- 583 Okunma
- 4 Yorum
- 3 Beğeni
SON ÜMİT BİTİNCE..
Hava hafif rüzgarlıydı. Kaldırım taşlarında yapraklar kağıtlar uçuştu...oysa Sonbahar değildi.
Birkaç yeşil yaprak düşmüştü, rüzgardan olsa gerek, bu gün hava çok rüzgarlıydı.
Bu sırada karşı kaldırımda kayıtsızca yürüyen genç kızın saçları yüzüne doğru uçuşuyor, yürürken önünü göremiyordu. Bakışları dalgın , saçları dağınık, saçlarını gözlerinden çekip gök yüzüne baktı. Gök yüzü hafif bulutlarla kaplıydı. Bazı yerleri ise yağmur yüklü bulutlar sarmıştı. ’’Biraz sonra yağmur yağacak ’’ diye düşündü...
Gök yüzünde bir şeyler arar gibi bir daha bakındı. İçini çekti... gözleri nemliydi ’’Ah tek bir mavilik bile yok ... şu yağmurda yağmasa ’’ O hep , yağmur yağacak zamanı böyle derdi. Yağmurun gelmesi havanın bozukluğu canını sıkardı genç kızın. Ama yağmur yağınca da onun camları okşayan , saçlarını ıslatan , yüzünü yıkayan damlalarından çok hoşlanırdı.
’’Yağmur ıslatmadan gideyim ’’diye düşündü. Bir saattir kitapçılarını dolaştığı bu caddeye bir daha göz gezdirdi. Yoktu ! ’’ Ahh... Allah’ım bir görsem onu’’ diye nemli gözlerle aramaya devam etti. Ağlamamak için zor tutuyordu kendisini. Bir kitapçı dükkanının önünden geçerken yine gözleri kitaplara takıldı ’’ şunların hepsini okusam bir gün ’’ diye düşündü.
Otobüs durağına geldiğinde , otobüsü kaçırdı. Biraz kızdı, sonra biraz da memnun beklemeye başladı. Gözleri karşı caddelerde geziniyor aradığını göremiyordu. Üzgündü çaresizdi genç kız. Hızla içini çekti dudaklarından adeta bir hıçkırık yayıldı... Onu umutsuzca sevdiğini düşündü ... yanında duran bir adam , bu genç kızın neden böyle içini seslice çektiğini anlamak ister gibi yüzüne baktı .
O bu bakışları fark ederek arkasını döndü adama. Off !.. beklemek de ne zor şeydi. Tıpkı sokaklarda görürüm diye aradığı, beklediği sevdiğini göremediği gibi.
Hava iyice can sıkıyordu. Yağmur yağıp yağmamak arasında bocalıyordu sanki ve hafiften çiselemeye başladı. Genç kız yüzünü gök yüzüne kaldırıp bu damlaları yüzüne içirmeye başladı. Bu arada gözlerinde biriken damlalar da yağmur damlaları ile birleşti. Yüzünden yağmurun soğuk suları ile sıcak göz yaşları aktı aktı.
Aradan dakikalar uzadı uzadı derken nihayet geçti bu sıkıcı zaman beklemeleri. Otobüs görünmüştü durağa iyice yaklaştı , parasını hazırladı.
Otobüste giderken yine gözleri yolları ,caddeleri tarıyor, gözleri onu arıyordu. Şu an görecek olsa otobüsten yeniden inip ona koşardı.Ama ümitleri bu gün de boştu.
Eve dönerken gözleri yeniden yeniden taradı sokakları. Sessizce kapıdan girip yürüdü...sonra odanın kapısını hızla vurarak içeri girdi. Çocuklar bahçede oyun oynuyorlardı... annesi neredeydi acaba, belki o da komşudaydı. Çocukların gürültüleri iyice moralini , onları sokağa gönderdikten sonra üzerini değişip rahat bir kıyafet giyinip bir müddet masaya başını yaslayıp öylece yattı. Sonra bir defter ve kalem alıp yeniden oturdu ...
bir şeyler yazıp yazıp durdu.
Yeniden kalkıp çaydanlığı ocağa koydu.
Çayını yudumlarken yine gözlerine yaşlar hücum etti. Yaşlar indi durmadan yanaklarından. Camlardaki, biraz önce yağan yağmurun damlaları da onun göz yaşları gibi duruyordu birer inci tanesi gibi.
O, defterine yine bir şeyler yazıp bıraktı.
Hava açılıyor bulutlar dağılıyordu. Yarın tekrar gitmeye karar vererek bahçeye çıktı, oradan da terasa ... işte akşam ezanı okunuyordu , dudakları mırıldanarak dualar ediyordu. Yeniden yaşlar belirdi gözlerinde. O şu an öyle umutsuzluk içindeydi ki. Nasıl kurtulmalıydı , nasıl çıkılmaz derdinden. Hayır hayır kurtuluş yolu yoktu.
Yatağına yattığında bir türlü uyku tutmadı.Tekrar kalkıp bir ilaçlar aradı uyumak için bulunca da onları alıp yatağına uzandı. Ertesi gün onu görecekmiydi acaba , sanki görürse ne diyebilirdi.
Neye yarardı ki zaten söylese de . Gözünden taşan sıcak yaşlar yastığını ıslattı.
DEVAM EDECEK..
YORUMLAR
güzel. Bir yalnızlık ve arayış öyküs. kaybedileni bulma ümidi ile dolaşan gönlün garip öyküsü. kaleme sağlık.