- 1280 Okunma
- 12 Yorum
- 8 Beğeni
14 Şubat Nedir Ne Değildir?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
"-Sevgili kimyon, hakkınızda son zamanlarda bazı yemeklere yakışmadığınıza dair çıkan haberler hakkında ne düşünüyorsunuz?
-İnanın hepsi asılsız iddialar. Baskın bir baharat olduğumu çekemeyen rahiyası düşük kimi baharatların saçma sapan beni yok etme girişimleridir."
Sormayın hiç sormayın, manalı ve cukkalı bir giriş beklerken yeri geliyor kimyonu bile konuşturucak aciziyetler mümkün oluyor. Bu nasıl ifade edilse yeridir emin değilim ama; tahayyülü boş, tabanı kaygan bir deneyim olarak zaman zaman kalp atışımı bir miktar arttıracak, nahoş, varoş ve kloş bir anı olarak farkındalık sahibi sıradan bilincimi temsil edecektir. Şimdiden bağışlanmayı dilersem belki hakkımdaki artık yazamıyor, bir şey olmuş gibi asılsız ve benim şu an uydurduğum konuşmalara cevap niteliğinde olacaktır.
Şimdiyse birkaç saniye rica ediyorum bir müzik açarsam belleğime aktifleştireceğime dair inancım da bir seviye artışı görüldü. Hangisini seçsem diye düşünmeme gerek yok; dostane video paylaşım sitesi hemencecik önerir ve ben de reklamlarını izleyerek hürmetimi gösteririm. Reklamlar, önemli değerlerdendir, yeri gelmişken bankadan kredi çekip telefon almayan vatandaşlarımızı kınıyorum. Devam edeceğim ama bir saniye, bir kez daha bekletiyorum lakin her zaman doğal bir paylaşım tarzına yakın durdum. Bu nedenle bir kez daha affınıza sığınarak...; yok canım şakaydı, bana güvenen okuyucu için çizgi dışı bir yerde, verimsiz topraklarda yürüyen bir berduş olduğumun farkındayım. Ne yapalım, kayıp yıllar uygarlığından, x kuşağı üyesi olarak orta Saruman topraklarında doğdum ve gözlüklü, tombul, bıyıklı bir amcayı ülkenin tek kanallı yıllarında ben de büyüklerim gibi sevmiştim.
Beklemenin ehemmiyeti insanın tümel saklambaçlardan, tinsel tuzluklara doğrulmasına engel teşkil etmektir. Ben, ne engeller gördüm, önceleyin duvar gibi gelmişlerdi. Baktım hepsi et, kemik ve üstüne üstlük ruhum var diyor. Kimsiniz siz, diye sordum. Biz insanız, arkadaşız, dostuz hatta sevgiliyim diyenler oldu. Ben, buyum, şuyum diyenlerden oldum olası işkillenirim. Mesela ben hala insan olduğumu kabullenemedim. Anneme birkaç kez sorma cesaretinde bulundum. O da evet; seni dokuz ay karnımda taşıdım, insansın yavrum, dedi. İnternet araştırmalarımda dokuz aylık hamilelik süreci ve sonrasında uzun süre oyun hamuru gibi davranan başka bir türe rastlamadım.
Beni bu tür daima şaşırtmıştır. Her defasında bu sefer şaşırmayacağım dedikten sonra ilk kez kulağına damga yapıştırılan bir inek gibi davranmam konusunda ne diyeceğimi bilemiyorum. Dönüp dolaşıp sevgi meselesine geleceğim derken sahiden en çok seni seviyorum diyenler beni endişelendirmiştir. İçimden deme sakın, deme derim de iş işten geçmiş olur.
14 şubat yaklaşırken sevenlere küçük bir tavsiyemdir; birbirinize bol bol çiçek, pırlanta, parfüm ve su tabancası alarak ekonomiye katkınızla birlikte doyumsuz hazlar peşinde koşan atlarınızı özgürlüğünü kazandırmanız takdire şayandır ama lütfen ama lütfen seni seviyorum derken dikkatli olun. Radyoaktif elementler gibi ağızdan çıktığı anda yarılanmaya başlıyor ve maazallah sevgisiz kalırsınız da kendinizi ayrılık şiirleri yazan biri olarak bulursunuz.
