- 262 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TANJU OKAN.
TANJU OKAN.
Türk ses sanatçısı ,müzisyen ,sinema oyuncusu. Melankolik tarzı ve güçlü sesiyle,Türk pop müziğinin köşe taşlarından biri haline gelmiş olan sanatçı ,her biri hit olan, onun üzerinde albüme imza atmıştır.
Tanju Okan, 27 Ağustos1938’de İzmir’in Tire ilçesinde dünyaya geldi. Babası Mehmet İlhan Okanlı, annesi Bedia Sarıalp Hanım’dır. Müzik öğretmeni olan babası Urla’da annesi ile evlendikten sonra tayin olduğu Tire’de Tanju Okan doğmuştur. İlk müzik eğitimini çok iyi piano ve keman çalan babasından aldı. Müzik dolu mutlu aile tablosu annesi ile babasının boşanmasıyla dağıdı. İlkokula Manisa Gazi İlkokulu’na başladı. Manisa ortaokulundan sonra Balıkesir lisesinde okudu. Balıkesir Lisesi’nde arkadaşlarıyla Paris’in efsanevi kabaresi " Moulin Rouge " dan alan bir orkestra kurdu.
Lise ikinci sınıfta müziği okula tercih ederek öğrenim hayatını yarım bırakıp Manisa’ya döndü ve ismini Manisa’nın antik çağdaki adından alan "Magnesia Orkestrası"nı kurdu. Manolya çay bahçesi ve bunun gibi mekanlarda mızıka çalıp şarkı söyledi.
1958 yılında askere gitti. Askerliğini Ankara Orduevi’nde vestiyer görevlisi olarak yaptı. Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli caz müzisyenlerinden biri olan ve o sıralarda askerliğini Ankara Orduevi Orkestrası’nda müzisyen olarak yapan Selçuk Sun, vestiyerde kendi kendine şarkılar söyleyen Tanju’nun sesinden ve yorumundan çok etkilenir ve solist olarak yetiştirmek üzere Orkestrası’na davet eder. Pişme döneminden sonra Ankara Orduevi Orkestrası’nın solisti olan Tanju, "Guarde Che Luna "," Resta Cu’Mme "," Whispering " Mack The Knife " , "I Want to Be Happy " , " I Only Have Eyes For You " gibi günün popüler melodilerini Orduevi’nin 4. katındaki salonda kendine has yorumuyla seslendirir ve hatırı sayılır bir dinleyici kitlesi oluşturur. Şöhreti kısa zamanda Orduevi sınırlarını aşıp bütün Ankara’ya yayılır. Ve küçük çapta şöhret olan Okan ile ilgili ilk yazı Durul Gence, Erol Pekcan gibi önemli caz müzisyenlerinide kadrosunda barındıran Melodi Dergisi’nin 21 Nisan 1960 tarihli ilk sayısında yayınlanır.
2 Temmuz 1960’da Ankara Büyük Sinema’da Melodi Dergisi’nin düzenlediği konsere Orduevi Orkestra’sının solisti olarak katılan genç şantör Tanju Okan, Erol Pekcan Triosu, Erol Enginer ve Arkadaşları, Deniz Harp Okulu Vokal Grup ve Orkestrası’nın yanı sıra iki de yabancı orkestrayla, Pampanini Orkestrası ve Happy Boys’la, aynı sahneyi paylaşarak önemli bir tecrübe edinir. Konserde "Guarde Che Luna "," Resta Cu’Mme " ve potpuri halinde " Whispering " Mack The Knife " , "I Want to Be Happy " , " I Only Have Eyes For You " , "Charleston" adlı melodileri sunan Okan seyircilerden büyük alkış alır.
Askerliğinin son üç ayında Ankara Orduevi Orkestra’sının yanı sıra Orhan Sezenerile Göl Gazinosu ve Radyo’da çalşan Okan, 1960’da askerliğini bitirir bitirmez Sezener ile 50 lira yevmiye karşılığında profesyonel olarak çalışmaya başlar. Selçuk Sun’dan sonra bir diğer dev isimle, Türkiye’nin en önemli caz müzisyenlerinden Sezener’le çalışmak Okan’ın müzikal gelişimine büyük katkı sağlar. 1961’e Ankara’nın en popüler şarkıcılarından biri olarak giren Okan’ın şöhreti İstanbul’a ulaşır. İstanbul’da yayınlanan, yazı kurulunda Fecri Ebcioğlu, Sezen Cumhur Önal gibi önemli isimlerinde yer aldığı Popüler Melodi Dergisi 29 Kasım 1962 tarihli sayısında Manha de Carnaval, Ela Gözlerin, Till ve Angustia şarkılarıyla Ankara’lıların gönlünü fetheden Tanju Okan’ı okuyucularına tanıtır.
Müziğe olan tutkusu nedeniyle İtalya’ya giderek şan eğitimi aldı.1961’de Türkiye’ye döndükten sonra, Ankara’ya yerleşti ve müzikle profesyonel anlamda ilgilenmeye başladı. Bir sonraki yıl, İstanbul’a giderek Müfit Kiper Orkestrası’nda solistlik yapmaya başladı. Bu orkestrayla birlikte, yurtdışında birçok konsere katıldı ve müzik çevrelerine adını duyurdu.
