- 389 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BUZO
BUZO
Yazan: Reşat ATMACA
BUZO
(BUZDAN GELEN ÇOCUK)
SİNOPSİS
Doktor Ergün bey ( 44 yaş), iş yerinden Dr.Leman hanıma (37 yaş) evlenme teklifi yapar. Dr. Leman hanım, kendisine baskı yapan ebeveynleri sebebiyle Dr. Ergün beyin evlilik teklifini kabul eder. Evlendikten sonra Leman hanımın rahatsızlığından dolayı çocuklarının olmamasını ikisi de normal karşılar ama Dr. Leman hanımın ebeveynleri onların bu durumlarını bilmedikleri için onlara çocuk konusunda baskı yapmaya devam ederler. Sonunda baskılara dayanamayan Leman hanım, Ergün bey ile ebeveynlerinden uzakta yaşayabilecekleri başka bir memlekete, Ağrı iline giderler. Ağrı ilinde çocukları olmadığı için gezmelere gider, yeni eğlenceler bulurlar. Ama hiçbir gezme, eğlence içlerindeki boşluğu dolduramaz. Bir gün yıllık iznini alıp, arkadaşları ile Ağrı Dağına çıkmaya karar veren Ergün beye, Leman hanım bende gelmek istiyorum diyerek Ağrı dağına birlikte çıkmaya karar verirler.
İş arkadaşları Dr. Ekin bey (35 yaş), Dr. Cavit bey (40 yaş), Eşi Dr. Leman ve ekibe yeni katılan dağcı Nasuh bey (52 yaş) ile birlikte Ağrı dağına tırmanmak için yola çıkarlar. Ekipte ki dağcı Nasuh bey, Ağrı dağının zirvesine 200 m. kaldı dediğinde, Ergün bey Ağrı dağına bakıp heyecanla ilerlerken Leman hanımda beline bağlı bir ip ile arkasından gelmektedir. Bir anda oluşan büyük bir sarsıntı sonucu ekip arkadaşlarıyla kendilerini birbirinden ayıran devasa bir uçurum oluşur. Tehlikenin geçtiğini düşünen dağcı Nasuh bey ve İş arkadaşları, oradan ayrılmak zorunda kalırlar. Gözünü Ağrı dağından ayıramayan Ergün bey ise Ağrı dağının zirvesine 200 m. kaldığı için geri dönmek istemez. Leman hanıma dönerek Leman hanımcım, siz burada bekleyin, ben yanımdaki bu bayrağı Ağrı dağına dikip geleyim der ama Leman hanım yalnız gitmesine izin vermez.
Bir süre sonra Ağrı dağının zirvesine ulaşan Ergün bey, elindeki Türk bayrağını zirveye diker ve Leman hanım ile birlikte sevinirken bir sarsıntı daha oluşur ve geldikleri yönün tersine doğru kaymaya, başlarlar. Ergün bey bir refleks ile üstündeki portatif kazmayı kullanarak kendisinin ve Leman hanımın daha fazla yaralanmalarını önler. Sakinleşip etrafına bakınan Ergün bey ve Leman hanım, altlarındaki zeminin bir buz denizi olduğunu ve buzların içinde uyuyor gibi duran yaşıtlarından daha iri yarı bir erkek çocuk olan Buzoyu (5-6 yaş) görünce şaşırırlar. Leman hanımla birlikte Buzoyu oradan çıkartırlar ve Uyanır mı ? yaşar mı ? diye anlamak için beklemeye koyulurlar.
Evlerine dönen Dr. Ergün bey ve Dr. Leman hanım, birkaç gün sonra uyanan Buzonun ilkel yani yabani bir çocuk olduğunu anlarlar.
BUZO
SAHNE 1 İç. Dr.Leman Hanımın Evi. Gün.
Dr. LEMAN (37 yaş) üstünü giymiş işe gitmek için hazırlanmaktadır. Annesi NURBANU (60 yaş ) hanım kahvaltı hazırlamaktadır. Babası SELİM (65 yaş) bey kahvaltı masasına oturur. Annesi babasına çay doldururken Dr. Leman hanıma seslenir.
Dr. Leman’ın Annesi.
Hadi kızım kahvaltı hazır.
Dr. Leman hanım saçına son dokunuşlarını yaparken annesine cevap verir.
Dr. Leman .
Tamam Anne. geliyorum.
Diyerek odadan çıkan Dr.Leman hanım kahvaltı masasına oturur ve bir şeyler atıştırmaya başlar. Kendisi de sandalyesine oturan Nurbanu hanım kızının yemesine bakar. Konuşmaya başlar.
Dr. Leman’ın Annesi.
İşlerin nasıl gidiyor güzel kızım.
Dr.Leman .
İyidir Anne aynı işte. Her gün farklı farklı hastalarla uğraşıyoruz .
Dr. Leman’ın Annesi.
Hastaları demiyorum kızım. Yok mu çevrende beğendiğin birisi, evlenmek isteyen birileri..
Dr. Leman hanım yüzünü asarak sakince cevap verir.
Dr.Leman .
Hımm. Yine evlilik mevzusu. Ne yapabilirim anne. Arkadaşlarıma benimle evlenmek isteyen var mı ? Diye mi sorayım.?
Dr. Leman’ın Babası.
Tabi ki öyle demen doğru olmaz Ama annenin dediği, senin de biraz çaba göstermen gerektiği kızım. Bu yaşımızda senin evlendiğini görmekte bir torun istemekte hakkımız değil mi ?
Dr.Leman .
Siz haklısınız baba ama benim de elinde olan bir şey değil. Siz de beni anlayın .
Diyerek kahvaltısı bitirmeden kalkar.
Dr.Leman .
Ben işe gidiyorum. Akşama görüşürüz.
Anne ve Babası arkasından birbirlerine üzgünce bakarlar. Dış kapıdan çıkar, gider. Arabasına biner. Bir süre gittikten sonra büyük bir hastane binası ve adı (Özel …… hastanesi) görülür.
SAHNE 2 İç . Hastane Koridoru . Gün.
Hastane koridorunda bir kapı önüne gelen Dr. Leman hanım kapıdan içeriye girer ve kapıyı kapatır. Kapının üst kısmında Dr. Leman hanım ve Uzmanlık alanı görünür.
SAHNE 3 İç . Hastane Odası . Gün.
Doktor Ergün beyin odası.
Önce Dr. Ergün KAPLAN (İç hastalıkları Uzmanı ) yazan masa üzerindeki kartvizit görünür sonra elinde telefonla Dr. Ergün bey görünür.
DR. ERGÜN bey (44yaş), odasındaki telefonla Dr. Leman hanıma telefon eder.
Dr.Leman hanımın odası.
Dr. Leman hanım elinde bir hastanın tahlillerine bakmaktadır. Elindeki tahlilleri bırakarak çalan telefona bakar.
Telefondaki ses.
Leman hocam, ben Dr. Ergün bey, rica etsem odama gelebilir misiniz ?
Dr. Leman .
Efendim, tabi Ergün hocam birazdan geliyorum.
Dr. Leman hanım elindeki tahlillere biraz daha bakarak, düşünür gibi yapar sonra notunu alarak Dr. Ergün beyin odasına gitmek için odasından çıkar. Dr. Ergün beyin odasının kapısını çalar. Doktor Ergün bey heyecanla odada ayakta dolaşarak beklemektedir. Kapının çaldığını duyunca hemen koltuğuna oturarak masasını toparlamaya çalışır. Dr Ergün beyin sesi duyulur.
Dr. Ergün .
Buyrun, girin.
Odaya giren Dr. Leman hanım, Dr. Ergün beye başıyla selam vererek, Ergün beyin kendisine eliyle oturun şeklinde işaret etmesiyle, koltuklarından birine oturur ve konuşmaya başlar.
Dr. Ergün.
Hoş geldiniz Leman hocam . Oturun lütfen.
Dr. Leman .
Ergün hocam hayırdır, önemli bir şey mi vardı.
Dr. Ergün bey, heyecanını yenmek için biraz su içer ama su birden boğazına kaçar. Öksürmeye başlar.
Dr. Ergün.
Öhö , öhö evet önemli bir şey. Öhö öhö bir şey söyleyecektim.
Dr.Ergün bey, eliyle boğazını gösterir ve öksürmeye devam eder. Dr. Leman hanım meraklanır, Ayağa kalkar, eliyle Ergün beyin beline birkaç kez vurur. Ergün bey, eliyle dur işareti yapar sonrada baş parmağıyla okey işareti yaparak, ayağa kalkar ve Leman hanımın yerine oturmasını ister.
Dr. Ergün.
Öhö , Öhöö . Eliniz dert görmesin. Leman hocam, Evet önemli bir şey konuşacaktım. Sizinle uzun zamandır birlikte çalışıyoruz ve ben sizi çok beğeniyorum. Ayrıca uzun zamandır aradığım kadını da bulduğumu düşünüyorum. O kadın sizsiniz. Benimle evlenir misiniz diye sorar .
Dr. Ergün bey, Dr. Leman hanımın oturduğu koltuğun yanına dizleri üzerine çökerek cebinden tek taş bir yüzük çıkarıp Dr. Leman hanıma uzatır. Leman hanım biraz kararsız gibi gülümser, yukarıya bakar, duygulanır sonra Dr. Ergün beyin yüzüne bakarak.
Dr. Leman .
Peki, kabul ediyorum.
Dr. Ergün.
İşte bu.
diyerek bağırır. Dr. Ergün bey sonra ayağa kalkar, sevinir, olduğu yerde döner sonra Dr. Leman hanımı da ayağa kaldırır ve Elindeki tek taş yüzüğü Leman hanımın parmağına takar. Ama yüzük küçük ebat olduğu için orta parmağa girmez. Dr. Ergün bey, tektaş’ı kendisi Leman hanımın parmaklarını deneyerek,
Dr. Ergün.
Buna olmadı, Buna da olmadı. Ve buna oldu.
Diyerek tektaşı en son Dr. Leman hanımın serçe parmağına takar. Gülümseyerek Leman hanıma bakar. Dr. Leman hanım da Ergün beye gülümser. 1 hafta sonra düğünleri yapılır.
Düğünden 2 gün önce
SAHNE 4 Dış. Çocuk yurdu kapısı. Gün
Yurt güvenliği.
Hoş geldiniz Ergün bey.
Diyerek Dr. Ergün beye kapıyı açar.
Dr. Ergün.
Hoş bulduk . Güvenlik kardeş.
Nasıl gidiyor.
Yurt güvenliği.
İyidir abi. Aynen devam. Senden ne haber abi ?
Dr. Ergün.
Evleniyorum..
Yurt güvenliği.
Hayırlı olsun abi .
Dr. Ergün.
Eyvallah ..
Diyerek sağol der gibi elini göğsünün üstüne götürüp yurt binasına yürümeye devam eder. Dışarıda çocuklar oyun alanında oyun oynuyordur. Dr. Ergün bey çocuklara el sallar onlara hediye verir.
Dr. Ergün.
Nasılsınız, Çocuklar. Size hediye getirdim. Hepinize 1’er tane, fazla almak yok. Tamam mı ?
Çocuklar.
Tamamdır Ergün abi . Teşekkür ederiz.
Yurt binası kapısına geldiğinde kapıda onu kendisine de yurtta yardımları olan hizmetli YAŞAR AMCA (64 yaş) karşılar.
Hizmetli Yaşar Amca.
Hoş geldin. Ergün bey oğlum.
Dr. Ergün.
Sağol Yaşar Amca. Ver elini öpeyim.
Dr. Ergün hizmetli Yaşar amca’nın elini öper. Sarılırlar. Dr. Ergün elini cebine atar. Hediye bir kutu çıkarır.
Dr. Ergün.
Bu sana Yaşar amca. Küçük bir hediye.
Hizmetli Yaşar Amca.
Ne zahmet ettin oğlum. Seni görmek zaten benim için bir hediyedir. Nedir bu ?
Dr. Ergün.
Sana büyük ekranlı bir saat aldım. Hem de konuşan saat. Her saat başı, saatin kaç olduğunu söylüyor.
Hizmetli Yaşar Amca.
Sağol oğlum, artık saate bakmaya gerek kalmadı o zaman.
Dr. Ergün.
Aynen Amcam. Bu arada ben evleniyorum. Buda düğün davetiyem. Gelirsen çok mutlu olurum.
Hizmetli Yaşar Amca.
Öyle mi çok sevindim oğlum. Hayırlı olsun. Tabi gelirim.
Dr. Ergün.
Sağol amcam. Müdür baba yerinde mi ?
Hizmetli Yaşar Amca.
Yerinde. yerinde
Dr. Ergün.
Hadi selametle, görüşürüz .
Hizmetli Yaşar Amca.
Görüşürüz oğlum.
Dr. Ergün bey tekrar sarılarak oradan ayrılır. Hizmetli Yaşar amca ise hediye kutuyu açıp, saati inceler, (Saat biraz kabaca büyük ve siyah kordonludur.) ve koluna takıp tekrar bakar. Saatten ses gelir. Hizmetli Yaşar amca şaşırır ve sonrada sevinir.
Saat .
Saat şimdi 15.10
Dr. Ergün bey ise pencerelerden Öğretmenleriyle oyun oynayan küçük yaştaki çocuklara bakarak müdür beyin odasına doğru ilerler.
SAHNE 5 İç. Müdür beyin odası. Gün
Dr. Ergün bey bir kapının önünde durup kapıyı çalar. İçeride MÜDÜR MUSTAFA BEY (55 yaş) içeride uyuyordur. İçeriden ses gelmeyince tekrar kapıyı çalar. Müdür bey uyanır. Ağzını eliyle siler ama elinde ıslaklık kalır. Seslenir. ‘Girin’ sesi gelince Dr. Ergün bey odaya girer.
Müdür Bey.
Girin.
Dr. Ergün.
Müdür baba ben geldim. Ver elini öpeyim.
Müdür Bey.
Ooo. Ergün oğlum. Hoş geldin.
Müdür bey ayağa kalkar, Dr. Ergün beye sarılır. Ergün bey, Müdür bey’in elini öper. Dr. Ergün ün ağzına ıslaklık gelir, aldırmaz, ağzını eliyle siler. Müdür bey, Dr. Ergün beye oturacağı yeri gösterir. Kendisi de karşısına oturur.
Dr. Ergün.
Sağol müdür baba. Sana bir hediyem ve bir de güzel bir haberim var. Önce hangisini istiyorsun.
Müdür Bey.
Ben hediyeleri severim. Bilirsin Ergün oğlum. Önce hediye yi sonra da güzel haberi öğrenmek isterim.
Dr. Ergün.
Peki o zaman al bakalım hediyeyi. Sen parlak şeyleri seversin diye sana bu ışıltılı hediyeyi aldım.
Müdür bey, hediye yi açar. İçinden pullu parlak siyah bir ceket çıkar. Çok beğenir hemen ceketini çıkarır. Üstüne giyinir. Şarkıcılar gibi etrafında döner. Şarkı söyler. Göbek atar.
Müdür Bey.
Çok güzel be oğlum. Nerden buldun bunu . Ben hep şarkıcılar gibi olmak isterdim ama senin yengen olan eşim. Sen devlet memurusun deyip bu tip şeyler giymeme izin vermiyor. Dur sana Çay söyleyeyim.
Telefon eder.
Müdür Bey.
Yaşar bey, Ergün oğlum gelmiş bize 2 çay getirir misin ?
Telefondan gelen Ses
Hemen getiriyorum. Müdür bey.
Dr. Ergün.
Şimdi geldik güzel haberi vermeye. Ben evleniyorum baba. Hayatımın kadınını buldum. Buda düğün davetiyem.
Müdür bey şaşırır gibi yapar. Sorar.
Müdür Bey.
Öylemi çok sevindim. Gel sana sarılayım. Söyle bakayım kim bu şanslı kadın ?
Dr. Ergün bey ile Müdür bey ayağa kalkıp sarılırlar. Ve yeniden otururlar. Dr. Ergün heyecanla anlatmaya başlar.
Dr. Ergün.
Benim iş yerinden baba. Çok güzel, alımlı, kibar bir kadın. Geçen gün su içerken boğuluyordum. Hayatımı bile kurtardı.
Müdür Bey.
Çok sevindim. Biraz da üzüldüm. Benim bir kızım olsaydı. Sana verecektim. Maalesef bir oğlan dan sonra çocuğumuz olmadı. Oğlumu versem olmaz değil mi ? oğlumla evlenemezsin . Kız olması lazım. Neyse hayırlı olsun.
Müdür bey sesli olarak düşünür, konuşur. Dr. Ergün bey de ona cevap verir.
Dr. Ergün.
Bende erkeğim baba. Senin oğlun ile evlenemem ki . Aynen baba kız olması lazım. Sağol baba.
Kapı çalar. İçeriye Hizmetli Yaşar bey elinde iki çay ile girer. Çayları önce Müdür beyin yanına sonra Dr. Ergün beyin yanına indirir.
Hizmetli Yaşar Amca.
Buyrun Müdür bey. Bu da senin Ergün oğlum.
Müdür Bey.
Sağol Yaşar.
Hizmetli Yaşar beyin saatinden ses gelir.
Saat .
Saat şimdi 15.30
Müdür Bey.
Bu ses senin saatinden mi? geldi. Yaşar
Hizmetli Yaşar Amca.
Evet, Müdür bey.
Müdür Bey.
Yeni mi aldın ?
Hizmetli Yaşar Amca.
Yok, Müdür bey. Ergün oğlum getirmiş sağolsun.
Müdür Bey.
Hım …
Dr. Ergün.
Güle güle kullan. Yaşar amca.
Hizmetli Yaşar Amca.
Sağol Ergün oğlum. Afiyet olsun.
Diyerek Hizmetli yaşar bey odadan çıkar.
Müdür Bey.
Benim de sana bir düğün hediyem olsun.
Ayağa kalkarak odasındaki dolaba doğru gider. Dolaptan parlak kırmızı bir kravat çıkarak Ergün beye uzatır.
Müdür Bey.
Bende bu kravatlardan çok var. Ancak bunları takarak içimdeki ışıltılı kiyafet giyme özlemini dindiriyorum. Yoksa hepsi böyle ışıltılı bir takım giyseydim fena olmaz mıydı ama senin yengen olan eşim, alma, giydirmem deyip beni engelliyor. Bu yüzden evleneceğin kadın çok önemli. Bak, ben bu kıyafetleri giyemiyorum diye çok mutsuzum.
Üstündeki hediye ceketi gösterir.
Dr. Ergün.
Öyle deme, Müdür baba. SÜREYYA (52 yaş) yenge seni düşündüğü için izin vermiyor.
Müdür Bey.
Neyse boşver onu. Aklıma gelince moralim bozuluyor. Senin evleneceğin kadın nasıl biri, anlayışlı mı bari ?
Dr. Ergün.
Anlayışlı demek hafif kalır, Müdür baba. Melek gibi. Onu ilk gördüğüm günden beri takip ediyorum. Onun tavırlarına, güzelliğine aşık olunca hemen evlenme teklif ettim. Hiç beklemiyordum ama o da hemen kabul etti. Sanki o da bana aşık ama söylemiyor.
Müdür Bey.
Umarım öyledir Ergün oğlum. Hayırlı olsun tekrar.
Dr. Ergün.
Teşekkür ederim Müdür baba.
Kapı çalınır içeriye Hizmetli Yaşar bey girer. Bardakları almaya başlarken tekrar saatinden ses gelir.
Saat .
Saat şimdi 16.00
Dr. Ergün.
Ooo saat 4 olmuş. Bana müsade Müdür baba.
Müdür bey, Hizmetli Yaşar beyin arkasından söylenerek eliyle tüü sana gibi hareket yapar.
Müdür Bey.
Hay senin konuşan saatine. Dur be oğlum, daha yeni geldin konuşuyoruz işte.
Dr. Ergün.
Düğünden sonra yine gelirim Müdür Baba. Daha kardeşim Kemal e uğrayacağım. Kafe’de görüşecektik.
Ayağa kalkan Dr. Ergün önce Müdür beye sonra da Hizmetli Yaşar beye sarılarak kapıdan çıkar.
SAHNE 6 Dış. Kafe araç parkı. Gün.
Kafe önüne arabasını park eden Dr. Ergün bey, kafeye girer.
SAHNE 7 İç. Kafe. Gün.
Kafeye girip kapıyı gören bir masaya oturan Dr. Ergün bey, kardeşim dediği Kemal’a bakar. Ama Kemal daha gelmemiştir. Garson gelir, sorar.
Garson.
Hoş geldiniz. Ne istersiniz ?
Dr. Ergün.
Hoş bulduk . Bir çay alabilir miyim ?
Garson.
Tabi efendim, hemen
Saatine bakan Dr. Ergün bey saatin 16.30 olduğunu görür.
Dr. Ergün.
Patronundan izin alamadı mı acaba ? (Düşünceli bir şekilde kendi kendine konuşur.)
Garson gelerek masaya çay ve çerez indirir.
Garson.
Buyrun efendim.
Dr. Ergün.
Teşekkür ederim.
Çerezi yiyip, çayı üstüne içtiğinde kapıdan kardeşi KEMAL’ in (42 yaş, kilolu) geldiğini görür. Ayağa kalkarak el sallar. Kemal de onu görüp onun masasına doğru yürür. Dr. Ergün bey ayağa kalkar. Sarılırlar.
Dr. Ergün.
Nerede kaldın kardeşim. Geciktin.
Kemal.
Ne yapabilirim kardeşim. Ben senin gibi doktor olamadım. Benim bir patronum var ve izin alamazsam çıkamıyorum.
Dr. Ergün.
Ben sana ders çalışalım dediğimde, sen de yemek yemeyi bırakıp benim gibi ders çalışsaydın ! Daima yemek, daima yemek. Sonuç ortada !
Dr. Ergün, Kemal’in kilosunu, göbeğini el hareketi ile gösterir.
Kemal.
Yemek dedin karnım açıktı. (masaya bakarak) Hani hiçbir şey söylememişsin.
Dr. Ergün.
Ha işte yine yemek .
Kemal.
Ne yapayım oğlum karnım aç. Sen hiç aç Ayının oynadığını gördün mü ?
Kemal sandalyede oynama hareketi yapar.
Dr. Ergün.
Tamam oğlum ya. Garsona söyleyeyim bir şeyler getirsin.
Dr. Ergün elini havaya kaldırarak Garson a işaret verir.
Garson.
Buyrun, efendim.
Dr. Ergün.
Kardeşim içinde bir şeyler getirir misiniz ?
Garson.
Ne gibi şeyler efendim ?
Dr. Ergün, kardeşi Kemal’e baktığında kemal atılarak,
Kemal.
Bir şeyler diyor işte. Yani Hamburger, Lahmacun, kola ne varsa getir işte.
Garson, Dr. Ergün beye bakar. Dr. Ergün bey kafasıyla onay verir.
