Teşkilat-ı Esasiye
Kanun-ı Esasi ve Teşkilat-ı Esasiye
Birbirini izleyen iki anayasamız.
Biri hükümdarın yetkilerini daraltıyor.
Diğeri halkı öne çıkarıyor.
İlki Meşrutiyet,
Sonraki Cumhuriyet.
……………………………
Sene 1876.
Abdulhamid Han’ın tahta çıktığı,
Hükümdar olduğu yıl.
Uygulamaya konulan Kanun-ı Esasi.
…………………………….
Bizim Batılılaşma hareketimiz var ya.
Tanzimatla başlayan,
Islahatla devam eden.
İkinci Mahmut’tan Abdulhamid’e dek süregelen.
……………………………..
Nihai noktada deniliyor ki bu böyle gitmeyecek.
Böyle devam etmeyecek.
Bir meclis oluşturalım.
Başta yine hükümdar olsun ama bir de meclisimiz olsun.
İşte ilk meclis ilk anayasa.
Kanun-ı Esasi.
Aradan tam kırk beş yıl geçiyor.
Yıl 1921.
Birinci Dünya savaşı olmuş bitmiş.
Kurtuluş Savaşı kazanılmış ve Ankara’da yeni bir meclis oluşturulmuş.
Yeni meclisin yeni görevi.
Yeni anayasa.
Teşkilat-ı Esasiye.
………………………………..
İlki Abdulhamid döneminde.
1876’da devreye giren,
Tam bir yıl sonra yani,
1877 de askıya alınan.
Diğeri ise Atatürk döneminde.
Mustafa Kemal Paşa’nın meclis başkanlığında,
Sene 1921 de,
Ankara’da kabul edilen.
……………………………….
İki Anayasamızdan söz ediyoruz.
İki önemli merhalemizden.
İlki Osmanlı döneminde olanı,
Diğeri yeni Türkiye döneminde hayat bulanı.
Cumhuriyeti kuracak olan iradenin yapıtı.
Biri imparatorluğa ait.
Diğeri üniter devlete ait.
Birincisinde tebanın olduğu,
İkincisinde egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milleti’nde olduğu.
Kısa ve öz.
Sahih.
Gerçekçi.
Bulunduğu şartlara özgü.
……………………………….
1921 Anayasası ile kalınmıyor.
Arkasından 24 anayasası, atmış bir ve seksen iki anayasaları geliyor.
Dönem dönem değişikliğe uğruyorlar.
Seksen ikide atmış bir için, bu çok özgürlükçü biraz daraltalım deniliyor.
Uygulamaya konuluyor ama on yedi kez değiştiriliyor.
Yeni maddeler ekleniyor.
Kimileri çıkarılıyor.
Ancak ilk dört madde hep sabit tutuluyor.
Hiç dokunulmuyor.
Hatta değiştirilmesi teklif dahi edilemez deniliyor.
Çünkü ilk dört devletin ve milletin, birliğimizin, egemenliğimizin, ilelebet yaşamamızın mutlak güvencesidir, o nedenle korunması gerekir deniliyor.
Kemal GÜL
24.12.2015
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.