Tavsiye konusu benim işim değil aslında
Ben replika bulucuyum. İnsan türü bir replikadır. Poposundan konuşan sözü gelmiş geçmiş en iyi saptamadır, insan kadar yarattığı gerçekliğe bir joker misali yerleşen kart yoktur sanıyorum. Gönlünden konuşanlarsa geçmişte kaldı. Ben tanımadım, öyle diyorlar.
YORUMLAR
Replika miyiz?
Neyin replikasi?
Kırgınız türümüze fakat bu konuda hem fikir degiliz sevgili yazar.
Saygimla.
Parlain m
Savunacağım bir yanı yok.
Saygılar.
Canan Köksal
Saygıyla.
Parlain m
Teşekkür ederim, sevgiler.
Canan Köksal
Okunduğu ilk anda kendini veren yazıları- şiirleri basit bulurum , okuyucuyu hırpalıyorsunuz :))
Sizi her zaman ilgiyle takip ediyorum .Bazen anlıyorum bazen anlar gibi oluyorum fakat şunu görüyorum bu yazıda şiirde bir şey var, boş değil.
Hatta eski profil fotografınız sizi daha çok açıklıyordu :))
Sizi seviyorum, yazılarınızı şiirlerinizi de ..
Hep sevgimle.
Parlain m
Ben de sizi seviyorum. Başından beri yüreklendirici yorumlarınızı unutmam mümkün değil. Edebiyat okyanusuna gönüllüce atlayan bir çaylağın buna ihtiyacı vardı.
Profil fotoğrafım için kim olduğunu dahi bilmediğim eserin sahibine daha fazla haksızlık yapmak istemedim. Yeni fotoğrafımsa ilkokulda ara verdiğim sulu boya çalışmalarımının yıllar sonra ilkidir. Bu nedenle en azından bana ait :)
Sevgim ve saygımla.
Merhabalar.
14 Şubat, doğru dürüst anlamını ve kavramını bilmediğimiz, yeterince değer vermediğimiz ve her şeyin başı olan bu ulvi ve kudsi duygunun istismar edildiği bir gündür.
Selam ve saygılarımla.
Parlain m
Hem pagan din geleneklerinden, dolayısıyla mitolojiden, hem de geleneği devam ettiren hristiyanlık tarihinden gelen dramatik öyküsünden bahsediyorsunuz tahminimce. Tarih öylesine ilginçtir ki, değiştirenin koşullar mı yoksa insan mı olduğu sorusunu soranlar belki daha karmaşık bir durumu açıklamaya çalışıyorlardı. 14 şubat'ın geldiği noktada bu bakımdan oldukça ilginç bir yerde diye düşünüyorum.
Teşekkür ederim. Selam ve saygımla.
Konunun içi kelime yığınları ile kafaları da şişirmeye kafi geliyor ama final çizgisi muhteşem olmuş; ani bir bitişle ufuk çizgisinde kaybolup gidiyor. Yine de güzeldi ve güne taşınmayı hak eden bir edebiyat eseriydi, yazarını kutluyorum.
Parlain m
Yine de yazımı genel manada beğendiğinizi düşünerek latifesi bir yana değerli yorumunuz için teşekkür ederim.
Saygı ve selamlarımla.
Öncelikle Yazarı Kutlarım!
14 Şubat'ın ruhuna uygun, gırgır şamata, birazda içinde kendine iğne, muhatabına çuvaldız
"yeri gelmişken bankadan kredi çekip telefon almayan vatandaşlarımızı kınıyorum." batıran günün yazısı bi harika.
Seçki kurulunun gözünden kaçmamış olması da alkışa değer.
Tebrikler yazarım...
Selam ve sevgilerimle.
Necati Kavlak tarafından 14.2.2021 20:21:53 zamanında düzenlenmiştir.
Parlain m
14 şubat ruhu bana suçlayıcı gözlerle bakıyor gibi. Halbuki tüm kalbimle kediler dahil herkesin 14 Şubat'ını tebrik ediyorum.
Teşekkür ederim. Sevgi ve selamlar.
İnsan olmayı ve sevgiyi sevmeyi sorgulayan bir yazı olmuş. En çok da nasıl olunamadığını bilip; olduğunu iddia edenlere bir eleştiri getirmiş yazarımız.
Kabûl ederse bir iki satır karalayalım isteriz.