Dr. Ergün.
Getirin, getirin lütfen. Kardeşim çok açıkmış anlaşılan.
Garson.
Hay hay efendim.
Kemal.
Hayırdır kardeşim beni niye çağırdın. Önemli bir şey mi vardı ?
Dr. Ergün.
Önemli hem de çok önemli.
Kemal.
Hadi hemen anlat o zaman, zaten burada yiyecek bir şey yok bari sen anlat da kafam dağılsın.
Dr. Ergün beyin tarafındaki çerezlere uzanıp yemeye başlar.
Dr. Ergün.
Evleniyorum kardeşim. Bu da düğün davetiyem.
Kemal.
Vay, Gerçekten mi, Hayırlı olsun kardeşim çok sevindim.
Sandalyelerinden kalkıp birbirine sarılıp tekrar otururlar.
Kemal.
Düşünüyorum da bir tane de bana bulsan be kardeşim.
Dr. Ergün.
Buluruz kardeşim sana da buluruz. Merak etme sen . Gerçi Müdür babanın oğlu var, kızı olmamış. Sana da oğlunu istesek olmaz mı ?
Dr. Ergün bey kahkaha atar.
Kemal.
Dalga geçme be kardeşim. Müdür Baba nın oğlunu sen kendine al.
Dr. Ergün.
Şaka yaptım be oğlum. Alınma hemen, Söz sana da bir tane bulacam.
Kemal.
Söz mü ?
Dr. Ergün.
Söz .
Garson istenilen siparişleri getirir. Masaya indirir.
Garson.
Afiyet olsun. efendim.
Kemal.
Teşekkürler Garson kardeş. Yemek geldi. Sen de bana söz verdin. Şimdi daha mutlu olarak yemek yiyebilirim.
Dr. Ergün.
Hayda, kardeşim şimdi sen neye sevindin anlamadım.
Kemal ağzı dolu halde hem yer hem de cevap verir.
Kemal.
Senin evliliğine sevindim. Birde bana da kız bulacaksın ya ona sevindim kardeşim.
Dr. Ergün.
Öyle olsun kardeşim.
Dr. Ergün kendisi de yemekler den tatmaya başlar.
Dr. Ergün.
Oo yemeklerde güzelmiş.
Kemal.
Güzel tabi. Bende boşuna mı bu göbek oldu.
Dr. Ergün.
Hımm .
Dr. Ergün bey Kemal’in dediklerine aldırmaz. Yemekleri tatmaya devam eder. Kemal ise masada tıka basa yiyerek doyar ve karnını ovarak konuşur.
Kemal.
Doydum galiba.
Dr. Ergün.
İyi, sevindim.
Kemal.
Sana düğün hediyesi vermek istiyorum ama verdiğim düğün hediyesini düğünde giyeceksin.
Dr. Ergün bey sevinir. Hem de hediyeyi merak eder.
Dr. Ergün.
Peki kardeşim, bilirsin ben dostlarımı kırmayı sevmem. Söz veriyorum düğünümde giyeceğim.
Kemal ayağa kalkmasını ister. Ve üstündeki ceketini çıkararak giymesini ister. Kemal.
Bu ceketimi sana hediye veriyorum.
Dr. Ergün.
Yapma be kardeşim, bu ceket sana lazımdır.
Dr. Ergün e ceket büyük gelir. Ama kardeşini kırmaz. Yine de giyinir. Dr. Ergün beye, kardeşi kemalin ceketini hediye etmesi ve birbirlerine sarıldıkları görülür.
Kemal.
Kardeşime feda olsun.
Dr. Ergün.
Kardeşim benim .
Tekrar birbirlerine sarılırlar.
Kemal.
Bu mutlu güne içilir kardeşim.
Dr. Ergün.
İçelim kardeşim.
Garson a seslenir.
Dr. Ergün.
Bakar mısınız bize iki Maden suyu getirir misiniz?
Garson gelerek Maden sularını masaya bırakıp gider.
Dr. Ergün.
Yarın düğünüme gelebilecek misin ?
Kemal.
Patron ile konuşmak lazım. İnşallah sıkıntı çıkarmaz.
Sonra Kemal birden içtiği maden suyunun etkisiyle göbeğini tutarak garkkkk diye bir ses çıkarır.
Dr. Ergün.
(Gülerek) ne var oğlum senin içinde...
Kemal.
Ne yapayım kardeşim maden suyu bende gaz yapıyor.
Dr. Ergün.
Neyse Patronun izin vermezse davetiyeyi göster. Yine izin alamazsan beni ara. Birde ben konuşayım. Hayatta bir kardeşim var o da düğünüme gelemezse üzülürüm.
Kemal.
Ben razı edemeyebilirim çünkü Kadın patronlara kendimi beğendiremiyorum.
Dr. Ergün.
Kendini beğendirmene gerek yok kardeşim. Sadece işinde iyi olmaya çalış.
Kemal.
Zaten konuşmak işe yaramadığı için bende sadece işimi iyi yapmaya çalışıyorum.
Dr. Ergün.
Aynen devam kardeşim. Ben senin yanındayım. Başın sıkışınca beni ara.
Kemal.
Sağol kardeşim. İyi ki yanımdasın . Bazen kendimi çok yalnız hissediyorum. Bir sen birde yemekler beni çok mutlu ediyorsunuz.
Dr. Ergün bey gülümser.
Dr. Ergün.
Öyle olsun kardeşim, bende seni seviyorum. Kalkalım hadi, benim eve gidelim.
Kemal.
Maalesef gelemem kardeşim, Patrondan 1 saatliğine izin aldım.
Dr. Ergün.
Madem öyle, düğünden sonra aynı hafta izin alırız. Bol bol sohbet eder. Gezeriz.
Kemal.
Aynen kardeşim öyle yapalım.
Garsondan hesabı işaretle isteyen Ergün bey. Gelen hesabı öder ve Birlikte masadan kalkarlar. Kafe çıkışında tekrar sarılıp, ayrılırlar.
SAHNE 8 Dış. Açık düğün yeri. Gün
Davetlilerin alkışları arasında gelin damat gelirler. Dr. Ergün bey, Dr. Leman hanımın elini tutmuş ve çok mutludur. Dr. Leman hanım ise durgun ama yüzü gülmektedir. Dr. Ergün bey yurtta beraber büyüdüğü kardeşi Kemal’in kendisine düğün hediyesi olarak verdiği ceketi (Ceket hayli büyük durmaktadır) ve müdür babasının hediye ettiği kırmızı kravatı giymiştir. Ve Dr.Leman hanıma bakarak yürür ve bir yandan da bağırmaktadır.
Dr. Ergün.
Çok mutluyum, çok mutluyum, hayatımın kadınını buldum .
Dr. Leman hanım gülümseyerek Dr. Ergün beye bakar.
Dr. Leman.
Bende çok mutluyum .
Sonra Orkestra çalınmaya başlar. Gelin ve Damat yürüyerek nikahın kıyılacağı masada yerlerine otururlar. Orkestra çalınması durur. Şahitler (Hastane Başhekimi Dr. Serap hanım ile Dr. Ergün beyin büyüdüğü Yurt müdürü Mustafa Bey ve Nikah memuru da hazırdır. Nikah memuru sorar.
Nikah Memuru.
Selim ve Nurbanu kızı Sayın Leman Yaman, hiçbir baskı altında kalmadan, kendi hür iradenizle Cengiz ve Sultan oğlu Sayın Ergün Kaplanı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz ?
Doktor Leman hanım önce cevap vermez. Etrafa bakmaya başlar. Dr. Ergün bey ve davetliler heyecanla Leman hanımın vereceği cevabı beklemektedirler. Birden gülümsemeye başlar ve bağırarak cevap verir.
Dr. Leman.
Evetttt, Kabul ediyorum.
Dr. Ergün bey ve Şahitler alkışlarlar. Nikah memuru sonra Dr. Ergün beye bakar ve sorar.
Nikah Memuru.
Cengiz ve Sultan oğlu Sayın Ergün Kaplan, hiçbir baskı altında kalmadan, kendi hür iradenizle Selim ve Nurbanu kızı Sayın Leman Yaman’ı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz ?
Dr. Ergün bey, heyecanını yenmek için masada gördüğü sudan bir yudum içer ama su yine birden boğazına kaçar. Öksürmeye başlar. Hem öksürür hem de başıyla onayladığını anlatmaya çalışır.
Dr. Ergün.
Öhö , öhö evet, Öhö , öhö evet .
Dr.Ergün bey, eliyle boğazını gösterir ve öksürmeye devam eder. Dr. Leman hanım gülümseyerek davetlilere selam verir ve ayağa kalkar, eliyle Ergün beyin beline vurur. Ergün bey eliyle dur işareti yapar sonrada baş parmağıyla okey işareti yaparak iyi olduğunu belirtir. Bunun üzerine Dr. Leman hanım yerine oturur. Ergün bey, Leman hanıma sevgiyle bakıp elini öper. Nikah memuru tekrar sorar.
Nikah Memuru.
Sayın Ergün kaplan cevabınızı bekliyoruz. Hiçbir baskı altında kalmadan, kendi hür iradenizle Selim ve Nurbanu kızı Sayın Leman Yaman’ı eş olarak kabul ediyor musunuz ?
Dr. Ergün.
Evet efendim, Evet. Kabul ediyorummm.
Nikah Memuru.
Bende belediyemizin bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı- koca olarak ilan ediyorum.
Dr.Ergün bey, Nikah memurunun sözlerini duyunca ayağa kalkarak sanki şampiyon olmuş gibi iki elini yumruk yaparak nikaha gelen misafirlere göstererek sevinir sonra Orkestra çalmaya başlar. Dr. Ergün bey, Dr. Leman hanımı kaldırır ve herkes önce çiftetelli oynamaya başlar sonra halay çekerek sahne biter.
SAHNE 9 İç. Yatak odası. Gün.
Sabah uyanan Leman hanım saate bakar sonra yanında uyuyan Ergün beye bakar. Ergün bey ağzı açık uyumaktadır. Leman hanım mutfakta görülür. Kahvaltı tepsisini hazırlayıp, yatağa getirir sonra Ergün beyi uyandırır.
Dr. Leman.
Ergüncüm kalk canım. Kahvaltı getirdim.
Dr.Ergün bey gözlerini açar. Leman hanıma bakar ve gülümseyerek konuşur.
Dr. Ergün.
Gece kaç defa uyandım, seni yanımda görünce geri yattım. Ölene kadar senin yanında uyuyabilirim. Sen niye erken uyandın ki ?
Dr. Leman.
Bende ölene kadar senin yanında uyuyabilirim canım benim, diyerek öper. Ama birimizin ölmeden önce kahvaltı hazırlaması gerekti o yüzden kalktım.
Ergün bey, Yattığı yerden kalkarak oturur. Düşünceli bir halde cevap verir.
Dr. Ergün.
Haklısın canım, ben yemek istemeyi unutmuşum. Hemen kalkıp kahvaltı ısmarlayayım .
Dr. Leman.
Gerek yok canım, ben hazırladım bile. diyerek, gülümser ve kahvaltı tepsisini Ergün beyin önüne koyar.
Ergün bey, Leman hanıma sevgiyle bakarak ve kahvaltıyı beğenerek yemeye başlar ve sahne biter.
Evlilikten 1 ay sonra
(---)SAHNE 10 İç.Dr.Lemanın Annesinin Evi.Gün.
Dr. Leman ve Dr Ergün bey, Dr Leman hanımın annesine ziyarete gelir. Nurbanu hanım onlara kapıyı açar . Önce Dr. Leman annesine sarılır sonra Dr Ergün bey, Nurbanu hanımın elini öperek salona geçerler. Selim bey salonda oturmakta kitap okumaktadır.
Dr.Leman’ın Annesi.
Hoşgeldiniz . Yavrum benim, sende hoş geldin damat bey oğlum.
Dr. Ergün.
Hoşbulduk , efendim.
Önce Leman hanım babasına sarılır sonra Dr Ergün bey, Selim beyin elini öperek koltuklara otururlar.
Dr.Leman’ın Babası.
Hoşgeldiniz. Nasılsın, damat bey oğlum.
Dr. Ergün.
Teşekkür ederim. efendim.
Dr.Leman’ın Annesi.
Canım kızım, nasıl da güzelleşmişsin, damat oğlum sana iyi bakmış.
Diyerek Dr. Ergün beye bakar. Dr. Ergün bey gururlanarak göğsünü şişirir, gülümseyerek cevap verir.
Dr.Ergün.
Teşekkür ederim. efendim.
Dr.Leman’ın Annesi.
Ne istersiniz. Çay mı, kahve mi ?
Dr.Leman.
Çay alırız annecim. Ergün de çay sever.
Dedikten sonra Nurbanu hanım ayağa kalkar. Peşinden kızı Leman hanım da giderek birlikte mutfağa geçerler.
Dr. Lemanın Annesinin Evi. Mutfak.Gün
Mutfağa geçtikten sonra Nurbanı hanım çayın altını açar. Kızına sorar.
Nurbanu Hanım.
Evlilik nasıl gidiyor. Kocan ile aranız iyi mi bari?
Dr.Leman.
İyidir işte Anne, ne olsun. Ergün mü iyi anne, çok şükür beni anlıyor.
Nurbanu Hanım.
Çocuk yapmayı düşünmeye başladınız mı ?
Dr.Leman.
Şimdilik birşey yok. Hayırlısı artık bekliyoruz.
Nurbanu Hanım.
Kimsesi yok mu bu koca nın .
Dr.Leman.
Yok maalesef . Yurtta büyümüş.
Salonda Ergün beyin konuşmasıyla devam eder.
Dr. Ergün.
Kimsem yok efendim. Yurtta büyüdüm. Yurt müdürü babam sayılır. Beni çok sever. Her bayramda elini öpmeye giderim. Bir de yurttan kardeşim kadar sevdiğim Kemal var. Birlikte büyüdük biz.
Baba Selim bey.
Hayırlısı oğlum. Bazen çok akraban olsa bile ihtiyacın olduğunda yanında kimseyi göremezsin. Bazen de yalnız kaldığında, yanındaki insanların sana yaptıkları haksızlıkları anlamaya başlarsın. Yani bazen yalnız kalmak bile senin için hayırlı olabilir. O yüzden kimsem yok diye üzülme.
Dr. Ergün.
Yok, efendim üzülmüyorum. Leman hanımla evlendikten sonra sizler de benim ailem oldunuz. Şimdi kendimi hiç yalnız görmüyorum.
Baba Selim bey.
Aynen sende bizim artık bir oğlumuz sayılırsın. Bir sorun olduğunda çekinmeden bize danışabilirsin.
Dr.Ergün.
Teşekkür ederim, efendim. Siz de artık benim ailem sayılırsınız .
(Evlilikten 7 ay sonra)
SAHNE 11 İç. Yatak odası. Gün.
Sabah uyanan Leman hanım düşüncelidir. Ergün beyin uyanmasını bekler. Ergün beyin eli, leman hanımın elinin üstündedir. Ergün bey rüya görüyordur. Bir anda Leman hanımın elini öpüp başına koyar. Rüyasında konuşur.
Dr.Ergün.
Selim babacım hoş geldiniz. Elinizi öpeyim.
Leman hanım da onu öper. Sesini değiştirip, cevap verir.
Dr.Leman.
Hoş bulduk evladım, sağol diyerek öper.
Sonrada gülümseyerek Ergüncüm uyan, rüya görüyorsun. Diyerek onu uyandırır. Dr. Ergün uyanır. Leman hanıma sorar.
Dr.Ergün.
Selim babam nerede, bize gelmişti. Elini öptüm.
Dr.Leman.
Biliyorum canım ama babam gelmedi. Benim elimi öptün.
Dr. leman hanımın ellerini tutup, okşayarak konuşur.
Dr.Ergün.
Ben diyorum babamın elleri niye bu kadar yumuşacık. Anlamalıydım senin elin olduğunu.
Dr. Leman hanım üzgün bir halde konuşmaya başlar.
Dr.Leman.
Teşekkür ederim canım. Ben uyuyamadım. Seninle bir şey konuşmak istiyorum.
Dr.Ergün.
Tabii canım söyle.
Dr.Leman.
Bizim çocuğumuz olmayacak.
Diyerek üzüntüsünü belli eder. Başını önüne eğer. Ergün bey, Leman hanımın başını kaldırıp, yüzüne sevgiyle bakarak konuşur.
Dr.Ergün.
Canın sağolsun birtanem. Ben senin hiçbir şey için üzülmeni istemiyorum. Belki daha sonra olur. Bak benim ailem yoktu. Şimdi senin ailen benim ailem oldu. Rüyamda bile babanı görüp elini öpüyorum. Hiçbir şeyin bizi mutsuz etmesine izin vermeyelim. Olmadı yetimhaneden bir tane benim gibi alırız.
Dr. Leman hanım gülümseyerek Dr. Ergün beye bakar.
Dr.Leman.
Doğru söylüyorsun canım. Üzülmeye gerek yok. Olmadı senin gibi tatlı birisini yetimhaneden alırız.
Dr. Leman hanım Dr. Ergün beyin yanaklarını sıkar.
Dr.Ergün.
İyi bir doktora göründün mü ?
Dr.Leman.
Bir Profesör e gittim. Dediğine göre benim yumurtalarımda sorun varmış. Ömür boyu çocuğumuz olmaya bilirmiş. Bu durumu annemlere söyleme olur mu ? Üzülmesinler.
Dr.Ergün.
Tabi canım söylemem ama sende üzülme. Eğer çocuk istiyorsan gideriz yetimhaneden bir tane bana benzeyen evlat ediniriz. Sen bana benzeyen bir çocuk istemez misin ?
Dr.Leman.
Elbette isterim canım. Teşekkür ederim bana destek olduğun için .
Üzgün bir halde Dr. Ergün beye sarılır. Sahne biter.
Evlilikten 12 ay sonra
SAHNE 12 İç.Dr.Lemanın Annesinin Evi.Gün.
Zil çalar. Nurbanu hanım kapıyı açar. Dr. Leman annesine sarılır. Babası Selim bey ise tv izlemektedir. Salona giderek babasına da sarılır.
Dr.Leman.
Nasılsın annecim. İyi misin ?
Anne Nurbanu Hanım.
Sağol, yavrum. Biz iyiyiz. Sizde iyi misiniz. ?
Dr.Leman.
Bizde iyiyiz Annecim. Babacım sen nasılsın ?
Baba Selim Bey.
Sağol kızım bende iyiyim. Damat yok mu ?
Dr.Leman.
Hayır baba ben yalnız geldim. Ergün bugün nöbete kaldı.
Baba Selim Bey.
Aranızda kırgınlık yok değil mi ?
Leman hanım tahtaya vurarak cevap verir.
Dr.Leman.
Allah korusun baba, çok şükür aramız iyi. Bazen iyi ki Ergün ile evlenmişim diyorum. Beni anlaması, yanımda olması beni mutlu ediyor.
Baba Selim Bey.
Bizde senin yanındayız kızım. Bir sıkıntın olduğunda yanında olduğumuzu bil.
Anne Nurbanu hanım konuşmaya başıyla onaylayarak katılır.
Anne Nurbanu Hanım.
Aynen kızım. Bizim senin yanında olduğumuzu unutma .
Anne Nurbanu hanım kızına kafasıyla mutfağı işaret ederek
Anne Nurbanu Hanım.
Ben sana çay koyayım.
Dr.Leman.
Bende geleyim anne .
Diyerek annesi Nurbanu hanımın peşinden mutfağa giderler. Selim bey ise yönünü tv. ye çevirir, kumandanın tuşlarına basarak tv. izlemeye devam eder.
SAHNE 13. İç. Mutfak. Gün
Anne Nurbanu Hanım.
Bakıyorum daha karnın şiş degil. Çocuk düşünmüyor musunuz yoksa ?
Diye sorarak Dr. Leman hanıma darılmış halde bakar ve ketil’in içine arıtmadan su doldurup suyun kaynamasını bekler.
Dr.Leman.
Biz düşünüyoruz da sanki daha erken gibi.
Anne Nurbanu hanım kızına daha kızgın bakarak, konuşur.
Anne Nurbanu Hanım.
Biz ölelim kızım. Torunlarımız olursa mezarımıza getirirsiniz .
Dr.Leman.
Niye öyle diyorsun anne. Ben çocuklarım olduğunda sizinle tanışsınlar, oyunlar oynasınlar istemez miyim.
Anne Nurbanu Hanım.
Hiç te öyle istiyormuşsun gibi görünmüyor kızım.
Dedikten sonra diğer bardakları da doldurup, Dr Leman hanımın çayını eline verir. Ve salona baba Selim beyin yanına gider. Elindeki çayların birini baba selim beye uzatır. Kendi de koltukların birine Leman hanıma darılmış halde oturur. Dr Leman hanım mutfaktan elinde çayı ile salona gelerek oturur. Baba Selim bey kızına dönerek sorar.
Baba Selim Bey.
Evet kızım. Torun geliyor mu ?
Daha Leman hanım cevap vermeden annesi Nurbanu hanım cevap verir.
Anne Nurbanu Hanım.
Daha düşünmüyorlarmış bey, daha erkenmiş.
Baba Selim bey, kızı Leman hanıma dönerek konuşur.
Baba Selim Bey.
Öyle demeyin yavrum. Bizim burada kaç yıl ömrümüz kalmış. Şimdi torunlarımız burada olsaydı sevseydik fena mı olurdu ?
Dr. Leman hanım elindeki çayı bitirmeden, Ayağa kalkarak cevap verir ve gider.
Dr.Leman.
Tamam baba, ben erken demedim, olursa inşallah torunlarınızı görürsünüz. Ben gidiyorum şimdi. Benim işim var sonra yine gelirim.
Baba Selim bey kızının alınmasına anlam veremez ve Nurbanu hanıma bakarak ne oldu şeklinde eliyle sorar. Nurbanu hanım yüzü asık halde aldırma gitsin, şeklinde eliyle cevap verir. Baba Selim bey kızının ardından seslenir .
Baba Selim Bey.
Hayrola kızım oturuyorduk, nereye gidiyorsun.
Dr.Leman.
Bir şey yok baba sonra yine gelirim .
Dr. Leman hanım evin kapısından çıkar, gider. Baba Selim bey, anne Nurbanu hanıma dönerek sorar.
Baba Selim Bey.
Ne oldu, Tartıştınız mı ?
Anne Nurbanu Hanım.
Ne olsun bey, Çocuk daha düşünmüyoruz deyince bende ona kızdım.
Baba Selim Bey.
Hanım, hanım karışma onlara. Senin karı-koca arasına girmeye hakkın yok. Bizim kısmetimizde varsa torunlarımızı görmek, görürüz. Yoksa boşuna kızını üzmüş olursun. Söylersin ama kızına kızmaya, darılmaya hakkın yok. (Birden gülümseyerek) istiyorsan biz bir tane daha yapalım, En azından Lemanın çocuğunun olmasını beklemeyiz.
