ÜRETİM(N)

• 27 Şubat 2021 Cumartesi 14:31:54

ÜRETİM (N)
Yediden yetmişe hepimizin fazlasıyla aşina olduğu bir kelimedir üretim. Bu işi yerine getirme de üretmek olarak nitelendirilir lügatlerde. Peki ama ne üretelim? Neden üretelim?

Bir ülkenin ayakta kalabilmesinin temel koşulu hiç şüphesiz üretimdir. Üretmezse tüketmeye mahkum olur. Bu da er ya da geç onun sonunu getirir. Ne üreteceğiz diye düşünmenin bir getirisi yok kimseye. Gündelik hayatımızda ihtiyacımız olan her şeyi üretmek zorundayız. Hayatımızın vazgeçilmezi teknoloji, enerji, gıda, araba, pratik ev aletleri, hayatımızı kolaylaştıran tüm ürünler ve bence en önemlisi nitelikli insan gücünü üretmek durumundayız.

Üretmezsek ne mi olur? Hayatımıza yerleşmiş bu ürünleri para vererek dışarıdan almak mecburiyetinde kalırız. Bu da ülke ekonomisini ve şahısların ekonomisini zarara uğratır. Kendimiz üretirsek daha az maliyetle kullanabiliriz. Yalnız işin içine dışarıdan satın alma, ithalat, girerse ister istemez algısı, vergisi de girecek. Bu da fazla maliyet demektir. Üstelik en ufak bir ekonomik sallantıda alışımızı da etkileyecektir. Ürün ya istediğimiz zamanda gelmeyecek ya da fiyatlarla istedikleri gibi oynayacaklardır. Tıpkı şuan içinde bulunduğumuz durum gibi.

Ne yazık ki ülke olarak üreten bir millet değiliz. Çoğu alanda dışa bağımlıyız. Maliyetler fazlasıyla arttığı için üretenler de üretmeye yanaşmıyor çoğu ürünü. Haliyle dışarıdan satın alma yoluna gidiyoruz. Sonra ne mi oluyor? Dolar alıp başını gidiyor. Biçare ülkem de dışarıdan dolar üzerinden aldığı için kucak dolusu paramız dışarıya gidiyor. Bu eleştirenler elbette olabilir. Ya biz bu kadar kötü bir ülke miyiz diye. Kötü değiliz sadece tembeliz. Bugün dünya çapında yüzde yüz yerli, tamamen bize ait, bir teknoloji üretimimiz yoksa kafayı eğip düşünmek zorundayız. Yerli ürün kullanalım diyoruz markete gidiyoruz A’dan Z’ye pek çok ürün yabancı. Bu durum bizi hiç rahatsız etmiyor mu?

Doğrusu beni fazlasıyla rahatsız ediyor. Niye dünya vatandaşlarının elinde benim ülkemin yerli markası bir telefonu, bilgisayarı olmasın. Dünyada milyonlarca araba kullanılıyor. Gayesi muasır medeniyetler seviyesinin üstü olan bir ülkenin niye bu milyonların içinde bir markası olmaz? Sorarım size, biz bunu mu hak ediyoruz? Sorsan herkes milliyetçi… Ama pek seviyoruz yabancı mallarını kullanmayı. Gencin, yaşlının elinden düşmeyen telefonların içi uygulama dolu. Sabah akşam sosyal medyada yediğimizi, içtiğimizi paylaşıyoruz. Ama dünyada milyonlarca kişinin kullandığı sosyal medya uygulamalarının yanında adı anılan bir yazılımımız yok. Her şeyi biliyoruz ama ona daha sıra gelmedi.

Araştırma yapacağız; bilgisayar, laptop, telefon, tablet hepsi yabancı. Arama motoruna girdik hop o da yabancı. Öyle bir hayat yaşıyoruz ki kendi kültürümüze, özümüze yabancı. Değinmeden geçemeyeceğim bir konu daha var. Malumunuz aşı meselesi. Bizim proflar var, aşıyla ilgili aylardır konuşuyor. Aşının yan etkileri şöyle böyle. Dışarıdan gelen aşıların kullanışlı olduğunu test eden laboratuvarlarımız var. Ama gelin görün ki güzel ülkemin aşıyı üretecek nitelikli insanı yok. Bir sürü aşı üretiyoruz diyoruz ama ortada aşı yok. Milyonlarca aşıyı aldık geldik oradan buradan. Niye? Paramız çok.

Bu örneklerin sonu gelmez. Üretmeyip tembellik yaptığımızın o kadar çok örneği var ki, insan say say bıkıyor. Ama biz tembellik yapmaktan bıkmıyoruz. Adım attığımız yer üniversite kaynıyor. Ama bilim namına elle tutulur bir şey var mı? Eğri oturup doğru konuşalım. Tartışılır. Bu demek değil ki hiç bilim üretmiyoruz. Elbette bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama bizim gibi dünyaya hükmetmiş bir milletin evlatlarına kafi gelmez bunlar. Her alanda bizim dünyaya örnek olmamız lazım. Beyinlerimizi böyle faydalı işler için harcayalım, en önemlisi de bir şeyler üretmek isteyene destek olalım. Nitelikli eleman yetiştirelim. Lütfen ama lütfen üretelim. Elin gavuru yapıyorsa biz neden yapmayalım dememiz lazım.

Bir şeyleri üretememek, dışarıya bağlı kalmak bizi kamçılamalı. Üretmenin yollarını arayalım. Tüketmek her zaman kolaydır. Biz zor olanı seçelim. Üretelim. Başka şansımız yok zaten. O yıllardır hayalinin kurduğumuz refah dolu günlere ulaşmak hedefindeysek hedefimiz orta halli bir ev alıp külüstürden hallice bir arabayla ömür çürütmek ya da kendimi sağlama alayım, devlete sırtımı dayayayım olmasın. Cesur olun, risk alın, emek harcayın. Ve lütfen elinizi taşın altına koyun.

Milletçe yükselmek için herkesin üretmesi lazım. Devlet destek olacak, halk üretecek. Bu temel gıda olur, kılık kıyafet, teknoloji, enerji, nitelikli insan ve bilim olur. Ama yeter ki üretmek isteyelim. Kolayına kaçıp ülkemde kat kat üretilebilecekken dışarıdan satın almayalım. Sonra çıkıp dışarıdan satın aldığımız ürünlerle övünüyoruz marifetmiş gibi. Bizimkilerin suyu mu çıktı yahu? Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Halep ordaysa arşın burada… El insaf beyler! Üretin, başka bir şey istemiyoruz sadece üretelim.

NECATİ DİLEK