- 227 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAĞMURLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM-2
YAĞMURLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM-2
Hayal vücudunun yarısını dükkândan içeri sarkıtarak,
‘’ İbrahim Usta misafir kabul ediyor musun?’’
Elindeki sayaları, bir kenara bırakan İbrahim usta, yerinden kalkarak,
‘’ Gel, gel Hayal, senin gibi güzel bir kızı dükkânıma kabul etmez miyim? Gel sana bir sarılayım.’’
Dükkândan içeri giren Hayal, İbrahim Ustaya sarıldı ve boş olan sandalyeye oturdu. Hal hatırdan sonra,
‘’ Kalp kalbe karşıymış kızım. Ben de seni arayacaktım.’’
‘’ Usta yine sana rahatsızlık mı veriyorlar?’’
‘’ Yok, kızım benimle alakalı değil, bu sabah bir arkadaşım aradı. Kadırga yokuşundan aşağı inerken
Bir sokağın girişindeki evde, üç kişinin yanmış cesedini bulmuşlar.’’
‘’ Yanan sadece cesetler mi?’’
‘’ Evde yanmış, arkadaşım evin kasıtlı olarak yakıldığını söylüyor.’’
‘’ Tamam, usta ben Amirimle konuşacağım. Önce bana arkadaşının numarasını ver.’’
İbrahim Ustanın arkadaşını arayan Hayal, Olay yerinin açık adresini aldı.
‘’ Cesetler hala kaldırılmadı mı Süha?’’
‘’ Cesetler hala burada Komiserim. Mahalleli bu işe bulaşmaktan korkuyor.’’
‘’ Tamam, arkadaşım ben gerekli müdahaleyi yapacağım.’’
Hayal, doğrudan Büşra Amiri telefonundan aradı.
‘’ Amirim, size Kadırga’da bir yangın ihbarı yapan oldu’ mu?’’
‘’ Sen izinli değil misin Hayal?’’
‘’ İzinliyim Amirim, şu anda elimde üç ceset var Ben olay yerine geç.yorum.’’
Büşra Amirin cevap vermesini beklemeden telefonu kapatan Hayal İbrahim Ustanın yanından ayrılarak, vakit kaybetmeden olay yerine hareket etti. Sokağın girişinde, altmış yaşlarında, bir adam dikiliyordu. Hemen yanına giderek,
‘’ Af edersiniz, burada Süha adında bir bey varmış. Onu tanıyor musunuz?’’
‘’ Komiserim Süha benim gelin size olay yerini göstereyim.’’
Sokağın başındaki ilk binadan içeri girip, bodrum kata indiler. Adam bir dairenin kapısını itince, kapı açıldı içeri girdiler. Girişte, Kırk yaşlarında sarışın orta boylu bir adam boylu boyunca yerde yatıyordu. Girişten görünen mutfağın yanındaki odaya girince, biri sandalyeye oturur vaziyette, diğeri yerde yatan iki ceset daha buldu. Eldivenleri eline geçirerek, etrafı araştırmaya başladı. Bu yangından daha çok yakılmış bazı evraklar dikkatini çekti. Masanın altında yarısı yanmış bir harita buldu. Biraz ötesinde eski bir model cep telefonu duruyordu. Yanmamış evrakları bir kenara topladı telefonu delil torbasına koydu ve arkadaşlarının gelmesini beklerken Süha ile konuşmaya başladı.
‘’ Bu cesetlerden tanıdığın veya konuştuğun biri var mı Süha Amca?’’
‘’ Hiç birini tanımıyorum Komiser kızım. Bu daireye taşınalı yaklaşık yedi, sekiz ay oldu. Kimseyle konuştuklarını görmedim. Zaten burada pek kaldıkları da yoktu. Arada sırada geliyorlardı. Yalnız bizim kahveci Hasan’dan duyduğuma göre, işleri güçleri hazine aramakmış.’’
‘’ Bak bu ilginç işte. Bir şeyler buldular da paylaşamadılar mı acaba?’’