Anne Nurbanu Hanım.
Başka çocuğum olsaydı ben yapardım. Selim bey. Ne seni nede bu Leman kızının keyfini beklemezdim.
Baba Selim Bey gülümseyerek Nurbanu hanıma bakar. Anne Nurbanu hanım başını başka bir yöne çevirip kızgınlığını belli eder ve sahne biter.
SAHNE 14 İç. Dr.Lemanın Evi. Gün.
Ertesi gün nöbetten eve dönen Dr. Ergün bey, Eşi Leman hanımın kendisine kahvaltı hazırlamış halde kendisini beklediğini görür. Dr. Leman hanım, anahtarıyla eve gelen Dr. Ergün beyi kapıda karşılar.
Dr.Ergün.
Günaydın, hayrola canım. Neden uyumadın.?
Dr.Leman.
Hoş geldin canım, Uyku tutmadı, bende sana kahvaltı hazırladım. Uyuyacan mı yoksa kahvaltı mı yapacaksın ?
Dr.Ergün.
Sen uyuyamadınsa ben de kahvaltı yapar seninle otururum.
Dr.Leman.
Teşekkür ederim canım ama sen yorgunsundur git uyu sonra kahvaltı yaparız.
Dr.Ergün.
Olmaz, benim eşimin uyumadığı yerde bende uyuyamam. Söyle bakalım neye canım sıkıldı senin.
Dr.Leman.
Şey ben diyorum ki buradan gitsek.
Dr.Ergün.
Nereye ? neden ki ?
Dr.Leman.
Tayin isteyelim diyorum.
Dr.Ergün.
Canını sıkan bir şey mi oldu ?
Dr.Leman.
Annemlerden daima bana çocuk sormalarından sıkıldım. Bunaldım, Üstüme üstüme geliyorlar sanki, bir şeyde söyleyemiyorum.
Dr.Ergün.
Sende söyle onlara canım, çocuk olması bizim elimizde değil. Olmuyor işte ne yapabiliriz.
Dr.Leman.
Söyleyemiyorum. Bizim çocuğumuz olmayacağını bilmelerini, onların üzülmelerini istemiyorum.
Dr.Ergün.
Sen bilirsin canım, iyi düşündün mü ? Kararını verdin mi ?
Dr.Leman.
Evet canım gideceğimiz il’e bile kararımı verdim. Diyorum ki seninle benim memleketlerimize en yakın il’e tayinimizi isteyelim.
Dr.Ergün.
Vay ! şimdi meraklandım. Hangi il orası acaba ?
Dr.Leman.
Şaka yapmıyorum ciddiyim. Sen Ardahanlısın bizde Vanlı’yız. Hem size hemde bizimkilere yakın olsun diye Ağrı iline tayin istiyor diyeceğim. Ben annemlere Ergün böyle istiyor, diyeceğim.
Dr. Ergün bey ayağa kalkıp Dr. Leman hanımı alınından öper.
Dr.Ergün.
Yazık, benim eşime sıkıntılardan dolayı unutkanlık gelmiş. Canım, sen benim kimsesizler yurdunda büyüdüğümü unuttun mu ?
Dr.Leman.
Ben unutsam, annem unutmaz. Onun için Ergün, e-devletten araştırmış. Ağrı ilinde akrabaları varmış. O yüzden oraya gitmek istiyor diyeceğim.
Dr.Ergün.
Sen bilirsin canım. Ben seninle dağlara bile çıkar, Eşkıya yada Komando bile olurum.
Dr. Ergün bey Eşkıya yada Komando kıyafetiyle gösterilir.
Dr.Leman.
Teşekkür ederim canım. İyi ki seninle evlenmişim. Ben bu kararımızı tayinlerimiz belli olduğunda annemlere söylerim.
7 Gün sonra.
(---)SAHNE 15 İç . Hastane Odası . Gün.
Dr. Leman hanım annesi Nurbanu hanımı cep telefonundan arar.
Dr.Leman.
Anne ne yapıyorsunuz.
Anne Nurbanu Hanım.
Sağol kızım ne yapalım. Hergün aynı şeyler. Yemek , temizlik, bulaşık…
Dr.Leman.
Babam ne yapıyor.
Anne Nurbanu Hanım.
Oda aynı. Televizyon yada kitap okuyor. Siz ne yapıyorsunuz. Sizde iyi misiniz ?
Dr.Leman.
Biz de çok iyiyiz anne. Ergün Ağrı iline tayin istemiş. Haberiniz olsun diye aradım.
Anne Nurbanu Hanım.
Hımm . Nerden çıktı bu Ağrıya gitmek kızım.
Dr.Leman.
Bilmiyorum anne. Ergün E- devletten araştırmış. Ağrı ilinde akrabaları görünüyormuş. Bana söyledi sen bilirsin, dedim.
Anne Nurbanu Hanım.
Bize sorma gereği duymadınız yani. Tamam kızım, istiyorsanız gidin.
Diyerek telefonu Dr. Leman hanımın yüzüne kapatır. Dr. Leman hanım annesi telefonu kapatmamış gibi davranarak konuşmaya devam eder.
Dr.Leman.
Evet annecim, peki annecim. Öptüm Annecim. Aaa telefonu kapatmış.
SAHNE 16 İç. Ağrı daki Ev. Gün.
Birkaç gün önceden Ağrıya giden Dr. Ergün bey Ağrı da güzel bir ev bulur. Eve ustalar getiren Dr.Ergün bey eve bir hamak, duvara tırmanmak için bir ağ, merdivenin yanında kaydıraç ve bir türk hamamı yaptırır. Ayrıca pinpon masasına dönüşen bir masa ve bilardo masasına dönüşen yemek masası yaptırır. (görseller filliboya.com) Bir odayı tamamen kitaplık, bir odayı spor odası,bir odayı oyun, bir odayı da sinema odası gibi her odaya farklı birer eğlenceli bir şeyler yaptırır.
Dr.Ergün.
Haydi ustalarım, burada havalar soğuk. Evden çıkmayacaksak evimizi eğlenceli hale getirmeliyiz. Haydi iş başına..
Diyerek ustalara eliyle yol gösterir.
SAHNE 17 Dış .Dr.Lemanın Annesinin Evinin Avlusu . Gün.
Birkaç gün sonra Annesinin evinin önüne vedalaşmak için gelen Dr. Ergün ve Dr. Leman hanım, Eve girerler. Kapıyı Annesi Nurbanu hanım açar. Onları karşılamaya babası Selim bey de kapıya gelir. Dr. Leman hanım annesine sarılır. Sonra da babası Selim beye sarılır. Arkasından eve giren Dr. Ergün bey de önce anne Nurbanu hanımın elini sonra da baba Selim beyin elini öperek içeri girerler
Dr.Leman.
Annecim, Babacım ..vedalaşmaya geldik.
Baba Selim Bey.
Birden bire nereden çıktı. Bu kızım. Ağrı iline gitmek
Dr.Leman.
Ergün den çıktı baba. Benim haberim yoktu.
Dr.Ergün.
Maalesef efendim. Böyle icap etti.
Baba Selim Bey.
Nurbanu annen senin orada akrabaların varmış diye gittiğinizi söyledi.
Dr.Ergün.
Aynen efendim. E devletten baktım. Akrabalarımı bulamazsam, en kısa zamanda geri geleceğiz.
Baba Selim Bey.
Hayırlısı oğlum. Karar sizin kararınız. İyi olur İnşallah.
Dr.Leman.
Bize müsaade babacım araba bekliyor.
Baba Selim Bey.
Peki kızım, güle güle gidin. Bizi habersiz bırakmayın. Tamam mı ?
Dr.Leman.
Tamam baba. Bırakmayız.
Önce Dr. Ergün bey sonrada Dr. Leman hanım tekrar baba Selim beyin elini öperek kapıya doğru giderler. Açık kapıda durup kendilerini izleyen Anne Nurbanu hanımında kapıda elini öperek evden çıkarlar. Baba Selim beyde arkalarından gider. Araçlarına binerler. Baba Selim bey arkalarından el sallar. Annesi Nurbanu hanım da kızmış halde balkondan kafasını sallayarak ve istemsiz bir şekilde el sallayarak uğurlarlar. Arabalarıyla oradan ayrılırken Arabada konuşurlar.
Dr.Ergün.
Annem bize kızmış aşağıya inip yanımıza bile gelmedi.
Dr.Leman.
Fark ettim. Ne yapayım canım, Onlarda bizi anlamıyorlar. Bilmiyorlar ki ben onlar çocuğumuz olmayacağını öğrenip, üzülmesinler diye buradan gidiyorum.
Dr.Ergün.
Evet, Onlar üzülmesinler diye buradan gidiyoruz. Güzel yürekli karım benim…
Dr.Leman.
Gittiğimiz yerde kimsemiz yok. İnşallah insanları iyidir.
Dr.Ergün.
Müdür babam derdi ki Yüreği güzel insanları yaradan korurmuş. Sen insanları üzmemeye çalış, yaradan seni hep korur, derdi.
Dr.Leman.
İnşallah canım .
Sahne 18 Dış. Ağrıdaki Evin Dış Görünüşü. Gün.
Arabada uyuyan Dr. Leman hanım araba durunca uyanır. Karşısında gördüğü evi çok beğenir. Arabadan inip, Dr. Ergün beye sorar.
Dr.Leman.
Aman Allahın ! Ne kadar güzel bir ev. Ne olur Ergün, bu evin bizim evimiz olduğunu söyle .
Dr.Ergün.
Elbette bizim evimiz canım, Ben senin için bu evi kiraladım ve dekore ettim. Bu ev, Ağrıdaki en güzel evlerden birisi. Hadi arkadaşlar eşyaları taşıyabilirsiniz.
Dr.Leman.
Teşekkür ederim, canım benim. İyi ki seninle evlenmişim.
Dr. Leman hanım, Dr. Ergün beye sarılırken, işçiler evin eşyalarını taşımaya başlarlar. Dr. Leman hanım birden Dr. Ergün beye sarılmayı bırakır. Merakından işçilerin peşinden koşarak evin içine girer.
Sahne 19 İç. Ağrı daki Ev. Gün.
Dr.Leman hanım evin içinin bayağı aydınlık olduğunu görür sonra başını kaldırıp yukarıya baktığında tavanın cam olduğunu ve gökyüzünü görebildiğini görüp sevinir. evde hamak, duvara tırmanmak için bir ağ, merdivenin yanında kaydıraç ve bir türk hamamı ve spa bölümünü tek tek görüp sevinir. Ayrıca pinpon masasına dönüşen bir masa ve bilardo masasına dönüşen yemek masasınıda görür. Odaları tek tek dolaşır. Kitap okuma odası, spor odası, oyun ( Çılgın yarış, Lego Yapımı) odası, film odası, kostüm odası, Karaoke ve dans odası gibi her odadaki farkı güzellikleri görüp çok sevinir. Tekrar koşup Dr. Ergün beye sarılır.
www.abprojeyonetimi.com/ Gizem Aşıcı Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı,
Dr.Leman.
Canım kocacım, Şimdi ye kadar neredeydin. Ne istersin bu akşam benden. Hangi yemeği yapayım, Hangi geceliği mi ? giyeyim.
Dr. Ergün beye sıkıca sarılır. Eve eşyaları taşıyan her işçi durup onları izlemeye başlar. Dr Ergün bey, işçilerin onlara baktığını fark eder, Dr. Leman hanımın sarılmasından kurtulup, ellerini tutarak konuşur.
Dr.Ergün.
Teşekkür ederim canım. Senin mutlu olman bana yeter. Sonra işçilere, haydi arkadaşlar taşımaya devam… diyerek işçilerin dağılmasını sağlar.
Sahne 20 İç. Ağrıdaki Ev. Gece.
Yemek yenilmektedir. Dr. Leman hanım çabucak yemeğini yer. Dr Ergün beyi de yemeğini çabuk yemesi konusunda uyarır. Ergün beyi beklemeye dayanamayıp yerinden kalkar ve Ergün beyin yanına oturarak sofradakilerden ağzına doldurmaya başlar Dr. Ergün bey ona eliyle hayır işareti yapana kadar ağzını doldurur ve onu sofradan kaldırır. Ergün bey ağzı dolu olarak sofradan kalkar.
Dr.Leman.
Ergüncüm çabuk ye, diyorum. Yemeğini ben sana yedireyim de odalara gidip kendimize birer eğlence bulalım.
Dr.Ergün.
Tam. Tam gel.. diim. (ağzı dolu olduğundan konuşamaz.)
Sahne 21 İç. Spor Odası. Gece.
Önce spor odasına girerler. Ergün beyi koşu bandına bindirip, kendiside bisiklete binen Leman hanım konuşarak,
Dr.Leman.
Yemekten sonra spor yapılır sonra da diğer odalara eğlenmeye gideriz.
Dr.Ergün.
Ama ağzımda yemek var. Nasıl koşayım.
Dr.Leman.
Peki o zaman yer değiştirelim, sen bisiklete bin, ben koşu yapayım.
Yer değiştirirler. (Burdan sonrası hızlı çekimde gösterilir). ağırlık kaldırmaya oradan diğer spor aletlerine geçerler. Dr. Leman hanım, Ergün beyi peşinden sürükler. Bütün aletleri ve sporu acele ile yaparlar. En son dinlenmeleri gösterilir. Dr. Leman hanım terini silerken , Dr Ergün bey de yerde yatarken gösterilir.
Dr.Leman.
Evet, yediğimiz yemekleri erittik. Şimdi duş’a gidiyoruz.
Dr.Ergün.
Of of mahvoldum, ben
Dr.Leman.
Geçer canım, geçer tatlım. haydi duş’a gidiyoruz.
Sahne 22 İç. Türk hamamı odası. Gece.
Dr. Leman hanım, hamam da saçına su dökerken görülür sonra Leman hanım saçlarına havluyu sarar ve Üstündeki bornozu ile Dr. Ergün beyin yanına girer. Dr. Ergün bey türk hamamında oturmuş halde yıkanmakta ve gözlerini sabunlamıştır, Suda tası ararken yanına gelen Dr. Leman hanım tası alıp onun tası aramasını içinden gülerek izler.
Dr.Ergün.
Hay Allah, nereye gitti bu tas…
Birden Leman hanım başından aşağıya suyu dökerek, konuşur.
Dr.Leman.
Tas bende, gönlüm sende .
Dr. Leman hanım birkaç tas daha su dökerek Ergün beyi yerinden kaldırır. Ona kese yapmaya başlar.
Dr.Leman.
Gel bakalım sana kese yapayım. Tatlı kocam benim.
Dr. Leman hanım kese yaparken Ergün bey konuşur.
Dr.Ergün.
Çok güzel kese yapıyorsun, Ellerin dert görmesin canım.
Dr. Leman hanım keseyi bitirir ve oradan ayrılır.
Dr.Leman.
Ben kostüm odasına gidiyorum. Sende çabuk gel canım tamam mı?
Sahne 23 İç.Kostümodası. Gece.
Kostüm odasının kapısında Leman hanım görülür . Üzerinde bir Fransız hanımefendisi kıyafeti, sonra Dr. Ergün bey görülür. Üzerinde bir kovboy kıyafetiyle evin birkaç yerinde poz verirler.
Dr.Leman.
Ben güzel bir karıyam .
Diyerek sağa sola dans yapar gibi hareketler yapar sonra yanında kovboy kıyafetli Ergün bey görülür.
Dr.Ergün.
Hayır madam, siz güzel bir kadınsınız.
Diyerek ve birbirlerine selam verip, dans etmeye başlarlar. Sahne biter.
Sahne 24 İç.Yatak odası. Gün.
Sabah yataktan uyanan Dr. Leman hanım mutfağa kahvaltı hazırlamaya gider. Sonra yatağa gelip Dr. Ergün beyi uyandırır.
Dr.Leman.
Ergüncüm, uyan canım. Kahvaltı hazır.
Dr.Ergün.
Günaydın birtanem.
Dr.Leman.
Dün akşam ne kadar eğlendim bilemezsin. Bu akşam da güzel bir eğlence bulalım, olur mu ?
Dr.Ergün.
Tabi bitanem, birlikte bu evde çok mutlu olacağız.
Dr.Leman.
Kalk hadi, kahvatıyı yapalım. Bugün de birbirimize yemek yedirerek eğlenelim olur mu ?
Dr.Ergün.
Olur tabi canım. Sen bana yedir bende sana. Hadi başlayalım.
Birlikte birbirlerine yemek yedirerek eğlenceli bir şekilde kahvaltı yaparlar. Sonra Kitap okuma odasında görülürler. Dr Leman hanım kitap okurken, Dr Ergün bey ise bulmaca yapmaktadır .
Dr.Ergün.
Lemancım, Üç harfli, soğuk havada oluşan, suyun sert hali ?
Dr.Leman.
Hımm . Buz olabilir mi ?
Dr.Ergün.
Kontrol eder ve Evet, canım buzmuş.
Gülümseyerek bir soru daha sorar.
Dr.Ergün.
Peki, derede yüzen, kuyruğu olmayan ve vrak diye ses çıkaran bir hayvan.
Leman hanım, Dr Ergün bakarak gülümser ve sorar
Dr.Leman.
Sen gerçekten bunun cevabını bilmiyor musun.?
Dr.Ergün.
Ben bilmem eşim bilir. Kurbağa !
Dr. Leman hanım belindeki yastığı Ergün beye atar. Başını sallayarak konuşur.
Dr.Leman.
Seni kurbağa seni …
Sahne 25 İç. Oyun odası. Gece.
Oyun odası kapısı görülür. Sonra içeride toplar, balonlar, oyuncak basket potası, kale gösterilir. Araba yarışı yada tv . de maç yaptıkları görülür. Oyunu Leman hanımın kazandığı gösterilir.
Dr.Leman.
Evet , ben kazandım.
Sonra Müzik odasına geçerler.
Sahne 26 İç. Müzik eğlence odası. Gece.
Kapıda Müzik- Eğlence odası yazısı görülür. Müzik aletlerini çalmaya çalışırlar. Kareoke yaparlar. ( önce Leman hanım bir şarkıyı ekrandan söyler. Sonra da Ergün bey Emmoğlu şarkısını yanlış okur).
Dr.Ergün.
Bu kadeh senin şerefine değil Emmoğlu
O türküyü bir daha çalmam senin için
Sazına vuran elini kıram..
Allahına kurban, Emmoğlu….
Dr.Leman
Ha ha haha . Ergün yanlış okuyorsun.
Dr.Ergün.
Neden ki . Yurtta ki arkadaşım Engin. Bu şarkıyı böyle söylerdi. Yanlış mı biliyorum ben şimdi bu şarkıyı ?
Dr.Leman.
Yanlış söylüyorsun tabii, Bak ekranda öyle yazmıyor. Demek ki akrabalarından şikayetçi olduğu için arkadaşın şarkıyı değiştirmiş.
Dr.Ergün.
Hımm. Ben de bu şarkıyı biliyorum diye seviniyordum. Meğer yanlış biliyor muşum. Neyse hadi şimdi çiftetelli oynayalım.
Önce çiftetelli sonra da çalan pop müzik eşliğinde oynarlar. Sabah olur.
Sahne 27 Dış. Ağrı devlet hastanesi. Gün.
İş yerinin kapısında ciplerinden inerler. Ekranda bir bina üstündeki yazı gösterilir.
Başlık. (Ağrı En Büyük Devlet Hastanesi )
Dr.Ergün.
Ağrıdaki en büyük hastane burasıymış. Niye biliyormusun ?
Dr.Leman.
Hayır, bilmiyorum.
Dr.Ergün.
Çünkü burada başka hastane yokmuş!
Dr. Leman hanım kahkaha atar.
Dr.Leman.
Ha ha. Allah seni güldüre Ergüncüm.
Sonra binaya doğru yürürler.
Sahne 28 İç. Ağrı devlet hastanesi. Gün.
Hastaneye girdiklerinde danışma yazan yere giderler.
Danışma.
Nasıl yardımcı olabilirim.
Dr.Ergün.
Başhekim hanımla görüşebilir miyiz ?
Danışma.
Tabi. Şikayetiniz neydi.
Dr.Ergün.
Ben bu eşimden şikayetçiyim. Hep yanımda geziyor !
Danışma.
Pardon, Anlamadım.
Dr.Ergün.
Şaka, şaka. Ben ve Eşim doktoruz. Göreve başlamak için geldik.
Danışma.
Öylemi hoş geldiniz. Doktor bey, Doktor hanım. Karşıdaki asansörden 2 kata basarsanız oradan Başhekimliğe gidebilirsiniz.
Dr.Ergün.
Teşekkür ederiz. Kolay gelsin.
Asansöre bindikleri görülür. Sonra asansörün içinden çıkarken görülürler. Yukarıda asılı Başhekimlik yazısı görülür.
Başhekimlik.
Sekreter.
Nasıl yardımcı olabilirim ?
Dr.Ergün.
Merhaba. Ben ve eşim doktoruz. Başhekim hanımla görüşecektik.
Sekreter.
Tabi. Ben arayıp bilgi vereyim.
Sekreter telefonla konuşur.
Sekreter.
Hocam. Yeni atanan doktorlarımız geldiler. Tabi, hemen yardımcı oluyorum.
Sekreter ayağa kalkıp başhekimin odasına doğru birlikte giderler. Başhekim kapısının önünde durup kapıyı çalan sekreter, Dr. Ergün ve Dr. Leman hanımı içeriye buyur eder. Başhekim ILGIN hanım (45 yaş) kendilerini ayakta karşılar.
Başhekim.
Hoş geldiniz. Dr. Ergün bey ve Dr. Leman hanım dı isimleriniz değil mi ? Memnun oldum. Bende Doç. Doktor Ilgın hanım. Yakında profesör Ilgın hanım olacağım.
Dr.Ergün.
Memnun oldum Ilgın hanım. Başarılar diliyoruz. Okumak kolay değil.
Bu arada sekreter içeriye kahveleri bırakıp gider.
Dr.Leman.
Teşekkürler. Bende memnun oldum Ilgın hanım. Aynen, insanların boş zaman ayarlayıp, kariyer yapması fedakarlık istiyor.
Başhekim.
Aynen, bir dersim kaldı müsadenizle ona çalışmam lazım. Ben sizin odanızı ayarlattım. Hemen başlayabilirsiniz. Sekreterim size yardımcı olur.
Başhekim hanım ayağa kalkıp, kendilerini kapıya kadar yolcu eder. Sekreter hanım onlara odalarını göstermek için önden gider.
Dr.Ergün.
İlk, orta ve lise =12 yıl. 4 yıl Üniversite +2 yıl da uzmanlık oku, olur 18 yıl. Üstüne her şeyi bırakıp okumaya devam edersen Profesör olabilirsin. Eğlenme, mutlu olma. Sadece oku. Zor valla.
