- 444 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YOLSUZLUKLAR
M. Sabri Haberveen
Zaman, zaman yapılan yolsuzlukları gündeme getiriyorum. Belediyelerde devlet kurumlarında yapılan yolsuzlukların, kendine çıkar sağlamanın boyutları, beklide bizim gördüklerimizden, düşündüklerimizden çok fazla… Ama en acısı ne biliyor musunuz? Ben bu yolsuzlukların hortumlamaların cezalandırıldığını, yolsuzlukla elde edilen mallara el konulduğunu görmedim. Adalet kavramı bu yüzden gittikçe yıpranıyor ve erozyona uğruyor. İnsanlarımızın adalet kavramına inancı sarsılıyor. Yargının, mahkemelerin, yargıçların adalet dağıtacağı konusunda insanlarımız şüpheye düşüyor.
Hatta bazen halkın yaptığı sohbetlerde; yolsuzlukların, sırtını hükümetlere dayayan, o partiyi destekleyen insanlar tarafından yapıldığını, partili oldukları için ceza almayacakları veya Dursun Uyar gibi çok az bir ceza ile kurtulacakları söyleniyor. İşte bu yüzden yapılan yolsuzlukların halkı, devleti ya da yerel yönetimleri soyanların en ağır bir şekilde cezalandırılması, bu yolla edindikleri mal ve paralara el konulması gerekiyor.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek belediye kaynakları ile sevgilisine çiçek yerine, daireler hediye eden müdürü için “aileden zengin” demişti. Aradan birkaç gün geçti. Melih Gökçek’in müdürünün, açlıktan nefesinin koktuğu, bir haber ajansımızda çaycı olarak çalıştığı ve orada yatıp kalktığı ortaya çıktı. Ama ne yazık ki bu adama bir ceza verildiğini, belediyeden çaldığı paralarla edindiği mal ve paraların müsadere edildiğini duymadık. Daha bu olay unutulmamışken, Ankara Büyükşehir Belediyesinin trilyonlarca zarar eden Belso adlı şirketinin danışman ve bürokratlarının Mekke’de Ecyad Kalesinin yerine yapılan Zemzem Tower’den ucuz olduğu için, birkaç tane devre mülk satın aldıkları ortaya çıktı.
Vatandaş, halk evine ekmek götürmekte zorlanırken, yerel yönetimlerde çalışan bir kısım insanların malı havudu ile götürmesi, yakalandıkları zaman herhangi bir şekilde cezalandırılmaması, yani yaptığının yanına kar kalması, insanların adalet kavramına, yargıya, yargıçlara inancını sarsıyor. Acaba bu yapılanlar bilinçli olarak değer yargılarının yıkılması için mi yapılıyor? Yargı ve yargıçlara inancın sarsılması için mi yapılıyor? İnsanımız artık bu sorulara cevap arıyor…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.