‘’ O kadarını bilemem Komiserim.’’
Olay yeri ekibiyle beraber Asayişten, Hansa ile Vedat Komiserde geldi. Bildiği her şeyi anlattıktan sonra,
‘’ Bize yapacak bir şey kalmamış. Her deliği arayacağız. Belki işe yarar bir şey buluruz? Kemal, size de kolay gelsin.’’
Uzun bir araştırmadan sonra, iki kimlik ve birçok define yeri işaretlenmiş harita buldular. Kemal yanlarına gelerek,
‘’ Tuhaf bir durum var Baş komiserim. Öğleden önce bir yangın ihbarı aldık. İki yangında da kullanılan silahlar aynı gibi görünüyor.’’
‘’ Cesetleri morga kaldırın, Kurşunları balistiğe gönderin. Raporunu en kısa zamanda masamda görmek istiyorum. Bizde işimize bakalım.’’
2
Sinirli, sinirli etrafına bakındıktan sonra, yerinden kalkarak odadan çıktı. Kapının dışında bekleyen Şakir hemen toparlanarak,
‘’ Buyurun Suphi Bey, bir emriniz mi var?’’
‘’ Ne kadar beceriksiz adamlarsınız? Etrafıma bir sürü salak toplamışım haberim yok? Bana çabuk Memoş’u bul.’’
Patronunun yanından ayrılan Şakir, ikinci kata inerek bir odadan içeri girdi. Köşede çay içerek vakit öldüren Memoş’un yanına giderek,
‘’Yandın oğlum, başın belada. Patron seni istiyor.’’
‘’ Biliyorum, yaptığım hatayı da biliyorum.’’
‘’ Sen nasıl bir şey yaptın da, patronu bu kadar kızdırdın?’’
‘’ Hiç sorma ya, uçkuruma sahip olamadım. ‘’
‘’ Nasıl yani?’’
‘’ Söylediğim gibi, istediği her şeyi yaptım. Çocuğu boğdum. Ama kadın çok güzeldi. Önce tecavüz ettim. Karşı koydukça daha çok zevk aldım. Sonrada tek kurşunla işini bitirdim. Sonra bir daha tecavüz ettim. Ve evi ateşe verdim. Evi yakma işi göstermelikti.’’
‘’ Nasıl göstermelik?’’
‘’Patron bana evi ateşe verme emrini vermemişti.’’
‘’ Ulan Allah’ın garibanından ne istedin de tecavüz ettin. İnşallah patron bunu senin yanına bırakmaz. Başın büyük belada?’’
‘’ hiç sorma o tecavüz işi de hatır belası.’’
‘’ Böyle hatır işi mi olurmuş arkadaş?’’
‘’ Canım zaten sıkkın bide sen sıkma. Bir arkadaşım kızı getirdi bana teslim etti ne yaparsan yap, istersen tadına bak dedi, bende tadına baktım.’’
Suphi Bey, kendine ateş saçan gözlerle bakıyordu.
‘’ ben de seni adam sanarak yanıma aldım, güvendim. Sen buna karşılık ne yaptın? Gittin kadına tecavüz ettin. Ulan memlekette karı mı kalmadı? İnşallah başımı belaya sokmazsın? Ben çağırıncaya kadar gözüme gözükme. Çık dışarı Şakir’i gönder.’’
‘’ Patron, beni emretmişsin?’’
‘’ Gel içeri Şakir, şimdi aşağıya iniyorsun ve Zekeriya’yı alıp bana getiriyorsun.’’
‘’ Tamam patron.’’
İkinci kata inen Şakir, doğru Zekeriya’nın odasına gitti. Kapıyı çalmasına rağmen içerden
ses gelmiyordu. Kulağını kapıya dayayarak içeriyi dinlemeye başladı. Duyduğu ses sadece horultuydu. Kapıyı açarak içeri girdi. Horultu sesi kulaklarını tırmalarken, arkadaşını şiddetle sarstı. Zekeriya uyanmasıyla beraber, yastığının altından silahını çekerek, Şakir’e doğrulttu.