Sanatçıyı kitlelerle tanıştıran en önemli olaylardan biri, bu dönemde gerçekleşti.1964 yılında, dönemin büyük sanatçılarından Erol Büyükburç ve Tülay German eşliğindeki Milli Orkestra’yla ,Türkiye’yi Balkan Müzik Festivali’nde temsil etti. Festivalin hemen ardından 1964’de, sanatçının "İbibikler Öter Ötmez Ordayım" adını taşıyan ilk 45’lik plağı , "Sahibinin Sesi" adlı müzik şirketinden çıktı. 1967 yılının Mayıs ayında , manken, model Nur Erbay’la hayatını birleştiren sanatçının, 8 ay gibi kısa bir zaman süren evliliğinden Tansu adını verdikleri bir oğlu oldu. İkinci evliliğini 1976 yılında Zerrin Erdoğan ile yaptı ve bu evliliği de ondört ay sürdü.
Tanju Okan, 60’lı yıllarda, Milli Orkestra eşliğinde, yeni düzenlemelerle modernize edilerek farklı bir form kazandırılmış türküler seslendirdi. Ve ilk 45liklerinde, özellikle "Kundurama Kum Doldu" plağında, bu formda kaydedilen türkülere yer verdi. İngilizce sözlü bir yabancı şarkı olan "Strangers In The Night"’ı Fikret Şeneş’in Türkçe sözleriyle seslendiren Tanju Okan, Türk pop müzik tarihinde cover version dönemini ilk başlatan müzisyen oldu. Şarkıyla aynı adı taşıyan albüm, büyük ilgi gördü.
İlk plağında "İbibikler Öter Ötmez" adlı türküyü seslendirdi. 1968’de "Haydar Haydar", 1969’da "Benim de Canım Var" dikkati çeken 45’lik plaklarıydı. 1970’te en büyük hiti "Hasret" geldi.
1971’de "Bir Falcı Vardı" ve "Darla Dırlada", 1972’de "Öyle Sarhoş Olsam ki", 1973’te "Koy Koy Koy" ile beğeni topladı.
Nilüfer ve Modern Folk Üçlüsü ile seslendirdiği "Arkadaş Dur Bekle" çok sevildi (1973). Harika yorumladığı unutulmaya şarkılardan biri de "Kadınım"dı (1974).
"Benim Halkım" ve "Şerefe" 1975’te, "Kemancı" 1977’de, "Çocukluğum" 1978’de sevilen şarkıları oldu.
Okan’ı kitlelerle tanıştıran ve zirveye oturtan, Ş.Akannaç ve Nino Varon imzalı "Hasret" adlı şarkı oldu.1970 yılında Ergin Bener ve Hümeyra’nın kurduğu, Yonca Plak’tan çıkan albümün hit parçası olan bu şarkı, Moustaki tarafından seslendirilmiş "Le Meteque"nin Türkçe versiyonuydu.
Sanatçı, 1972’de "Öyle Sarhoş Olsam ki" ve özellikle 1974’te Mehmet Teomantarafından yazılan "Kadınım" adlı unutulmaz şarkılarıyla, adını Türk pop müziği tarihine altın harflerle yazdırdı. 1975 yılında "Bütün Şarkılarım" adlı albümünü çıkardıktan sonraki yıl, 14 ay süren ikinci evliliğini Zerrin Erdoğan’la yaptı.
1980 yılında, Kent müzik firmasından "Yorgunum" adlı albümünü çıkardı. Bu albümde Garo Mafyan, Melih Kibar ve Bora Ayanoğlu’nun büyük desteğini gördü. Sanatçının son albümü, 1995 yılında ,"İşte Tanju Okan 95" adıyla Marş Müzik’ten çıktı.
Sanatçı, özellikle popüler hale geldiği 60’lı ve 70’li yıllarda, aldığı sinema oyunculuğu tekliflerini kabul ederek, sanatsal yeteneğinin sadece müzikle sınırlı olmadığını gösterdi. Sinemaya 1964 yılında Cüppeli Gelin filmi ile adım atan Tanju Okan, zamanla çok sayıda filmde rol aldı. "Aşkın Kanunu" , "Ah Bir Zengin Olsam" ,"Cımbız Ali" gibi beğenilen yapıtlarda rol alarak, beyaz perdedeki yeteneğini sergileme fırsatı buldu.
İçki sigara, benim tek dostum ve Öyle sarhoş olsam ki adlı şarkıları başta olmak üzere şarkılarında alkol ve uyuşturucu kültürünün yaygınlaşmasına katkıda bulundu. Alkole olan düşkünlüğüyle bilinen Tanju Okan, sağlık problemleri yaşamaya başladı. Bu nedenle, fiili sanatsal yaşamına son vererek 1995 yılında Urla’ya yerleşti. Burada siroz teşhisiyle hastaneye kaldırılan sanatçı, 23 Mayıs1996’da birçok unutulmaz eserini ardında bırakarak hayata veda etti. Ölümünün ardından, onu unutmayan Urla Belediyesi, sanatçının anısına bir heykel yaptırdı ve bir çocuk parkın
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.