- 310 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ŞEFAAT
Şefaat Şef’ı kökünden türemiş olup sözlük anlamı "Bir şeyi benzeri olan başka bir şeye eklemek, onu desteklemek, bir şeyi çiftlemek, şahitlik ve esirgemektir. Kısaca açıklayacak olursak "aracı olmak, öncülük etmek ve yardım etmek anlamlarına" gelir. Şirk koşarak iman edenler Allah’ın huzuruna getirildikleri zaman mutlaka bir şefaatçinin kendilerine şefaat edeceğini kimi zaman onların günahlarını yükleyeceğini kimi zamanda onları savunarak temize çıkaracağını düşünmektedirler. Bu yüzden dünya hayatında bu kişiyi razı etmeye çalışırlar fakat Allah birçok ayetinde din gününde Allah’ın dilemesi dışında kimsenin kimseye şefaatte bulunamayacağını belirtmiştir. Şefaat kavramını doğru anlayabilmek için konuyu Kur’an’a arz edelim. Allah’tan başka şefaatçi olmayıp tüm şefaat Allah’a aittir. Fakat malesef gelenekseller Nebimiz Muhammed’in kendilerine şefaatte bulunacağını ve Allah’ın kendilerini o şekilde affedeceğini düşünmektedirler fakat bu iddia tamamen temelsiz olup bu iddianın altında Allah’ı hakkıyla tanımamak yatmaktadır. Birde cehennemi dolduracak olanlar Allah’a şirk koşanlar, Kur’an’ı eksik görenler yani yetersiz görenler ve Kur’an ayetlerini inkâr edenlerdir. Ahirette bütün uzuvlarımız bizler için şahitlik yapacaklar ve hakk olanı doğruyu söyleyeceklerdir. Yine Nebimiz Muhammed akrabalarına, Nebimiz İbrahim babasına ve Nebimiz Nuh kendi oğluna şefaat edemedi tanımadıkları günahkâr insanlara mı şefaat edecekler?
Yoksa Allah’tan başka şefaatçi mi ediciler mi edindiler? De ki: Ya onlar , hiçbir şeye malik değillerse ve akıl da erdiremiyorlarsa? De ki: Şefaatin tümü Allah’ındır. Göklerin ve yerin mülkü O’nundur. Sonra O’na döndürüleceksiniz. (Zümer Sûresi 43, 44. ayetler)
Sizin O’nun dışında bir yardımcınız ve şefaatçiniz yoktur. ( Secde Sûresi 4. ayet)
Nebilerin ya da evliya denilen zatların günahkârlara destek olup hatırını kullanarak günahkârların kurtuluşunu sağlaması haşa Allah nezdinde torpil yapması anlamına gelir. Fakat bu durumsa Zümer Sûresi 19. ayetine ve diğer ayetlere aykırıdır. Zira Zümer Sûresi 19. ayetinde "Sen ateştekini kurtarabilir misin?" denilmektedir. Şefaati kabul edenler ama Kur’an’da Allah’tan başkalarınında şefaat edebileceğini söylemektedir. Evet bu doğru Allah ancak kendisinden hoşnut olacak kişinin şefaat edebileceğini söylemektedir. Bu kişinin şahitliğide tabiki doğru olacak doğruyu söyleyecektir. İnkâr edenler için o gün ne bir yardımcı nede bir şefaatçi vardır. O gün hiçbir destek, hiçbir alışveriş ve hiçbir şefaat yoktur. Hiçbir insanın Allah’tan başka velisi ve şefaatçiside yoktur.
Allah; gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları altı günde yarattı, sonra arşa istiva etti. Sizin O’nun dışında bir yardımcınız ve şefaatçiniz yoktur. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz? (Secde Suresi, 4)
Sonuç olarak tüm şefaat Allah’a aittir. Şefaat ya Resulullah değil şefaat ya Allah deyin bunuda sözle değil davranışlarınızla ibadetlerinizle yapın bugünden başlayıp iyiliklerde yarışın, şirki terk edin, Allah’tan başkalarına yakarmayın, medet dilemeyin, aracılar edinmeyin, tüm günahlarınızdan her gün tevbe edin.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.