5
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1182
Okunma
Her şey biçimsiz bir şekilde birbirine dolanıyor, frengili şehirler, tümörlü mahalleler ve tek taraflı büyüyen kanser hücrelerine benzeyen insanlar.
Yan yana her şey ve tamamen birbirinin zıttı herkes yada herkez işte cümlenin boğaza takıldığı nokta buradan başlarken, bir z harfi ne kadar biçimsizse bir s harfi o kadar yerli yerinde.
Nereye denk geldiğine bakmadan orta yere saçılan sesler A gibi sesler tarihi bir senaryoda illuminatik fantezilerin kurbanı olurken. Tez zamanda okunan o kitapların birbiri üstüne yığılan karmaşası bütün mühimmatım. Mühim değil her savaşa hazırım kazanamayacak kadar kaybetmeye yakın
Bir sembol olabilir A yada vebalı bir tarikatın sex kasetlerinin görüntü kirliliği
Bu sabah şiirsel uyanmadım aslında nasıl şiirsel uyanılır hiç merak etmedim yanımda sen uyuyor olsan belki seni izleyerek bir fikrin sahibi olur ve ağzına ağzımı dayayarak sana bunları anlatırdım.
Şiirsel uyanmadım dediysem erken de demedim öğlene kada uyudum kuşlar birbirinin yuvalarını karıştırmadan ve zeytin ağaçları bin yaşına varmadan. Radyoyu açtım akşamdan kalma bir Deniz manzarasına sahibim dudaklarımda nemli bir çift dudak ben buna şaheser derim işte. Tanrıya inanmamak için bir çok sebebim var inanmak içinde birkaç tane ve sen onlardan birisin.
Herkes ölürken sokağa çıktım çocuklar eylem yapıyordu ve ıslak rüyalarında aya çıkıyordu büyük büyük adamlar bu insanlık için küçük bir adımdı memleketim içinse daha da küçük. Yalanlar uzay boşluğunda dağılırken kimse hırsızlığından utanmaz.
Havada çocukluğumdan kalma bir soğuk soğuktan kalma diş takırtısı takırtılardan kalma hüzünler. Hüzünler demişken sırtımı dayadığım yokuş beni artık zorlamıyor. Köşeler beyaz çocukların sesleri, bir kapıyı zorluyorum elimde izin kağıtları müdürün fırçası. Yazılı olmayan bir anlaşma gibi her sabah seni bekleyeceğim köşe taşları. En fazla kaç taş uzağa atlayabilirim.
Sefahat gecesinden kalma insanlar banklarda son sigaralarını içiyor yahut sefalet, Belki de soğuktan ölür tüm sefiller ve mutlu mesut uzaya gider herkes ölümüm bir son olduğu gerçeğini kabullenmemek için var edilmiştir cennet.
Sabahın ısıtmayan güneşi ve donan çeşmeler özlenecek bir manzaradır özlenecek manzara demişken çıplak bir kadının bedeninin tüm kıvrımlarını anımsıyorum sürekli. Bir tür sürüngen Arizona kertenkelesi yada Komodo ejderi gibi değil. Ben bir hayalperestim ve sarhoşum yüzümü sürmek istiyorum bedeninin boşluklarına. Bu doğal doğal olduğu kadar da baştan çıkarıcı hormonlarıma sahip çıkamadığım için değil çıkmak istemediğim için.
Bombalar yağan şehirler bir tür propagandadır ve müzik en etkili silah.
Bir gün, bir sabah birdenbire sesine doğru çevirdim yüzümü, yüzüm yandı etim yandı. Mevsimsel bir ifade olabilir aşk sen iklimleri sevmeye sebep olabilirdin.
Yalanlanabilir tüm bu sözlerim bir kuyuya atılıp Yusuf gibi kaybedile bilir Yakup gibi kör kalabilir ama sensiz uyanılan hangi sabah senle uyanılandan daha güzel olabilir.
Başka bir yokuşu tırmanıp yüzüme vuran soğuğu severken uzun bir düzlükte seni göreceğim papatyalar daha açmamış olabilir ve bahar da değildir.
Sür yüzüme yüzünü, yüzün tüm mevsimlere gebe.