Dr.Leman.
Aynen canım. Hiç birşey yapma daima oku. Kolay değil.
Sekreter bir odanın önünde durup, kapısını açarak Dr. Ergün beye, eliyle işaret eder.
Sekreter.
Ergün hocam, burası sizin odanız, karşı oda da Leman hocamın, Kolay gelsin.
Dr.Ergün.
Teşekkür ederiz. Sana da kolay gelsin.
Dr.Leman.
Teşekkürler.
Dışarda bir hastanın dosyasını inceleyen Dr. EKİN bey (32 yaş) de konuşulanları duyarak yanlarına gelir.
Dr.Ekin.
Merhaba. Hayırlı olsun. Ben Dr. Ekin bey. Bitişik oda benim odam. Bir şeye ihtiyacınız olursa, çekinmeyin.
Dr. Leman hanımın bitişiğindeki odanın kapısı açılır. Dr. CAVİT bey (35 yaş) görünür.
Dr.Ekin.
Cavit hocam buraya gelin. Bu arkadaşlar hastanemizin yeni doktorları sizde tanışın.
Dr. Cavit.
Hoş geldiniz. Tanıştığıma memnun oldum.
Dr.Ergün.
Memnun oldum. Teşekkür ederim.
Dr.Leman.
Teşekkürler. Bende memnun oldum.
Dr.Ekin.
Bana müsaade hastam bekliyor. Görüşürüz. Tekrar memnun oldum.
Dr.Ergün.
Görüşürüz.
Dr.Leman.
Görüşürüz.
Dr. Cavit.
Müsaadenizle. Müsait bir zamanda tekrar görüşelim.
Dr. Leman ve Dr. Ergün bey birlikte odalarına girerek odalarına bakarlar.
Dr.Leman.
Senin odan dışarıyı görmüyor. Umarım benim odam dışarı bakıyordur. Yoksa başka oda isterim?
Dr.Ergün.
Benim ki idare eder. Şimdi gidip senin odana bakalım.
Leman hanımın odasına bakarlar. Leman hanımın odası istediği gibidir.
Dr.Leman.
Ilgın hanım, benim zevkimi biliyormuş, Tam istediğim gibi dışarıya bakıyor.
Dr.Ergün.
Gözün aydın canım. Sen odanı düzenlerken bende odamı düzenleyip geleyim.
Dr. Ergün ve Dr. Leman hanım, masalarını düzenleyip odalarında otururken görülürler.
Sahne 29 İç. Ağrı daki Ev. Gün.
Sabah kahvaltısını yaparken konuşurlar.
Dr.Leman.
Bu gün ne yapalım. Bir planın var mı?
Dr.Ergün.
Çok güzel bir planım var canım. Seni önce ishak paşa sarayına götüreceğim. Çünkü sen saraylara layıksın. Sonra da seni bazı arkadaşlarla tanıştıracağım.
Dr.Leman.
Teşekkür ederim canım. Sen de benim sarayımda Padişahım Ergünsün.
Padişah kıyafetiyle Ergün bey ve Sultan kıyafetiyle Leman hanım görünürler.
Dr.Leman.
Bahsettiğin arkadaşlar kim. Burada mı tanıştın. Adları var mı ?
Dr.Ergün.
Burada tanıştım. Elbette Adları var. Birisi Abdi soyadı Gör beyefendi. Diğerleri de Hasude ve Halise hanımlar.
Dr.Leman.
Hımm. Şimdiden merak ettim.
SAHNE 30 Dış. İshak Paşa Sarayı. Gün.
Dışardan İshak paşa sarayı gösterilir. Sonrada Dr. Leman ve Dr. Ergün beyin sarayın içinde gezmeleri gösterilir.
SAHNE 31 İç. İshak Paşa Sarayı. Gün.
Dr. Leman ve Dr. Ergün bey sarayın içine girerler.
Dr.Ergün.
İşte saray burası beğendin mi ?
Dr.Leman.
Çok güzel burası çok beğendim.
İshak paşa sarayının içinden görüntüler gösterilir sonra Dr. Ergün bey ve Dr. Leman hanımı yemeğe oturmuş olarak görürüz.
Dr.Ergün.
Yemek istemeden önce sana bahsettiğim arkadaşlar burada, çağırayım mı ?
Dr.Leman.
Sen bilirsin. Çağır bakayım meraklandım şimdiden.
Dr.Ergün.
Şimdi çağırıyorum. Sende seveceksin onları.
Eliyle garsona işaret eder. Garson masaya gelir .
Garson.
Buyrun efendim ne. İstemiştiniz.
Dr.Ergün.
Abdigör, Hasude ve Halise hanımları getirir misiniz ?
Şaşıran garson Ergün beye bakar. Ergün beyin göz kırpmasıyla gülümseyerek oradan ayrılır. Birazdan istenilenleri masaya getiren garson, istenenlerin isimlerini söyleyip bırakıp gider. Bu sefer şaşırma sırası Dr. Leman hanıma gelir.
Garson.
Buyrun efendim. Abdigör, Halise ve Hasude
Dr.Leman.
Anlamadım, dediğin kişiler yemek adları mıydı.
Ergün beyin güldüğünü gören Dr. Leman hanım kendiside kahkaha atarak güler.
Dr.Ergün.
Elbette canım . Seninle yemekte iken bu Abdigör, Hasude ve Halise’den başka kimse bizi rahatsız edemez.
Leman hanım bir öpücük gönderir,
Dr.Leman.
Aşkım benim.
Yemeklerini yer iken Ergün bey konuşur.
Dr.Ergün.
Yarın akşam nöbetimiz yok. Kar yağışı da tüm yolları kapatmış diye evdeyiz. Masa tenisi oynarız yada masa futbolu oynarız.
Dr.Leman.
Olur canım. Sen nasıl istersen. Ben senin zevkini beğeniyorum.
Sahne 32 İç. Ağrı daki Ev. Günboyu.
Sabah kahvaltı yapılır. Merdivenin yanındaki kaydıraçtan kayarak aşağıya inerler. Evdeki bisiklet spor aletine binilir. Önce masa futbolu sonra da dark oyunu oynarlar. En son sinema odasında eğlenceli bir şekilde film izlerken, yemek olarak pizza ve kola içerek günü bitirirler.
Sahne 33 İç. Ağrı devlet hastanesi. Gün.
Gündüz hastanede görülen Dr. Ergün beyin akşam eve geldiği görülür.
Sahne 34 İç. Ağrı daki Ev. Günboyu.
Leman hanım evde zaman geçirir. Elinde kahve ile dışarıyı izler. Önce kitap okur. Sonra yemek masasının içindeki bilardo oyunun açar tek başına bilardo oynar sonra akşam yemeğini hazırlar ve yemek masasına düzerken Dr. Ergün bey işten gelir.
Dr.Leman.
Hoşgeldin canım. Ellerini yıka, yemek yiyelim.
Birlikte yemek yedikten sonra Merdivenin yanındaki kaydıraçtan kayarak aşağıya inerler. Spor salonundaki ağa yardımlaşarak tırmanmaya başlarlar. ( hızlı gösterimle gösterilir. ) Bisiklete binerler. Masa tenisi oynarlar sonra kareoke ve dans odasında günü bitirirler.
SAHNE 35 İç. Ağrı dağı. Gün.
Ağrı dağındaki Nuhun gemisine benzeyen seluliti, İş yerinden arkadaşları olan Dr. Ekin ve Dr.Cavit bey ile birlikte görürler. Nuh’un gemisi yazısı görülür sonra kayak yaparlar sonra da Diyadin Kaplıcalarında görülürler.
SAHNE 36 İç ve Dış .Devinim. Gece-Gündüz
Üste eğlenilen ve Gezilen sahneler hızlı olarak tekrarlanır. Böylece Aradan 5 yıl geçer.
5 yıl sonra.
Sahne 37 İç. Evin Salonu. Gün.
Dr. Leman hanım ve Dr. Ergün bey evde kahve içerken konuşurlar.
Dr.Ergün.
Canım biz, Yani Dr. Ekin ve Dr. Cavit bey ile birlikte Ağrı dağına çıkmaya karar verdik.
Dr.Leman.
Ben de sizinle gelsem olur mu? Burada ne kadar eğlensek de gezsek de sanki içimde hala bir eksiklik hissediyorum. Ne olur, bende sizinle geleyim.
Dr.Ergün.
Ama canım. Sen gelemezsin. Ağrı dağına çıkmak tehlikeli diyorlar. Sana bir şey olmasını istemem.
Dr.Leman.
Beni de götürürsen izin veririm. Hadi lütfen bende geleyim !
Dr.Ergün.
Tamam, sende gel.
Leman hanım Dr. Ergün beye sarılır ve öper.
Dr.Leman.
Teşekkür ederim. Canım benim.
Sahne 38 İç. Dr. Ergün beyin odası. Gün.
İş yerinde bilgisayardan araştırma yapan Dr. Ergün bey Tercübeli bir dağcı olarak arama yaptığında Nasuhi beyin adını internette görür. Kendi kendine konuşur ve Cep telefonundan numaraları çevirmeye başlar.
Dr.Ergün.
Tercübeli dağcı Nasuhi bey, Evet aradığım adam bu olmalı. Alo, Nasuhi bey ile mi görüşüyorum ?
Sahne 39 İç. Hastahane Koridoru. Gün.
Dr. Ergün bey odasından çıkarken görülür. Bu sırada Dr. Ekin ve Dr. Cavit bey koridorda konuşuyorlardır. Ergün bey de onları görüp yanlarına gider.
Dr.Ergün.
Arkadaşlar, Ağrı dağına çıkma ekibine iki kişi daha katıldı. Bunların biri eşim Leman hanım. Diğeri de Profesyonel bir dağcı olan Nasuh bey.
Dr.Cavit.
Umarım Leman hocam. Sizin Ağrı dağına çıkmak istemenize engel olmaz.
Dr.Ergün.
Hayır, Bilakis kendisi de gelmek istedi. Ben de ekibe dağcılıkta tecrübeli birisi olan Nasuh beyi de katmak zorunda kaldım.
Dr.Ekin.
İyi yapmışsın, Ergün hocam.
Dr.Cavit.
Madem öyle haftaya Ağrı dağına yolculuk başlıyor.
Hepsi ellerini birleştirip bir oley çekerler.
Dr.Ergün.
Oley.
Dr.Cavit.
Oley.
Dr.Ekin.
Oley.
Dr.Ergün.
Arkadaşlar, ayrıca Nasuhi bey Ağrı dağına çıkmak için gerekli olan ekipmanları bana söyledi bende not aldım. Sizlere vereyim.
Dr. Ergün bey cebinden not kağıdına yazılmış, 2 adet kağıdı Dr. Cahit ve Dr. Ekin bey e uzatır.
Dr.Ergün.
Bekle bizi, Ağrı dağı geliyoruz.
Hep birlikte söylerler.
3 Gün Sonra.
Sahne 40 Dış. Ağrı dağı . Gün.
Erken saatlerde araçla Ağrı Dağı eteklerine gelen Dr. Ergün, Eşi Leman hanım ve İş arkadaşları Dr. Ekin ve Cavit beyler, tecrübeli dağcı NASUHİ BEY ( 45-50 yaş) kendilerinden önce geldiğini ve beklediğini görürler. Araçtan önce Dr. Ergün bey sonrada diğerleri iner ve hepsi Nasuhi bey ile tokalaşırlar.
Dr.Ergün.
Nasuhi hocamız gelmiş bile. Nasılsınız Nasuhi Hocam.
Nasuhi bey.
Teşekkür ederim. Siz de iyimisiniz ? Memnun oldum, memnun oldum.
Dr.Ergün.
Teşekkür ederim. Bu da, eşim Dr. Leman .
Dr.Leman.
Memnun oldum.
Dr.Cavit.
Memnun oldum.
Dr.Ekin.
Memnun oldum.
Nasuhi bey.
Arkadaşlar, umarım hepiniz ekipmanlarınızı getirmişsinizdir. Çünkü bizi çok zorlu bir tırmanış bekliyor.
Dr.Ergün.
Merak etmeyin hocam. Hepimiz ekipmanlarımızı getirdik.
Nasuhi bey.
Öyleyse, hadi bismillah.
Deyip kameraya arkasını dönen Nasuhi beyin, Üstünde çobanların giydiği kaban ve elinde ise sadece Asa olduğu görünür. Dr. Ergün bey, eşi Leman ve Arkadaşları şaşırıp, Ergün beye gizlice sorarlar.
Dr.Leman.
Canım bu adamın dağcı olduğundan eminmisin
Dr.Cavit.
Hiçte dağcıya benzemiyor.
Dr.Ekin.
Sanki bir çobana benziyor.
Dr.Ergün.
Nasuhi hocam, Merakımızı mazur görün. Siz hakikaten bir dağcı mısınız ?
Nasuhi bey.
Dağcı değilim ama Ağrı dağını iyi bilirim.
Dr.Ergün.
Nasıl yani ?
Nasuhi bey.
Ben bir çobanım, yıllardır Ağrı dağı eteklerinde çobanlık yaptım. Bu dağa çıkan bütün dağcıları gördüm. Bu yüzden internette “Ağrı dağını bilen tecrübeli dağcı ” diye arama yaparsanız. Ben çıkarım.
Dr.Ergün.
Duydunuz arkadaşlar. Sıkıntı yok. Tercübeliymiş.
Nasuhi bey.
Merak etmeyin. Koyunlarımı bu dağın eteklerinde yaydığım gibi sizleri de bu dağın eteklerinden yayarak pardon, götürerek Ağrı dağının en tepesine kadar çıkartacağım.
Ergün bey ve arkadaşları birbirlerine yapacak bir şey yok gibi bakarlar. Sonra önde Nasuhi bey, Dr. Ergün bey, Eşi Leman hanım ve arkadaşları da arkalarından giderler. Ağrı dağının eteklerinden yürüyerek gittikleri gösterilir. Bir ara Dr. Ergün beyin elindeki portatif kazmayı gösterir sonra da sallayarak yürümeye devam eder.
Sahne 41 Dış. Ağrı dağı. Akşam.
Nasuhi bey, güneşin battığını görünce gözüne kestirdiği yeri göstererek çadırlarını kurmalarını ister.
Nasuhi bey.
Arkadaşlar, bu geceyi burada geçireceğiz. Önce Çadırlarınızı kurun. Sonra da ateş yakıp, Kurt saldırısına karşı 3 saatte bir nöbetleşe uyuyacağız.
Çadırlar kurulur. Ateşin başında yemek yenilip, sohbet edildikten sonra herkes uyumaya çekilir. Çadırın içinde Dr. Ergün bey ve Leman hanım konuşurlar.
Dr.Ergün.
İyi ki sende geldin canım. Yoksa ben kiminle yatayım karar veremezdim. Büyük ihtimal Dr. Ekin de, Cavit te benimle uyumak isterlerdi. Belki de Üçümüz aynı çadırda uyurduk.
Dr. Ergün beyin Dr. Ekin ile sonrada Dr. Cavit ile birlikte uyuması gösterilir. Daha sonra da Dr .Ergün bey ortada Dr. Ekin ve Dr. Cavit sağında ve solunda üçünün birlikte uyuması canlandırılır.
Dr.Leman.
Tabi geleceğim. Ben kocamın yanında hiçbir erkek yada dişi sineğin uyumasına izin vermem.
Diyerek Dr. Ergün beye sıkıca sarılır ve kendisi ayağını Ergün beyin üstüne atar, Ergün bey şaşırmış gibi gözlerini açar. Diğer taraftan birlikte uyuyan Dr. Cavit ve Dr. Ekin beyin çadırında bir pırt yapma hadisesi yaşanır. Bunun üzerine biri kendisinin yaptığı anlaşılmasın diye, diğeri de kokudan rahatsız olduğu için kafasını çadırdan çıkararak uyuyan Dr. Cahit ve Dr. Ekin beyin soğuktan kafalarının karlı hali görülür.
Sahne 42 Dış. Ağrı dağı . Gün.
Erken saatlerde Nasuhi beyin sesini duyan herkes uyanıp, toparlanmaya başlar. Dr. Cahit’in kafası dışarıda bıyıkları kardan donup garip olmuştur. Herkes yola çıkmıştır. Bir süre sonra Ağrı dağı zirvesine 500 mt kala Nasuhi beyin sesi duyulur.
Nasuhi bey.
Arkadaşlar, Ağrı dağının zirvesini görüyorsunuz. Benim keçiler oraya çıkıyorlardı. Siz çıkabilir misiniz bilemem ama oraya çıkmak için biraz dinlenmeniz gerekiyor. Bence biraz dinlenelim.
Dr. Ekin ve Dr. Cavit bulundukları yere oturup dinlenirken, Dr. Ergün ise Ağrı dağının zirvesine heyecanla bakıp yürümeye devam eder. Dr. Ergün beyin beline bağlı ip ile Dr. Leman hanımda peşinden, farkında olmadan gelir. Dr. Leman hanım ilerlediklerini fark edip Dr. Ergün beye seslenirken birden bir sarsıntı olur.
Dr.Leman.
Ergün. Canım…Ayyyy. Ne oluyor ?
Dr. Ergün bey ve Dr. Leman hanım bir tarafta, Arkadaşları ve Nasuhi beyi diğer tarafta bırakan büyük bir yarık oluşur. Bunun üzerine Nasuhi bey, Dr. Ergün beye inebilecekleri tarafı telsizle haber verip, Kendileri ve Dr. Arkadaşları geri dönmek zorunda kalırlar.
Nasuhi bey.
Ergün hocam, Bu yarık sebebiyle biz sizin tarafa gelemeyeceğiz. Siz dağın sol tarafından ilerleyip aşağı inebilirsiniz. Biz maalesef Ağrı dağına çıkamayıp geri dönüyoruz. Bir sıkıntı olursa bize bilgi verirsiniz.
Nasuhi bey ve Arkadaşları Dr. Ekin ve Dr. Cavit bey kendilerine el sallayıp, oradan ayrılırlar.
Dr.Ergün.
Teşekkür ederim, Nasuhi hocam, Elbette bilgi veririm. Güle güleyin arkadaşlar.
Dr.Leman.
Ergüncüm hala sarsıntı var. Biraz bekleyelim bence.
Dr.Ergün.
Aynen canın sarsıntı bitsin. Geri döneriz.
Oturduğu yerde Dr.Ergün bey, Dr. Leman hanımla konuştuğu halde gözünü Ağrı dağının zirvesinden ayıramamaktadır. Dr. Ergün bey biraz sonra birden ayağa kalkıp çantasındaki Türk bayrağını çıkararak konuşur.
Dr.Ergün.
Lemancım sen burada bekle. Ben bu Türk bayrağını Ağrı dağına dikip geleyim.
Dr.Leman.
Canım, sarsıntı bitti ama tehlikeli olmaz mı.
Dr.Ergün.
Canım buraya kadar geldik. Ağrı dağının zirvesine çıkmadan dönmek istemiyorum. İstersen sen burada bekleyebilirsin.
Dr.Leman.
Madem öyle. Bu ipi beline bağladım ki senden ayrılmamak için. Bende seninle geliyorum.
Birlikte Ağrı dağının zirvesine tırmanmaya başlarlar. Dağa tırmanmaları görülür.
Sahne 43 Dış. Ağrı dağı zirvesi . Gün.
Bir süre sonra zirveye ulaşan Dr. Ergün bey hemen bayrağı zirveye diker. Ve sevinçten bağırmaya başlar sonra da fotoğraf çekilirler.
Dr.Ergün.
Oley , oley, oley .Gel, lemancım fotoğraf çekilelim.
Hırsını alamayan Dr. Ergün bey ve Leman hanım birbirine sarılırlar ve birlikte sevinçle oldukları yerde zıplamaya başlarlar . Aniden bir sarsıntı daha olur ve birbirlerine bağlı oldukları için birlikte aşağıya doğru kaymaya başlarlar. Dr. Ergün bey yanındaki portatif kazmayı çıkartıp buzlara saplamaya çalışır. Fakat birkaç vuruştan sonra ancak durabilirler ve daha fazla kayarak, yaralanmaktan kurtulurlar. Önce kendi üstüne sonra Leman hanıma bakan Ergün bey, Leman hanımın iyi olduğunu gördükten sonra etrafını incelerken altlarının bir buz denizi olduğunu ve Buzun içinde 5-6 yaşlarında bir erkek çocuğunun olduğunu görür ve Leman hanıma seslenir.
Dr.Ergün.
Lemancım, sende benim gördüğümü görüyormusun? Bir çocuk var buzun içinde .
Dr. Leman hanım, Ergün beyin yanına yaklaşır ve onun baktığı yöne doğru bakar.
Dr.Leman.
Aman Allahım. Doğru görüyorsun buzun içinde bir çocuk var.
(Flashback)
Sahne 44 Dış. 10.000 Yıl önce Ağrı . Gün.
DIŞSES :Buzo; bir zamanlar Ormanlık olan bu Ağrı dağı civarında elinde sopasıyla oynarken bir kelebeğin peşine takılmış. Babası da küçük kardeşini boynuna almış arkasından gelmektedir. Elinde sopasıyla kelebeği kovalayan Buzo farkında olmadan bir akarsuya düşer. Buzo nun peşinden babası koşup, bağırmış ama akarsu Buzo’yu gittikçe uzaklaştırıyormuş. Buzo elindeki sopasıyla suyun üstünde giderek uzaklaşırken bir yandan da babasına seslenir. Babası ne kadar peşinden koşsa da oğluna ulaşamaz .
Buzo’ nun Babası.
Aoovv. Aoovv.
Buzo.
Humo , Humo
DIŞSES : Bir süre sonra büyük denizle birleşen akarsu, Buzo’ yu gözden kaybolana kadar uzaklaştırır. Buzoya ulaşamayan babası diz çöküp, ağlamaya başlar.
Buzo’ nun Babası.
Aoovv. Aoovv. Hü hü hü hü
DIŞSES : Buzo, sopasının üstünde denizde kaybolmuştur. Bir süre daha babasına seslenir ve ağlar.
Buzo.
Humo , Humo
DIŞSES : Denizden kurtulmayı beklerken sopasının üzerinde ağlamaktan yorulur ve uyuyakalır. Bir süre sonra kar yağmaya başlar. Ve bu kar hiç durmaz. Yıllarca sürer. Böylece Buzonun üzeri kar ile kaplanır. Buzo bu karın altında 10.000 yıl süren bir uykuya dalar.
(Şimdiki zaman)
Sahne 45 Dış. Ağrı dağı zirvesi . Gün.
Dr. Ergün bey ve Leman hanım, Buzo’ yu dikkatlice bulunduğu yerden çıkartırlar. Üstündeki ıslak kıyafetlerini de keserek çıkartırlar ve kendi kıyafetlerini zarar görmesin diye üstüne örterler.
