- 291 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ay Adası
Ay Adası Kitabı Üzerine İzleksel Değiniler
"Ay Adası" Şair Ahmet Doğru’nun Ocak 2021’de yeni baskısı yapılarak okurlarla tekrar buluşturulan ilk şiir kitabı. Kitapyurdu yayınlarından çıkartılmış bir eser. Beş bölüm halinde, elliye yakın şiirle, yüz otuz sayfa hacmiyle tekrar vücut bulmuş bir kitap. Ay Adası’nı şairimizin ilk kitabı olduğunu bilmeden okudum ama içimde ilk kitabı olabilir duygusunu kitap bitimine kadar hep taşıdım diyebilirim.
Genel anlamda yayımlanan ilk kitaplar hep bir acemilikler, alelacelelikler yansıtır. Sonraki kitaplarda şairin kendini daha da geliştirdiğini, şiirlerden hissederiz. Bu olağan bir durumdur. Bahsettiğim ifadelerimi şuna bağlamak istiyorum. Ahmet Doğru şiirlerinde ilk kitabın acemiliğini hiç görmedim. Bu anlamda yirmili yaşların başında yazılan "Ay Adası" şiirlerini çok başarılı buldum diyebilirim. Gençlik serencamını yansıtan dolu dolu mısralar. Aşkla yazılmış şiirleri okumak heyecan vericiydi ayrıca. "Yüreği titreten aşk şiirleri" desek, kitabı en yalın haliyle tanımlayan bir cümle olur sanırım.
Kimi dergiler, "şiir budur" diyerek daha çok duygudan arındırılmış, soğuk denebilecek hitaplarla şiirleri birçok okurla buluşturmaktalar ama birçok okuru da sıkarlar. Bu şiirleri "bu da bir tarzdır, vardır bir bildikleri" diyerek okur ve geçersin sadece. Dergilerin şiirleri aynileştirme çalışmasının bir sonucudur bu durum belki de. Kanımca şiire daha geniş perspektiften bakarak beğeniyi de öncelemek gerekiyor diye düşünüyorum.
Şair aşkla yazar, aşkı yazar dedik ya! Her şair, haşat ve tarumar ruh halini birazda olsa düzene sokar ve bir nevi dağınıklığını düzeltir. Şiirin sağaltma etkisiyle, olumlu anlamda değişimle yol bulur. Şiir odalarında konaklayan şairi arındırır adeta şiir. Bu hal üzere hayatını tezyin eden şair, çağlayan misali çoğalıp nihayetinde taşar.
Şairimizin "Ay Adası" şiirlerine gelecek olursak; yirmili yaşların aşk, adrenalin, heyecan, gençlik duygularını hissettiriyor okura. Şiirlerin duhulünde ne bir şekva ne bir serzeniş gördüm. Şairimizin şiir yolculuğuna devam edelim isterseniz, “bilirsiz- bilirben- çıkaruben- esmeramber- hüsnüyusuf- yalelli- pupa yelken- öpönce- kaçkaç- bumbuz- aşk özütlü- apaşık” gibi farklı kelimeleri ile şiirlerini zenginleştirerek bir nevi okuru şaşırtıyor şairimiz.
Şiirler içerisinde çok beğendiğim bazı satırları, imgeleri paylaşmak istiyorum sizinle;
"günü en güzel yerinden öldürmektir uyumak"
"diz bağları tutmayan nice bina yıkıldı"
"sakat doğmuş çocuktur serseri gökdelenler"
"sevgisiz bir karanfil ölür balkonda/ lambalar sabaha kadar uyumaz"
"ay, göğün ortasındaki ada"
"yayılıyor içime bahar renkli bir neşe"
"bak güneşin eğimi hayat"
"bak gözlerim incinecek görmezsem seni"
"ışıklar içinde oynaşan şehre"
"ufacık yüreğim sevdana yürür"
"tutuşmuş denizi nasıl göreydim/ gönlüme yakamoz kaçtığı zaman"
"kelimelerin belkemiğini doğrultur"
Şiirlerin bir kısmında da olsa hece şiirinin en yalın en duru halini sunuyor okurlarına şairimiz.
"Elden Gelen Ne Ola" şiirinin bir bölümünde;
"yüreğimi peşin sıra sürürüm
gözlerinin girdabına yürürüm
sevdan ile döne döne eririm
aşk gönlümün kirmanıymış neyleyim"
Aşkı aşkla yazan şairimiz Ahmet Doğru; özlem, vuslat gibi güzelliklere teşne olup bıkmadan yazan bir şair. Şöyle ki; "hasreti sıkmıyorum, gurbeti üzmüyorum" mısrasındaki gibi naiflikle yazar. Bir başka hal ise soy ismi adı gibi Doğru yazmanın gayreti içerisindedir.
Keyif alarak okuduğum kitabın içinden şairimizin kısa bir şiiriyle değerlendirme yazımı sonlandırmak istiyorum.
Son Söz
benim için söyleyecek sözünüz yok
çünkü gözünüzde sade sözümleyim
beni bensiz tanımlayamazsınız
ben yalnız benimleyim
İlkay Coşkun
10.02.2021
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.