- 1008 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATIN DİKENLİ YOLLARI
Hayat dediğiniz nedir ki; doğumla başlayıp ölümle biten bir yol ya da yolculuktur. Hayat yolculuğumuz toz pembe bir şekilde geçecek diye bir şey yok. Olsa zaten imtihanın bir anlamı kalmaz. Arada sırada hayat yolculuğumuzda hayatın dikenli yolarından geçeceğiz imtihan gereği.
Allah Bakara Suresi 214.ayetinde; “ Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?” buyuruyor.
Yani hayat yolculuğumuzda herhangi bir imtihanla karşılaşmamamız imkansız. Bazen imtihan geliyorum, der, gelir, bazen de geliyorum, demeden ansızın gelebillir. Bundan yıllar önce İmam-Hatipten Mustafa Doğan hocamız; her anımız, her saniyemiz birer imtihan, demişti.
Bazı imtihanlar ağırdır, zordur. Ancak imanımız güçlüyse o imtihanla başetmemiz kolaylaşır. Bazı insanlarda ben bunu gördüm. Zor bir imtihandan geçiyor ama o imtihanın karşısında son derece güçlü duruyorlar. Çok değil kısa bir süre önce çok sevdiğim bir öğretmenimin yeğeni Covid-19’dan vefat etti. Oysa 6 çoçuğu vardı. Çocuklar bundan 1 yıl 2 ay önce annelerini kaybetmişlerdi şimdi de babalarını kaybettiler. İmtihanları baya zor. Ama hepsini son derece güçlü gördüm.
Allah Bakara Suresi 155.ayetinde; “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.” buyurmuştur.
Sevdiklerimizi aniden kaybedebiliriz bu ayete göre. İnsanın bir yakınını aniden kaybetmesi nasıl zor bir imtihan, bunu 2 Kasım 2019’da Bilal abinin trafik kazasında ani vefatıyla yaşadık. Bir yakınımızın ani ölümüyle başetmenin ne kadar zor olduğu yaşadık. Bununla başedebilmek için bazen bir uzman yardımı gerekebiliyor. Ölüm aniden gelince alışma süreci de çok uzun sürüyor. Hayatın kaçınılmaz durumları bunlar. Hemen hemen her şeyi hesaba katmak gerekiyor.
Evet canlar ben de kısa bir süre önce Hiperemezis denilen çok zor bir imtihandan geçtim. Hiperemezisden dolayı hayatımın en zor en kötü günlerini yaşadım. Hayatımın son 3.5 ayı hastanelerde geçti, bir de bu hiperemezis korku ve kaygıya sebep oldu. Hayatımdaki bazı faaliyetlere ara vermeme sebep oldu. Bana bir kez daha hayatın bir imtihan alanı olduğunu hatırlattı. Bana her an herhangi bir imtihana tabii tutulabileceğimizi hatırlattı. Benim imtihanım Ekim 2020 de yani Ekim ayının başında ilk hastane yatışıyla başladı. Bu hastane yatışları Ocak 2021 yani Ocak ayının yarısına kadar devam etti. Gerçi ben aynı yoldan 2015 yılında da geçmiştim ama o yolculuğum 2 ay sürmüştü yani 2 ay içinde 3 hastane yatışı. Bu sefer 3.5 ay içinde 11 hastane yatışı oldu. Bu defa çok zor bir imtihan oldu. Bazen hiperemezise hastane, serum ve ilaçta çare olmuyor, çaresizce hastanede yatmanıza ve de kolunuzda serum olmasına rağmen kendi kendine geçip gitmesini bekliyorsunuz.
Yaşadığımız bütün imtihanlar gelir geçer ama önemli olan imtihan anında güçlü olabilmek. Hiperemezis beni bu sefer çok zorladı, 36 kiloya düştüm, evde genelde 2-3 günden fazla kalamadım. Evde en az 1, en fazla 10 gün kalabildim. Oğlumdan 2 hafta kadar ayrı kalmak zorunda kaldım ve de sık sık oğlumdan ayrı kaldım. Yeri geldi, oğlum evde, ben annem gilde kaldım. Meram Tıp Fakültesinde yatarken farklı farklı imtihanlara şahit oldum. Yeri geldi hastanede odamın penceresi morga baktığı için gece gündüz cenazelerin gelip gidişlerine şahit oldum, doğumlara şahit oldum. Hayatın başlangıcına ve de sonuna şahit oldum. Hayattaki doğum ve ölüm gerçeğini tefekkür etme yani düşünme fırsatım oldu.
Hayattan aldığımız zevki kaybediyoruz, çünkü canımızın derdine düşüyoruz. Maalesef hastalık olmadan sağlığın kıymetini, sıkıntı olmadan rahatlığın kıymetini ve kötülük olmadan iyiliğin kıymetini farkedemiyoruz.
Hiperemezisten dolayı hayattan aldığım zevki kaybettim, kısa bir süreliğine. Hayattan aldığınız zevki kaybedince kendinizi sanki bir fanusa girmiş gibi ve de hayatın akışından soyutlanmış gibi hissediyorsunuz. Sanki bir fanusa girmiş gibiydim ve hayat akıp gidiyordu, ben bu akışın içinde değildim. Hiperemezisi atlatınca girdiğim fanustan çıkmış, kendimi hayatın akışına bırakmıştım, hayattan yeniden zevk almaya başlamıştım. Bu sefer hayattan daha fazla zevk almaya başladım. Ömer Muhtar’ın dediği gibi; Belimizi kırmayan darbeler bizi güçlendirir. Evet hiperemezis bana bu sefer ağır bir darbe indirdi fakat bu darbe belimi kırmadığı gibi beni hayata karşı daha da güçlendirdi. Şimdi hayata ve sağlığa karşı farkındalığım daha fazla arttı. Kendimi daha güçlü hissediyorum, hayattan daha fazla zevk alıyorum. Hiperemezise bağlı olarak gelişen korku ve kaygıdan da kurtuldum. Allah İnşirah Suresinde; Her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır, diyor. Şu an ben bunu yaşıyorum. Zor günlerin arkasından Allah bana kolaylığını gönderdi. Her sıkıntının arkasında bir rahatlık vardır yeter ki biz sabredelim.
Dediğim gibi; hayat toz pembe gidecek değil ara sıra Rabbimiz bizi zor imtihanlara tabi tutacak. Ama unutmayalım, inancımız ne kadar güçlüyse, zor imtihanla başetmemiz o kadar kolaylaşır, zor imtihan karşısında inancımızın gücü nisbetinde güçlü durabiliriz. Zor imtihanlar bu hayat yolculuğunda belimizi kırmadığı müddetçe bizi daha da güçlendirir ve de o zor imtihanı atlattıktan sonra şükrümüzü artırır vesselam.
SÜNDÜS TOKGÖZ – KONYA
08.02.2021 – P.TESİ 2.30
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.