Dr.Ergün.
Dikkat edelim. Zarar görmesin.
Dr.Leman.
Ediyorum. Vah yavrum benim !
Çadırın içine götürüp, Buzo’nun üzerine yanlarındaki battaniye yi örterler. Ayrıca vücudunun yavaş yavaş ısınması için içeride su ısıtırlar.
Dr.Ergün.
Uyanırsa bizimdir. Uyanmazsa, incelesinler diye Bilim adamlarına haber veririz .
Dr.Leman.
Öyle deme. İnşallah uyanır, ben çok istiyorum uyanmasını ve onun benim oğlum olmasını.
Bir süre sonra Buzo’nun vücudu ısınmaya başlar ve kolları yavaş yavaş aşağıya iner. Buzo’nun kalbini dinlemeye başlayan Dr. Leman hanım kalbinin attığını duyunca hemen Dr. Ergün beye haber vermeye çadırdan çıkar. Dr. Ergün bey dışarıda telefonla Nasuhi bey ile konuşmaktadır.
Dr.Ergün.
Evet, Nasuhi bey. Biz iyiyiz. Arabayı bizim ineceğimiz tarafa mı çektirdiniz ? Tamam, çok iyi yapmışsınız. Arkadaşlara selamlar.
Dr.Leman.
Ergün içeri gel. Çocuğun kalbi atmaya başladı.
Ergün bey, Leman hanımla çadıra girdiği anda Buzo ayakta karşılarında durup şaşkınlıkla onlara bakmaktadır. Bir süre birbirlerine bakarken Leman hanım konuşur.
Dr.Leman.
Merhaba yavrum, bizden korkmana gerek yok.
Dediğinde Buzo daha fazla ayakta duramaz ve tekrar bayılır. Ergün bey, Buzo’ya bir sakinleştirici iğnesi yapar.
Dr.Ergün.
Tamam, bu iğne kendisini sakinleştirir ve güzelce uyumasını sağlar. Şimdi hazırlanıp akşam olmadan eve ulaşalım.
Dr.Leman.
Nasıl da, tatlı bir çocuğa benziyor değil mi ? Tamam gidelim.
Dr. Leman hanım bir yandan hazırlanırken diğer yandan Buzo ya sevgi dolu gözlerle bakmaktadır.
Sahne 46 İç. Ağrı daki Ev. Gece.
Eve ulaştıklarında Buzoya bir oda ayarlarlar. Ergün bey, Buzoyu yatağına koyarken, Dr. Leman ise gözlerini Buzodan ayıramaz. Dr. Ergün bey, Buzoya serum takıp, camı ve kapıyı kontrol edip kitler.
Dr.Ergün.
Bu serum, güzelce uyumasını ve ağrılarından kurtulmasını sağlar. Daha sonra da Vücudunun yemeklere alışması için sıvı gıdalar vermeye başlarız.
Dr.Leman.
Bu artık bizim çocuğumuz değil mi Ergün ? Onu kimseye söylemeyelim onu bizden almasınlar.
Dr.Ergün.
Aynen, onu kimseye söylememeliyiz. En azından bize alışana kadar.
DIŞSES : Böylece Buzo nun yemeklere alışması için birkaç gün sıvı gıdalar verip uyuturlar. Ona bir bebek gibi bakarlar.
Sahne 47 İç. Ağrıdaki Ev. Gün.
Birkaç gün Sonra.
Buzonun hayati fonksiyonlarını takip etmek için Kalp ritim cihazı bağlanmıştır. Dr. Leman hanım ise Buzoyu kontrol etmek bahanesiyle geldiği odadan saatlerce çıkmamakta ve Buzoyu sevip, yanına uzanmaktadır.
Dr.Ergün.
Tahmin ettim, buradasın. Nasıl, durumu iyi mi ?
Dr.Leman.
İyi, çok şükür.
Dr.Ergün.
Gel hadi, Yemeğimizi yiyelim, Açıktım ben.
Dr.Leman.
Tamam canım, geliyorum.
Buzoya sevgiyle bakarak odadan çıkarlar.
Sahne 48 İç. Ağrı daki Ev. Gece.
Dr. Ergün bey Buzonun nabız ve nefes değerlerine bakar. Buzonun yarın uyanma durumuna karşı el ve ayaklarını bağlarken Dr. Leman hanım odaya girer.
Dr.Leman.
Canım, neden çocuğun el ve ayaklarını bağlıyorsun.
Dr.Ergün.
Durumu iyi görünüyor. Yarın uyanabilir. Bilmeden kendine ve eşyalara zarar vermesin diye el ve ayaklarını bağlıyorum.
Dr.Leman.
Uyanmasını ve onu sevgiyle büyütüp bize anne ve baba demesini dört gözle bekliyorum.
Dr.Ergün.
Bende, canım.
Buzoya sevgiyle bakarak odadan çıkarlar.
Sahne 49 İç. Ağrı daki Ev. Gece.
Akşama doğru uyanan Buzo, ellerinin ve ayaklarının bağlı olduğunu görür ve şaşırır.
DIŞSES : Buzo yumuşak yataktan rahatsız olur ve kalkmak isterken aşağıya düşer. (Başında yıldızlar dolanır.) Elleri ve ayakları bağlı olduğundan yerden kalkamayan buzo, babasına seslenir.
Buzo.
Humo, Humo
Düşme sesini duyan Leman hanım ve Ergün bey içeriye buzo için hazırladıkları Çorba ve su ile girerler. Dr. Ergün buzo yu yerden kaldırıp, yatağına yatırır.
Dr.Ergün.
İşte oldu. Nasılsın evlat. Şimdi sadece ellerini açalım.
DIŞSES : Buzo, şaşkınlıkla onlara bakar. Ne dediklerini anlamaya çalışır.
Dr. Leman hanım ise elindeki tepsi ile buzo’ nun yatağının yanına oturur. Tepsideki su ve çorbayı eliyle Buzo ya gösterir.
Dr.Leman.
Merhaba yavrum. Bak, sana yemeğini getirdik.
DIŞSES : Buzo, Leman hanımın eliyle gösterdiği tepsiyedeki şeffaf cam bardaktaki suyu merak eder. Bardağa parmağıyla dokunur, suyun sallandığını görünce parmağını içine koyar, parmağını koklar. Sonra da suyun nasıl bardakta durduğunu anlamak için eline alır, incelemeye başlar.
Buzo bardaktaki suyu incelerken yatağa döker. Kalan suyu içer. Sonra da bardağı diğer eline alıp, çorbayı incelemek için elini çorbaya daldırır. Elini çorbanın içine daldırınca Leman hanım korkup buzo’nun yanından kalkar. Çorbanın kokusunu beğenmeyen Buzo, elini yatağa sürer sonra da çorba kasesini tepsi ile birlikte yataktan aşağı atar. Bunu gören Dr. Leman hanım bağırarak odadan çıkar.
Dr.Leman.
Aman Allahım !
Dr. Ergün beyde, Leman hanımın peşinden odadan çıkar ve Leman hanıma sarılarak onu sakinleştirir.
Dr.Ergün.
Korkma canım. Sakinleş. Galiba çorbayı beğenmedi. Sen bana birkaç tane meyve getirir misin ?
Dr. Leman üzgün bir şekilde cevap verir.
Dr.Leman.
Tamam canım, getireyim.
Dr . Ergün tekrar odaya girdiğinde buzo elindeki şeffaf bardağı incelemektedir. Ergün beyin odaya girdiğini görünce Ergün beye dikkatini verir. Ergün bey, ayakta durup Buzo’ya gülümser. Sonra içeriye Leman hanım elinde Elma, Portakal ve Muz ile girer. Dr. Ergün bey Leman hanımın getirdiği muzu alır, kabuğunu açar ve eliyle bir parça koparıp yer. Buzo ise dudağını yalayarak ona bakar. Sonra Dr. Ergün beyin Muz’u kendisine uzattığını görür.
Dr.Ergün.
Al bakalım. Bak, tadı çok güzel. Hadi al.
Buzo, Ergün beyin uzattığı Muz’ u almaz. Fakat yatağın üstüne bıraktığını görünce, yatağından uzanıp Muzu hızla alarak yerine çekilir. Sonra muzu koklayıp, kabuğuyla yutarak çabucak yer. Ergün bey elmayı Buzo ya göstererek,
Dr.Ergün.
Bak bunun adı Elma. Bunun da tadı çok güzel .
Dr.Ergün bey elmayı kesip bir parçasını kendisi koklayarak yer. Diğerlerini yatağın üstüne bırakır. Buzo, Elmaya da uzanıp, hızlıca alır ve koklayarak onu da yutarca yer. Sonra eline portakalı alıp, kabuklarını soyan Ergün beyi, Buzo dikkatlice izler. Ergün bey, portakaldan bir parça yiyip, birini de Leman hanıma uzatır. Leman hanım da Buzo ya bakıp tadı çok güzel hareketi yapar. Dr. Ergün bey, Buzoya portakalın diğer parçalarını uzatınca, Buzo, Ergün beye yaklaşıp elinden portakalı hızlıca alıp yerine çekilir ve bütün halde portakalı da hızlıca yer. Dr. Leman hanım Buzonun meyveleri yemesini mutlulukla izler.
Dr.Ergün.
Bu günlük bu kadar yeter. Hadi canım, dışarı çıkalım.
Dr. Ergün bey ve Leman hanımın odadan çıkmasıyla Buzo, etrafını incelemeye başlar. Yukarda yanan lambayı görünce kendi dilinde bir şey söyler.
Buzo.
Patifa..
Yataktan inmeye çalıştığı sırada eli, su dökülen ıslak yere gelir. Eline bakar. Elini tekrar ıslak yere sürüp koklar ve tadına bakar. Tadını beğenmez. Ayakları sıkı bağlı olmadığından üstündeki kıyafetleri ve altındaki külot bezi çıkartır. Oda da çişini yapar. Tekrar odayı incelerken oyuncakları görür. Bazı oyuncaklardan korkar, bazılarına saldırır. Hayvan görünümlü oyuncakları yakalayarak, ağzıyla parçalayıp, yemeye çalışır. Sonra odadan çıkmaya çalışır. Bir süre sonra uykusu gelir, yerde uyumaya başlar. Dr. Ergün bey ve Leman hanım ise kilitli kapının arkasında konuşur.
Dr.Leman.
Çok garip bir çocuk değil mi ?
Dr.Ergün.
Bence gariplikten öte. “ O bir yabani. ” yani onu medeni bir insan gibi yetiştirmemiz zor olacak.
Dr.Leman.
Lütfen ona yabani deme. Onu biz bulduk, O artık bizim çocuğumuz. Ondan korksam da, onu sevmeyi ve ona sarılmayı çok istiyorum.
Dr.Ergün.
Biliyorum canım. Hadi içeri girip, bakalım ne yapıyor.
Dr. Ergün bey ve Leman hanım tekrar odaya girerler. Kapıyı açtıklarında Buzo yerde uyuyordur ve bazı hayvan görünümlü oyuncaklar parçalanmıştır. Ve altında hiçbir şey yoktur.
DIŞSES : Vahşi hayvanların olduğu ormanlarda önceleri ailesiyle yaşayan Buzo, nun kulakları çok hassastır. Kapının açılmasını duyup, uyanır. Gözünü açar. Dr. Ergün ve Leman hanımın içeri girdiğini görür. Sonra tekrar uykuya dalar.
Dr.Leman.
Aman Allahım , odanın haline bak! Bir de, kıyafetlerinin hepsini çıkartmış !
Dr. Ergün, gülümseyerek, Leman hanıma bakar. Dr. Leman hanım ise utanarak arkasını döner. Ergün bey, içeriye girip Buzo, nun bezini altına bağlar. Pijamasını giydirip onu yatağa yatırır, odayı biraz toplarlar. Sabaha kadar onun uyumasını izlerler ve konuşurlar.
Dr.Leman.
Çorbayı döktüğünde ondan çok korktum. Ama meyveleri yediğini görünce biraz rahatladım.
Dr.Ergün.
Bize alışsın, daha çok seversin onu.
Dr.Leman.
İnşallah canım.
Sahne 50 İç. Ağrı daki Evin Mutfağı. Gün.
DIŞSES : Sabah uyanan Buzo, altındaki pijamasını çıkarmış. Oda da dolaşmakta, etrafı incelemektedir. Leman hanım ve Ergün bey ise kahvaltı hazırlamaktadırlar. Ergün bey, bir tepsiye doğranmış domates, salatalık, peynir, yeşil ve siyah zeytin, bal ve patatesli börek koyarak Buzo ya ayrı bir kahvaltı hazırlamaktadır.
Dr.Ergün.
Ben bu hazırladıkları mı çocuğa verip, geleyim.
Dr.Leman.
Tamam canım.
Sahne 51 İç. Buzonun Odası. Gün.
Ergün beyin odaya girdiğini gören Buzo, yatağın arkasına geçerek onu izlemeye başlar. Ergün bey elindeki tepsiyi Buzonun yatağının üstüne indirip, önündeki kahvaltılıkları çatalla önce koklar, sonra da Buzoya göstererek yemeye başlar. Buzo, ona bakarak yavaş yavaş tepsiye yaklaşır ve elini tepsiye uzatarak, bir şeyler alır ve yerine kaçar. Sonra tekrar gelir, tepsiden bir şeyler alarak tekrar kaçar. Ergün beyin tepsiden uzaklaşmasıyla Buzo tepsiyi yanına çeker. Kahvaltılıkları çabucak yer. Buzoyu bir süre izleyen Ergün bey, kendisi de kahvaltısını yapmak için odadan çıkar.
Sahne 52 İç. Mutfak. Gün.
Dr. Leman hanım kahvaltılıkları masaya düzmektedir. Ergün beyin geldiğini görünce, sorar.
Dr.Leman.
Çocuk nasıl görünüyor.
Dr.Ergün.
Merak etme, İyi. Biraz bizlere alışsın. Onu odasından çıkartırız.
Dr.Leman.
Ona oğlum deyip, sıkıca sarılacağım günleri, özlemle bekliyorum.
Leman hanımın yüzünde mutlu bir gülümseme oluşur.
DIŞSES : Buzo ise o sırada altındaki bezi de çıkartmış, oda’da dolabın yanına tuvaletini zorlanarak yapmaktadır.
Sahne 52 İç. Mutfak. Gün.
Dr. Ergün bey ve Leman hanım mutfakta masadaki kalanları tezgaha kaldırmaktadırlar.
Dr.Leman.
Oğluma bakayım sonra bulaşıkları makineye düzerim.
Dr.Ergün.
Olur, canım. Gel hadi, gidip bakalım, Oğlumuza.
Sahne 53 İç. Buzonun Odası. Gün.
Dr. Ergün bey ve Leman hanım, Buzonun odasına geldiklerinde, oda yine dağınıktır. Buzo yine çıplaktır ve odada oyuncaklarla oynamaktadır. Odada müthiş bir koku vardır. Buzo, onları görünce yatağın arkasına geçer. Leman hanım konuşur.
Dr.Leman.
Yine kıyafetlerini çıkartmış. Birde bu odada garip bir koku var.
Dr.Ergün.
Aynen oda, iğrenç kokuyor.
Dr.Leman.
Amanın galiba tuvaletini yapmış !
Dr.Ergün.
Bezi de altında yok. Umarım kakasını yapmamıştır.
DIŞSES : Dr. Ergün bey oda’da Buzonun tuvaletini yaptığı yeri aramaya başlar. Dolabın yanına vardığında, kıyafetlerin altında Buzonun dışkısını görür.
Dr.Ergün.
İğrenç !
Bakıp hemen geri kapatır. Buzo sanki kendisi yapmamış gibi Ergün beye bakıp, yüzünü ekşitir. Dr. Leman hanım kürek ve süpürge getirip, Ergün beye verir. Ergün bey dışkıyı alıp, odadan çıkar. Leman hanım ise odaya, oda parfümü getirip sıkar. Buzo önce parfümün sesinden korkar, ellerini havaya kaldırıp kendini koruma pozisyonuna alır. Sonra parfümün kokusunu alınca elini havadan indirerek leman hanıma doğru yürümeye başlar. Buzo, Leman hanıma doğru parfümü almak için yaklaşmaya başlayınca, Leman hanım korkudan hemen kapıyı kapatır. Buzo bir süre içerideki kokuyu içine çeker. Koridorda Dr. Leman ve Ergün bey konuşurlar.
Dr.Ergün.
Bu böyle olmaz. Onun ellerini ve ayaklarını bağlayıp, üstündekileri çıkartmasını engellemeliyiz.
Dr.Leman.
Aynen canım, doğru söylüyorsun. Onu bağlayalım.
Sahne 54 İç. Buzonun Odası. Öğle.
DIŞSES : Öğle vakti olunca Dr. Ergün bey, Buzonun odasına bu defa Tavuk eti götürürler.
Dr. Ergün bey birini kendisi yerken, diğerini tepside Buzoya uzatır. Buzo yavaşça yaklaşır ve tavuk etini Ergün beyin tepsiyi kendisine yaklaştırmasıyla eti alarak uzaklaşır ve çabucak yemeye başlar. Buzo, tavuk etini iştahla yerken Ergün beye bakar. Buzo eti, Ergün beyden önce bitirir, kemiği yere atar.
DIŞSES : Buzo, Ergün beyden tekrar et ister.
Buzo.
Yumi, yumi
Dr.Ergün.
Beğendin mi ? Gidip sana getireyim.
Ergün bey, elindekini tepsiye bırakarak et getirmeye gider. Ergün beyin odadan çıkmasıyla Buzo, Ergün beyin bıraktığı eti uzanarak alır ve yemeye başlar. Ergün bey içeri geldiğinde getirdiği etleri de tepsiye bırakır, Buzo, hemen etlerden birini alıp yemeye başlar. Ergün bey yarım bıraktığı etini arar. Ama etini göremez. Buzonun aldığını anlayarak, kafasını sallayarak,
Dr.Ergün.
Onu da sen yedin, değil mi?
Buzo cevap vermez. Tepsideki etleri bitirip, kemikleri yere atar. Ergün bey odadaki kemikleri toplarken Buzo, Ergün beyden uzak durur. O sırada Leman hanımda tabakta ıslak bir bez ile kapıya gelir. Ergün bey, Leman hanımdan bezi ister. Ve Buzo ya göstererek,
Dr.Ergün.
Bak oğlum, bununla elini böyle silersin.
Diyerek bezi Buzoya göstererek önündeki tepsiye koyar.
DIŞSES : Buzo tavuk etini çok beğenmiştir. Tekrar et ister.
Buzo.
Yumi, yumi
Dr.Ergün.
Bu kadar, bitti.
Eliyle bitti işareti yaparak elini yıkamaya gider. Kapıda bekleyen Dr. Leman hanımı gören Buzo bu defa Leman hanımdan et ister.
Buzo.
Yumi, yumi.
Leman hanımda, Ergün bey gibi üzülerek eliyle bitti işareti yapar.
Dr.Leman.
Maalesef yavrum, bitti. Yarın senin için daha fazla tavuk eti pişiririm. Olur mu ?
Leman hanımda bir süre Buzoyu izler sonra el sallayarak kapıyı kapatır. Gider.
DIŞSES : Buzo, Leman hanımın sözlerinden bir şey anlamaz ama etin gelmeyeceğini anlayarak üzülür. Boş tepsideki beze gözü kayar. Bezi eline alır, incelemeye başlar. Sonra oda Ergün beyin gösterdiği gibi elini siler. Bir süre sonra oda ya gelen Ergün bey, Buzonun uyuduğunu görür. Buzo ise gözünü açarak Ergün beye bakar fakat karnı doyduğu için ve çok uykusu olduğundan tekrar uyur.
Buzonun uyuduğunu gören Ergün bey odaya girerek, önce Buzonun ellerini bağlar, sonra da Buzoya kıyafetlerini yavaşça giydirir. Dr. Leman hanımda Buzoya güzel bir takım elbise getirmiştir. Onu da giydirip, ayaklarını da bağlarlar. Buzonun saçlarını da keserek düzeltirler.
Sahne 55 İç. Buzonun Odası. Gece.
DIŞSES :Gece uyanan Buzo, ellerinin ve ayaklarının bağlı olduğunu görünce şaşırır. Yataktan kalkmaya çalışır ama kalkamayıp aşağıya düşer.
Düşme sesi gelir. Buzonun başında yıldızlar dolanır. Düşme sesini duyan Dr. Ergün bey odaya girerek Buzoyu tekrar yatağına yatırır.
DIŞSES :Buzo, bağlı el ve ayaklarını göstererek Ergün beyden ellerini açmasını ister.
Buzo.
Lal lal.
Dr.Ergün.
Hayır. Açamam.
Dr. Leman hanımda içeriye girer. Ve Buzonun yanına oturarak elindeki çorbayı önce kendisi koklar. Beğenmiş gibi yapar. Sonra Buzoya içirmeye başlar. Leman hanım hem çorbayı içirir. Hem de ara ara Buzonun başını okşar.
Dr.Leman.
Afiyet olsun, güzel oğlum benim.
DIŞSES : Buzo, kıyafetlerinden rahatsız olur.
Dr. Ergün bey ise içeriye bir tekerlekli sandalye getirir ve Buzoyu yatağından kaldırıp, tekerlekli sandalyeye koyarak evi gezdirirler. Odadan çıktıklarında Leman hanım konuşur.
Dr.Leman.
Bak, yavrum. Burası bizim evimiz. Burası banyo burada yıkanırız. Burası da yatak odası, burada ise uyuruz.
DIŞSES :Buzo, ışığı yaktıkları zaman etrafın aydınlanmasına şaşırır. Gözü odalar dan çok yukarda yanan ışığa kayar. Ama uzun süre bakamaz çünkü ışık gözlerini rahatsız eder. Her yanan odanın ışığını gördüğünde kendi dilinde güneş der.
Dr. Leman hanım ve Ergün bey ışıkları yakıp odaları içeri girmeden kapıdan gösterirler. Buzonun ne söylediğini anlamazlar. Leman hanım, Banyo diyerek elleriyle yıkanma hareketi, Yatak odası diyerek eliyle uyuma hareketi yapar.
Buzo.
Patifa..
Dr.Leman.
Patifa diyor, galiba onların dilinde banyo anlamına geliyor.
Ergün bey sesini çıkarmaz. Olabilir manasında eşini kafasıyla onaylar. Yatak odasının da ışığını yaktıklarında Buzonun sesi duyulur.
Buzo.
Patifa..
Dr.Leman.
Yatak odasına da ‘patifa’ dedi. Galiba başka bir şey söylüyor.
Ergün bey, eşine gülümser. Buzonun tekerlekli sandalyesini itmeye devam eder. Sonra açık olan ışığıyla mutfak kapısından içeri girerler.
