Bu Regaip Gecesinde Yalnızca Gerçeklerle Yüzleşin
Ben tefekkür ettim, yazdıkça yaşadım, yaşlandım Ya siz?
Bugün Regaip Kandili, cuma gecesi… Saat gecenin 12 sini geçti bile… Din ve Allah aşkı konuşulmuyor, Korona yahut Gara operasyonu medyayı kaplamış. Her zaman ki diziler, oynuyor bu gecede.
Hani 20 yıl öncesi olsa, camiler ağzına kadar dolu, Kur’an okunur, dualar sarardı sağı solu… Başörtüsü serbest bırakıldı, Ayasofya ibadete açıldı, Müslüman için ibadet etmek ölçüsünde hiç bir engel yok ama bu gecenin değerini bilen, 20 yıl öncesine göre kıyaslarsak ne kadar azaldı.
Bu dünyaya mutlak galip Allah, hastaya şifa veren, rızık veren, güç veren, huzur veren de Allah… Müslüman bunun farkında mı, hayır! Kim rüyasında peygamberi görmek diliyor, kim günahların kirini üzerinden atıyor, zikirle yıkanarak… Kim ölmeden ölmeyi, kim Allah aşkıyla yanıp tutuşuyor? Kim akrabasını arıyor, komşusunu biliyor, vatan aşkıyla yanıp tutuşuyor? Şehit olmayı diliyor, yoksa bu dünyadan göçen normal bir ölüm mü gördüğü? Kim Allah’tan korkuyor, haya sahibi ve kimde ahlaki güzelliğin beklentisi var? Yoksa zamanı dinin dışında bir bölgeye taşıyıp zevk-i sefa ile nohut gibi kavrulan, dinsizlik içinde zamanla savrulan biri mi oldular…
Kim depremin vaktini biliyor, kim tufana önlem alsa da ölmeden kurutuluyor, kim lavları durdurabiliyor? Kim kuraklığa ve susuzluğa engel olabiliyor? Kim Allah’ın azametini kabul edip, onun öğretilerini anlatan peygamberimizin sünnetine sarılıyor.
Kim peygamberi kabul etmeyip, yalnızca Allah’a bağlanıyor? Eğer Kur’an gelmeseydi, onu anlatan peygamber olmasaydı bu dünyada huzur veya yaşam olur muydu? Günahkara ateşten, cehennemden bahsediliyor, tırıs geçiyor, öğütleri tınlamıyor! Kainatın sahibi Allah’a sığınıyorsan, onun nasıl bir Rab olduğunu peygambersiz nasıl bileceksin ki? Ona nasıl kul olacaksın ki? Onun varlığını Peygamber anlatmış ilahi mesajlarla, ayetlerle… Onun istediği gibi ibadet etmiş, edilmesini anlatmış, peygamberi nasıl inkar edebiliriz ki?
Kur’anda anlatıyor mucizeleri… İşte yalnızca transeksüel peşinde koşan Lut kavmine, gökyüzünden neler yağıyor, Mevla onları yerle bir ediyor! Hala doğası şahit… İnsana görün diyor!
Putlara tapan babasına bile karşı çıkan, onun Allah olmayacağını savunup mücadele eden İbrahim Peygamberi ateşe atan Nemrut’un, Allah dilemezse ateşin insanı yakmayacağını gösteren mucize. O hastalanmadığı için ben Rabbim diyen Nemrut ki, burnundan giren sinekle, Mevla küçücük bir böcekle öldürüyor!
Kur’an o kadar çok mucize anlatıyor ki, azanın, bana isyan edenin belasını veririm diyor, Celal Esma-ül Hüsnasıyla… Bu dünya boşuna mı yaratılmış ki? Eğer Allah’a karşı azgın bir kul olacaksan, Kur’anı oku… Bu niyetle yaşayanlara nasıl bir son verilmiş oku! Kandil günleri, düşünmenin ve günahların telafisinin tefekkür ile telafi edildiği günler… Nemrut’un burnundan giren sinek nasıl öldürüyorsa, işte Korona da insanı öyle öldürüyor. Bundan kurtulmak için temiz olun diyorlar, İslam diyor ki, ruhen ve bedenen temiz olun diyor. Günahla ve yıkanmamakla kirlenmeyin, günde beş defa namaz kılın ve onun için abdest alın diyor. Abdest yıkanmaktır. Temiz olunmayınca ibadet edilmiyor. ilk önce beden yıkanıyor sonra da ibadetle ruh yıkanıyor. Temiz olan insan misk gibi kokar, lafı sözü dinlenir olur. Yanına gelen her insan onun gölgesinden ayrılamaz olur.
Allah insanı yaşatıyorsa merhametinden, tövbe edeceğini beklemesinden, ona kul olur mu diye beklemesinden. Allah’ın bizim ibadetlerimize mi ihtiyacı var ki, haşa… Bizim ona ihtiyacımız var. Anası, babası ve sevdikleri ölen nasıl hıçkıra hıçkıra ağlıyorsa, onun yokluğuna dayanamıyorsa, kul bu duyguyu Allah’ın yokluğuna nasıl katlanırım diye kıyaslamalı ve bu aşka gitmenin yolunu bulmalı, aramalı… Bu dünyada neyin sahibi olursanız olun, size bir faydası yok… Öldüğünüzde de sizi terk ediyor!
Bu gece bilseniz ne kadar değerli… Üç aylar ne kadar değerli… Bir bilseydiniz, ah bilseydiniz. Kul hakkıyla yeşerttiğiniz, onun bunu kölesi olup dünyaya hükmettiğiniz güç biriktirdiğiniz mallar gibi elinizden bir gün alınacak… Bu dünyanın garantisi mi var, kim garanti eder ki… Bakınız Amerika bile koronadan kasıp kavruluyor. Allah’ın verdiği bu derde dur diyemiyor. Her yerde Mevla işaret ediyor, Beni görün diye… Görmeniz yalnızca sizin hayrınıza… Ben kendime bakarım, kendimi düzeltirim… Siz de öyle yapın. Kimseyi kimsenin kurtaramayacağı güne, dönüşü olmayan yola çıkmayın. Aklınızı başınıza alın. Elbette kendi hayrınıza…
Bu gece tefekkür etmeli… Nereden geldim nereye gidiyorum demeli… Neye sahiplendiysem mutlu etmiyor, dünyanın bana bir faydası olmadı deyin. Şekille değil, gerçeklerle yüzleşin. Mü’min olun…
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.