- 261 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hikâyesi Olmak 2 / 10
Başlangıca referanslı üreten ilişkiyi sürdüren güç, üretim gücüydü. Gruba ait üretim gücü de ittifak içinde üretim nesnelerini karşılıklı gerektirmeler yapmanın eşliğinde ortaklaşa olanın sürdürülmesiydi.
Elbette ki üreten, ortaklaşan, paylaşan süreçle, grupta nüfus artar. zaman mekân merkezden çevreye doğru genişledikçe üreten ilişkiler özgünlüğünü koruyacaktı. Ortaklaşmalarda kolektif özde değil kolektif biçimde değişiklikler olacaktı.
Köleci sistem de her tutum aslan payı almaya dönüktü. Köleci yapı ganimet elde etmek için, sömürü yapmak için, kısa yolda kazanıp köşe dönmek için tuzaklarla dolu olan bir yapıydı. İlahların çok köklü hikâyeleri, tamlayan, tamlaşan üretim ilişkisiyle, farklı totem kültürü içinde etkinlik buldu.
Hikâye içindeki üretim yapan öznenin dinamik bir pay yapısı vardır. Parça-bütün girişmesinde parça farkı belirtir. Bütün farklar uyumudur. Bütün farkı gözetir. Fark itirazdır. İtiraz farkı sorgular. Bütün itirazlara karşı sorumluluktur. Bütün paydaşlığa göre üretim -tüketim kontrolünü yapar.
Gerektiğinde paydaşlık itirazları olan her bir üreten ilişkiler içinde şimdiki köleci yapının hikâyesi; El meşruiyeti ile birinin zenginliğine karşı sefaleti öngörür. Köleci yapı ile El; icazetli mülkiyetçi, zorba, hırsız ve hileci bir yapıya dönüşmüş olmanın, mutlak bir irade biçimiydi.
Demokrasi mutlağın egemenliği içinde adım adım alan kazanıp, mevzi edinmekle; mevziiyi genişletici eylem mücadeleleriyle ezilenlerin üreten yaşam dek söz sahibi olma kavgası içinde hayata tutunma çalışmasıydı.
Oysa kolektif ittifaklar içinde bileşimi veren her parça eylem; girişme fiziğiyle, biçimiyle, sağlamasıyla vs. diğer parça girişene karşı dinamik, kolektif bir bağıl ilişkiydi. Bütün içinde birbirine eklenen birini tamamlama yapan eşgüdümlü senkron uyumu olmakla; sektörler birer işlevdiler. Biri diğerine karşı sorulma ve sorgulanmaydı.
Üreten her ilah ön ittifakın parçalı yapısıydı. Şimdi de köleci ittifaklı oligarşi içinde mülk sahibi her El oligarşinin parçalı yapısıydı. İlk hikâyeler üreten ittifakın birliğini ikizleşme olukla anlatıyordu. Şimdiki köleci ittifaklar mal sahibi iradesinin yönetme gücüne boyun eğmeyi hikâye eden tevhitler ittifakıydı.
Her iki ittifakın parçalı yapısı sorgulanıyordu. Ön ittifakı oluşan parçalı yapı kendisini o ilahın gördüğü ne önemde işler olmakla, açıklıyordu. Kendisini karşı ilahın gördüğü işle kıyaslayan güç denemeli anlatımlara giriyordu. Sonunda da ilahlar bu kıyaslama içinde birbirinin gücünü anlamış, birbirinin gücünü tartmış birbirini vazgeçilmez olmakla onayıp, birbirine önem atfetmiş oluyorlardı.
Köleci sistem, ilahi özellikli parça durumlar bileşimli kendi yapısının, sorulmasını ve sorgulanmasını yasak etmişti. Her meslek bir önemdi. Her meslek bir ilah sahipliğiydi. Her meslek bileşimin parçalı yapısıydı. Köleci ittifaklar bu sorgulamaları yasaklıyordu. Her şey El ‘dendi diyordu.
Parçalı yapının ne önemde bir iş gören olduğunu anlatan itirazlarla verilen cevaplar köleci yapı tarafından aşağılanıyordu. Aşağılamalara karşı yapılan itirazları kaldırmışlardı. İtirazın yerine köleci inanmayı ve köleci imanı koymuşlardı. İman etmek demek, ön ittifaklar gibi anlaşma, söz verme, kavli karar etmeydi. Buram buram köleci itaatin kokmasıydı
Kapının monte edileceği kasa dört yanıyla sınırlanmış açık bir parça durum olmakla donmuş kalmış bir süredurumla işlevdi. Kapı da dört yandan sınırlanmış kasanın açıklığı örten başka bir donmuş durumla parça işlevdi.
Kapı ve kapı kasası bağıl bir girişme yaptığı an donmuş durumlar çözülür. Açılır kapanır fiil ile işlev durumlara dönüşür. Kapı ve kapı kasası arasındaki bağıntı girişme kapalıya açılma, açık olana da kapanma itirazı yapar.
Bileşimler böyle bir süreçti. İtirazdı itirazıyla eksiği tamamlamaydı. Meslekler hem birbirine itirazdı hem ittifak içinde birbirini tamamlayan parça süreçlerdi. Totem meslekleri hem öznel, hem nesnel durumuyla birbirine karşıt kullanım ve tüketimle fark durumdular Ve ön ittifaklı yapı içinde birbirini tamamlayan parçalar bağıntısıyla bütünleşmişlerdi. Her parça durum bir itiraz ve uyumdu.
Parça durum olan her itiraz, diğerine karşılık yüküm olmakla karşısından pay alıyordu. Bu nedenle sorgulama kimi kararlara itiraz etme sürecin gereği ile bir kullanımdı. İlişkiler gerçekti. Sentezler gerçek bağıntılar üzerineydi. Bu nedenle ilahi dönemi anlatan hikâyeler sorgulayan hikâyelerdi.
Köleci sistem ilişkileri geçmişten gelen kesikli süreklilikle gerçekti. Ama El bu gerçekliğe kendi anlatımıyla illüzyon edip yaptığı illüzyonlara da iman akdini oluşan şartlar demişti. Bu nedenle sistem neresinden tutulsa elinizde kalıyor olmasından ötürü imanı (sistemi) sorgulatmıyordu. Köleci sistem imanı söyleyen ama imana itirazı sorgulatmayan hikâyeydi.
Bütün itirazlar ön ittifak içindeki durumlu bileşimle uyumdur. Her bütün parçalandıkça, parçaya göre yeri sorgulanır. Her sorgulanma bileşime yapılan uyumuyla aşılır. Her parça durum itiraz ve sorgudan doğan bileşimlerle uyumlu olur. Bütün olur. Bütün ve bileşimler, uyumsuzlukların uyumudur.
Her bütünün itirazları, itiraza göre uyum olmanın sükûnetidir. Her bütün ya da bileşim sorgulamaların sorulmasına göre oluşan cevabın bileşimidir. Bütünün kendisinde itirazlar vardır. Gerekince itiraz bileşimi çözer. Ve çözülen itiraza göre yeni bileşim ve yeni bütün olur. Parça bütün birlikte olanla birlikte giden gelişmelerin, geliştirici özdür.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.