- 314 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR ŞAİRİN GÜNLÜĞÜ(16.09.15 ÇARŞAMBA)
BİR ŞAİRİN GÜNLÜĞÜ
(16.09.15 ÇARŞAMBA)
Bir yanılgı bana onu gösterdi. Kredi kartımdan çekilmiş gibi görünen bir bedelin peşine düşmüştüm. Gaz şirketine ulaştım. Taşınmıştı. Okul yakınken uğrayım akşam yazdığım kavvam yazısı ve şiirimi yayımlamak istedim. Yolun sonunda o vardı. Yine reklam broşürü dağıtıyordu. Beni görünce sevindi. Elimi öpmek istedi.
Kabul etmedim. Puanım iyiydi dedi. Tercih yapmadım. Olsun dedim ben 9 sene kaybettim. Eşimle kavgalıydık. Bundan 20 sene öncesi olsaydı beni bir tercihe zorlayabilirdi. Ama artık bu imkansızdı. Bu aşk platonik kalmaya mahkumdu. Yanındaki çocuğu resimdeki mi diye sordum. Yok dedi. Arkadaş bu. Resimdeki nasıl biri dedi. Dikkatli bakmadım dedim. Ama istersen tekrar bakarım. Yok dedi biz onunla arkadaşız. Burda mısınız dedi. Nasipse dedim. Davet etmek isterdim olmadı.
Okula vardım. Aklım ondaydı. Hiç sevmediğim bir eski idareciyle karşılaştım. Yağ çekiyordu bana. Benim fen lisesinden ayrılmama sen mi neden oldun dedim. İnkar etti. Önceki idareciye yıktı. Ondan kurtulup işime bakayım dedim. Sonra onu aradım o bıraktığım yerde yoktu. Bu adam bir şeytan, o bir melekti. Ya rabbim ne kadar saf ve temizdi. Ben onun bu temizlik ve berraklığına tutulmuştum bir baba gibi.
Kızımın bıraktığı boşluğu o doldurmuştu. Ama bu hayal alemindeydi. Hep onu düşünüyordum. Eşim de bunu hissediyordu sanırım. Ama onun bitmeyen istekleri ve negatif enerjisi bana pozitif enerji sağlayan böyle bir hayali varlığa vücut vermeme yol açmıştı.
Onun romantizme hiç kapı aralamayan asabi davranışları benim on yılda bir yeniden aşık olmama yol açmış, hayal alemlerimi süsülemeye yarayan prensesleri yaratmama mani olamamıştı." Dehanın çocukları 10 yılda bir doğum acısı çeker diyordu" Necip Fazıl. İşte ben o doğum acılarını bu aşk acılarıyla yaşamıştım.
İlk ciddi aşkım Yasemin’di. Sonra Cangül, sonra o Türkistanlı kız. Şimdi adını bile unutmuştum tam eşimin "ayrılalım "dediği deprem günlerine denk düşmüştü. Cinsel ilişkimizin de bittiği zamanlar. Sonra yine düzelmiş! ben de o ilişkiyi unutuvermiştim.
Sonra Neslişah, ondan sonra o Fen Lisesi yıllarındaki aşkım. Onun için çok şiir yazamadım. En son bu kız. Bana 2. Aşk kitabı ilhamını verdi. Çanakkale destanı, ölüm şiirleri ve peygamber şiirleri bu ortamda yazıldı. Hepsi o imkansız aşkın acısını unutmak için. Yazarlığımın ve şairliğimin en velut dönemini yaşıyordum.
Bu velutluğu bir de Yasemin’e aşık olduğum üniversite yılları yaşamıştım. Aradaki 20 yıl sanki boşa geçmişti. Cangül de biraz olsun ilham kaynağım olmadı değil. Türkistanlıyı ciddi düşünüyordum. O bana hiçbir şey ilham etmedi.
Bakalım bundan sonra ne olur. Eşime de bayağı şiir yazdım. Ona da aşık olmadım değil zaman zaman. Aslında ben hep bu aşklarda ideal eşi hayal ettim durdum. Onun aşkıyla yazdım tüm bu şiirleri.
Ahmet KEMAL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.