Sahne 56 İç. Mutfak. Gece.
Dr.Leman.
Bak, yavrum. burası mutfak. Burada yemek yeriz.
Leman hanım eliyle yemek yemeyi anlatmaya çalışır. Buzo da onun dediğini tekrar eder.
Buzo.
Yeme..
Dr.Leman.
Evet. Yemek .
Leman hanım tekrar eliyle yemek yemeyi anlatır. Sonra buzdolabını açıp, buzdolabındaki yiyecekleri Buzo ya gösterir.Buzo, buzdolabındaki yiyecekleri ve meyveleri görünce heyecanlanarak bir şeyler istediğini belli eder..
Buzo.
Hom, hom, hom.. Yumi, yumi.
Dr.Ergün.
Buzdolabındaki meyvelerden istiyor. Galiba.
Dr. Leman hanım buzdolabından muz ve elma çıkartır. Elmayı yıkayarak tabağa koyar. Buzonun ellerini açan Ergün bey, Muz’u alarak Buzoya verir.
Dr.Ergün.
Al bakalım.
Elma tabağı, Leman hanımın elinde odaları gezmeye devam ederler.Salona girerler. Salondaki tv’nin sesinden rahatsız olan Buzo, kulağını kapatmaya çalışınca, Ergün bey tv’yi kapatır. Leman hanım ise 3’lü koltuğa oturarak koltuğun yumuşaklığını göstermeye çalışır. Oturduğu yerde ayağa kalkmadan, havaya zıplar. Bunun üzerine koltuktaki 2 kedi, koltuktan kaçarlar.
Dr.Leman.
Bak yavrum, Hop, hop, hop.
Buzo, kedilere kızgınlıkla bakar sonra da kendisine verilen tabaktaki elmaları yiyerek, Leman hanıma bakıp, başını tempo tutar gibi yukarı aşağı sallar. Ergün bey de koltukların birine oturur. Onlar, Buzonun meyvelerini yemesine, Buzoda onlara bakmaya başlar. Bir süre sonra Buzonun çişi gelir. Buzo, elini önüne koyar ve yerinde duramayıp, hareket ederek çişinin geldiğini belli eder.
Dr.Ergün.
Galiba çişi gelmiş, Ben şunu tuvalete götüreyim.
Sahne 57 İç. Tuvalet. Gece.
Dr. Ergün bey, Buzoyu tekerlekli sandalye ile tuvalete götürür. Lambayı yakınca Buzonun yine sesi duyulur. Buzo.
Patifa..
Ergün bey, Buzoyu ayağa kaldırıp ayaklarını bol bağladığı için ayağındaki ipi sökmeden, pijamasının ipini gevşetir ve altındaki bezi çıkartır. Sonra ayakta işiyor gibi yaparak elini havaya kaldırıp, Buzoya klozetin içine doğru nasıl işemesi gerektiğini gösterir.
Dr.Ergün.
Bak oğlum, çişini böyle klozetin içine yapacaksın. Anladın mı?
Ergün bey lavabonun yanına çekilir, Buzoda çişini Ergün beyin anlattığı gibi yapmaya çalışır. Bu sırada Klozetin içine isabet ettirmeye çalıştığı halde Ergün beye de bakmaya çalıştığından etrafa da işemeye başlar. Ergün bey, Buzoya bakarak onu uyarır.
Dr.Ergün.
Bana değil, klozete bak. Birde çok havadan değil, oğlum. Biraz aşağıdan klozetin içine doğru yapacaksın.
Dr. Ergün bey yine eli ile anlatmaya çalışır. Bu sırada Buzonun işemesi biter. Ergün bey sifonu çekince Buzo korkarak Ergün beye sarılır.
Dr.Ergün.
Korkma oğlum. Bunun adı sifon. Gel, bu seferde sen bas, diyerek.
Buzonun eliyle sifona basmasını ister. Buzo sifonu çeker, hem korkar hemde klozetin içindeki suyun dönmesine şaşırır ve heyecanlanır.
Buzo.
Wavvv.
Dr.Ergün.
Gel hadi, şimdi ellerimizi yıkayalım.
Dr. Ergün bey Buzoyu kollarından kaldırarak, lavaboya yaklaştırır. Önce Ergün bey, suyu açar, ellerine sıvı sabunu döküp yıkamaya başlar. Buzo ise suyun musluktan akmasına şaşırır.
Buzo.
Wavvv.
Diyerek eliyle musluğu açıp, açıp kapatmaya başlar. Suyu tutmaya çalışır. Aktığı yere bakar.
Dr.Ergün.
Tamam, oğlum. Musluk ile oynamayı bırakta elimi yıkayayım.
Buzo, Ergün beyi anlamaz. 2,3 defa suyu açıp, kapatarak eğlenmeye devam eder. Ergün bey de Buzonun suyu açıp kapatmasından faydalanarak elini yıkamayı bitirir.
Buzo.
Wavvv, Wavvv,Wavvv, Wavv….
Dr.Ergün.
Tamam, şimdi sıra sende. Sende ellerini yıka.
Diyerek sıvı sabunu Buzonun ellerine döker. Buzo dökülen sabunu koklar, sabunun kokusunu beğenince elini diline sürer. Ama tadını beğenmez. Tükürmeye başlar.
Dr.Ergün.
Hayır oğlum, ne yapıyorsun sen. O, yenmez.
Ergün bey buzonun ağzının etrafını su ile yıkar. Sonra Buzonun ellerini tutarak elini yıkamasına yardım eder. Ergün bey, Buzonun ellerini yıkarken Buzonun gözü lavabonun üstündeki süs niyetine konulan sabunlara kayar. Sabunlar değişik renkli ve çok güzel görünüyordur. O sırada Leman hanım, tuvaletin kapısına gelir.
Dr.Leman.
Nerde kaldınız. Baba, oğlan.
Dr.Ergün.
Oğlumuza klozete işemesini gösterdim.
Diyerek Ergün bey eliyle göstererek anlatır.
Dr.Ergün.
Şimdi de ellerimizi yıkıyoruz.
Bu sırada Buzo lavaboya süs niyetine konulan güzel kokulu sabunları koklamaya başlar. Sonra birden birisini ağzına atar. Leman hanım, Buzonun sabunu ağzına attığını görünce hemen müdahale etmeye çalışır.
Dr.Leman.
Hayır, yavrum. O yenmez.
Buzo, sabunu yutmuştur. Ergün bey, Buzoya dönerek sabunların güzel koktuğunu göstererek, yenilmediğini anlatmaya çalışır. Kokladığı sabunları geri yerlerine bırakır.
Dr.Ergün.
Bak oğlum, bunları böyle koklarsın sonra yerlerine koyarsın çünkü bunlar yenmez. Yersen senin karnını ağrıtır, Mideni bulandırır. Bunlar yenmez.
Diyerek başını ve işaret parmağını hayır manasında kullanır. Sonra Buzoyu tekerlekli sandalyesine koyarak evi gezdirmeye devam ederler.
Sahne 58 İç. Salon. Gece.
DIŞSES : Buzonun yuttuğu sabun, bir süre sonra karnını ağrıtır. Buzo karnının ağrısından rahatsız olarak, karnını tutarak su istemeye çalışır.
Buzo.
Ahh. ab, ab. Ahh. Ab, ab.
Dr.Ergün.
Lemancım, sen çocuğa su getirirmisin? Sabun onu rahatsız etmeye başladı.
Dr.Leman.
Tamam canım, hemen getireyim. Yoğurtta getireyim mi?
Dr.Ergün.
Durumuna göre yoğurt yediririz. Şimdilik gerek yok.
Leman hanım suyu getirip, Buzoya içirir. Buzo daha çok içmek istediğini belli ederek, eliyle karnını tutar.
Buzo.
Ahh, yumi, yumi
Dr.Leman.
Al, yavrum. İç bakalım, Hepsini mi içmek istiyorsun ? Ah yavrum, sabun ne kadar çok senin karnını ağrıtmış!
Buzo suyun hepsini içtikten sonra hıçkırmaya başlar. Her hıçkırmasında ağzından baloncuklar çıkmaya başlar. Balonların bazılarını Buzo yakalayıp, patlatırken diğerlerini de Ergün bey ve Leman hanım Buzonun ağzından çıkan baloncukları patlatarak ona gülerler.
Dr.Ergün.
Bak canım, ağzından balon çıktı. Bir tane daha …
Dr.Leman.
Patlattım. Ha ha ha ….
Sahne 59 İç. Buzonun Odası. Gün.
Sabah uyanan Buzo yine yatağından aşağı düşer. Başında yıldızlar dolanır. Odasından çıkmaya çalışır ama kapı kilitlidir. Bu defa sadece elleri bağlıdır. Ellerini, ağzıyla açmaya çalışır ama açamaz. Oda da dolaşarak, etrafı inceler. Leman hanım ve Ergün bey ise mutfakta kahvaltı hazırlamaktadırlar. Ergün bey, yine aynı kahvaltı menüsünü Buzo için hazırlar. Ergün bey, Buzonun odasına kahvaltısını getirir. Buzo, Ergün beyin odaya girdiğini görünce yatağının üzerine oturur. Ergün bey kahvaltıyı Buzonun yatağının üzerine indirir sonra da Buzonun ellerindeki ipi açar.
Dr.Ergün.
Günaydın oğlum. Bak kahvaltını getirdim.
Dr. Ergün bey, kendi eline bir poğaça alır. Bir tane de Buzoya uzatır. Buzo bu defa Ergün beyin elinden poğaçayı alır. Sonra Ergün bey çatalı Buzoya göstererek domates, salatalık yemeğe başlar sonra tepsideki diğer çatalı Buzoya uzatır. Buzo çatalı inceler. Dişiyle ısırır sonra Buzoda, Ergün bey gibi çatalı batırıp, yemeye çalışırken Buzo, birden çatalı bırakır. İki eliyle hızlı hızlı yemeye başlar. Kahvaltıyı yutar gibi yemektedir. Ergün bey, Buzoya bakıp gülerek konuşur.
Dr.Ergün.
Ha, ha, ha. Seni anlıyorum Evlat. Eski alışkanlıkları terk etmek zordur.
Sonra odadan çıkıp, mutfağa gider. Kendisi de kahvaltısını yapmak için masaya oturur. Bu sırada Leman hanımla hem yer hem konuşurlar.
Dr.Leman.
O’ da mı bizimle kahvaltı yapsaydı?
Dr.Ergün.
Bugün durumuna bakarız. Uygun görürsek akşam yemeğinde bizimle birlikte yemek yiyebilir.
Dr. Leman hanım çok sevinir.
Dr.Leman.
Ay ! Akşamı beklemek için sabırsızlanmaya başladım.
Dr.Ergün.
Ben gidip meyve suyunu vereyim. Bardaktan bir şeyler içmeyi alışsın.
Dr. Ergün meyve suyunu alarak Buzonun odasına gider.
Sahne 60 İç. Buzonun Odası. Gün.
Ergün bey odaya girdiğinde Buzo, tepsideki kahvaltılıkları bitirmiş. Ağzının etrafı yemek olmuş, parmağını yalayıp, dökülen parçaları yemektedir.
Dr.Ergün.
Bak oğlum, bu meyve suyu böyle içilir.
Önce kendisi içer. Sonra Buzonun içmesi için Buzoya uzatır. Buzo meyve suyunu burnuna götürüp koklar. Sonra da içmeye başlar. İçtikten sonra durup bardağa bakar, bardağı sallar. Sonra tekrar içerek meyve suyunu bitirir. Ergün bey boş bardağı elinden alarak, konuşur.
Dr.Ergün.
Aferim oğlum, ver bakalım bardağı. Karnın doydu bence. Şimdi uzat bakalım ellerini bana.
Ergün bey, Buzoya ellerini işaret ederek uzatmasını ister. Buzo anlamayınca Ergün bey kendisi Buzonun ellerini tutup bağlamaya başlar.
DIŞSES : Buzo kendi dilinde hayır, istemiyorum der,
Buzo.
Nai, nai
Dr.Ergün.
Maalesef, bağlamak zorundayım.
Diyerek ellerini bağlar. Ayağa kalkıp pantolonunu indirme hareketleri yapmaması gerektiğini anlatmaya çalışır.
Dr.Ergün.
Pantolonunu indirmek yok. Tamam mı ? Hadi ben gideyim sen burada uslu uslu oyna. Tamam mı ?
Diyerek odadan çıkar. Ergün beyin çıkmasıyla Buzo odada dolaşmaya başlar. Oyuncaklarla oynamaya başlar. Yine hayvan görünümlü oyuncaklara canlıymış gibi davranarak, yakalayıp parçalar ve yemeye çalışır. Bir süre sonra çişi gelir. Altındaki pantolonu indirmeye çalışır ama indiremez. Odanın kapısını açmaya çalışır ama açamaz. Eli önünde sağa sola gider gelir. Bir süre sonra dayanamaz. Bezine çişini yapar.
Buzo.
Oooh,
Sonra tekrar odadaki oyuncaklarla oynamaya devam eder. Buzonun altındaki bezi, çiş ile dolduğu için sallanmaktadır.
Sahne 61 İç. Buzonun Odası. Öğle.
Öğle vakti olduğunda Dr. Ergün ve Dr. Leman hanım bu defa Buzoya kıymalı makarna getirirler. Buzo onların geldiğini görünce yatağın üstüne oturur ama altındaki bezi çişle dolduğu için bezi işaret ederek kendisini rahatsız ettiğini anlatmaya çalışır.
Buzo.
Böö, böö.
Leman hanım, Buzonun yanına oturur.
Dr.Leman.
Altındaki bezi doldurmuş galiba. Bezden rahatsız olduğunu anlatmaya çalışıyor.
Dr.Ergün.
Yemeğini yesin. Altındaki bezi değiştiririm.
Buzonun elleri bağlı olduğundan Leman hanım, Buzonun yemeğini önce burnuna götürüp koklar, beğenmiş gibi yapar sonra Buzonun burnuna götürüp, koklamasını sağlar. Sonra da Buzoya yedirmeye başlar. Buzo verilen makarnayı sanki yutar gibi yemektedir. Leman hanım bu duruma şaşırıp, Ergün bey ile konuşur.
Dr.Leman.
Ne kadar çabuk yemek yiyor. Sanki sanarsın biz onu aç bırakıyoruz.
Dr.Ergün.
Aynen, ihtiyaç sahibi bir aile olsak bu çocuğu doyuramazdık.
Birbirlerine bakıp gülümserler. Yemeği verdikten sonra Leman hanım, Buzoya suyunu da içirip, başını okşayarak odadan çıkar. Ergün bey ise Buzonun ayaklarını açıp bezini değiştirir.
DIŞSES : Ergün bey, Buzo altındakileri indirmesin diye Buzonun ellerini açmadan odadan çıkar.
Bir süre sonra odaya gelen Dr. Leman hanım ve Ergün bey bir köşeden Buzoyu izlemeye başlarlar. Buzo onlara bakar. Onlarda Buzoya bakarlar. Ergün bey, yerinden kalkarak odadaki oyuncakları kurup, çalıştırmaya başlar. Buzo önce oyuncaklardan korkar sonra da şaşırıp, sevinerek oyuncaklara bakar. Ergün bey önce trenin raylarını birleştirip, treni çalıştırır.
Dr.Ergün.
Bak oğlum, bunun adı tren. Bunları rayları böyle yaparak kurarsın. Şimdide treni çalıştıralım.
Tren sesi.
Cüf , cüf , cüf . Vinnn…
Buzo.
Woow.
Dr. Ergün bey sonra robotu çalıştırır. Robot, Buzonun üstüne gidince Buzo korkarak yatağın üstüne çıkıp yastığı robota atar. Robot devrilerek yerde hareket eder. Ergün bey, robotun yönünü kendine çevirir.
Dr.Leman.
Ha ha ha. Ergün robottan korktu. Robotun üstüne yastığı attı.
Dr.Ergün.
Korkma oğlum. Bak böyle yaparsan yönünü değiştirirsin.
Buzo, tren ve robot oyuncağa şaşkınlıkla bakarak onlardan gözlerini ayıramaz. Sonra orada bir yerlerden balon çıkaran Dr.Ergün bey, balonu şişirir. Balonu gören Buzo yine şaşırır.
Buzo.
Woow.
Dr. Ergün bey balonun birini Dr. Leman hanımla birbirine atarak oynamaya başlarlar. Leman hanım, balonu Buzoya taraf atar. Balonu yakalayan Buzo, balonu koklayıp, ısırınca balon patlar. Balonun patlamasıyla Leman hanım ve Ergün bey korkmasın diye kendisine gülerler. Sonra Ergün bey ve Leman hanıma diğer balonu atarak, birlikte oynarlar. Buzoda onlardan balonu almaya çalışır.
Buzo.
Yumi , yumi..
Sahne 62 İç. Salon. Gece.
Ergün bey, Buzoyu, tekerlekli sandalye üzerinde salona, yemek masasının yanına getirip ellerini açar. Bu defa da ayakları bağlıdır. Masanın üstünde yemekler vardır. Buzonun önüne çorbayı koyan Leman hanım, eliyle içmesi için işaret eder.
Dr.Leman.
Hadi yavrum. Çorbanı iç.
Buzo çorbayı koklar. Sonra da kafasına dikerek içmeye başlar. Bunu gören Ergün bey, Buzoyu uyarıp kaşıkla içmesi için kaşığı ona gösterir.
Dr.Ergün.
Hayır, oğlum. Kaşıkla içeceksin.
Buzo, Ergün beye bakar ama bir şey anlamaz. Leman hanım ise Buzonun çorbayı içtiğini görünce bu defa önüne içinde pilav ve tavuk sote olan başka bir tabak daha yemek koyar. Buzo bu yemeği de koklar. Onu da eliyle hızlıca yemeye başlar. Ergün bey, Buzoyu tekrar uyarır.
Dr.Ergün.
Hayır, oğlum. Bak, bununla yani kaşıkla yiyeceksin diyorum.
Buzo, Ergün beye tekrar bakar, Masadaki kaşığı eline alarak inceler, onlara bakar sonra kaşığı diğer eline alıp tekrar yemeğini eliyle yiyerek bitirir. Dr. Leman hanım yemekleri tabaklara doldurmuştur ve Buzonun yanına gelerek ellerini silmeye başlar. Ve Buzoya parmağını sallayarak bir şeyler söyler.
Dr.Leman.
Hayır oğlum, hayır.
Buzo da Leman hanımın dediklerini tekrarlar.
Buzo.
Hayııı oğum, hayııı.
Buzonun sözlerini duyan Dr. Ergün bey ve Leman hanım ise Buzonun konuşma şekline gülümserler. Sonra Buzo, Leman hanımdan biraz daha pilav ister.
Buzo.
Yumi, Yumi
Leman hanım, Buzonun tabağına yemek doldurup kendisi kaşıkla yedirmeye başlar. Buzo birden geğirir.
Buzo.
Gark…
Dr.Leman.
Şifa olsun, yavrum.
Diyerek Buzonun belini ovuşturur. Sonra yemekten kalkan Ergün bey, Buzoyu masanın başından alarak salonun bir köşesine götürür. Kendisi de Leman hanımla tam karşısındaki koltuğa geçer. Birlikte yemek tabaklarını mutfağa taşıdıktan sonra salona gelip yerine oturan Ergün beye, Leman hanım mutfaktan pasta ve çay getirir. Bu sırada Buzo, salonu incelerken kendi dilinde salondaki lambaya ‘Güneş’ der.
Buzo.
Patifa.
Leman hanım ise Buzoya tepsi üzerinde sadece kakaolu pasta getirir. Buzo tepsi üstündeki kakaolu pastayı koklar ve hızlıca yemeye başlar. Ve pastasını bitirir. Bu sırada içeriye gelen Leman hanım, Ergün bey ile konuşmaya başlar.
Dr.Leman.
Bu çocuğu el ile yemek yemeyi bıraktırmamız zor olacak galiba.
Dr.Ergün.
Bana da öyle geliyor. Nede olsa böyle alışmış.
Bu sırada pastayı bitiren Buzonun yanına giden Leman hanım, Buzonun ağzını ve ellerini temizler. Sonra da ona meyve suyunu içirmeye başlar. Meyve suyunu içtikten sonra Buzo tekrar geğirir.
Buzo.
Gark…
Dr.Leman.
Şifa olsun, yavrum.
Diyerek tekrar Buzonun belini ovuşturur. Buzo salondaki eşyalara, Ergün ve Leman hanım ise ona bakarlar. Buzo odadaki kedileri görünce onlara kızgınlıkla bakar. Sonra Buzoya salondaki Tv. yi çalıştırırlar. Buzo tv’nin sesinden rahatsız olunca tv. yi kapatırlar. Leman hanım mutfaktan meyve getirir. Buzonun meyvesini kesilmiş ve hazırlanmış halde verir. Buzo meyveleri de hemen yiyerek bitirir. Ergün bey, Leman hanıma takılarak konuşur.
Dr.Ergün.
Canım, sen bu çocuğu aç mı bırakıyorsun ?
Dr.Leman.
Evet, canım. Buyrun, siz doyurun.
Dr.Ergün.
Maalesef canım. Bu çocuğu doyurmak mümkün değil.
Diyerek birbirlerine gülümserler. Sonra Ergün bey ayağa kalkar,
Dr.Ergün.
Hadi bakalım, evlat. Bugünlük yeter, uyuma vakti.
Diyerek Buzoyu tekerlekli sandalyesiyle odasına götürmeye başlar. Yatağına uzatır. Leman hanımda içeri girer. Elinde süt vardır. Sütü önce kendisi koklayıp, beğenmiş gibi yapar. Sonra Buzoya koklatır ve içirmeye başlar.
(Flashback)
DIŞSES : Buzonun karnı iyice doymuştur. Leman hanımı orman hayatındaki annesine benzetir.
Arka planda Buzonun orman yaşamındaki annesinin başını okşaması ve Buzonun annesini Leman hanıma benzetmesi gösterilir. Buzo, Leman hanımın koluna sarılıp, uyumaya başlar. Leman hanım, Buzonun ona sarılmasından memnundur. Başına okşayarak uyumasına yardım eder. Odaya gelen Ergün bey sorar.
Dr.Ergün.
Uyudu mu ?
Leman hanım, Ergün beyden sessiz olmasını ister. Ergün beyin yanına yaklaşıp, kulağına sevinçle fısıldar.
Dr.Leman.
Evet, hem de bana sarılıp uyudu .
Leman hanım mutluluğunu belli eder. Birlikte Buzonun odasından çıkarlar.
Sahne 63 İç. Buzonun Odası. Gün.
