- 420 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
BABALAR DA SORU ÇÖZER BEGÜM
Günaydın Begüm. Anlattığım dizgi işini iyice önemsemen için sana bir kaç şey söylemek istiyorum.
Öncelikle çok güzel bir ailesiniz. Çocuklar ayrı, anne baba ayrı, amca ve babaanne apayrı güzel. Rabbimiz tüm iyi insanları, Çorum İskilip’te badem adlı köpeğin, pars adlı kedinin yaşadığı evde bir araya getirmiş sanki. Eskiden beri hayatımda iyi insanlar vardı. Son zamanlarda ise bu konuda çok zenginleştim, her yanım iyi insanlarla doldu. Bazıları avuçlarıma harika ilhamlar koydu. Yakın zaman önce, yaşamdaki en önemli şeyin, ne olursa olsun kendini üzmemek olduğunu anladım. Yüzdeki gülümsemenin önemini anladım. Yüzümüze ay gibi parlayan gülümseme koyabilmenin aya gitmekten üstün olduğunu anladım. Gördüğüm kadarıyla hepinizin yüzünde oldukça güzel gülümseme var. Ama en güzeli de senin yüzünde sanki. O gülümsemeyi yüzünden hiç düşürme olur mu. Ama ne olursa olsun düşürme. Ne yaşarsan yaşa zayıflatma gülümsemeni. Her yeni gün daha da sağlamlaştır. Öyle sağlam olsunki, yüzüne gülümseme koymayı başaramamış insanlar seni görünce enerjini merak etsinler. Sorarlarsa gülümseyen yüzün gücü de.
Her baba çocukları için ömrünü harcar da gördüğüm kadarıyla senin baban bu harcamaya kendini adamış adeta. Mutluluğu, “Çorum’dan İskilip’e dönecek son otobüsü bugün kim kullanacak acaba?” sorusuna bağlanmış, hem de her dersane günü bu soruya cevap bulmazsa mutlu olması imkansız olan baban gibi biri daha varmı acaba. Yorma kendini, kesinlikle yoktur. Çocuklarına bu kadar düşkün babanın sadece sizin evinizde yaşadığına eminim. Bunu, şehirdeki dersanesinden iki aktarmayla kasabanıza dönen kardeşin Lale’nin akşam saat 8’de evin ziline basışının, babanıza da o günün ilk huzurlu nefesini aldıran komut oluşundan anladım. Babaların huzuru tüm çocukları eve döndüğünde başlar Begüm. Çocukları dersanede soru çözerken babalar da çocuğunu esenlik içinde eve getirecek yolculuk güzergahı sorusu çözerler. Baban bu güzergah sorusunu senin için de ablan için de çok çözdü. Köfteleri yoğururken, mangalı yakarken, müşterilere para üstü verirken aklında hep bu güzergah sorusu vardı. Aynı soruyu şimdi de kardeşin Lale için çözüyor.
Evinize geldiğimizde kardeşin dersaneydi. Babanla bir süre sohbet ettikten sonra senle “macromedia freahand” çalışmaya başladığımızda baban da kardeşini akşam eve getirecek güzergah sorusuna yöneldi.
Bir yandan sana frehand programındaki üçgen çizimini gösterirken bir yandan da çocuğunu elinden tutarak eve getirmekten mahrum bir babanın, babasız eve dönüşü sağlıklı kılmak için gösterdiği çabayı izliyordum. Önce saat 18.00’de İskilip’e kalkan günün son otobüsünün o günkü şoförüne telefonda, “Çocuğum 18.05’te dersaneden çıkacak, 2 dakikada durağa gelebilir, çok rica etsem onu 18.07’ye kadar bekleyebilir misiniz?” diye heyecanla soruşunu izledim. Bu telefon görüşmesinin babanı oldukça mutlu ettiğini de kaderin onun huzurunu çok ince hesaplara bağladığını da gördüm. Şoför ya beklemezse, ya kızım 2 dakikada durakta olamazsa diye stres yaşadığını da fark ettim. Ayrıca her gün değişen o şoföre o telefonu edebilmek kolay mı. Bazen ne basit telefonları etmeye çekiniyoruz. Bir iki gün değil sanırım yıllardır ediyor. Önce en büyük ablan, sonra senin için etmişti, şimdi de Lale için ediyor.
Anladığım kadarıyla babanın o şoförle olan telefon konuşmasının öncesi de ayrı bir zor. Her dersane günü, 18.00 İskilip otobüsünü hangi şoförün kullanacağını bilen birini arıyor. Öğrendiği isim eğer tanıdığı biriyse derin bir oh çekiyor. Değilse biraz kederleniyor. Sonra o şoförü arayıp yukarıdaki bol saatli ve ricalı konuşmasını yapıyor. Binbir zahmetle gerçekleştirdiği bu telefon konuşması kardeşini ancak Eskiören’deki aktarma merkezine ulaştırıyor üstelik. Daha eve gelmesi için 20 km’si var. Baban sizin güzergah sorunuzu ancak bu aktarma noktasına kadar çözebiliyor Begüm. Kalan kısmı içinse elinden içli bir duadan başka bir şey gelmiyor.
Hayat, çalışma şartları ve çocuklarına düşkünlüğü oldukça yormuş babanı. Bu yüzden olmalı, watsap profilinde resminin altında “yorgunum” yazıyor sürekli. Bunları sana anlatıyorum ve babanın kendini adadığı çocuklardan biri de sensin ya, babam bizim yüzümüzden ne çok yıpranmış meğer deyip üzme kendini sakın. Ben de babayım ve babalar böyledir zaten. Babanın yorgunluğunun senle ilgisi yok. Sen istemesen bile baban senin için dünyaca yükün altına girecekti. Bu yüzden boşuna üzülme sakın. Ayrıca bir kişinin kendini üzmesinin evrendeki hiçbir şeye yararı yok, beni dinlemez ve söylediğim nedenle şimdi, başka başka nedenlerle de daha sonra kendini üzersen, kendi ellerinle kendini mutsuz etmiş, yüzündeki gülümsemeyi zayıflatmış olursun. Bunu asla yapmamalısın. Baban için yapabileceğin iki şey var. Hergün onun yüzüne fazladan bir öpücük daha koy. Onun şefkatli kollarına sarılışını abart. Karşısına geç ve hiç konuşmadan yüzüne tatlı tatlı bak. Bunlar ona yetecektir. Göreceksin tüm yükü hafifleyecek. Her çocuk daha doğduğu gün babalarını çok mutlu eder. Babalar bu mutluluğun bedelini ödemek için kendilerini çocuklarına adıyorlar zaten. İkincisi de frehand programını güzelce öğrenebilirsen babana harika destek olacaksın. Ben hem öğrenmen konusunda hem de bundan sonra ihtiyaç duyduğun her konuda sana yardımcı olmak isterim. Bana istediğin zaman yazabilirsin. Bir de dikkat ettin mi, size geldiğimizde oğlum Yusuf seni çok sevdi ve bana, "Baba bu ablayı evimize götürelim." dedi. Çocukların sevdiği kişiler iyi kişilerdir. Sen çok iyi birisin Begüm.
YORUMLAR
güzel bir çalışma olmuş sorumluluğunu bilen anne baba örneği çok azdır bu ülkede. hele ince eleyip sık dokuyan. Şanslı Begümler çoğalsın bu ülkede dilerim.
kader hamağı
Gülümsemedir yeryüzünde insanı ayakta tutan, zorluklara, acılara dayanıklı kılan...Kutlarım Kader Hamağını. Üzülmeme, gülümseme ve HAYAT