Tüm canlılar için elzem olanı; yaşamlarını idâme ettirebilmek için nefes alabilmektir. Hava, zahmetsizce ve hiç aramadan bize Allah (c.c.) tarafından lûtfedilmiş. Her yerde ciğerlerimize çekebildiğimiz bir havadan bahsediyoruz. Öyle ki, maskeler ardından solumaya çalıştıkça bunun nasıl bir lütuf olduğunu daha da idrak ediyor insan.
Yaşayabilmek için, havadan daha elzem bir şey yok.
İşte kimi insanlar için de ‘sevgi’ böyle bir şey. Hava gibi. Sevmeden ve sevgiyi yüreğinde hissetmeden ‘nefes’ aldıklarına ve dahi yaşadıklarına iknâ olmazlar.
Okuduğum bir kitapta insan yaratılışının iki taraflı olduğundan bahsediyordu. Yaratılış itibarıyla kimi çocukların, nasîhatla, yumuşak güzel sözle ve ödüllendirilerek yola geleceğinden; kimi çocukların da sert ve acı sözle ve ceza verilerek terbiye edileceğinden...
İnsanlar gücünce sever; yüreğince sever. Bu söyleyeceğime ben de dâhil, sevginin niteliğini ve niceliğini ölçüp biçiyoruz. Kimi ummanca sever, kimi bir su damlasınca. Ama umman olan sen bir su damlasısın, sen sevmekten ne anlarsın derse; bu ne derece yerinde ve haklı bir tutum olabilir.
İnsan ve sevgi hamuru çok su götürür. Herkesin unu başka, suyu başka, mayası başka ve o hamuru yoğuran el başka. Bu sebeb gönlünde bir su damlası kadar dahi sevgi varsa insanın; kendinde var olan bu lûtfa da şükretmeli.
En iyisi mi biz sevebiliyorsak Yunus’ça sevelim. Onun şu şiirindeki gibi sevelim:
“ İşitin ey gâfiller,
aşk bir güneşe benzer,
aşkı olmıyan gönül,
sanki bir taşa benzer.
...
Kalb, bu aşkı tadınca,
Rabbe âşık olunca,
beden kafesinde bir,
çırpınan kuşa benzer."
Tatsız, tuzsuz, baharatsız biri olarak, okuduğum yazınızla kimyon kokusunu çektim genzime.
Güne gelen bu yazınızı tebrik ederim.
Saygı ve selam ile.
Parlain m
"Beni bulamazsan, eşyalarımı bulacaksın. Parmak izlerimiz değecek birbirine..”
Yunus gibi sevelim, türküler gibi sevelim, insanın kaybolmadan şansı sevgidir diyelim.
Sevgiye dair umut dolu bu güzel yorum için ben teşekkür ederim. Sevgi ve saygımla.
Enûma Eliš
Bi' gün kazıma da beklerim.
Sevgi gününüzü tebrik ederim, Sevgili Parlain.
Sevgi ve selamlar.
Parlain m
Gelirim koşa koşa gelirim efendim. Ayrıca güzel ülkem adına kazan ve meydana çıkarana teşekkürlerimle.
Bir teşekkür daha. Ben de sevgi gününüzü tebrik ederim Enûma Eliš.
Sevdiğin insan seni düşünmeden kendisi için attığı adımda gelecek olan kardan değil zararına ortaksın. A. Şahin 02.14.2021 bu arada sevgilisi olanın sevgililer gününü kutlarım,sevgilisi olmayanların da en kısa zamanda hayallerine ulaşmasını dilerim.
Parlain m
Ben de iyilikler ve güzellikler dilerim.
Parlain m
14 şubat tebriklerimle. Sevgiler.
Parlain m
Sevgilinize bir an önce kavuşmanızı dilerim. Ne demişler sevene her gün 14 şubat.
Teşekkür ederim. Sevgiler.
Den(iz)
:))
Parlain m
Teşekkür ederim. Sevgiler.
Gule
yazınızdan sonra şiirinize geçtim ve orda da yine ayrı bi güzellik...
okuyucu olarak ben kendimi şanslı ve mutlu hissediyorum ve bu güzel paylaşımlar için teşekkürler kendi adıma...
Parlain m
Olumlu fikirleriniz dolayısıyla asıl ben kendimi şanslı görüyorum. Yazacaklarım için bir şanstır.
Tekrar teşekkür ederim.