Sabah uyanan Buzo, elleri ve ayakları bağlı olduğundan sıkışma hareketleri yapar. Gaz çıkartma sesi gelerek tuvaletini altındaki beze yapar. Yatağından kalkmak istediğinde aşağıya düşer. Başında yine yıldızlar dolanır. Odaya gelen Ergün bey, Buzoyu yatağına kaldırır. Altına yaptığını anlayınca, yüzünü ekşitir. Buzonun ayaklarını açan Ergün bey, Buzonun bezini değiştirir. Ergün bey burnunu tutarak bezi götürür. Bu sırada Buzo, sanki kendisi yapmamış gibi o’da burnunu tutar ve yüzünü ekşitir. Ergün bey, bezi atmaya çıktığında ellerinin kirli olduğunu düşünüp, kapıyı kapatmaz. Buzoda, Ergün beyin arkasından elleri bağlı olarak odadan çıktığında etrafına bakar. Kapının yanında birlikte akarsuya düştüğü sopasını görünce sevinir. Sopasını aldığında evdeki kedileri görür ve kovalamaya başlar. Kedileri kovalarken bağırır. Bazı eşyaları kırar.
Buzo.
Vaov, vaov..
Leman hanım, Buzonun sesini duyunca mutfaktan ona bakmaya gelirken, İçeriye gelen Dr. Ergün bey, Buzonun kedileri kovaladığını görünce onu tutar ve kendisine bakmasını sağlayarak uyarmaya çalışır.
Dr.Ergün.
Hayır oğlum. Hayır.
Diyerek Buzoya parmaklarını sallar. Buzoda, Ergün beyin yaptığı gibi parmağını sallar ve onun söylediklerini tekrarlar.
Buzo.
Hayııı oğum, hayııı.
Dr.Ergün.
Kedileri kovalamak yok, Tamam mı? Şimdi gel bakalım benimle, odana gidiyoruz.
Leman hanım şaşırmış, Buzonun kırdığı eşyalara bakmaktadır. Ergün bey, Buzonun elinden sopasını alarak onu odasına götürür. Yatağına koyarak kapıyı kapatır. Ergün bey, Buzonun sopasını yüksek bir yere kaldırır ve içeriye Leman hanımın yanına kahvaltı yapmaya gider. Birlikte kahvaltı yaparken Leman hanım bir ara kahvaltıdan kalkıp kırık eşya ve Vazoların yanından geçerek Buzoya oyalansın diye boya kalemi ve kağıt götürür.
Dr. Leman.
Al oğlum, bunlarla boyama yaparsın.
Leman hanım kağıdın birine ev resmi ve ağaç resmi yaparak Buzoya döner.
Dr. Leman.
Böyle, istediğin resimleri yaparsın, Ergün baban, sana birazdan kahvaltını getirecek. Uslu uslu resimlerini yap. Tamam mı ?
Diyerek buzonun başını okşar. Sonra mutfağa giderek kahvaltısına devam eder. Bu sırada Leman hanımın verdiği kağıt ve kalemleri incelemeye başlayan Buzo, önce kalemi koklayıp, yemeye çalışırken birkaç kalemi kırar sonra kalem ile kağıdı karalayıp sonra da elini boyamaya başlar. Ellerinden başlayarak kollarına kadar karalar. Sonra Leman hanım gibi ev yapmaya çalışır. Sonra kağıttan taşırarak yatağı duvarları her yeri boyamaya başlar.
Sahne 64 İç. Mutfak. Gün.
Leman hanım ve Ergün bey, kahvaltıyı kaldırırlar. Leman hanım, Buzonun yemeğini hazırlarken konuşur.
Dr. Leman.
Oğlumuz, oyalansın diye odasına boya kalemleri ve kağıt götürdüm. Şimdi de yemeği hazır. Al canım oğlumuza yemeğini götür.
Ergün bey şaşırır halde kendisine bakar.
Dr. Ergün.
Anlamadım canım, Oğlumuza ‘ boya kalemleri ve kağıt mı’ ? götürdün.
Dr. Leman.
Evet canım, canı sıkılmasın, boyama yapsın dedim.
Dr. Ergün.
Umarım, düşündüğüm olmamıştır. Sadece kağıdı boyamıştır.
Leman hanımın bir anda aklı başına gelir.
Dr. Leman.
Aman Allahım. Oğlum, lütfen başka yerleri boyama !
Diyerek Buzonun odasına doğru koşmaya başlar. Leman hanım önde, elinde Buzonun kahvaltı tepsisi ile Ergün bey arkada Buzonun odasına doğru giderler.
Sahne 65 İç. Buzonun Odası. Gün.
Buzonun odasının kapısını açan Leman hanım gözlerine inanamaz. Buzo; yatağı, dolabı, duvarları ve her yeri boyamıştır.
Dr. Leman.
Amanımmmm,
Diyerek Buzoya doğru yürür ve Buzo kendilerine bakarken elinden kalemi alır. Yatağın üstündeki kağıdı, Buzoya eliyle odayı göstererek, ağlar halde konuşur.
Dr. Leman.
Evladım, kağıdı boya dedim, her şeyi boyamışsın, Niye böyle yapıyorsun ?
Dr. Ergün.
Bu çocuk yaptığının yanlış olduğunu anlamalı. Bence yanlış yaptığını anlaması için boyadığı yerleri ona sildirmeliyiz.
Leman hanım kızgınlıkla Buzoya bakarak konuşur.
Dr. Leman.
Aynen, boyadığı yerleri kendisi temizleyecek.
Ergün bey, Buzonun yatağının üzerine kahvaltısını bırakınca Buzo yatağına gelip, hızlıca kahvaltısını yemeye başlar. Bir süre sonra ellerinde bez ve kova ile içeri giren Leman hanım ve Ergün bey, bir bez ve kova da Buzoya verirler. Ve nasıl yapacağını Buzoya gösterirken görülürler.
Dr. Ergün.
Bak oğlum, suya batırıp böyle sileceksin. Tamam mı ?
Buzo, Ergün beyin dediğini tekrarlar.
Buzo.
Tammaam mı ?
Ergün ve Leman hanım etraftaki boyaları silerken, Buzo kovasındaki su ile oynar. Elindeki bezi, suya vurarak bezi sıkar yine suya batırır yine sıkar. Ergün bey, Buzoya seslenerek eliyle gösterip, duvarı silmesini ister .
Dr. Ergün.
Hadi oğlum. Bırak su ile oynamayı. Duvarı silmeye başla.
Buzo, Ergün beye anlattığını yapmaya çalışır. Duvarı biraz silip, bezi tekrar suya daldırır. Tekrar su ile oynamaya başlar. Buzonun temizlik yapmasından umudu kesen Ergün bey ve Leman hanım, Buzoyu kendi başına bırakarak temizliği bitirirler. Bir süre sonra susayan Buzo, kendi kovasındaki suyu içerken görülür. Bunu gören Ergün bey, Buzoyu uyarmaya çalışır.
Dr. Ergün.
Hayır oğlum, o su içilmez. Amannn, İçti bile.
Ergün bey ve Leman hanım birbirine tiksinerek bakarlar. Buzo kovasındaki suyu içip, ağzının etrafındaki boya lekesiyle onlara bakarak gülümser ve birden geğirir.
Buzo.
Garkkkk.
Dr. Ergün.
Dağdan gelen çocuğa, medeniyet öğretmeye çalışırsak böyle kovadaki suyu içer.
Dr. Leman.
Aynen, canım doğru söylüyorsun.
Ergün bey ve Leman hanım, bir süre sonra Buzonun kıyafetlerini indirmesine engel olmak için sadece ellerini bağlayıp, odasından çıkarlar. Ergün ve Leman hanım odadan çıktıktan sonra odasında yalnız kalan Buzo, bazı oyuncaklarını inceler. Bazılarıyla oynar. Bir süre sonra odasında sıkılan Buzo dışarı çıkmak için kapıyı incelemeye başlar. Kapının altından elini uzatmaya çalışır. Kapıyı itmeye başlar. Buzonun gücü karşısında Kapı karton gibi eğilip, kırılacakken Buzo, elini kapının koluna atarak farkında olmadan kapıyı açar. Kapıyı açan Buzo, karşısına çıkan mutfağa girer.
Sahne 66 İç. Mutfak. Öğle.
Mutfağa giren Buzo, buzdolabını görünce çok sevinir. Kapıyı açmaya çalışır sonra buzdolabının kapısını açarak içindeki meyveleri yemeye başlar. Yediği meyvelerin kabuklarını dışarıya atmaya başlar. Bu sırada içeride Ergün bey ve Leman hanım ise Buzonun kırdığı eşyaları da kaldırmış, salonda tv. izleyip çay içmektedirler.
Dr.Ergün.
Ne zormuş, bu çocukla uğraşmak.
Dr.Leman.
Canı sağolsun oğlumun, Ergüncüm. İyi ki ona bir zarar gelmedi. Bak farkında mısın? Oğlum geldiğinden beri canımız sıkılmıyor.
Dr.Ergün.
Aynen canım, doğru söylüyorsun.
Diyerek gülümserler. Bir süre sonra Leman hanım, Ergün beye sorar.
Dr. Leman.
Sanki mutfaktan ses geliyor. Ben gidip, hem çay getireyim hem de mutfağa bakayım.
Leman hanım, mutfağa girdiğinde, buzdolabının kapağının açık olduğunu görür. Buzdolabının içinden atılan sebze ve meyveleri görünce çığlık atar.
Dr. Leman.
Aman Allahım !
Dedikten sonra buzdolabının içine eğildiğinde, Buzoyu görünce çok şaşırır ve Ergün beye seslenir.
Dr. Leman.
Ergün koş, kedi buzdolabına girmiş.
Sonra düzelterek ,
Dr. Leman.
Amannnn, çocuk buzdolabına girmiş.
Buzo ise elindeki patlıcanı yiyerek ona gülümser. Mutfağa koşarak gelen Ergün bey, Buzoyu dışarıya çağırır.
Dr.Ergün.
Gel oğlum, buzdolabı soğuk, hasta olursun.
Buzo, Ergün beyi anlamaz. Elinde yediği patlıcanı Ergün beye gösterir sonra tekrar yemeye devam eder.
Buzo.
Emm, Emm, Em.
Ergün bey, buzdolabından muz ve bazı meyvelerden alarak, Buzoya göstererek onu buzdolabından çıkarır.
Dr.Ergün.
Gel oğlum, bak sana bu meyvelerden vereceğim. Aferin gel hadi.
Buzo, Ergün beyin elindeki muz ve elmayı görünce, elindeki patlıcanı atarak, buzdolabından çıkar. Birlikte odaya giderler. Buzo, Ergün beyin elindeki meyveleri ister. Ergün bey ise meyveleri Buzonun yatağına bırakınca Buzoda yatağa atlar, meyveleri yemeye başlar. Sonra Birden hapşurur.
Buzo.
Hapşuuuuuuu.
Dr.Ergün.
Çok yaşa oğlum, hayret bizim dilimizde hapşurdun.
Diyerek gülümser sonra Ergün bey odadan çıkıp, Leman hanımın yanına yardıma gider. Mutfakta, yerdeki artıkları toplarlar.
Dr. Leman.
Ne kadar çok yemiş !
Diyerek şaşkınlığını dile getirir.
Dr. Leman.
Seni de Ergün koş, kedi buzdolabına girmiş diye çağırdım. Oğlumuzu buzdolabının içinde görünce kafam gitti.
Dr. Ergün.
Sen; kedi deyince, bende kediyi meyvelerle kandırıp, buzdolabından çıkardım.
Diyerek gülerler. Sonra yerdeki artıkları toplarken akşam olur.
Sahne 67 İç. Salon. Akşam.
Buzoyu elleri bağlı şekilde salona getiren Ergün bey ve Leman hanımın Buzoya sürprizleri vardır. Buzonun salona gelmesiyle Leman hanım arkasındaki hediye paketini çıkartır. Buzoya verir.
Dr. Leman.
Al bakalım oğlum. Bu sana ilk hediyemiz.
Leman hanımın elinden hediye paketini alan Buzo paketi önce koklar sonrada yemeye çalışır. Bunu gören Leman hanım paketi Buzonun elinden geri alır.
Dr. Leman.
Dur oğlum dur, o yenmez.
Dr. Ergün.
Ha, ha, ha. Bunu da yemek sandı.
Leman hanım paketini açar ve içinden bir çift ayakkabı çıkartır.
Dr. Leman.
Bak, oğlum sana bir ayakkabı aldık. Artık seninde bir ayakkabın var. Ergün baban sana giydirecek,
Ergün bey, yere oturup Buzonun ayaklarına önce çoraplarını giydirir sonra da ayakkabılarını giydirmeye başlar. Buzo ayaklarındaki çoraplar ayağından çıksın diye ayaklarını sallar ama çorapları ayağından çıkartamaz. Buzo istemediğini belli eder. Ergün bey, kendi ayağındaki çorabını gösterir.
Buzo.
Nai, Nai
Dr. Ergün bey.
Bak oğlum, benimde ayağımda var.
Ergün bey, Buzonun Sağ ayağına ayakkabıyı giydirip sol ayağına geçtiği anda Buzo sağ ayağındaki ayakkabıyı ayağından fırlatır. Odadaki bir çiçek saksısına çarpan ayakkabı saksıyı kırar. Ergün bey ve Leman hanım saksının düşme sesine bakarken Buzo, sol ayağındaki ayakkabıyı da ayağından fırlatır. Bu ayakkabı da odada bulunan bir vazoya çarpar, vazo düşer kırılır.
Dr. Leman.
Aman Allahım, çiçeğim, vazom gitti.
Dr. Ergün.
Dur be oğlum, ayağında kalsın. Oldu mu diye bakalım sonra yine çıkartırsın.
DIŞSES : Buzo, Ergün beyin dediklerini anlamaz.
Buzonun yerinde duramıyormuş gibi kafasını salladığı görülür. Ergün bey, Buzonun yüzünü kendisine çevirip, sorar.
Dr. Ergün.
Tamam mı ?
Buzo.
Tamamm mı.
Dr. Ergün.
Canım, şu ayakkabıları tekrar verir misin ?
Leman hanım ayakkabının birini Ergün beye uzatır.
Dr. Leman.
Al canım.
Ergün bey, Ayakkabıyı giydirip diğer ayakkabıyı istemek için Leman hanıma döndüğü anda Buzo ayakkabıyı yine ayağından fırlatır, ayakkabı bu defa koltuğun arkasına düşer.
Dr. Ergün.
Hayda, yine fırlattı ayağından. Bu böyle olmaz. Lemancım, spor ayakkabıları getirir misin ? Birde onları deneyelim.
Dr. Leman.
Tamam canım. Hemen getiriyorum.
Leman hanım bir çift spor ayakkabısı getirir. Ergün bey spor ayakkabısını Buzonun sağ ayağına giydirip, ipini bağlar. Buzo sağ ayağındaki ayakkabıyı çıkarmak için uğraşır. Buzonun ayakkabıyı sağ ayağından çıkarmaya çabalaması üzerine Ergün bey diğer ayakkabıyı da Buzonun sol ayağına giydirir fakat ipini bağlamak için Buzonun durmasını bekler. Buzonun durmaması üzerine Ergün bey, Buzonun ayakkabılı sağ ayağını tutmak için diğer tarafa geçince Buzo bağlı olmayan sol ayağındaki spor ayakkabısını ayağından fırlatır. Ayakkabı avizede asılı kalır. Bunun üzerine Ergün bey, ayağa kalkarak kendini Leman hanımın oturduğu koltuğun yanına bırakır.
Dr. Ergün.
Bu günlük bu kadar yeter. Kalk ta yürü bakalım evlat, ayağın ağrımıyorsa, demek ki ayakkabı numaranı doğru almışız.
Ergün bey, Buzoya eliyle kalkmasını ve yanlarına gelmesi işaret eder.
Dr. Ergün.
Kalk hadi, buraya gel.
Buzo elleri bağlı şekilde ayağa kalkar ve Ergün bey ve Leman hanıma doğru sol ayağında ayakkabı olmadığından aksayarak yürümeye başlar. Bu yürüme şekline Ergün bey ve Leman hanım gülerler. Buzo da onlara gülümseyerek yanlarına doğru yürür.
Dr. Ergün.
Ha, ha, ha. Sen bu yürümeyi hak ettin. Ayakkabını avizeye asmasaydın, böyle yürümezdin.
Buzo bir yandan yürür bir yandan ayakkabıyı ayağından atmaya çalışır sonra aksak şekilde yürüyerek Ergün bey ve Leman hanıma yakın bir koltuğa oturur. Koltuğun yumuşaklığını fark eder. Biraz oturduğu yerde zıplar fakat ayağındaki ayakkabı ve çoraplardan rahatsız olduğundan onları çıkartmaya çalışır sonra çıkartır. Koltuğun üzerinde oturarak zıplamaya kaldığı yerden devam eder. Ergün bey ve Leman hanım bir süre Buzonun koltuk üzerinde atlayıp, zıplamasını izlerler sonra Ergün bey tv. yi açar. Tv de belgesel kanalı açıktır. Tv deki sesi duyup, tv de vahşi bir hayvan gören Buzo korkar, yerinden kalkarak Leman hanımın yanına giderek arkasına saklanır.
DIŞSES : Buzo, korkuyla anne, baba diye bağırır.
Buzo.
Humaaa, Humooo.
Leman hanım elleriyle işaret ederek Ergün beyden tv’yi kapatmasını ister.
Dr. Leman.
Ergüncüm, Tv yi kapatır mısın? Çocuk korkuyor.
Leman hanım Buzoya dönüp sarılarak onu sakinleştirir.
Dr. Leman.
Korkma yavrum. O bir televizyon. Ben yanındayım. Kapattı bak, Ergün baban.
Dr. Ergün.
Kapattım oğlum. Bak, korkacak bir şey yok.
Diyerek Ergün bey de Buzoyu sakinleştirmeye çalışır. Sonra Leman hanım, Buzoya sarılarak onu odasına götürüp yatağına yatırır. Ergün bey de süt getirerek, Buzoya sütü içirip, uyumasını beklerler. Buzonun odasından çıkarken bu defa kapısını kapatmazlar.
Sahne 68 İç. Buzonun Odası. Gün.
Sabah uyanan Buzo yine aşağı düşer. Başında yine yıldızlar dolanır. Ayaklarındaki ipi açamaz. Atlaya atlaya yerde sürünerek karşıdaki mutfağa girer. Mutfakta kahvaltı hazırlayan Leman hanım, Buzoyu görünce çok sevinir.
Dr. Leman.
Ah yavrum, uyandın mı sen ?
Buzoyu yerden kaldırır, sandalyeye oturtup ellerindeki ipi açar. Ekmek alıp gelen Ergün bey Buzoyu odasında göremeyince etrafa bakmaya başlar. Mutfağa girer.
Dr. Leman.
Geldin mi canım. Bak, oğlumuzda burada.
Dedikten sonra Buzonun önüne tepsi içerisinde kahvaltılığını koyar. Ergün bey, Buzoyu kahvaltı masasında görür.
Dr. Ergün.
Bende seni arıyordum. Buradaymış benim oğlum.
Diyerek Buzonun başını okşar. Ve Buzoya gülümser. Buzo hemen kahvatısını yemeye başlamıştır. Meyve suyunu kendisi içip, bitirir. Leman hanım Buzonun meyve suyunun yeniden doldurur. Ergün beyde yerine oturur. Hep birlikte kahvaltılarını yaparlar. Kahvaltısını bitiren Buzo elini diğer kahvaltılıklara uzatır. Ama eli ulaşmaz. Masa örtüsünü farkında olmadan çekince yiyeceklerin yaklaştığını görür. Bunun üzerine Ergün bey, masa örtüsünü tutarak, Buzoyu uyarır.
Dr. Ergün.
Dur oğlum, dur. Her şeyi dökeceksin.
Leman hanımda yerinden kalkıp Buzonun yanına oturur. İstediği yiyecekleri kendisi alarak ona yedirir. Ergün bey ise kahvaltısını yaparak salona geçer.
Buzo.
Yumi…. Yumi….
Dr. Leman.
Bundan mı istiyorsun. Tamam, al bakalım.
Buzo eliyle işaret ederek diğer kahvaltılıkların hepsinden ister.
Dr. Leman.
Bitti . Hadi afiyet olsun.
Sofrada kahvaltılık bitince Buzo sandalyesinden ayakları bağlı olarak kalkar. Etrafındaki şeylere tutunarak evi gezmeye başlar. Leman hanımda bir yandan kahvaltılıkları kaldırırken bir yandan da Buzoyu izler. Antreye çıkan Buzo, antrede iki kedinin süt içtiğini görür. Kediler Buzoyu görünce sütten uzaklaşırlar. Buzoda sütü alır ve içerek bitirir. Buzo Kedilerin kabını geri yerine bırakır. Buzonun peşinden gelen Leman hanım, kedilerin kabındaki sütün bittiğini görür.
Dr. Leman.
Aaa, kedilerimin sütü kalmamış. Hemen getiriyorum.
Mutfağa girip buzdolabını açarak kedilerin kabına tekrar süt doldurur. Leman hanımın elindeki sütü gören Buzo da süt ister.
Buzo.
Yumi, yumi.
Dr. Leman.
Sende mi istiyorsun. Tamam . Dur sana bardağa koyayım.
Leman hanım bir bardağa süt koyarak Buzoya verir. Buzo sütü bir dikişte bitirir. Leman hanım, Buzonun elinden bardağı alarak onu içeriye götürür. Buzo ise Leman hanımla içeri giderken kedilerin kabındaki sütten gözünü ayıramaz.
Sahne 69 İç. Salon. Gün.
salona girerler.
Dr. Leman.
Bak babası, oğlumuz geldi .
Dediğinde Buzo, tırttt diye ses çıkararak gaz çıkarır. Bunun üzerine Ergün bey eliyle burnuna gelen kokuyu yerler.
Dr. Ergün.
Hımm, hımm.
Diyerek bir eliyle burnunu kapatır. Diğer eliyle Buzonun başını okşar. Leman hanımda içeri havalansın diye hemen pencereyi açar. Buzo açılan pencereyi merak ederek pencereye yaklaşır ve dışarıya bakar. Dışarısı karla kaplıdır. Buzo dışarının bembeyaz olmasından büyülenir.
Buzo.
Vavvv.
Diyerek dışarıya bakmaya devam eder. Sonra üşümeye başlar. Ergün bey, Buzonun pencereye daha fazla yaklaşmasını tehlikeli görerek pencereyi kapatır ve perdeyi çeker Leman hanım ise Buzonun üstüne battaniye örter. Buzoyu pencerenin yanından alarak birlikte koltuğa otururlar.Leman hanım eline aldığı kitaptaki canlıları Buzoya göstererek ve seslerini taklit ederek Buzoya tanıtmaya çalışır.
Dr. Leman.
Bak yavrum, bunun adı köpek. Köpekler hav, hav, hav derler.
Buzo.
Kööpeek. Hav, hav.
Dr. Leman.