‘’ Dur arkadaşım indir şu silahı beni mi vuracaksın?’’
Zekeriya uykulu, uykulu cevap verdi.
‘’ Sende beni adam gibi uyandır. Ne var, ne oldu?’’
‘’ Patron seni görmek istiyor. Elini yüzünü yıka, patronun yanına çıkacağız.’’
Şakir kapıyı bir kere daha tıklatıp içeriye girdi.
‘’ Zekeriya’yı getirdim patron.’’
‘’ Söyle içeri girsin.’’
Kenara çekildi, Zekeriya içeri girdi ve kapıyı kapatıp hazır ol da patronunu dinlemek için beklemeye başladı.
‘’ Sana işim düştü Zekeriya.’’
‘’ Emret patron.’’
‘’ Bizim geri zekâlı Memoşu biliyorsun? Başımı belaya sokacak, onu bir bahaneyle dışarı çıkart, müsait bir yerde kafasına sık kurşunu, bir hendeğe yuvarla. Dikkat et, bir hata yapma.’’
‘’ Emredersin patron. Çocuk ne olacak? Buraya döneyim mi? Yoksa bir müddet ortadan kaybolayım mı?’’
‘’ Çocuğa yazık oldu o bir iş kazasıydı. Kızın yanına bırakın hiç olmazsa mezarını bilirler. Sana on, on beş gün yetecek kadar harcırah vereceğim. Memleketine dön biraz ailenle tatil yap.’’
‘’ Emredersin patron. Şimdiden olmuş bil.’’
‘’ Evet, bu işte hal olduğuna göre, bende tatili hak ettim. Hale’yi de yanıma alıp bir Antalya yapayım.’’
3
Kemal, Asayişten içeri girerek gözleri ile Heval Baş komiseri araştırmaya başladı. Heval, kızların arasından çıkarak,
‘’ Yanlış mı görüyorum? Raporu sen mi getirdin? Seni bu kadar çabuk beklemiyordum.’’
‘’ Baş komiserim, dün iki ayrı yerde operasyon yapmıştınız değil mi?’’
‘’ Evet, de sana rapor mu vereceğim?’’
‘’ Çok önemli bir gelişme oldu Baş komiserim.’’
‘’ Beni yormada anlat, seni dinliyorum. Çayın benden.’’
‘’ Şimdi anlaştık, öldürülen kıza tecavüz edildiğini de biliyoruz.’’
‘’ Yeni bir şey söyle bana.’’
‘’ Kızın üzerinde, kıza tecavüz edenin DNA sını bulmuştuk. Bu sabah morga bir erkek cesedi getirildi kafasından bir kurşunla öldürülmüş. Yapılan otopside cesedin DNA sı tecavüzcünün DNA eşleşti. Aynı zamanda getirilen cesette kadının da DNA sı çıktı.’’
‘’ İşte bu çok ilginç gelişme. Erkek cesedin kimliği belirlendi mi?’’
‘’ Evet, Baş komiserim Memoş lakaplı Ziya Kartal. Aynı zamanda bir sürü suç işlemiş bir bar fedaisi.’’
‘’Fedaiyi öldüren kurşunla kadını öldüren kurşun eşleşti mi?’’
‘’ Henüz balistikten rapor gelmedi ama eşleşeceğini tahmin etmiyorum. Balistiği Asayişe yönlendirdim. Rapor akşam üzere gelir.’’
‘’ Sağ ol Kemal, iyi iş çıkardın. Teşekkür ederim.’
‘’ Kuru, kuruya teşekkür olmaz Baş komiserim çayımı isterim.’’
‘’ Yüzsüz ne olacak. Eda, bize iki çay kap gel.’’
Kemal’i gönderdikten sonra, Leyla’nın yanına giderek,
‘’ Leyla, bilgisayardan bana Memoş lakaplı Ziya Kartal’ı bir araştır bakalım neler dökülecek ortaya.
‘’ Baş üstüne Baş komiserim.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.