değildiler. İnsan kavramı ontolojik bir bedensel ayrılık değildi.
Ana kol Ankara da doğuya doğru çıkan bir yol ileride; Samsun yoluna, Samsun yolu da daha ileride Çankırı, Çorum, Sinop, Rize vs. yoluna ayrılıyorsa.
Ve yine ana kol Ankara yolu Sivas yoluna, Kırıkkale yoluna, Kırşehir yoluna, Kayseri yoluna vs. ayrılıyorsa Kırşehir yolu artık ne Samsun yoluydu, Ne Sivas yoluydu, ne Kırıkkale yoluydu. Bunların tümü her biri birbiri olmayan ortak bir ana kol Ankara yolundan ayrılım ve dağılımdılar..
Hemcinslerimiz, ortak ataları "maymun olan" ve kendisine "simiyen" dediğimiz omurgalı memeli bir türden birçok kollara ayrılmıştılar. Simiyenler tıpkı goriller gibi, tıpkı şempanzeler gibi, tıpkı gibonlar, orangutanlar gibi, hiç biri bu dalların kendisi olmamakla hemcinslerimiz de bu dal ayrımlı yolun bir kolu içinde geliyorlardı.
Konu, bu gelişim çizgisi içinde belirtilen anlamıyla kapatmak gerekirse bu dönemlerde içinde insan olmayan hemcinsler hayvanlar alemi içinde kordalılardı.
Kordalılar: yaşamlarının belli bir kısmında bir ön ve arka yönü sopa şeklinde uzantı olmakla sinir sistemi, kas ve iskeletin oluşumunu başlatan notokorda sahipti.
Yine kordalılar yaşamlarının belli bir kısmında bir faranj yarığına sahiptirler. Kordalılar yaşamlarının belli bir kısmında endostile sahiptir. Kordalılar yaşamlarının belli bir kısmında bir kuyruğa sahiptirler.
Tüm kordalılar vücut boyunca uzanan çubuk denen notokorda sahipler. Kordalıların sağ sol yanları simetriktirler. Ve kordalılar birbirine benzer vücut çeşitliliklerinde oluşur. Kordalılar ikincil ağızlıdırlar. Yani ağız, anüsten sonra oluşur. Kordalılar sölomludur yani sindirim kanalını içeren boşluğa sahiptirler
Bugünkü görünüş fiziğimiz ile biyolojimiz ne kadar geçmişe götürülürse götürülsün; biz tam anlamıyla ve görünen fiziğimizle; biyolojimizle; kordalı yapımızla; hemcinslerimizle; insan değildik.
İnsan kavramı, içte üreten ilişkilerin, dışta biyo sosyal, kültür bileşimli üretim hareketinin senteziydi. Üretim hareketi ittifak bilincine sahipti.
İnsan kavramı; ittifak eden, üreten hareketin sentez tarihi içindeki totem gen havuzlu biyoloji, totem kültürler, totem meslekler bileşimi melez doğumlar şahsında billurlaştı.
İşte tarihte ilk kez üreten grupların kendi iradesiyle; temas eden totem grupların ittifak kararları içindeki uygarlık sentezleri simiyen kollardan biri olan hemcinslerimize ait biyolojik türün üzerine inşa olmuştu.
Bu nedenle ne başlangıç koşulları içinde ve ne de yaklaşık olarak ve çok kabaca 12 bin yıl öncesinden bu yana, insanı oluşan bu mecmuaya gelene kadar doğadaki koşullar içinde insanı aramak boşunaydı.
Hemcinsler; dünyanın başlangıç koşulları içindeki çeşitli yalıtıma alanlar da türlü türlü gelişen hücresel gelişme ve doğal evrimler sonunda vardı. Hayatın üzerlerinde aka geldiği türlü organizma düzenli belirmelerle vardı.
Hayatı taşıyan bu yol ayrımlarından sadece biri olan türümüz; kendine primatlar denen; ortak ataları maymun olan çeşitliliğin bir yol ayrımı içindeki hemcinslerimiz denen gruplarla vardı.
YORUMLAR
En çok bilinen
1 Tanrı melek şeytan cin adem havva üretimiyiz
2 Bahsettiğiniz şekilde kökeni tam belli olunamayan ancak benzeyen ve biyolojik kimyasal fiziksel bir gelişim aşamasındayız.
3 Antik uzaylılar tarafından üretilmiş canlılarız.
Her üçüne de inanabilirim, herhangi birini reddedecek ilmim yok lakin ölüm anında bizden ne kaybolduğunu, kaybolmadan yakalayabilirsek ve konuşturabilirsek ruh denen muammayı o zaman tekrar düşünmem lazım gelir üstadım.
Saygılarımla.
Eksik olmayın.
Bayram Kaya
Elbette özet söylemleriniz kuramsal oluşla olasıdır. Ancak Hikayesi olmak yazımın girişinde belirttiğim gibi " Geçmişin ve geçmiş süreçlerin nasıl başlayıp, nasıl gelişmiş olduklarını; tarihsel izlerinden hareketle; modellemek, kontrol etmek, deney sel kılmakla anlamak, bilmek zorundayız"
Şimdi bunların hangisi modellenirdir, tüm mesele bu. Hangileri kontrollü deney süreçlerine tabii olurlar.
Bu saydıklarınızdan 2.si modellenir. Simule edilir. Laboratuvar verileri vardır. Genetik dizilimleri mevcut. Organizma içindeki fosil kayıtlar izlenmekte vs. günümüz koşullarında oldukça deneyseldir. En günceli de bir çeşitlilik seçilimi olan kovit mutasyonlarıdır.