Ben yazdım sen fıkra de masalda öykü de nedersen de nasıl okursan o dur nasıl anlarsan,
mikrop sesleniyor diyor ki başından geçenleri anlatıyor.
mikrop arkadaşlara duyrulur.
Dikkat dikat covit arkadaşlara mutant arkadaşlara virüs arkadaşlara duyrulur.Önünüze gelene bulaşmayın.
Bu anlatacaklarımn yazacaklarım gerçek başımdan geçen yaşadığım bir olaydır.Geçen gün çarşı pazar dolaşıyordum,kedime güzel sağlıklı iyi beslenen temiz bakımlı balkonlu cepleri şişkin midesi tıkabasa dolu semiz gürbüz
bir konak arıyordum o kadar yoruldum okadar acıktım o kadar bitkin düştüm ki rast gele cadde de dolaşan birini pike yaparak burnundan yakaladım.

Bulaşmaz olsaydım;
Karşıdan bakışta ayarı yerinde kanlı canlı görünüşe fena değil diyerek bulaştık yerleştik.
Benim konakla başladık dolaşmaya o yana bu yana dönüp duruyoruz.Meğer benim konak işsizmiş iş arar dururmuş güyormusunuz şu bendeki talihe bakın.

Açlıktan ölüyorum dünyadaki hiç bir virüs hiç bir mutan arkadaş böyle bir rezillik yaşamamıştır.Bakıyorum ha şimdi yemek yeriz ha yiyiyoruz ha oturduk şöyle bir güzel öğle yemeği yiyiyoruz yiyeceğiz diye beklerken ne göreyim bir bardak su geldi gele gele mideye,
Mecburen akşam yemeğine kaldı umutlar.Gezinirken hayal kuruyordum gideceğim evin kapısından daha girerken
buram buram kokan etli kuru fasulye etli pilav cacık komposto yemek masasında her tarafı güneş gören temiz havadar aydınlik ev hayali kuruyordum ki birde baktım yanımdan bir bardak su geçti yine,

Neyse öyle böyle derken aç bir şekilde dolaştık akşamı ettik akşam oldu eve gittik şöyle bir köşeye kurulduk bana bir iyi geldi uyumuşum fakat bir süre sonra burnuma çürümüş ağaç kokusu ıslak serince bir hava içerisinde burnuma vurdu
bu rutubet nemdi hemen tanımıştım.

Gıdasızlık bitkin düşürüyor haliyle beni strese sokuyro bende leimden geldğince yaşamak için konağımın ciğerlerini yıpratıyordum biraz ciğerlerin tadına baktıktan sonra meraklandım.
Konağımı gezeyim dolaşayım dedim damarlara gittim oksijen yok yiyecek bir şey yok neyse barsaklarından yürüdüm
her tarafı beton gibi ne olacak adam su içmekten çay içmekten barsakları betonlaşmış asfalt gibi olmuş.
Kemiklerine gittim icecik içiyarı boş ilik yok denecek üzerindeki yüz gram eti taşıyamayacak kırılacak derecede ,
Birde midesine indim ki kıpırdıyacak yer kalmamışkuru ekmek yemekten su içmekten çay içmek derken kemeri sıkarken.

Konağıma acıdım düşündüm kendi kendime buradan geriye dönme en kısa yoldan at kendini dışarıya dedim.Dışarıya çıkabilmek için üç gün karantinada kaldım üç gün sonra bir simit iki bardak çay içti de çıkabildim zorla dışarıya.

Oh be ! Şuna bak ya öldürecekti beni neredeyse.
Adam alışmış ölü gibi yaşamaya.

Not:Bütün mikrop arkadaşlarıma,
Önünüze gelene bulaşmayın hayatınızdan olabilirsiniz.

İMZA
corona virüs


--------------------------------------------sağlıkta kalın...
--------------(pitik)...