- 554 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
AĞLAMAK
Çocukluğumuzun vazgeçilmez silahı mı? Yoksa bir teselli veya kendini avutmak için mi? Güçsüzlük mü, Vicdan mı, Nedir bu ağlamak?
İnsan neden ağlar? Bu soruyu hiç kendi kendinize sordunuz mu? Ağlamak deyince aklınıza ne geliyor? Gözyaşı, üzüntü, keder, acı ve birazda mutluluk. İnsanın ağlamasında bütün bunlar elbette ki etkendir lakin insan en çok ihtiyaç duyduğu için ağlar. Tıpkı bir yağmur bulutunun anlamsızca gökte toplanıp sıcaktan yanan yeryüzüne damlalar serpiştirmesi gibi gözyaşlarımızda bizim insan olduğumuzu bize unutturmamak için damlar.
Tıpkı sıcaktan bunalan yeryüzünün artık yerde ki çiçekleri hatta ağaçların dallarını dahi solduran hararetin yok edici gücünün aslında su birikintilerinin buharlaşmasına sebep olarak bir yağmur bulutunu da aynı zamanda gökyüzünde toplamasına sebep olduğu gibi, yaşadığımız olaylarda bir yerde dayanılmaz hale geldiğinde damlalar süzülerek gözlerimizden ruhumuzu besler. Ağlayan bir insan aslında çaresizliğinden ağlar. Çaresizlik içerisinde kıvranırken çözüm bulamadığından veya bulduğu çözümlerin yetersiz kalmasından dolayı ağlar.
İnsan neden ağlar; kötülükle yaklaştığı başka bir insanın kendisine en zor durumunda yardım etmesinden, onun yardımına muhtaç olduğundan ve geriye dönüp ona yaptığı kötülüklere engel olamadığından, çaresizlikten ağlar,
İnsan neden ağlar; çok sevdiği birisini kaybettiğine inandığı anda onun karşısına sapasağlam çıkmasından dolayı sevindiğinden ağlar,
İnsan neden ağlar; geçmişte yaşadığı zorluklar, acıları veya mutluluk içinde yaşadığı anıları düşünüp bir hayal penceresinde o günleri izlediğinde ağlar,
İnsan çoğu sebepten ağlar lakin insan düşüp bir yeri ağrıdığında yaralandığında onun acısından ağlamaz. Ağlasa dahi acı için değil o duruma neden düştüğü ve neden dikkat etmediğinden dolayı ağlar ki, zaten ağlamanın en zor olmayanı da budur.
Ağlamak göz pınarlarının taşması her ne sebeple olursa olsun güzeldir. Çünkü ağlamak insan olduğumuzu anımsamaktır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.