Evet, Köpek. hav, hav.
Leman hanım eliyle işaret ederek evdeki kedileri, Buzoya gösterir.
Dr. Leman.
Bununda adı kedi. Kediler miyav,miyav derler.
Buzo.
Kediiii. Miyavvvv.
Dr. Leman.
Evet, Kedi. Miyavvv.
Dr. Leman.
Bunun adı Horoz. Horozlar üürüüüü, derler.
Buzo.
Hoooorooz. Üüürüüüü.
Dr. Leman.
Evet, Horoz, Üürüüüü.
Dr. Leman.
Bunun adı Ördek. Ördekler vak, vak, vak, derler.
Buzo.
Örrrdeekkk . Vak, vak, vak.
Dr. Leman.
Evet, Ördek. Vak, vak.
Aferim oğluma benim, çok çabuk öğreniyor.
Diyerek Buzonun başını okşar. Bir süre sonra Leman hanım, gazetesini okuyan Ergün bey ile konuşur.
Dr. Leman.
Babası artık oğlumuzu yıkama vakti geldi. Ne dersin.
Dr. Ergün.
Tamam. Yıkayalım o zaman.
Birlikte banyoya giderler.
Sahne 70 İç. Banyo. Gün.
Leman hanım, Buzonun üstündekileri indirerek sadece iç çamaşırını bırakır. Buzoyu önce vücuduna su dökerek yıkar. Ergün beyde Buzoya tavuk eti getirmiştir. Vücudundan sonra başına su döken, Leman hanıma Buzo tepki verir.
Buzo.
Nai, nai .
Bu sırada Ergün beyin sesi duyulur.
Dr. Ergün.
Oğlum, bak sana et getirdim.
Buzonun dikkati Ergün beyin elindeki ete çevrilir. Buzo, Ergün beyden eti ister.
Buzo.
Yumi, yumi.
Ergün bey, eti Buzoya hemen vermez.
Dr. Ergün.
Hayır, biraz bekle, vereceğim.
Leman hanım, Buzonun başını yıkamaya başladığında Buzoya eti verirler.
Dr. Ergün.
Al bakalım.
Böylece Leman hanım, Buzonun başını rahatça durular. Buzo, başından su dökülürken bile elindeki but’u yemeye devam eder. Bir but’u bitirip, ikinci but’u da Ergün beyden ister. Leman hanım işini bitirdiğinde Ergün beye döner.
Dr. Leman.
Babası, artık sıra sende.
Diyerek Buzoyu yıkama işinin devamını Ergün beye bırakarak, banyodan çıkar. Ergün bey, Buzonun iç çamaşırını indirerek elindeki lüf ile orasını ve poposunu yıkamaya başlar. Bu sırada Buzo birden çiş yapmaya başlar.
Dr. Ergün.
Yapma oğlum, sırası mı şimdi.
Diyerek Buzoyu kollarından kaldırarak, yönünü klozete çevirir. Klozetin içine doğru idrar akışı görülür. Dışarıdan Leman hanımın sesi duyulur.
Dr. Leman.
Ne oldu, canım. Oğlumuza bir şey mi oldu.
Bu sırada Ergün bey, Buzonun bornozunu giydirmiş olarak banyodan çıkarlar.
Dr. Ergün.
Bir şey yok. Sadece bir çiş olayı.
Diyerek eliyle çiş işareti yapar.
Sahne 71 İç. Buzonun Odası. Gün.
Leman hanım, Buzonun saçlarını kurular. Buzoya yeni kıyafetler giydirir. Saçlarını tarar.
Dr. Leman.
Benim yakışıklı oğlum, Güzel oğlum.
Diyerek Buzoyu sever. Elinde 3-4 kutu ile görülen Ergün bey, kutuların her birinden değişik renklerde ayakkabı çıkartır.
Dr. Ergün.
Umarım, bu ayakkabılardan birini beğenir de giyer.
Diyerek Buzonun önüne çöken Ergün bey, tek tek ayakkabıları Buzoya giydirmeye çalışır. Ergün bey giydirir, Buzo çıkartır. Ergün bey giydirir, Buzo çıkartır. Bir süre böyle devam eder. Buzo bir türlü ayağında ayakkabı bırakmamış daima çıkarmıştır. Bir süre sonra yorulan Ergün bey ayakkabı giydirmeyi bırakır.
Dr. Ergün.
Ben yoruldum canım, benden bu kadar.
Dr. Leman.
Tamam canım, acelesi yok. Oğlumuz büyüyene kadar giyer, elbet.
Sonra Ergün beyin aklına bir fikir gelir.
Dr. Ergün.
Aklıma bir fikir geldi. Lemancım, sen oğlumuzu hazırla. Hep birlikte dışarıya çıkıyoruz.
Leman hanım şaşırarak, sorar.
Dr. Leman.
Canım, nereye gideceğiz. Ne işimiz var, dışarıda.
Dr. Ergün.
Diyorum ki bir de dışarıda deneyelim bu ayakkabı giydirme işini.
Dr. Leman.
Peki canım, sen bilirsin.
Dedikten sonra Leman hanım, Buzoya montunu giydirir hep birlikte dışarıya çıkarlar. Ergün bey ve Leman hanım, montlarını ve ayakkabılarını giyerler. Buzo ise ayakkabısını giymez sadece montunu giyer.
Sahne 72 Dış. Evin bahçesi. Gün.
Ergün bey tek başına bahçede karların üzerine basıp karşıya geçer ve Buzoyu yanına çağırır.
Dr. Ergün.
Gel oğlum, gel yanıma. Bak ne güzel.
Diyerek karların üzerinde atlayıp, zıplamaya başlar. Buzo ilk defa bembeyaz gördüğü dışarıya, hayranlıkla bir süre bakar.
Buzo.
Vavv.
Sonra Ergün beyi karların üzerinde eğlenmesini izler. Leman hanım ise Buzonun yanında beklemektedir. Sonra Ergün bey, Buzoyu tekrar çağırır. Buzo, Ergün beyin yanına gitmeye çalışır.
Dr. Ergün.
Gel oğlum, korkma. Bak ne güzel eğleniyorum.
Buzo, ilk defa gördüğü karın üzerine korkarak basar. İkinci adımda ayaklarının altının yandığını hissedince kendi dilinde ayaklarına bakarak anne, baba diyerek tepki verip, kendini tekrar kapının girişine Leman hanımın yanına atar, Ayaklarının altını kardan temizlemeye çalışır.
Buzo.
Huma, humo .. uuff, uuf uff.
Ergün bey ve Leman hanımda Buzonun bu haline gülerler. Leman hanımda Buzonun ayaklarının altını elleriyle kardan temizlemeye çalışır .
Dr. Leman.
Korkma yavrum korkma, temizledim bak.
Ayaklarının yanması geçince Buzo tekrar etrafına bakmaya başlar. Ergün bey, ayağındaki ayakkabıyı göstererek karların üzerine tekrar basar. Sonra Leman hanımı da yanına çağırır.
Dr. Ergün.
Lemancım ayağındaki ayakkabıyı oğlumuza göster. Sen de yanıma gel.
Dr. Leman.
Oğlum bak, ayağımda ayakkabım var. Bunlar da senin ayakkabın.
Diyerek ayağındaki ayakkabısını Buzoya gösterip karların üzerine basarak oda Ergün beyin yanına karşıya geçer. Birlikte kar ile oynamaya başlarlar. Buzo, Leman hanım ve Ergün beyin karların üzerinde ayakkabılarıyla durabildiklerini anlayarak, ayakkabılarına bakar, sonrada ayakkabılarını giymeye çalışır. Buzonun ayakkabısını eline aldığını gören Leman hanım, Buzonun yanına gelerek ayakkabısını giymesine yardım eder. Ayakkabısını giyen Buzo, Leman hanım ile birlikte karların üzerine basar ve ayaklarının yanmadığını hissedince, o da Ergün bey gibi karların üzerinde atlayıp, zıplamaya başlar. Sonra ellerindeki eldivenleri Buzoya gösterip, Buzoya da eldiven giydirip, birbirlerine kartopu atarlar. Bir süre gülüp, eğlenirler. Sonra hep beraber etrafı gezmeye başlarlar. Yol üzerinden geçen iki araç’ı gören Buzo şaşırır. Arabaların seslerini taklit ederek, Leman ve Ergün beye eliyle gösterir.
Buzo.
Düt, düttt..
Leman hanım Buzoya cevap verir.
Dr. Leman.
Evet yavrum. Onlar araba, düt düt ederler.
Sonra gün kararmaya başlamıştır. Hep birlikte eve girerler.
Sahne 73 İç. Salon. Gece.
Eve geçtiklerinde Ergün bey, Buzoya plastik bir top göstererek, top ile oynamasını öğretmeye çalışır.
Dr.Ergün.
Bak oğlum, bunun adı top. Topa böyle vurursun.
Ergün bey topa vurduğunda top yüksek bir yerde bulunan üç maymun heykellerini düşürerek kırar. Ergün bey kendisi yapmamış gibi konuşur.
Dr.Ergün.
Yapma oğlum ya, yavaş vurmalısın. Bak heykeller kırıldı.
Diyerek Buzoya karşı konuşur. Bu sırada Leman hanım akşam yemeğini getirir ve kırılan heykellere bakar.
Dr.Leman.
Oğlumun canı sağolsun, ama burada da oynanmaz ki Ergün.
Dr.Ergün.
Doğru söylüyorsun canım ya. Birden vurunca engel olamadım.
Akşam yemeğinde balık vardır. Leman hanım yüzü asık halde mutfaktan tabaklara ikişer balık koyarak sofraya getirir. İlk tabağı Ergün beyin önüne koyar. Ergün bey, tabağından bir balık alarak Buzoya gösterir.
Dr. Ergün.
Bu yemek tam sana göre oğlum. Ellerini kullanabilirsin.
Dedikten sonra gülümseyerek balığını yemeye başlar. Leman hanım ise kendi tabağını yerine bırakıp Buzonun tabağını getirirken Buzo dayanamaz. Balıklarını hemen ister.
Buzo.
Yumi, yumi..
Dr.Leman.
Tamam oğlum, getirdim. Al bakalım.
Leman hanım Buzonun önüne tabağını koyar, Buzo yarışır gibi yemeye başlar. Leman hanım yerine oturduğunda Buzonun ikinci balığı eline aldığı görülür. Leman hanım, balıktan bir ısırık aldığında Buzo ikinci balığını da bitirmiştir.
Dr. Ergün.
Bismillah de oğlum, Ne ara yedin iki tane balığı.
Buzo yeniden balık ister.
Buzo.
Yumi, yumi..
Dr.Leman.
En iyisi ben balıkların hepsini getireyim. Tamam oğlum, getiriyorum.
Leman hanım kendi tabağındaki balıklardan birini Buzonun tabağına bırakıp, mutfağa diğer balıkları getirmeye gider. Leman hanım elindeki balık tepsisini Buzoya yakın bir yere koyarak masada yerine oturur. Masadaki balıklar bittiğinde Buzonun önünde bir düzine balık kılçığı vardır. Buzo hala balık ister.
Buzo.
Yumi, yumi..
Dr.Ergün.
Balıkların hepsini yedin. Bitti balık. Pazardaki balıkların hepsini alsam, onları da yersin.
Dr.Leman.
Yesin canım. Oğlumuz yesin. Afiyet şifa olsun oğluma.
Dr.Ergün.
Yesin tabi ki canım. Ben bir şey demiyorum.
Leman hanım Buzonun yanına gelerek, Buzonun ağzını ve ellerini siler. Ergün bey ile birlikte boş tabakları kaldırırlar. Leman hanım, Buzoya dünkü kek’ten getirir yanında da meyve suyu vardır. Kendileri de çay içerler. Buzo kekleri hızlıca eliyle yiyerek bitirir. Leman hanım, Buzonun ellerini ve ağzını temizler. Meyve suyunu da vererek, bardağını bitirmesini bekler. Buzo, meyve suyunu da bir dikişte içer. Sonra Ergün bey yerinden kalkarak Buzoyu odasına götürüp, yatağına koyar.
Dr.Ergün.
Hadi bakalım, uyuma vaktin geldi.
Sahne 74 İç. Buzonun odası. Gece.
Leman hanım, Buzonun odasına gelip Buzoya resimli hikaye okur. Hikayeyi el hareketleri ile anlatmaya çalışır. Buzo resimlere ilgi ile bakar. Eliyle dokunup, burnuyla koklar. Diliyle yalamaya çalışınca Leman hanım ona izin vermez. Buzo, Leman hanımın hareketlerini ilgiyle izler. Sonra Leman hanım, Buzonun uyumasını işaret eder. (Sessiz) (müzikli)
Dr.Leman.
Hadi oğlum, uyu artık. Kapat gözlerini. Dandini dandini dastana ….
Başını okşayarak Buzonun uyumasına yardım eder.
Sahne 75 İç. Buzonun odası. Gün.
Sabah olduğunda Ergün beyin Buzoya sürprizi vardır. Ergün beyin yüzü gülüyordur. Buzoyu uyandırmadan yüzünü ve başını okşayarak uyanmasını bekler. Bir süre sonra Buzo uyanınca Ergün bey Buzonun başını okşayarak konuşur.
Dr.Ergün.
Uyandın mı, oğlum ? Kalk, gel bakalım, Sana sürprizim var.
Ergün bey, Buzonun elini tutarak ve diğer eliyle “gel” işareti yaparak birlikte odadan çıkarken Leman hanım, Buzonun uyandığını görünce oda Buzonun başını okşarak onu sever.
Dr.Leman.
Uyanmış, benim yakışıklı oğlum.
Leman hanımda peşlerinden gelir. Ergün bey montunu giydiği sırada Leman hanımda Buzonun montunu ve ayakkabısını Buzoya giydirir. Birlikte bahçeye çıkarlar.
Sahne 76 Dış. Evin Bahçesi. Gün.
Ergün bey, Buzo için bir kardan adam yapmıştır. Buzo, kardan adamı görünce şaşırır.
Dr.Ergün.
Bak, senin için yaptım. Kardan adam.
Buzo.
Aadaaaam,
Ergün bey tekrarlar.
Dr.Ergün.
Kardan adam.
Buzo.
Kaaa adam.
Dr.Ergün.
Evettt.
Buzo, kardan adamın etrafında dolanır. Canlı olduğunu düşünür. Korka korka arkasından canlı mı diye parmağıyla dokunur.
Dr.Ergün.
Korkma oğlum, canlı değil o.
Diyerek Buzonun rahatlaması için Kardan adama sarılır. Kardan adamın kömürlerini çıkartır, Buzoya gösterip sonra geri yerine koyar.
Dr.Ergün.
Bak oğlum, çıkardım, geri koydum, yani kardan adam canlı değil.
Buzo kardan adamın canlı olup, olmadığını yinede merak eder. Ergün bey, Buzonun yanına gelerek onu kardan adamın sağına kendiside soluna geçerek fotoğraf çekilmek için Leman hanıma poz verirler. Buzo ise kardan adama bakmaya devam eder. Buzonun gözü kardan adamın burnundaki havuca takılır. Bu sırada Ergün beyin sesi duyulur.
Dr.Ergün.
Canım, böyle bir fotoğrafımızı çeker misin ?
Leman hanım fotoğraf çekerken Buzo, kardan adamın canlı olup olmadığını anlamak için tekrar dokunur. Kardan adamın tepki vermediğini gören Buzo, kardan adamın burnundaki havucu alarak yemeye başlar. Fotoğraf çeken Leman hanım, bu sahneyi görünce gülmeye başlar.
Dr.Leman.
Ha, ha, haaa.
Dr.Ergün.
Ne, oldu. Neye gülüyorsun.
Diyerek, önce kendi üstüne sonra Buzoya bakan Ergün bey, Buzonun kardan adamın burnundaki havucu yediğini görünce kendisi de gülmeye başlar.
Dr.Ergün.
Ha, ha, haaa. Yapma oğlum ya. Hiç insan kardan adamın burnundaki havucu yer mi ?
Ergün bey, Buzonun başını okşar onu sever sonra da yerden kar alarak Buzonun üstüne atıp, kardan adamın arkasına saklanır.
Dr.Ergün.
Kardan adamın burnunu yiyen çocuk. Al sana..
Kardan adamın arkasından Buzoya kartopu atar. Ergün beyin, Buzoya kartopu attığını gören Leman hanım, Buzonun yanına gelerek, birlikte Ergün beye, kartopu atarak eğlenirler. Leman hanım evdeki telefonun çaldığını duyarak telefona bakmaya gider.
Dr.Leman.
Galiba telefon çalıyor. Ben bakıp geleyim canım.
Dr.Ergün.
Tamam canım.
Leman hanıma cevap vermek için dönen Ergün bey yüzünü Buzoya çevirdiğinde Buzo, Ergün beyin yüzüne kartopu atar.
Buzo.
Ha, ha, haaa. Şaaap…
Diyerek güler. Ergün bey yüzündeki karı temizler ve Buzoya kartopu atmak için onu kovalamaya başlar.
Dr.Ergün.
Gel buraya seni yaramaz.
Pencereden Leman hanımın sesi duyulur.
Dr.Leman.
Canım, telefon sana.
Dr.Ergün.
Getir canım. Burada konuşurum.
Dr.Leman.
Maalesef canım. Ev telefonundan arıyorlar.
Dr.Ergün.
Tamam canım, geliyorum.
Ergün bey, Buzonun yanına giderek, el işaretleriyle bir şeyler söyler.
Dr.Ergün.
Burada bekle tamam mı? Hemen geliyorum.
Bahçede yalnız kalan Buzo kardan adamı incelerken, birden bir ses duyar. Başını sesin geldiği yöne doğru çevirip baktığında bir adamın elma şekeri sattığını görür. Adamın etrafındaki çocuklar ondan kırmızı bir şey almaktadır. Elma şekeri satan adam 30 yaşlarında kısa boylu ve cüce tipli birisidir.
Elma şekerci.
Kırmızı elmalarım var. Elma şekeri bunlar.
Diye seslenmektedir. Çocukların elinden bir şey alan Elma şekerci, çocuklara kırmızı bir şey vermektedir. Buzo evin bahçesinden çıkarak Elma şekerciye doğru yürümeye başlar. Elma şekercinin yanına gelen Buzo, kendisi de elini uzatır. Elma şekeri almak ister. Buzonun kıyafetlerine bakarak durumunun iyi olduğunu düşünen Elma şekerci, Buzoya elma şekerinden verir.
Elma şekerci.
Al bakalım evlat. Sen buralarda mı oturuyorsun ?
Buzo, elma şekercinin dediklerini anlamaz. Elma şekerini 3 ısırıkta bitiren Buzo, tekrar elma şekeri ister.
Elma şekerci.
Beğendin mi ? Al bakalım bir tane daha. Parasını ver de biz de mutlu olalım.
Adam, Buzoya elini uzatarak para ister. Bu sırada başka çocuklar gelip elma şekeri alıp, gidiyorlardır. Buzo anlamaz adamın dediğini elma şekerini yemeye devam ederek elma şekerini bitirir. Ve tekrar elini uzatarak elma şekeri ister.
Buzo.
Yumi, yumi..
Buzonun konuşması elma şekerciye garip gelir.
Elma şekerci.
Ne garip isteme öyle. Sen konuşamıyor musun ?
Buzo, Elma şekercinin dediklerini anlamaz.
Elma şekerci.
Bu son, artık parasını vermezsen sana elma şekeri yok.
Elma şekerci den 3.üncü elmayı alan Buzo elma şekerini yemeye başlar. Elma şekerci Buzoya elini uzatır, el hareketleriyle para işareti yaparak parasını ister.
Elma şekerci.
Yediklerinin parasını ver artık. Sana başka elma şekeri yok.
Buzo, Elma şekercinin dediklerini anlamaz. Elindekini yemeye devam eder.
Sahne 77 Dış. Evin Penceresi. Gün.
Bu sırada bahçeye bakıp Buzoyu göremeyen Leman hanım, meraklanır.
Dr. Leman.
Aman Allahım, oğlumuz bahçede yok.
Etrafa bakmaya başlar. Buzoyu, Elma şekercinin yanında görünce rahatlar. Telefonla konuşan Ergün bey, Leman hanıma şaşkınlıkla ne oldu gibisinden bakar.
Dr. Leman.
Canım koş. Oğlumuz, elma şekeri almış. Adam parasını istiyor.
Dr. Ergün.
Tamam Salih bey, evin kirasını erken ödemeye çalışırım. Şimdi acil kapatmam gerekiyor. Görüşürüz.
Diyerek telefonu kapatan Ergün bey, Buzonun peşine gider.
Sahne 78 Dış. Evin çevresi. Gün.
Elma şekerci, Buzoya kızgınca bakarak, parasını ister.
Elma şekerci.
Sana diyorum. Yediğin elmaların parasını ver artık.
Elma şekerci elini Buzonun pantolunun cebine dışardan dokunur. Buzonun cebinde para var mı ? diye kontrol eder. Buzo, Elma şekercinin kendisine dokunmasından rahatsız olur, Buzo, elindeki elmayı atarak, Elma şekercinin elini iter ve yüzüne bakarak, bağırır.
Buzo.
Vööööö.
Elma şekerci, Buzodan korkarak bir adım geri çekilir. Buzo, etrafına bakar ve sopasına benzeyen bir tahta parçası görür. Tahta parçasını eline alır, havaya kaldırır. Elma şekerci, Buzonun elindeki tahtayı görünce korkmaya başlar. Buzo elindeki sopayla bağırarak onu kovalamaya başlar.
Buzo.
Vööööö.
Elma şekerci.
İmdat. Yardım edin….
Elma şekerci önde, Buzo arkada onu kovalarken sahne biter…..
Filmin ikinci bölümünden kısa kesitler gösterilir. Parkta oynaması ile ilgili birkaç fotoğraf, okul, dedesi ve nenesi ile birlikte tanışma anını anlatan kısa komik v ideolar gösterilerek görüntü bitirilebilir.
-------------- SON----------------
Senaryo: Reşat ATMACA
Nuhun Gemisi (Ağrı Dağı ) Ağrı - Diyadin Kaplıcaları
Masa tenisi ve Bilardo oyunu oynamak, Bisiklete binmek , Yüzme salonu, Kayak yapmak gibi aktiviteler..
evde hamak, duvara tırmanmak için bir ağ, merdivenin yanında kaydıraç ve bir türk hamamı ve spa bölümünü tek tek görüp sevinir. Ayrıca pinpon masasına dönüşen bir masa ve bilardo masasına dönüşen yemek masasını da görür. Odaları tek tek dolaşır. Kitap okuma odası, spor odası, oyun (Sessiz Film Anlatımı, hayali lazer ışınları, Çılgın yarış, Lego Yapımı) odası, film odası, kostüm odası, Yemek Programı oyunu, Karaoke ve dans odası
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.